AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİNDEN BAĞKUR PRİMİ İNDİRİLİRM
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
ticari kazançların gerçek usulde vergilendirilmesi rehberinden,

Yukarıda sayılan giderlere ek olarak, Bağ-Kur primlerinin de
sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca vergi uygulamasında gider olarak
gösterilebileceği hükme bağlandığından, ilgili dönemlere ilişkin olup,
ödenmiş olması şartıyla beyan edilen ticari kazançla sınırlı olmak üzere
söz konusu primler indirim konusu yapılabilecektir.



İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDAN

Özelge Tarihi : 23.06.2009
Özelge Sayısı : 176200-ÖZ/1333




Ödenen Bağ-Kur primlerinin ilgili dönem geçici vergi beyannamesinden indirim konusu yapılmasının mümkün bulunduğu hk.

İlgide kayıtlı dilekçenizde; .............. Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ..................... vergi sicil numaralı mükellefi olduğunuzu, 5510 sayılı kanunun 4/b bendine göre sigorta primi ödediğinizi belirterek, dönem içinde ödediğiniz sigorta primlerinin Geçici Vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı ve indirim konusu yapılması durumunda beyannamede nasıl gösterileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120’nci maddesinde ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, geçici vergi ödeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 217 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin ''Geçici Vergiye Esas Kazancın Tespiti'' başlıklı 3’ncü bölümünde; ''Mükellefler, vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançlarının belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümlere uymak zorundadırlar...'' denilmiş olup, ''Özellik Gösteren Durumlar'' başlıklı 4’ncü bölümünde ise; ''Mükellefler geçici vergiye tabi kazançlarının tespitinde, söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmeleri halinde yararlanabilecekleri tüm indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir.'' açıklamasına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ''Primlerin Ödenmesi'' başlıklı 88’inci maddesinin 11’inci fıkrasında ''Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz'' hükmü yer almıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar uyarınca; 5510 sayılı Kanun’un 4/b maddesinde belirtilen sigorta (eski Bağ-Kur) primlerinizin ilgili dönemlere ilişkin olup, ödenmiş olması ve belgelendirmek şartıyla, ilgili dönem geçici vergi beyannamenizin 21’inci satırında yer alan ''Diğer İndirimler'' bölümünde gösterilip indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
ANTALYA DEFTERDARLIĞI
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü

Sayı: ………………….Tarih: 28.08.2003

Konu: Bağ-kur prim kesintilerinin G.Gelir vergisinin beyannamesinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk

İlgi: 13.08.2003 tarihli dilekçeniz Hk.

İlgide kayıtlı dilekçeniz ile …….. Vergi Dairesinin …………. vergi numarasında gelir vergisi mükellefi bulunduğunuz Bağ-Kur primlerinin geçici vergi beyannamelerinde geçici verginin hesaplanmasında indirim konusu yapılıp,yapılmayacağı ve geçici verginin hesaplanmasında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun safi ticari kazancının tespitinde indirilecek giderlere ilişkin 40 ıncı maddesinde, teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı veya sosyal sigorta primlerinin gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamakla beraber,110 Nolu Gelir Vergisi Tebliğinde 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren ticaret erbabı ile meslek erbabının,ödedikleri Bağ-Kur primlerini anılan tebliğde belirtilen esaslar dahilinde, ticari veya mesleki kazançları dolayısıyla verecekleri yıllık beyannamede gösterdikleri gelirden indirebilecekleri açıklanmış bulunmaktadır.

Buna göre, Bağ-Kur primlerinin,gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun teşvik edilmesi şartıyla yıllık beyanname ile beyan edeceğiniz gelirden indirilmesi mümkün olup, geçici vergi beyannamesinde gösterilen gelirden indirilmesine imkan bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
T.C. MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH :27.03.2001

SAYI :B.07.0.GEL.0.40/4006-579/10028

KONU :Bağ-Kur primlerinin geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılıp, yapılmayacağı hk.

... İLGİ: 26.01.2001 tarihli dilekçeniz.


Bakanlığımıza verdiğiniz ilgi dilekçenizin incelenmesinden, Bağ-Kur primlerinin geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi isteğiniz anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, geçici vergi ödeyecekleri belirtilmiştir.

Konuya ilişkin açıklamalar 27.12.1998 tarih ve 23566 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 217 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır.
Söz konusu Tebliğin "Geçici Vergiye Esas Kazancın Tespiti" başlıklı 3. bölümünde;

"Mükellef, vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançların belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunun'da yer alan hükümlere uymak zorundadır ..."
denilmiş, "Özellik Gösteren Durumlar Başlıklı" 4. bölümünde ise;

"Mükellefler geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmeleri halinde yararlanabilecekleri tüm indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir."
denilmiştir.



Diğer taraftan, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanununun 49'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasında sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır..

