Ülkemizde elektronik ticaret gittikçe yaygınlaşan bir pazar olmaya başladı. Yükselen işyeri kiraları, müşteri potansiyelinin sınırlı olması ve müşterinin artık dışarıda mağazaları gezmektense internet ortamından dilediği mağazayı gözden geçirebilme imkânına sahip olması gibi faktörlerden dolayı fiziksel mağazalar yerine sanal mağazalar daha fazla tercih edilmeye başladı.
We Are Social ve Hootsuite tarafından yayınlanan “Digital in 2018 Global Overview” raporundaki verilere göre Dünyadaki internet kullanım sürelerinde ülkemizin bulunduğu konum oldukça yüksek. Ülkemiz nüfusunun %67’si aktif olarak internet kullanmakta bu geçen yıla göre %13’lük bir artış sergilemiş olduğunu görmekteyiz. Yine ülkemizde internet kullanıcılarının günlerinin 7 saat 9 dakikalık bir süreyi internette geçirdikleri ve bu aktif kullanıcıların %43’ünün bu sanal ortamdan alışveriş yapmakta olduğu belirtilmiştir. Dünya nüfusunun ise beşte birinden fazlasının 30 günde bir alışveriş yaptığı tespit edilmiştir.
Bu durumda ticaretle uğraşanlar için sanal pazarlara yönelmek kaçınılmaz olmaktadır. Elektronik ortamdaki ticaret, şahsa münhasır bir web sitesi üzerinden, aracı web siteleri üzerinden ya da mobil uygulamalar üzerindeki kişisel hesaplar üzerinden yapılmaktadır. Gittikçe ilgi odağı olan bu pazarda vergilendirme ile ilgili soru işaretleri oluşmaya başladığını düşünmekteyim.
Peki, bu sanal ortamdaki ticaretin vergilendirilmesi süreci nasıl gerçekleşiyor neler yapmalıyız?
Sanal ortamlar üzerinden ürün (menkul mal) satışı gerçekleştirilmesi durumunda vergi mükellefi olma ihtimaliniz gün yüzüne çıkar. Nasıl ki fiziki mağaza işletenler (bunlar gerçek veya tüzel kişi olabilmekte) yaptıkları ticaret dolayısıyla gelir/kurumlar vergisi, gelir/kurum geçici vergi ve KDV mükellefi (duruma göre Gelir/Kurum Stopaj Vergisi) oluyorlar ise sanal ortamda ticaret yapan erbabın da e-ticaretinde aynı sorumluluklarla mükellef olması kaçınılmazdır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde ticari kazanç “ Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.” şeklinde tanımlanmıştır. Ticari faaliyetin özellikleri ise;
Emek-Sermaye Özelliği
Devamlılık Özelliği
Organizasyon Özelliği
Hacim Özelliği
Kazanç Elde Etme Özelliği
şeklindedir.
Bahsi geçen özelliklere göre sanal ortamda yapılan bir ticaretin belli bir organizasyon içerisinde sanal mağaza açılarak, kâr elde etme amacı güdülerek ve devamlı yapılmak suretiyle tesis edilmesi gibi özellikler taşıyorsa G.V.K.’na göre ticari kazanç kapsamına girdiğini düşünmeliyiz. Buradaki en önemli husus devamlılık özelliğidir. Devamlılık kasıt ve niyeti dışında elde edilen kazanç G.V.K.’nın 82. maddesi kapsamında Arızi Kazanç olarak vergilendirilecektir. Arızi kazançların vergilendirilme sınırı ise 2018 yılı için 27.000-TL olmuştur.(bkz: G.V.K. 302 nolu G.T.)
Yaptığımız faaliyet ticari kazanç ise vergilendirme nasıl olacak ve ne gibi yükümlülüklerimiz var?
Öncelikle bir mükellefiyetiniz yok ise vergi kanunlarına göre vergi dairesine kayıt yaptırmanız gerekmektedir. Bunu ikamet adresinizin bulunduğu yer vergi dairesine giderek ya da interaktif vergi dairesinde( ivd.gib.gov.tr ) işe başlama dilekçesi oluşturarak gerçekleştirebilirsiniz.
Sonrasında vergi kanunlarına göre sizin için belirlenen usulde defter tutmak ve tüm ticari hareketlerinizi vergi kanunlarına uygun olarak bu defterlere kayıt etmek zorundasınız.
Sıra geldi satış işleminde düzenlenmesi gereken belgelere;
Vergi Usul Kanunu’na göre üçüncü kişiler ile yaptığınız işlemlerin belgelendirilmesi zorunludur. İlgili Kanuna göre düzenlenmesi ve alınması gereken belgeler Fatura, Sevk İrsaliyesi ve Fatura yerine geçen vesikalardır (Gider Pusulası, Perakende Satış Fişi ve Yazar Kasa Fişi Gibi). Mesafeli satışlar için birden fazla belge düzenlemek yerine İrsaliyeli Fatura düzenlenebilmektedir. Düzenlenen İrsaliyeli Faturanın gönderilen emtia yanında bulunması gerekmektedir. Eğer E-Fatura düzenleniyor ise emtia yanında bulunan E-Fatura nüshasının üstüne “irsaliye yerine geçer” ifadesi yazılıp, yetkili ya da satıcı tarafından imzalanması gerekmektedir.
Elde etmiş olduğunuz kazançlarınızı ve giderlerinizi, mükellefiyetinizin statüsüne göre belli periyodlar halinde bir mali müşavir tarafından defterinize kayıt ettirmeli ve vergi dairenize beyan etmelisiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-ticaret konusunda kapsamlı çalışmaları bulunmakta olup, internet üzerinden gerçekleşen para akışının tüm kayıtlarına kolaylıkla ulaşabileceği gözden kaçmamalıdır. Yine vergilendirme ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bir hizmeti olan 444 0 189 Vergi İletişim Merkezine ulaşabilirsiniz.
Unutmayın; Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır!
kaynak :
https://vergialgi.net/vergi/internet-uzerinden-satislarda-mukellefiyet/
Hüseyin ÇUKURTEPE
İnternette Yapılan Satışlar Hangi Durumlarda Vergiye Tâbi Olur?
15 Şubat 2015 4200
Teknoloji günlük hayatımızın içine nüfuz ettikçe hayatımız kolaylaşıyor. Pek işte olduğu gibi, bir şeyleri alıp satmak da çok daha kolay hale geldi. Satışı yapacak uygun pazar ve müşteri aramak zorunda kalmadan kolaylıkla sahibi olduğumuz menkul veya gayrimenkulleri satabiliyoruz veya ürettiğimiz mal ve hizmetleri alcılara ulaştırabiliyoruz.
Bu durumda, hangi aşamada mükellefiyet veya vergi ile karşılaşabileceğimizi bilmemiz gerekir.
