AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: BA-BS FORMLARI IÇIN KESILEN CEZALARA DAVA AÇIN..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Değerli Meslek Mensuplarımız,

11.06.2012 tarih ve 6276 sayılı Vergi Usul Kanunu İç Uygulama Genelgesi ile, Ba-Bs bildirim formlarında aşağıda yer alan maddelerdeki hata ve eksikliklerin bulunması halinde cezai işlem uygulanmayacaktır.

BUNA GÖRE ;

A) Mükelleflerin bildirimde bulunurken, “Vergi Kimlik” ve “T.C kimlik” numaralarını doğru yazmaları kaydıyla, alım-satım yaptıkları mükelleflerin adı-soyadı/unvanlarında yapılan büyük-küçük harf ile yazım ve kısaltma vb. hatalar,

B) Aylık yapılan her bildirimde (Form Ba veya Form Bs) yer verilen her bir mükelleften gerçekleştirilen alım veya satımlar için katma değer vergisi hariç olmak üzere mal ve/veya hizmet alışları veya satışlar için belirlenen, bildirimde bulunma haddinin %10 ‘ unun altında kalan tutar hataları için cezai işlem uygulanmayacaktır.
(Örneğin, A limited şirketi B Anonim Şirketinden Haziran 2012 döneminde yapmış olduğu alışları Ba formu ile 8.000 TL olarak bildirmiş, B Anonim Şirketi ise aynı dönemde A limited Şirketine olan satışlarını 8.400 TL olarak bildirmiştir.İki mükellefin bildirimleri arasındaki fark 396 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2010 yılı ve müteakip yıllar için belirlenen ve Bakanlığımızca yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece uygulanacak had olan 5.000 TL ‘ nin %10’ unun (500-TL’nin) altında kaldığından her iki mükellef adına da herhangi bir cezai müeyyide tatbik edilmeyecektir.)

C) “Belge Sayısı” bölümünde alım- satımlara ilişkin olarak bildirilen belge sayısında 5 adedi aşmayan ve ‘Mal ve Hizmetlerin Toplam Bedelini’ değiştirmeyen belge sayısı ile ilgili hatalar için
eksik veya yanıltıcı bilgi olarak değerlendirilmeyecek ve cezai işlem yapılmayacaktır.

Alım veya satım yapılan mükelleflere ilişkin “ Vergi Kimlik” veya “ T.C Kimlik” numaraları bölümlerinde yapılan eksik veya hatalı bildirimlerle, yukarıda sayılan maddeler dışında yapılacak her türlü eksik veya hatalı bildirimlerden dolayı ise 213 sayılı Kanunun Mükerrer 355 inci maddesi uyarınca ceza kesilmesi yönündeki uygulamaya devam edilecektir.

Diğer taraftan, ‘Form Ba-Bs Karşılaştırma Ekranlarından’ alıcı ve satıcı mükelleflerin bildirimlerinde farklılık olduğunun anlaşılması halinde doğrudan mükellefler adına ceza kesilmesi yoluna gidilmeyecektir. Farklılığın hangi mükelleflin yaptığı hatadan kaynaklandığının ortaya çıkarılması bakımından mükellefler nezdinde gerekli araştırmalar yapılarak ceza ‘eksik veya yanıltıcı bildirimde’ bulunduğu tespit edilen mükellef adına kesilecektir.
OSMANİYE SMMM ODASI
MEVZUAT KOMİSYONU














YSTANBUL YKYNCY VERGY MAHKEMESYNYN YTYRAZ ANAYASA MAHKEMESY TARAFINDAN RED EDYLDY.

02 Nisan 2011 Tarihli Resmi Gazete

Sayy: 27893



Anayasa Mahkemesi Ba?kanly?yndan:



Esas Sayysy : 2009/21

Karar Sayysy : 2011/16

Karar Günü : 13.1.2011

YTYRAZ YOLUNA BA?VURAN: Ystanbul Ykinci Vergi Mahkemesi



YTYRAZIN KONUSU: 4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun, 22.7.1998 günlü, 4369 sayyly Kanun’un 13. maddesiyle de?i?tirilen Mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasynyn Anayasa’nyn 2., 10., 13., 38. ve 125. maddelerine aykyryly?y savyyla iptali istemidir.