Buna göre, Bağ-Kur primlerinizin ilgili dönemlere ilişkin olup ödenmiş olması şartıyla geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.

--------------------------------------------------------------------------------
Bağ-Kur kanununun ilgili maddesi;


Alıntı
PRİM ORANLARI VE HESAPLANMASI:

MADDE 49 — (2423 sayılı yasayla değişik fıkra) Bu Kanuna göre ödenecek sigorta primi, sigortalının beyan ettiği 50 nci maddede belirtilen gelir basamağının % 20'sidir.

Sigortaya girişte bildirilen gelirin bir defaya mahsus olmak üzere % 25'i oranında giriş keseneği, basamak yükselmelerinde ise, iki gelir basamağı arasındaki artış farkı kadar yükselme primi alınır. Sigorta primi, sigortalılığın başladığı tarihi takip eden ay başından, sigortalılığın bittiği ayın sonuna kadar hesaplanmak suretiyle tam ay olarak alınır.

(2433 sayılı yasayla değişik fıkra) Bu kesenek ve primlerin tümü, yılı içinde ödenmek kaydıyla vergi uygulanmasında gider olarak gösterilebilir
Konu üzerine daha sonra;



Alıntı
217 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
...

16. Mükellefler, vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançlarının belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümlere uymak zorundadırlar.

...
34. Mükellefler geçici vergiye tabi kazançlarının tespitinde, söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmeleri halinde yararlanabilecekleri tüm indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir.
...


Ancak şu an 1479 sayılı yasanın geçici 10. maddesi haricinde yasa 5510 sayılı yasa ile yürürlükten kalkmış durumdadır. 5510 un ilgili maddesi;


Alıntı

Primlerin ödenmesi
MADDE 88- (Değişik: 17/4/2008-5754/52 md.)
...
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
...

--------------------------------------------------------------------------------
Sonuç olarak yukarıdaki özelgeler, 1479 sayılı yasanın yürürlükteyken verilmiştir, yeni verilecek özelgeler 5510 sayılı yasa dikkate alınarak verilecektir ki 217 sayılı tebliğin alıntı yaptığım kısmı kanaatimce ödenmiş olması koşulu ile geçici vergi dönemlerinde primlerin indirim konusu yapılmasına izin veriyor ayrıca gelirler genel müdürlüğünün görüşüde bu yönde.
 
[font]2 Ağustos 2013 Cuma 18:57:28 tarihinde ahmet tarafından düzenlendi[/font]
110 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ


Resmi Gazete Sayısı
Resmi Gazete Tarihi 08/03/1973
Kapsam
1479 Sayılı Bağ - Kur Kanununun 49/3 üncü maddesi hükmünün uygulanmasında tereddüd edilmekte olduğu anlaşıldığından, bu konuda aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun sâfi ticari kazancın tesbitinde indirilecek giderlere ilişkin 40 ncı maddesinde, teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı ve sosyal sigorta primlerinin, gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamakla beraber; 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanununun 49 uncu maddesinin 3 ncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.

Bağ-Kur Kanununun bu hükmü karşısında, anılan kanun uyarınca ödenen giriş keseneği ve primlerin, teşebbüs sahipleri tarafından hesaplara gider olarak yazılması gerekmekte ise de, söz konusu Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerinin doğrudan doğruya kayıtlara gider olarak intikal ettirilmesi halinde, özellikle ortaklıklarda, her bir ortağın ortaklıktaki kâr payının her zaman eşit olmıyacağı; ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenlerle de safi ticari kazancın tesbitinde bazı güçlükler ve sakıncalar doğabileceği açıktır.

Bu durumda ;

1. Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanununun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydiyle, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısiyle verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilmesi ;

2. Adî komandit şirketlerinin komanditer ortakları ile limited şirket ortakları hakkında da yukardaki esaslar dairesinde işlem yapılması;

3. Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren serbest meslek erbabının, Gelir Vergisi Kanununun 68/8 inci maddesi hükmüne dayanarak hasılâtlarından emekli aidatı veya sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartiyle, anılan kanun gereğince ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider yazmaları gerekmekte ise de yukarıda belirtilen nedenler karşısında, bu kimselerin de, Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık beyannamelerinde gösterdikleri gelirden indirmeleri,

uygun bulunmuştur.

Bilgi edinilmesi ve gereğinin buna göre yapılması rica olunur.
Ersen DALGIÇ
SMMM
ersendalgic@gmail.com

SGK PRİMLERİNİN (ÖNCEKİ BAĞKUR PRİMLERİ) GELİR VERGİSİ
BEYANNAMESİNDE DÜŞÜLEBİLME DURUMU

I-GİRİŞ

Malum olduğu üzere öteden beri ödenen Bağ-Kur primleri mükelleflerce gelir vergisi beyannamelerinde, beyan edilen kârdan düşülebilmektedir. Bu duruma geniş manada imkân veren düzenleme vergi kanunlarında olmayıp; 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun konuyla ilgili bir maddesinde yer almıştır.