Sahibi olduğumuz gayrimenkul veya aracın satışının yapılması durumunda
Bu işlere aracılık yapan internet siteleri kullanılarak, sahibi olduğunuz gayrimenkul veya aracı satmanız durumunda, eğer yaptığınız iş süreklilik arz etmiyor veya bir organizasyon dâhilinde yapılmıyorsa ticari kazanç olarak değerlendirilmesi söz konusu olmaz.
Ancak, gayrimenkul satışında özel bir düzenleme olduğu unutulmamalıdır. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80. maddesinde belirtildiği gibi, gayrimenkulün alış tarihinden itibaren 5 yıl içinde satışının yapılması durumunda, alış ve satış tutarları arasındaki fark 2015 yılı için 10.600 TL’yi geçerse elde edilen tutar, değer artış kazancı olarak değerlendirilir ve izleyen yılın 1-25 Mart tarihleri arasında Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
Ürünün aracı siteler kullanılarak satışının yapılması durumunda
Şahsi ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere almış olduğunuz ürünlerin herhangi bir web sitesi kurmadan veya aracılık sitelerinde sanal mağaza açmadan satışının yapılması durumunda (yani, süreklilik arz etmemesi ve bir organizasyon dâhilinde yapılmaması durumunda) elde edilen gelir arızi (geçici) kazanç olarak değerlendirilir. Bu durumda; satış tutarından maliyet düşülerek bulunan kazanç tutarı, 2015 yılı için 23.000 TL’yi geçmesi durumunda izleyen yılın 1-25 Mart tarihleri arasında Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
Web sitesi kurarak satışın yapılması durumunda
Temin edilen veya üretilen ürünlerin, web sitesi kurularak veya satışa aracılık eden sitelerde sanal mağaza açarak satışının yapılması durumunda, yapılan iş elektronik ticaret olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda da defter tasdiki, bildirimler, beyannameler gibi, Gelir Vergisi Kanununa göre, ticari kazanç sahibi mükellefleri için zorunlu tüm vergisel ödevlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Hizmet satışının yapılması durumunda
İnternet üzerinden satışı yapılan hizmetlerin de yukarıda açıklandığı gibi, sürekli olup olmaması, web sitesi kurulup kurulmaması veya sunulan hizmetin kendisinin serbest meslek faaliyeti kapsamında olup olmaması gibi kriterlere bakılarak, işin serbest meslek faaliyeti veya elektronik ticaret kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine karar verilmesi gerekir.
Sonuç olarak; internet üzerinden yapılan tüm işlemlerin kayıt altında olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle; geriye dönük zorunlu mükellefiyet ve cezalı tarhiyatlarla karşılaşmamak için satılan ürün veya hizmetin, yapılan işin mahiyetinin doğru olarak değerlendirilmesi herhangi bir tereddüt olması durumuna ise Gelir İdaresi Başkanlığından görüş alınması faydalı olacaktır.
Evde Üretilen Ürünlerin İnternet Ortaminda Satilmasi Durumunda Vergisel Yükümlülük
1. Konu
Gelir Vergisi Kanunu, evlerde üretilen ürünlerin üretenler tarafından satılmasını özellikli bir durum olarak değerlendirmiş ve sınırlarını belirleyerek esnaf muaflığı içerisine almıştır. Bu ürünlerin mükelleflere teslimi ve pazar takibi şeklindeki satışında ise muafiyet bulunmamaktadır. Öte yandan günümüzün gelişen ticaret şekilleri arasında yer alan e-ticaret, evde üretilen ürünlerin de pazarlandığı bir ortam haline gelmektedir. Birçok e-ticaret ortamında evde üretilen ürünlerin bulunduğunu görmekteyiz.
Bu yazıda, e-ticaret ortamlarının çeşitliliğini de dikkate alarak evde üretilen ürünün e-ticaret yoluyla satışa sunulması durumunda ürünü üreten kişilerin vergilendirilmesi konusu değerlendirilecektir.
2.Evde Üretilen Ürünün Üreten Tarafından Açılmış Olan İnternet Sitesinde Satışının Yapılması Durumunda Vergileme
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9′uncu maddesinde; “Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.
1) Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o işyerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç);
…..
6) Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.” hükmü yer almaktadır. Konu ile ilgili olarak yayımlanan 264 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği’ne göre GVK’nın “Esnaf Muaflığı” başlıklı 9′uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yapılan değişiklikle, evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler, muharrik kuvvet kapsamından çıkartılmış ve böylece söz konusu makine ve aletlerin kullanılmasının muafiyetten yararlanmaya engel olmaması sağlanmıştır.
Aynı Tebliğ’e göre esnaf muaflığı kapsamında evlerde üretilebilecek ürünler; mevcut bentte yer alan ürün çeşitlerine ilave olarak, kırpıntı deriden üretilen mamuller, tarhana, erişte, mantı, her nevi pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri gibi ürün ve mamullerin üretim ve satışıyla iştigal edenler de esnaf muaflığı kapsamına alınmıştır. Muafiyet kapsamındaki ürünler, bentte yer alan ürünlerle sınırlı olmayıp bu ürünlere benzerlik gösteren diğer ürünleri aynı şartlarla üretip satanlar da esnaf muaflığı kapsamında değerlendirilecektir.
Evlerde üretilen ürünlerin ne şekilde pazarlandığı konusu da esnaf muaflığından yararlanmayı etkilemektedir.
Muafiyet kapsamında bulunanlar, evlerde ürettikleri ürünleri;
- Bir işyeri açmaksızın,
- Düzenlenen kermes, festival ve panayırlarda (Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince düzenlenenler hariç),
- Kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde
sattıkları takdirde esnaf muaflığından yararlanmaya devam edeceklerdir.
Öte yandan esnaf muaflığı kapsamında sayılan işlerin gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz etmeyecek şekilde devamlı olarak yapılması muafiyetten yararlanmaya engel oluşturmamaktadır.
Ayrıca; GVK’nın “Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 46′ncı maddesinin birinci fıkrasında; 47 ve 48′inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların kazançlarının basit usulde tespit olunacağı, 51′inci maddesinde ise Maliye Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile basit usulde vergilendirilecek mükelleflerin iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre belirlenebileceği hükmü bulunmaktadır.
Konuya ilişkin yetki kullanımı göre Bakanlar Kurulunun 12.01.1995 tarih ve 95/6430 sayılı Kararı ile gerçekleşmiş ve 253 seri nolu GVK Genel Tebliği’nde basit usule göre vergilendirilecek mükelleflere ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Tebliğe göre, büyükşehir belediyesi olan illerin (Erzurum, Diyarbakır, Sakarya ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu 30.000′den az olan yerler hariç) mücavir alan sınırları dahil olmak üzere Büyükşehir Belediye sınırları içinde faaliyette bulunanlardan;
a) Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,
b) Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar,
….
gerçek usulde vergilendirilirler.