I- OLAY



Gelir ve katma de?er vergilerine ili?kin beyannamelerin süresinden sonra elektronik ortamda verilmesi nedeniyle kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarynyn iptali istemiyle açylan davada, itiraz konusu kuralyn Anayasa’ya aykyry oldu?u kanysyna varan Mahkeme iptali için ba?vurmu?tur.



II- YTYRAZIN GEREKÇESY



Ba?vuru kararynyn gerekçe bölümü ?öyledir:



“Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ‘hukuk devleti’ oldu?u Anayasa’nyn 2. maddesinde açykça belirtilmi?tir. Maddeye göre, ‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayany?ma ve adalet anlayy?y içinde, insan haklaryna saygyly, Atatürk milliyetçili?ine ba?ly, ba?langyçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir’ ?eklinde hüküm yer almaktadyr.



Anayasa’nyn bu hükmünden de anla?ylaca?y üzere 1982 Anayasasy Türkiye Cumhuriyetinin ‘hukuk devleti’ oldu?u saptamasynda bulunmu?, ancak ‘hukuk devleti’ kavramyny açyklamamy? hatta gereklerinin neler oldu?una de?inmemi?tir.



Hukuk devleti kavramyndan ne anla?ylmasy gerekti?ine Anayasa Mahkemesi kararlary ile açyklyk getirilmi?tir.



Nitekim, Yüksek Mahkeme bir kararynda hukuk devletini; ‘... bütün i?lem ve eylemlerinin hukuk kurallaryna uygunlu?unu ba?lyca geçerlik ko?ulu sayan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayy amaçlayan ve bunu geli?tirerek sürdüren, hukuku tüm devlet organlaryna egemen kylan, Anayasa’ya aykyry durum ve tutumlardan kaçynan, insan haklaryna saygy duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, Anayasa ve hukuk kurallaryna ba?lyly?a özen gösteren, yargy denetimine açyk olan, yasalaryn üstünde yasa koyucunun da uymak zorunda oldu?u temel hukuk ilkeleri ile Anayasa’nyn bulundu?u bilincinde olan devlettir...’ olarak tanymlamy?tyr (22.7.2008 günlü, E. 2008/64, K.2008/129 sayyly karar).



Yüksek Mahkeme bu kararynda ‘hukuk devleti’ni tanymlamaktan çok hukuk devletinin niteliklerine yer vermi?, hukuk devletinin niteliklerinin neler oldu?u hususunu, di?er kararlarynda da oldu?u gibi, hukuk devletine atyf yaparken kullanmy? bazen de bu niteliklere yenilerini eklemi?tir.



213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun ‘Bilgi Vermekten Çekinenler Yle 256, 257 ve Mükerrer 257 nci Madde Hükmüne Uymayanlar Yçin Ceza’ ba?lykly mükerrer 355. maddesinde, bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dâhil); 1. Birinci synyf tüccarlar ile serbest meslek erbaby hakkynda 100.000.000 lira, (378 Syra No.lu V.U.K Genel Tebli?i ile 1.1.2008’den itibaren 1.490-TL) 2. Ykinci synyf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancy basit usulde tespit edilenler hakkynda 50.000.000 lira, (378 Syra No.lu V.U.K Genel Tebli?i ile 1.1.2008’den itibaren 680-TL) 3. Yukarydaki bentlerde yazyly bulunanlar dy?ynda kalanlar hakkynda 25.000.000 lira, (378 Syra No.lu V.U.K Genel Tebli?i ile 1.1.2008’den itibaren 320-TL) özel usulsüzlük cezasy kesilece?i düzenlenmi? elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmamasy halinde özel usulsüzlük cezasy kesilmesini öngören 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fykrasy ile özel usulsüzlük cezasynyn beyannamenin kanuni sürenin sonundan ba?layarak elektronik ortamda 15 gün içinde verilmesi halinde 1/4 oranynda, bu sürenin dolmasyny takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2 oranynda uygulanaca?y kurala ba?lanarak üç ayry idari ihlal hali için üç ayry özel usulsüzlük cezasy kurala ba?lanmy?tyr.



Buna göre, beyannamenin kanuni süresinin sonundan ba?layarak elektronik ortamda 15 gün içinde verilmesi halinde öngörülen idari cezanyn 1/4’ü olan 372,50 TL özel usulsüzlük cezasy, bu sürenin dolmasyny takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2’si olan 745,00 TL özel usulsüzlük cezasy uygulanacaktyr.