1479 sayılı Kanun yürürlükten kalkmış olup yerini 01.10.2008 tarihinden itibaren sosyal güvenlik kurumlarını birleştiren 5510 sayılı kanuna bırakmıştır. Yeni sosyal güvenlik kanununda ise ödenen sosyal güvenlik primlerinin gider olarak kaydedileceğine dair bir hüküm yoktur.

II- İLGİLİ MEVZUATLARIN DEĞERLENDİRMESİ

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda hangi giderlerin safi ticari kazancın tespit edilmesinde indirileceği 40. maddesiyle düzenlenmiştir. Buna göre hizmetli ve işçilerle ilgili ödenen sigorta primleri ve emekli aidatlarının gider olarak yazılacağı tadat edilmişken, mükellefin kendisiyle ilgili sigorta veya emekli aidatlarının gider yazılmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Ayrıca Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilen gelirlerden hangi giderlerin düşülebileceği de belirtilmiştir. Bu madde de ödenen Bağ-Kur ya da sosyal güvenlik primlerinin beyannameden düşülmesine imkân tanıyan bir düzenleme yoktur.

Ona yakın bir düzenleme olan ve kanunun 89/1. maddesinde “beyan edilen gelirin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi haricindekilerde % 5’ini) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla ödenen hayat, ölüm, kaza vb. şahıs sigorta primlerinin indirilebileceği” belirtilen düzenlemede de kastedilen önceki Bağ-Kur ya da şimdiki SGK primleri değildir.

Ödenen Bağ-Kur primlerinin beyanname üzerinden düşülmesine imkân veren düzenleme 1479 sayılı Kanunun 49. maddesinde yapılmıştır. Mülga 1479 sayılı kanunun 49.maddesinin konuyla ilgili son fıkrası şöyledir:”…Bu kesenek ve primlerin tümü, yılı içinde ödenmek kaydıyla vergi uygulanmasında gider olarak gösterilebilir.”

Konuyla ilgili bir başka düzenleme GVK’nun 68.maddesiyle sadece serbest meslek erbabına münhasır olmak üzere yapılmıştır. Buna göre Mesleki Giderler başlıklı maddenin 8.bendinde “Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.” serbest meslek erbabınca kazancın tespitinde hâsılattan indirilebilir.

Maliye Bakanlığınca 08.03.1973 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 110 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde konu ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Buna göre tebliğin bazı bölümleri şöyledir:

“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun safi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlere ilişkin 40.ncı maddesinde, teşebbüs sahipleri tarafından kendileri için emekli ve yardım sandıklarına veya sigorta şirketlerine ödenen emekli aidatı ve sosyal sigorta primlerinin, gider yazılmasını öngören bir hüküm yer almamakla beraber; 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanununun 49 uncu maddesinin 3.ncü fıkrasında, sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.


Bağ-Kur Kanununun bu hükmü karşısında, anılan kanun uyarınca ödenen giriş keseneği ve primlerin, teşebbüs sahipleri tarafından hesaplara gider olarak yazılması gerekmekte ise de, söz konusu Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerinin doğrudan doğruya kayıtlara gider olarak intikal ettirilmesi halinde, özellikle ortaklıklarda, her bir ortağın ortaklıktaki kâr payının her zaman eşit olmayacağı; ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenlerle de safi ticari kazancın tespitinde bazı güçlükler ve sakıncalar doğabileceği açıktır.

Bu durumda;

1. Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin Gelir Vergisi Kanununun 89/1 maddesi hükmüne paralel olarak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydiyle, mükellefler tarafından ticari kazançları dolayısıyla verilecek yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirilmesi;

2. ….

3. Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren serbest meslek erbabının, Gelir Vergisi Kanununun 68/8 inci maddesi hükmüne dayanarak hâsılatlarından emekli aidatı veya sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartıyla, anılan kanun gereğince ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider yazmaları gerekmekte ise de yukarıda belirtilen nedenler karşısında, bu kimselerin de, Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık beyannamelerinde gösterdikleri gelirden indirmeleri uygun bulunmuştur.”

Yapılan bu açıklamalar uzun müddet uygulamaya yön vermiştir.

III- MEVCUT DURUMDA BOŞLUK OLUŞMUŞTUR

Serbest meslek erbaplarınca ödenen Bağ-Kur primlerinin (SGK primlerinin), beyan olunan kazançtan düşülmesi uygulaması halen devam etmektedir. Ancak 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu yürürlükten kalktığı için daha evvel 49. maddeyle yapılabilen işlemlerin uygulaması imkânsız hale gelmiştir.