Tebliğde belirtilen emtia imalatı ile emtia alım-satımına konu olan mallar konusunda bir kısıtlama bulunmamaktadır. Bu durumda evlerde üretilen ürünler nedeniyle esnaf muaflığından yararlanılamaması durumunda büyükşehir belediyesi (mücavir alan sınırları dahil) olan yerlerde (Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya hariç) gerçek usulde, diğer yerlerde ise basit usulde vergilendirme yapılacaktır.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun 156′ncı maddesinde; “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” şeklinde tanımlanmıştır. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerler “gibi” denilmek suretiyle kesin bir sınırlama yapılmamıştır. Bu nedenle, internet üzerinden satış faaliyetinin işin organizasyonunu internet üzerinden yapılması durumunu ortaya çıkaracağından, kullanılmış olan internet sitesi iş yeri olarak nitelendirilecektir.
Yukarıda esnaf muaflığı, basit usul, gerçek usul ve işyeri konusundaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, evlerde üretilen ürünlerin üreten kişi tarafından kurulacak bir internet sitesi kullanılarak satılması durumunda, internet sitesi işyeri olarak değerlendirilecek ve üretim ve satış faaliyetleri nedeniyle esnaf muaflığından yararlanılamayacaktır. Evde ürettiklerini kurduğu internet sitesini kullanarak pazarlayan kişi büyükşehir sınırları (Erzurum ve Diyarbakır hariç) içerisinde değilse Kanun’daki diğer şartların da sağlanması koşulu ile basit usulden yararlanacaktır. Basit usulden yararlanılması durumunda, bu faaliyetlerle ilgili olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirim ve beyanda bulunma yükümlülüğü bulunmadığı gibi, İdarenin verdiği bir özelgeye göre vergi dairelerince mükellefin faaliyetiyle ilgili olarak herhangi bir tespit yapılması mümkün bulunmamaktadır. Yapılan faaliyet büyükşehir belediye sınırları içerisinde ise (Erzurum ve Diyarbakır hariç) basit usulden faydalanılamayacak ve gerçek usulde vergilendirilme yapılacaktır.
3.Evde Üretilen Ürünün E-Çarşılarda Satışının Yapılması Durumunda Vergileme
Elektronik ortamda ticaret yapmak üzere kurulmuş ve reel ortamda bir satış yerine sahip olmayan işletmeler de mağaza işleterek satış yapan işletmeler gibi satışa sunacakları çeşitli ürünleri üretici, toptancı ya da ithalatçısından kendileri adına satın alarak müşterilerine sunabilecekleri gibi; ellerindeki ürünleri elektronik ortamda satmak isteyenlere hizmet vererek elektronik ticaret ortamı oluşturabilirler. Gözde olduğu zamanlardaki etkinliğini kaybetse de işlevini sürdüren “Kapalıçarşı” gibi, çok çeşitli ürünlerin ve bu ürünleri satan tacirlerin buluştuğu bir yer olan ve yalnızca elektronik ortamda ticaret yapılan bu ortamları E-Çarşı (e-market) olarak adlandırabiliriz. İğneden ipliğe her türlü ürünün bulunabildiği bu alış-veriş ortamları aynı zamanda “Bitpazarı” gibi ticaret yapmayan kişilerin kendilerine ait ürünlerin satışa sunulduğu bir ortam olarak da işlev üstlenebilmektedirler. Bu anlamda E-Çarşı tam çağına uygun yani çağdaş bir alış-veriş ortamıdır.
E-Çarşıda ürün satışı yapmak için öncelikle E-çarşı satıcısı (Seller at E-market) olmak üzere üyelik ve kayıt yaptırma işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. E-Çarşı ortamının yöneticisi konumunda olan şirket, yönetici konumu nedeniyle yapılan işlemlerden sorumlu olabileceği için bu ortamda ürün satışı yapmak isteyen kişi ya da şirketler hakkında bilgi sahibi olmak isteyecektir. Bunu sağlamak üzere E-Çarşıda ürün satışı yapmak isteyenlerin bu siteye üye olması için bir dizi işlemin öncelikle yerine getirilmesi gereklidir. E-Çarşı müşterisi (Costumer at E-market) olabilmek için de öncelikle üyelik ve kayıt yaptırma işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. E-Çarşı ortamının yöneticisi konumunda olan şirket, yönetici konumu nedeniyle yapılan işlemlerden sorumlu olabileceği için bu ortamda ürün satın almak isteyen kişi ya da şirketler hakkında bilgi sahibi olmak isteyecektir. Bunu sağlamak üzere E-Çarşıdan ürün satın almak isteyenlerin bu siteye üye olması için bir dizi işlemin öncelikle yerine getirilmesi gereklidir. E-çarşılarda, ürün satışı yapan kişilere adına E-dükkân (E-shop) da diyebileceğimiz elektronik ortamda dükkân açma olanağı da sağlanmaktadır. E-dükkânlarda, aynı fiziksel ortamdaki gibi bir raf düzeni oluşturmak mümkündür ancak, tezgâhtar yoktur, hakkında bilgi alınmak istenen ürün hakkında önceden hazırlanmış ve bazen tezgâhtara göre daha doyurucu bilgiler içeren kataloglar ve ürün tanıtım bilgileri vardır. Böylece elektronik alışveriş müşterisi özellikle büyük şehirlerde ulaşım maliyetlerine katlanmadan ve fiziksel olarak yorulmadan çok farklı E-çarşılarda gezebilir, farklı E-dükkânlara uğrayarak istediği şekilde ürün karşılaştırması yapabilir, bu araştırmalar sonucunda alış-veriş kararını daha sağlıklı verebilir.
Yukarıda belirtildiği üzere evlerde ürettikleri ürünleri pazarlamak için internet sitesi kuran kişilerin esnaf muaflığından yararlanması mümkün olmayıp, bu kişiler bulundukları yerin büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olması durumuna göre basit usul ya da gerçek usule göre vergilendirilecektir. Evlerde üretilen ürünlerin üreten kişi tarafından kurulmamış olan başkaları tarafından kurulmuş E-Çarşı diye adlandırılabilecek olan internet ortamlarında satışa sunulması durumunda internet ortamının evde ürün üreten açısından işyeri olarak kabul edilmemesi gerekmektedir. Bu durumda evde üretilen ürünün satışa sunulduğu internet ortamının (E-Çarşı), ürününü satmak isteyen açısından bir çeşit pazaryeri olarak değerlendirilmesi gereklidir.
Yukarıda esnaf muaflığı, basit usul, gerçek usul ve işyeri konusundaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, evlerde üretilen ürünlerin üreten kişi dışında kişiler tarafından kurulmuş olan bir internet sitesi (E-Çarşı) kullanılarak satılması durumunda, satış yapılan internet sitesinin pazaryeri olarak nitelendirilmesi ve satış yapan bakımından işyeri olarak değerlendirilmemesi gerektiği düşünülmektedir. Evde ürettiklerini başkaları tarafından kurulmuş bir internet sitesini kullanarak pazarlayan kişi büyükşehir sınırları (Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya hariç) içerisinde değilse Kanun’daki diğer şartların da sağlanması koşulu ile basit usulden yararlanmalıdır. Basit usulden yararlanılması durumunda, bu faaliyetlerle ilgili olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirim ve beyanda bulunma yükümlülüğü bulunmayacak, idarenin verdiği bir özelgeye göre vergi dairelerince mükellefin faaliyetiyle ilgili olarak herhangi bir tespit yapılmayacaktır. Yapılan faaliyet büyükşehir belediye sınırları içerisinde ise (Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya hariç) basit usulden faydalanılamayacak ve gerçek usulde vergilendirilme yapılacaktır.
4.Sonuç
Evde üretilen ürünlerin e-ticaret yoluyla satılması durumunda karşılaşılacak vergisel yükümlülükler konusunda doğabilecek tereddütlerin giderilmesi ve konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Evlerde üretilen ürünlerin başkaları tarafından kurulmuş E-Çarşı diye adlandırılabilecek olan internet ortamlarında satışa sunulması durumunda internet ortamının evde ürün üreten ve ürününü satmak isteyen açısından bir çeşit pazaryeri olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu durumda kanundaki diğer koşulların sağlanması durumunda basit usulden yararlanılması gerekmektedir.
Tayfun ŞAHİN
Bu Makale Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Şubat 2013 Sayısında yayımlanmıştır.
Kaynak: MÜHAK / Vergi Mükellefinin Haklarını Koruma Derneği
11th February 2013, Yıldırım Ercan tarafından yayınlandı
GÜNCEL
Yürürlük tarih: 30.01.2019
.
GELİR VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
7162 SK MADDE 1- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine “işyeri açmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden” ibaresi eklenmiştir.
.
AÇIKLAMA: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yapılan ilave ile evde imal ettikleri bazı ürünleri, yıllık asgari ücretin brüt tutarını aşmayacak şekilde internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların, esnaf muafiyeti kapsamına alınmıştır.
YAPILAN KANUN DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN ÇIKARTILAN TEBLİĞ
15 Mart 2019 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 30715
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 306)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan
Satışlarda Esnaf Muaflığı
Yasal düzenleme
MADDE 4 – (1) 7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine “işyeri açmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden” ibaresi eklenmiştir.
(2) Buna göre, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin yürürlükteki hali aşağıdaki şekildedir.
“6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.”
Evlerde üretilen ürünlerin satışında esnaf muaflığı
MADDE 5 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, evlerde kendi el emekleri ile imal ettikleri ürünleri bir işyeri açmaksızın satanlar, esnaf muaflığından faydalanabilmektedirler.
(2) Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için;
a) İmal edilen ürünlerin, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında olması,
b) Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve aletlerin kullanılmaması,
c) Dışarıdan işçi çalıştırılmaması,
ç) Ürünlerin işyeri açmaksızın satılması,
d) Ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılmaması,
e) Ürünlerin, ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri kermes, festival ve panayırlarda satılmaması,
f) Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tâbi olunmaması,
g) Faaliyetin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılmaması
gerekmektedir.
(3) Ürünlerin; ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere, düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
Evlerde üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışı
MADDE 6 – (1) 7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir.
(2) Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.
(3) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde sayılan ürün çeşitlerinden, birden fazlasının üretilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satılması durumunda, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, her bir ürün cinsi için ayrı ayrı değil tüm ürünlerin toplam satış tutarı için geçerlidir.
(4) Satışların bir kısmının internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden, bir kısmının muafiyet kapsamında diğer şekillerde yapılması halinde, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, sadece internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapılan satışlar için geçerli olup, diğer şekillerde yapılan satışlarda tutar sınırlaması bulunmamaktadır.
(5) İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde, esnaf muafiyeti kaybedilecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Örnek 3: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bayan (D), evinde ürettiği tarhana, erişte ve mantıları, kamu kurumlarınca düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.
Bayan (D)’nin, 2019 takvim yılında internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı 25.000 TL, diğer satış tutarı ise 10.000 TL dir.
Bayan (D), internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı olan 25.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı olan 30.700,80 TL’yi aşmadığından, muafiyetten faydalanmaya devam edecektir.
Örnek 4: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bay (E), evinde ürettiği hediyelik turistik eşyaları belediye tarafından belirlenen geçici bir stantta ve internet üzerinden satmaktadır.
Bay (E)’nin 2019 takvim yılında internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı 35.000 TL, diğer satış tutarı ise 15.000 TL dir.
Bay (E), internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı olan 35.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı olan 30.700,80 TL yi aştığından, muafiyetini kaybedecek ve 1/1/2020 tarihinden itibaren gelir vergisi mükellefi olacaktır.
Evlerde üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışında vergi tevkifatı ve belgelendirme
MADDE 7 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin son fıkrasında, “Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş ve aynı fıkranın (13) numaralı bendinde vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler tevkifat kapsamına alınmış olup, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %2 olarak belirlenmiştir.
(2) Tevkifat yapmakla sorumlu olanlar tarafından, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, vergiden muaf esnaftan internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden veya muafiyet kapsamında diğer şekillerde satın alınan mallar için yapılan ödemeler üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca %2 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.
(3) Esnaf muaflığından yararlananlardan yapılan alışların tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla birlikte, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satın alınan mallar için yapılan ödemelere ilişkin olmak üzere, gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları ile de belgelendirilmesi mümkündür.
Örnek 5: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bayan (F), evinde ürettiği hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça ve yapma çiçekleri, kamu kurumlarınca düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.
Bayan (F), internet üzerinden ticari kazancı nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan Bay (G)’ye 2.000 TL ve (H) A.Ş.’ye 3.000 TL lik satış yapmıştır.
Bay (G) ve (H) şirketi tarafından Bayan (F)’den satın alınan ürünlerin, gider pusulası veya gider pusulasında bulunması gereken bilgileri ihtiva eden banka dekontuna istinaden belgelendirilmesi ve yapılan ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca da gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir
Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 314)
30 Nisan 2021 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 31470
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 314)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu ve 89 uncu maddelerinde, 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan değişikliklerin açıklanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Evlerde Üretilen Malların İnternetten Satışında Esnaf Muaflığı
Yasal düzenleme
MADDE 2 – (1) 7256 sayılı Kanunla, 193 sayılı Kanunun esnaf muaflığını düzenleyen 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (10) numaralı bent eklenmiştir.