Yeni 5510 sayılı kanunun 88. maddesinde Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı yazılı olmakla birlikte kuruma şahsi olarak ödenen primlerin gelir vergisi kazancının tespiti esnasında gider yazılacağı ya da beyannameden düşüleceği konusunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Böyle bir düzenleme olmadan Bağ-Kur primlerinin (SGK primleri) gelir vergisi beyannamesinden düşülmesi ilerde cezalı durumlara düşülmesine sebep olacaktır.

Uygulayıcılar da hâlâ yıl içinde ödenen Bağ-Kur primlerinin (SGK primlerinin) gelir vergisi kazançlarından düşülebileceği şeklinde bir anlayış vardır. Aynı anlayışın Maliye Bakanlığı’nda da olduğu görülmektedir. Nitekim eski alışkanlıkla Maliye Bakanlığı, e-beyannamede gelir vergisi beyanname formatında Bağ-Kur primlerinin düşülebilmesini olanaklı kılan bir bölüm tanzim etmiştir.

Bakanlık bu dönem yayımladığı Ticari Kazancın Gerçek Usulde Vergilendirilmesi Rehberinin 22. sayfasında “Bağ-kur primlerinin sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca vergi uygulamasında gider olarak gösterilebileği hükme bağlandığından, ilgili dönemlere ilişkin olup, ödenmiş olması şartıyla beyan edilen ticari kazançla sınırlı olmak üzere söz konusu primler de gider olarak dikkate alınabilecektir.” açıklamalarını yapmıştır. Bize göre bu açıklama hatalı olup gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda gerekse ilgili kanunla ilgili yayımlanan Sosyal Güvenlik İşlem Yönetmeliğinde ödenen primlerin gider olarak düşüleceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.

Bu durum birçok vergi mükellefinin mağduriyetine sebep verecektir. Çoğu kimse bu tür primlerin ödense bile gelir vergisi beyannamesinden düşüleceğine imkân sağlayan düzenlemenin yürürlükte olmadığının farkında değildir.

IV- SONUÇ

Günümüzde birçok esnaf, sanatkâr, tüccar Bağ-Kur primini (SGK primi) güçlükle, borç-harç bularak, itinayla ödemektedir. Ödenen primlerin makbuzlarını yıllar geçse de muhafaza edenler vardır. Onlar için yatırılan bu primler kendisinin ya da çoluk çocuğunun hastalıkta, sağlıkta güvencesi; yarınlarda-emeklilikte; kimseye muhtaç olmadan (az da olsa) geçinebilme ümididir.

Kanunlarımızda gerek ticari kazanç sahipleri gerekse beyanname veren diğer kazanç ve irat elde edenler tarafından verilen beyannamede kazançtan düşülebileceği belirtilmeyen sosyal güvenlik kurumu primlerinin (Bağ-Kur primleri), sadece serbest meslek kazancı elde edenlerce düşülebilecek olması hem haksızlık hem de eşitlik ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.

Mükelleflerce fazlasıyla önem verilen, bir işletme için gider olduğundan şüphe edilmeyen bu primlerin kanunlarca da gider kabul edilmesi, ödenmesi konusundaki gayreti daha da artıracaktır.

Acil bir düzenleme yapılarak eskiden olduğu gibi ödenen sosyal güvenlik primlerinin (Bağ-Kur primlerinin) gelir vergisi beyannamesinde tüm mükelleflerce düşülebilme imkânı sağlanmalıdır
T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelirler Genel Müdürlüğü





SAYI : B.07.0.GEL.0.42/4224-40 30.07.2004**36073

KONU :



................................VALİLİĞİNE

(Defterdarlık: Vasıtasız V. Gelir Müdürlüğü)



İLGİ : 08.07.2004 tarih ve B.07.4.DEF.0.45.11/40-101/1736 sayılı yazınız.

Yazınızda, ödenmiş olan ...................... primlerinin geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve indirim konusu yapılması halinde geçici vergi beyannamesinin 20 no.lu "Diğer indirimler" sütununda gösterilip gösterilmeyeceği hususunda bilgi istenilmektir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 120 nci maddesinde ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, geçici vergi ödeyecekleri belirtilmiştir.

Konuya ilişkin açıklamalar 27.12.1998 tarih ve 23566 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 217 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır.

Söz konusu Tebliğin "Geçici Vergiye Esas Kazancın Tespiti" başlıklı 3. bölümünde; "Mükellefler, vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançların belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan hükümlere uymak zorundadır..." denilmiş, "Özellik Gösteren Durumlar" başlıklı 4. bölümünde ise; "Mükellefler geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmeleri halinde yararlanabilecekleri tüm indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir." denilmiştir.

Diğer taraftan, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) kanununun 49 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Bağ-Kur primlerinin ilgili dönemlere ilişkin olup ödenmiş olması şartıyla geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılması ve geçici vergi beyannamesinin 20 no.lu "Diğer İndirimler" sütununda gösterilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.



Bakan a.