“10. Ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi alınması, Türkiye’de kurulu bankalarda bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu bent kapsamında açılan ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 (bir ve üzeri işçi çalıştırıldığı durumda %2) oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. İstihdama bağlı indirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekir. Bu hasılat tutarı üzerinden ayrıca 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Bu bent kapsamında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını aşması hâlinde, mükellef izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilir ve tekrar bu muafiyetten faydalanamaz. Bentte yer alan hasılat koşulu dışındaki diğer şartların ihlal edildiğinin tespit edilmesi hâlinde muafiyetten faydalanılamaz ve zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur. Bentte yer alan oranları ve tutarı, yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
Söz konusu hükmün 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.
(1) ve (6) numaralı bent hükümlerine göre esnaf muaflığının kapsamı ve şartları
MADDE 3 – (1) Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde esnaf muaflığı düzenlenmiş bulunmaktadır. Mezkûr maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında, işyeri ve motorlu araç olmaksızın seyyar olarak yapılan perakende mal satışları muafiyet kapsamındadır. Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar bu muafiyetten faydalanamamaktadırlar.
(2) Yine, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve aletler kullanılmaksızın ve dışarıdan işçi çalıştırılmaksızın evlerde kendi el emekleri ile imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri, bir işyeri açmaksızın satanlar esnaf muaflığından faydalanabilmektedirler. Ayrıca evlerde imal edilen bu ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışı da yıllık brüt asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla muafiyet kapsamındadır.
(3) Bu muafiyetlerden faydalanılabilmesi için ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tâbi olunmaması ve faaliyetin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılmaması gerekmektedir.
(4) Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre tevkifat yükümlülüğü bulunanlar tarafından esnaf muaflığından faydalananlardan satın alınan mal bedelleri üzerinden; evlerde imal edilen mallar için %2 ve perakende satılan diğer mallar için %5 oranında tevkifat yapılmaktadır.
(10) numaralı bent hükümlerine göre esnaf muaflığının kapsamı ve şartları
MADDE 4 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine eklenen (10) numaralı bent ile ayrı bir işyeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar esnaf muaflığı kapsamına alınmıştır.
(2) Bunların esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için;
a) İkametgâhlarının bulunduğu yerdeki tarha yetkili vergi dairesine başvurarak “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi” alınması,
b) Türkiye’de kurulu bankalarda internetten yapılan satış gelirlerinin tahsilini ve bu gelirleri üzerinden tevkifat yapılmasını teminen bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi,
gerekmektedir.
(3) Bir takvim yılında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını (2021 yılı için 240.000 TL) aşması halinde, içinde bulunulan takvim yılında esnaf muaflığından faydalanılabilecek, izleyen takvim yılının başından itibaren ise esnaf muaflığından faydalanılamayacaktır. Muaflığa ilişkin şartları kaybedenler izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilecek ve tekrar aynı muafiyetten faydalanamayacaklardır. Mezkûr bentte belirtilen hasılat tutarı her yıl yeniden değerlenmek suretiyle belirlenecektir.
(4) Birden fazla ürün imal edilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satılması durumunda, elde edilen hasılatın ilgili yıl içinde geçerli olan tutarı aşmaması şartı, her bir ürün cinsi için ayrı ayrı değil tüm ürünlerden elde edilen toplam hasılat için geçerlidir.
(5) Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tâbi olanlar ile faaliyetini, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar bu muafiyetten yararlanamazlar.
(6) Bu muafiyetten faydalanılabilmesi için evlerde imal edilen ürünlerin münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satılması şart olup, satışların bir kısmının internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden, bir kısmının ise diğer şekillerde yapılması halinde mezkûr bent kapsamında muafiyetten faydalanılması mümkün değildir. Şartların varlığı halinde, mezkûr maddenin (1) ve (6) numaralı bentleri kapsamında esnaf muaflığından faydalanılması mümkündür.
(7) Mezkûr maddenin (6) ve (10) numaralı bentlerinde düzenlenen muafiyetlerden aynı takvim yılında aynı anda faydalanılması mümkün değildir. Mezkûr maddenin (6) numaralı bendi kapsamında muafiyetten faydalananlardan, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi nedeniyle esnaf muafiyetini kaybedecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecek olanlar, izleyen yıl Ocak ayının sonuna kadar mezkûr maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen şartları sağlamaları halinde, izleyen yılda bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanabilecektir.
Örnek 1: Bayan (A), sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın evinde ürettiği ekmek, bazlama, kurabiye ve pasta ile reçel, salça ve turşu gibi ürünleri internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır. Bayan (A) bu ürünlerin satışı dolayısıyla 2021 yılında 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalanmaktadır. Bayan (A)’nın internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı olan 50.000 TL, 2021 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı olan 42.930 TL’yi aştığından, Bayan (A) izleyen takvim yılı başından itibaren (6) numaralı bent kapsamında muafiyetten faydalanamayacaktır. Ancak Bayan (A), 2022 yılı Ocak ayının sonuna kadar maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen şartları sağlaması kaydıyla 2022 yılında internet ve benzeri alanlar üzerinden yapacağı satışları için (10) numaralı bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanabilecektir.
Bankalar tarafından yapılacak işlemler ve tevkifat uygulaması
MADDE 5 – (1) Bankalar tarafından, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (10) numaralı bent hükmü kapsamında Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi ibraz edenlere, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlarda yapılacak mal satışlarına ilişkin elde edilen hasılatın yatırılacağı ticari bir hesap açılacaktır. Birden fazla bankada veya aynı bankanın değişik şubelerinde birden fazla ticari hesap açılması mümkün bulunmaktadır. Açılacak ticari hesaba yatırılan tüm ödemelerden tevkifat yapılacağından, açılacak hesabın münhasıran esnaf muafiyeti kapsamındaki satış bedellerin tahsili için kullanılması gerekmektedir.
(2) Bankalar, bu ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaklar ve bir aya ilişkin aktarılan tutarlar üzerinden tevkif edilen vergileri, 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile beyan edip ödeyeceklerdir. Yapılan gelir vergisi tevkifatları, 3/1/2012 tarihli ve 28162 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 281)’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde bankaların şubeleri veya banka genel müdürlükleri tarafından verilen muhtasar beyannameyle beyan edilip ödenebilecektir.
(3) Bu bent kapsamında esnaf muaflığından yararlanan kişilerin bir veya üzeri işçi çalıştırdığı durumlarda tevkifat oranı %2 olarak uygulanacaktır. İndirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekmektedir. İndirimli tevkifat oranından faydalanmak isteyenler, faaliyetlerinde işçi çalıştırdığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan tevsik edici belgelerle birlikte ticari hesap açtıkları bankalara bildireceklerdir. Çalıştırılan işçinin, işten çıkartılması veya ayrılması durumları da ayrıca ilgili bankalara bildirilecektir. Çalışanın işten ayrıldığı yönünde bir bildirimde bulunulmadığı sürece bildirim tarihini izleyen dönemlerde de indirimli tevkifat uygulamasına devam edilecektir.
(4) İşçi çalıştırıldığını veya çalıştırılan işçinin işten ayrıldığının bankaya bildirilmesi sorumluluğu muafiyetten yararlanan kişilerdedir. Bankalar kendilerine yapılan bildirim durumuna göre vergi tevkifatı yapacaklardır. İlgili ayda on günden fazla işçi çalıştırılmadığı halde çalıştırıldığının bildirilmesi veya çalıştırılan işçinin işten ayrıldığının bildirilmemesi nedeniyle eksik yapılan tevkifatın sorumluluğu vergiden muaf esnafta olup, eksik hesaplanan vergiler muafiyetten yararlananlar adına cezalı olarak tarh edilecek ve bunlardan gecikme faiziyle birlikte tahsil edilecektir.
(5) Bir takvim yılında elde edilen hasılatın Kanunda öngörülen tutarı aşması durumunda da takvim yılının sonuna kadar muafiyet devam edeceğinden, bankalarca ticari hesaba aktarılan tutarlardan tevkifat yapılmaya devam edilecektir. Dolayısıyla bankaların, bir takvim yılında elde edilen hasılatın Kanunda öngörülen tutarı aşıp aşmadığının kontrolü yönünde bir sorumlulukları bulunmamaktadır.
(6) Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında elde edilen hasılat tutarı üzerinden gelir vergisi tevkifatı bankalar tarafından yapılacağından, mezkûr bent kapsamında bulunanlardan mal alımı yapanlardan Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca, ayrıca gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
(7) Satışa konu malların, tutarı ödenip tevkifat yapıldıktan sonra herhangi bir nedenle iade edilmesi halinde, söz konusu mal bedelleri üzerinden yapılan vergi tevkifat tutarı muafiyetten yararlanan kişinin yazılı başvurusu üzerine, tevkifatın yatırıldığı ve ödendiği vergi dairesi tarafından yersiz ödenen vergiler kapsamında red ve iade edilebilecektir.
Muafiyetten faydalananların yükümlülükleri ve belgelendirme
MADDE 6 – (1) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların mükellefiyet tesisi, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme gibi yükümlülükleri olmayacaktır. Bu muafiyetten yararlananların, kendilerine düzenlenen gider pusulalarını ve bu faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mal ve giderlerine ilişkin belgelerini 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda öngörülen süre boyunca saklamaları zorunludur.
(2) 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalanmak isteyenlerin, tarha yetkili vergi dairelerine başvurarak bu Tebliğin Ek-1’inde yer alan “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi (GVK Madde 9/10 Kapsamında Olanlar İçin)” almaları gerekmektedir. Bu belgeyi alarak esnaf muaflığından faydalananların üç yılda bir tarha yetkili vergi dairelerine başvurarak durumlarını güncellemeleri gerekmektedir.
(3) Esnaf vergi muafiyeti belgesi, ilgili bölümleri doldurulduktan sonra vergi dairesince onaylanacaktır. Söz konusu belge, geçerli olduğu süre içerisinde çoğaltılmak suretiyle kullanılabilir.
(4) İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapılan satışlarda, ürünün satışının tevsik edilmesi, güvenli bir şekilde taşınması ve alıcıya ulaşması için, onaylı esnaf vergi muafiyeti belgesi örneğinin (fotokopisinin) alt kısmında boş olarak yer alan ürün satışına ilişkin bölümün vergiden muaf esnaf tarafından doldurulması ve ürünle birlikte gönderilmesi mümkündür.
Örnek 2: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bayan (B) evinde ürettiği çeyizlik eşyaları (masa örtüsü, perde, yatak örtüsü ve benzeri) internette satmaya başlamış ve Bayan ©’ye 1 adet masa örtüsü ve 2 adet yatak örtüsünü kargo ile göndermiştir.
Satışa konu ettiği ürünün satışının tevsik edilmesi, güvenli bir şekilde taşınması ve alıcıya ulaşması için onaylı esnaf muafiyeti belgesinin bir örneğinin, belgenin alt kısmında boş olarak yer alan ürün satışına ilişkin bölümde yer alan, ürün cinsi kısmına masa örtüsü ve yatak örtüsü, ürün miktarı kısmına 1 ve 2 adet ile ürün bedeli kısmına da her bir ürünün toplam bedeli yazılmak suretiyle doldurularak ürünle birlikte gönderilmesi mümkün bulunmaktadır.
(5) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince, mezkûr madde kapsamında faaliyette bulunanlardan yapılan mal alımlarının, tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla birlikte, münhasıran bu ödemelere ilişkin olmak üzere, gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları ile de belgelendirilmesi mümkündür.
Örnek 3: 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bay (D), evinde ürettiği tespih, pipo ve süs eşyası niteliğindeki bibloları, internet ortamında satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.
Hediyelik eşya alım satım faaliyeti nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan Bay (E), Bay (D)’den internet üzerinden 5.000 TL’lik ürün satın almış ve bedelini Bay (D)’nin bildirdiği banka hesabına aktarmıştır.
Bay (E) tarafından Bay (D)’den satın alınan ürünlerin, gider pusulası veya gider pusulasında bulunması gereken bilgileri ihtiva eden banka dekontuna istinaden belgelendirilmesi mümkündür.
Satın alınan ürünlerine ilişkin Bay (D)’nin banka hesabına aktarılan tutar üzerinden banka tarafından tevkifat yapılacağından, Bay (E) tarafından 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca ayrıca gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
Muafiyet şartlarını sağlamadığı tespit edilenler
MADDE 7 – (1) Geçerli Esnaf Vergi Muafiyet Belgesi olmadığının, Türkiye’de kurulu bankalarda ticari hesap açılmadığının, elde edilen hasılatının tamamının açılan banka hesabına yatırılmadığının veya eksik yatırıldığının, malların sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve aletler kullanılarak imal edildiğinin, evde imal edilen mallar dışında dışarıdan satın alınan malların satışının yapıldığının, evden değil işyerinden faaliyette bulunulduğunun, faaliyetin gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde, ilgili takvim yılının başından itibaren esnaf muaflığından faydalanılamayacak ve alınmayan vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır.
(2) Esnaf muaflığından faydalanmaktayken mezkûr bentte öngörülen şartları ihlal ettiği tespit edilenler muafiyet hükmünden faydalanamayacağından, bunlara verilen Esnaf Vergi Muafiyet Belgesi, vergi dairesince ilgili takvim yılının başından itibaren veya belge daha sonraki bir tarihte verilmişse bu tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir.
(3) Belirlenen hasılat limitinin aşılması durumunda ise Esnaf Vergi Muafiyet Belgesi izleyen takvim yılı başından itibaren iptal edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesiyle Mal İhracatı Kapsamında
Elde Edilen Kazançlarda İndirim
Yasal düzenleme
MADDE 8 – (1) 7256 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“16. Tam mükellef gerçek kişilerin, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için bu kapsamda sayılan;
a) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması,
b) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
c) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 1.600.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
d) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2.400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
şarttır. (Bu bentte geçen sigortalı olma ibaresi 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanları ifade eder.)
Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oran, tutar ve sayıları yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Söz konusu hükmün 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.
Tanımlar
MADDE 9 – (1) Bu bölümde geçen;
a) Elektronik ticaret gümrük beyannamesi: 4458 sayılı Kanunun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi veya hızlı kargo taşıma hizmeti veren şirketler tarafından miktar ve değer itibarıyla Ticaret Bakanlığınca belirlenen sınırı geçmeyen eşyanın ihracatı kapsamında elektronik ortamda düzenlenen beyannameyi,
b) Hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket: Ticaret Bakanlığınca belirlenen koşulları taşıyan ve 4458 sayılı Kanunun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan şirketi,
c) Mal ihracatı: Bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını,
ifade eder.
İndirimden yararlanabilecek mükellefler ve yararlanma şartları
MADDE 10 – (1) İndirimden, 4458 sayılı Kanunun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle mal ihracatı gerçekleştiren tam mükellef gerçek kişiler yararlanabilecektir.
(2) 10/3/2013 tarihli ve 28583 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) (Seri No: 4) uyarınca, miktarı brüt 300 kilogramı ve değeri 15.000 Avro’yu geçmeyen mallar için dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından elektronik ticaret gümrük beyannamesi düzenlenebileceğinden, miktar veya değer itibarıyla bu sınır içerisinde yer alan malların ihracatından elde edilen kazançlar beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.
(3) İndirim şartı olarak belirtilen işçi çalıştırma sayısının tespitinde, mükelleflerin ilgili takvim yılında aylık ya da üç aylık olarak verdikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirdikleri çalışan sayılarının ortalaması dikkate alınacaktır.
(4) Mezkûr bent kapsamında yapılan mal ihracatından kaynaklanan döviz cinsi hasılatların Türk lirasına çevrilmesinde, satış hasılatının fiili ihraç tarihi itibarıyla tahakkuk ettiği kabul edilerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
(5) Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatı dışında, mükelleflerin başka şekillerde ihracat gelirlerinin olması, söz konusu indirimden yararlanmalarına engel teşkil etmeyecektir. Ancak anılan mükellefler tarafından diğer şekillerde yapılan ihracat kazançları beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacak olup, yalnızca Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı aracılığıyla bent kapsamında yapılan mal ihracatından elde edilen kazançlar indirime konu edilebilecektir.
Örnek 4: Tam mükellef Bay (F), büro mobilyalarının imalatı faaliyetinin yanında mobilya aksesuarlarının perakende ticareti faaliyetiyle de iştigal etmektedir. Mükellefin bu faaliyetlerine ilişkin ihracat gelirleri de bulunmaktadır. Bay (F)’nin 2021 takvim yılında elde etmiş olduğu gelirler aşağıdaki gibidir:
Bay (F), ihraç etmiş olduğu mobilya aksesuarlarını hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket aracılığıyla büro mobilyalarını ise lojistik tırlar vasıtasıyla yurtdışındaki alıcılarına teslim etmektedir.
Buna göre Bay (F), Kanundaki diğer şartların da oluşması halinde, sadece mobilya aksesuarlarının ihracından elde ettiği kazanç için indirimden faydalanabilecek olup, lojistik tırlar vasıtasıyla yaptığı büro mobilyalarının ihracatından elde ettiği kazanç için indirimden faydalanamayacaktır. İndirim şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinde hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket aracılığıyla yapılan mobilya aksesuarlarından elde edilen ihracat hasılat bedeli dikkate alınacak olup, Bay (F) tarafından bu kapsamdaki ihracat faaliyetinden 900.000 TL ihracat hasılatı elde edildiğinden, ilgili dönemde mükellefin kendisinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması koşuluyla söz konusu indirimden faydalanılabilecektir.
(6) Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatı yanında, başka şekillerde de ihracatları bulunan mükelleflerin, faaliyetlerine ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarını ayrı ayrı izlemeleri gerekmektedir. Bu mükelleflerin indirim konusu yapılabilecek ihracat faaliyetine ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarını diğer faaliyetlerle ilişkilendirmemeleri ve kayıtlarını da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutmaları şarttır.
(7) Mezkûr bent kapsamında belirtilen şartlar dâhilinde yapılan ihracat faaliyetleri ile bu kapsama girmeyen diğer faaliyetlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler, indirim konusu yapılabilecek ihracat faaliyetlerinden elde edilecek hasılatların toplam hasılat içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir. Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.
(8) Hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler ve Posta İdaresine dolaylı temsil yetkisi verilerek yapılan mal ihracatlarına yönelik 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine eklenen (16) numaralı bendin alt bentlerinde yer alan tutarlar, indirimden yararlanabilmek için bu kapsamda elde edilebilecek azami ihracat hasılatlarını göstermektedir. Bu bağlamda, bir takvim yılı içerisinde söz konusu bendin (a), (b) ve © alt bentlerinde yer alan hasılat tutarlarının aşılması halinde, indirimden yararlanabilmek için bir sonraki alt bentte yer alan istihdam şartlarının sağlanması gerekmektedir. Diğer taraftan, (d) alt bendinde yer alan hasılat tutarından daha fazla ihracat hasılatı elde eden mükellefler, sigortalı olma ve işçi çalıştırma şartlarını sağlasalar bile söz konusu indirimden yararlanamayacaklardır.
Örnek 5: Tam mükellef Bay (G), oltu taşından tespih ve süs eşyaları üretmekte olup, söz konusu ürünleri hem yurtiçine hem de yurtdışına satmaktadır. Mükellef yurtdışındaki alıcılara, hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket aracılığı ile ürünlerin teslimini gerçekleştirmektedir. Mükellefin 2021 yılında söz konusu ürünlerin ihracatından elde ettiği hasılatı 3.000.000 TL’dir.
Buna göre Kanundaki diğer şartlar sağlansa dahi, bir takvim yılında hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesi aracılığıyla elde edilen ihracat hasılatı, Kanunda belirtilen ihracat hasılatının azami tutarı olan 2.400.000 TL’yi aştığından, mükellef Bay (G) söz konusu indirimden faydalanamayacaktır.
Örnek 6: Tam mükellef Bay (H), 2021 takvim yılında kendisine ait tekstil atölyesinde üretmiş olduğu bebek giyim ürünlerini, hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle ihraç etmiştir. Mükellef 2021 takvim yılı içerisinde gerçekleştirilen ihracat kapsamında 1.650.000 TL hasılat elde etmiş olup, ihracat kazancı 500.000 TL’dir. İlgili takvim yılında mükellef sigortalı olup, iki tam zamanlı da işçi çalıştırmaktadır. Buna göre Bay (H) 2021 takvim yılında üç tam zamanlı işçi çalıştırmadığından söz konusu indirimden faydalanamayacaktır.
(9) Mezkûr bent kapsamında ihraç edilen malların sonradan çeşitli nedenlerle tamamen veya kısmen geri gelmesi halinde, geri gelen mallara tekabül eden tutarlar indirim konusu yapılamayacaktır.
(10) Yazılım, tasarım, mimarlık, mühendislik başta olmak üzere her türlü hizmet ihracı kapsamında elde edilen kazançlar düzenleme kapsamında yer almamaktadır.
Uygulanacak indirim oranı
MADDE 11 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine eklenen (16) numaralı bent kapsamında, Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatından kaynaklanan kazancın %50’si (bentte yer alan diğer şartlar dâhilinde) kazancın elde edildiği takvim yılına ait verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.
(2) Mezkûr bent kapsamında elde edilen kazançların indirim konusu yapılabilmesi için yıllık gelir vergisi beyannamesinde vergiye tabi gelirin bulunması gerekmekte olup, zarar halinde indirim söz konusu olmayacaktır. İndirim konusu yapılamayan tutarların gelecek yıllara devri mümkün değildir.
Örnek 7: Türkiye’de yerleşik Bay (I), üretmiş olduğu kalem ve anahtarlıktan oluşan set şeklindeki ürünleri hem yurtiçinde satmakta hem de yurtdışına ihraç etmektedir. Malların yurtdışındaki alıcılara teslimi, hızlı kargo taşımacılığı yapan şirket aracı kılınarak elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilmektedir. Mükellefin 2021 takvim yılında bu ihracattan elde ettiği hasılatı 450.000 TL, ihracat kazancı ise 200.000 TL’dir.
Mükellef Bay (I) 2021 takvim yılındaki faaliyetleri nedeniyle 5.000 TL zarar beyan etmiştir.
Buna göre Bay (I), Kanunda belirtilen diğer şartları taşımış olsa bile 2021 takvim yılında zarar beyan etmesi nedeniyle söz konusu indirimden faydalanamayacaktır. Ayrıca ilgili takvim yılında faydalanılamayan indirim tutarı (200.000 x %50=100.000 TL) gelecek yıla devredilemeyecektir.
İndirimden geçici vergi dönemlerinde yararlanılması ve kur farklarının indirim tutarında dikkate alınmaması
MADDE 12 – (1) Mükellefler geçici vergi dönemlerinde de anılan indirimden faydalanabileceklerdir. İndirimden yararlanılabilmesi için Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler aracılığıyla yapılan mal ihracatından elde edilen hasılatlara ve çalıştırılan işçi sayılarına ilişkin Kanunda belirtilen şartların sağlanıp sağlanmadığı her bir geçici vergi dönemi için ayrı ayrı değerlendirilecektir. Geçici vergi dönemlerinde aranılacak azami hasılat tutarı, alt bentlerde yer alan ve bir takvim yılı için belirlenen hasılat tutarlarının geçici vergi dönemine tekabül eden kısmı olacaktır.
Örnek 8: Tam mükellef Bayan (İ)’nin kendisi sigortalı olup, mükellefin 2021 takvim yılında hızlı kargo taşımacılığı aracılığıyla mal ihracatından elde ettiği hasılat tutarları ile aylık olarak verdiği muhtasar beyannamelerinde bildirimde bulunduğu işçi sayılarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:
Yukarıdaki tabloya göre Bayan (İ)’nin birinci geçici vergi döneminde hasılatı 90.000 TL ve bu dönemde çalıştırdığı işçi sayısı ortalama 1,33 (4/3)’tür. Mükellef birinci geçici vergi döneminde (a) alt bendinde yer alan ve ilk geçici vergi dönemine tekabül eden [(400.000/(12/3))= 100.000 TL] hasılat sınırını geçmediğinden indirimden yararlanabilmesi için yalnızca kendisinin sigortalı olması yeterli olup, bu şart sağlandığından mükellef indirimden faydalanabilecektir.
İkinci geçici vergi döneminde Bayan (İ)’nin hasılatı 290.000 TL (90.000+200.000) ve bu dönemde çalıştırdığı işçi sayısı ortalama 1,66 (10/6)’dır. Mükellef ikinci geçici vergi döneminde (a) alt bendinde yer alan ve ikinci geçici vergi dönemine tekabül eden [(400.000/(12/6))= 200.000 TL] hasılat sınırını geçmiş olmakla birlikte (b) alt bendinde yer alan ve ikinci geçici vergi dönemine tekabül eden [(800.000/(12/6))=400.000 TL] hasılat sınırını geçmediğinden, Bayan (İ)’nin indirimden yararlanabilmesi için kendisinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı işçi çalıştırması yeterli olup, mükellef bu şartları sağladığından indirimden faydalanabilecektir.
Üçüncü geçici vergi döneminde Bayan (İ)’nin hasılatı 790.000 TL (90.000+200.000+500.000) ve bu dönemde çalıştırdığı işçi sayısı ortalama 2 (18/9)’dir. Mükellef üçüncü geçici vergi döneminde © alt bendinde yer alan ve üçüncü geçici vergi dönemine tekabül eden [(1.600.000/(12/9))=1.200.000 TL] hasılat sınırını geçmediğinden, indirimden yararlanılabilmesi için mükellefin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı işçi çalıştırılması yeterli olup, adı geçen bu şartları sağladığından indirimden faydalanabilecektir.
Dördüncü geçici vergi döneminde Bayan (İ)’nin hasılatı 1.400.000 TL (90.000+200.000+500.000+610.000) ve bu dönemde çalıştırdığı işçi sayısı ortalama 3 (36/12)’tür. Mükellef dördüncü geçici vergi döneminde © alt bendinde yer alan ve dördüncü geçici vergi dönemine tekabül eden (1.600.000 TL) hasılat sınırını geçmediğinden, Bayan (İ)’nin indirimden yararlanabilmesi için kendisinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı işçi çalıştırması yeterli olup, mükellef bu şartları sağladığından indirimden faydalanabilecektir.
(2) Mükellefler tarafından söz konusu kapsamda yapılan mal ihracatından kaynaklanan döviz cinsinden hasılatların fiili ihraç tarihinden ileriki bir tarihte tahsil edilmesi durumunda; tahsilatın yapıldığı tarihteki kur farkından dolayı oluşan kar veya zarar hasılat hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.