Kanunun özel usulsüzlük cezasy öngördü?ü ihlal fiilleri arasynda kanuni süresinin sonundan ba?layarak elektronik ortamda 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 15. gün içinde) beyanname verilmesi ile bu süreyi takip eden ikinci 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 30. gün içinde) verilmesi hali dy?ynda, uyu?mazlyk konusu olayda oldu?u gibi, elektronik ortamda beyannamenin 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fykrasynda düzenlenen sürelerden (yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden) sonra verilmesi hali anylan fykra hükmünde düzenlenmi? olmady?yndan, anylan Kanunun ‘Usulsüzlük Dereceleri ve Cezalary’ ba?lykly 352. maddesinin ‘I inci derece usulsüzlükler’ ba?lykly 1. bendi gere?ince, (vergi ve harç beyannamelerinin süresinde erilmemi? olmasy halinin 1 inci derece usulsüzlük olu?turaca?yny düzenleyen madde) sermaye ?irketleri dy?ynda kalan birinci synyf tüccar ve serbest meslek erbaby mükellefler için, 50,00 TL I inci derece usulsüz cezasy uygulanmasy gerekecektir.



Uyu?mazlykta davaly idarece her ne kadar davacy (...) adyna 2007/12 dönemi katma de?er vergisi, 2007/10-12 dönemi gelir stopaj vergisi, 2007/10-12 gelir geçici vergi, 2007 takvim yyly gelir vergisi beyannameleri ile 2008/1, 2, 3 dönemlerine ili?kin katma de?er vergisi ile 2008/1-3 dönemi gelir (stopaj) vergisi beyannamelerini süresinden sonra Internet ortamynda vermi? oldu?undan bahisle 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasy uyarynca ceza uygulanmy?sa da ‘Suç ve Cezalara Yli?kin Esaslar’ ba?lykly Anayasa’nyn 38. maddesinin birinci fykrasynda, ‘Kimse, i?ledi?i zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymady?y bir fiilden dolayy cezalandyrylamaz; kimseye suçu i?ledi?i zaman kanunda o suç için konulmu? olan cezadan daha a?yr bir ceza verilemez’ denilmektedir.



Ynsan Haklary Evrensel Beyannamesi’nin 11., Ynsan Haklaryny ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözle?me’nin 7. maddelerine göre, hiç kimse i?lendikleri syrada millî veya milletlerarasy hukuka göre suç te?kil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkûm edilemez. Bunun gibi, suçun i?lendi?i syrada uygulanan cezadan daha ?iddetli bir ceza verilemez.



Türk Ceza Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fykrasynda, ‘Kanunun sarih olarak suç saymady?y bir fiil için kimseye ceza verilmez. Kanunda yazyly cezalardan ba?ka bir ceza ile de kimse cezalandyrylamaz.’; 2. maddesinde ise ‘Y?lendi?i zamanyn kanununa göre cürüm veya kabahat sayylmayan fiilden dolayy kimseye ceza verilemez, i?lendikten sonra yapylan kanuna göre cürüm veya kabahat sayylmayan bir fiilden dolayy da kimse cezalandyrylamaz. E?er böyle bir ceza hüküm olunmu?sa icrasy ve kanuni neticeleri kendili?inden kalkar. Bir cürüm veya kabahatin i?lendi?i zamanyn kanunu ile sonradan ne?ir olunan kanunun hükümleri birbirinden farkly ise failin lehinde olan kanun tatbik ve infaz olunur’ denilerek evrensel ilkelere ko?ut genel hükümler konulmu?tur.



Anayasa Mahkemesi’nin 7.6.1999 günlü, E.1999/10, K.1999/22 sayyly kararynda da bahsedildi?i üzere, Anayasa’ya ve Türk Ceza Kanunu’na göre suçlaryn kanunla belirlenmesi ‘suçta kanunîlik’, cezalaryn da kanunda gösterilmesi ‘cezada kanunilik’ ilkesini olu?turmaktadyr. ‘Kanunsuz suç ve ceza olmaz’ kuraly ça?da? hukukun vazgeçilmez temel ilkelerinden biridir. Bu ilkelerle ki?ilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri sa?lanmakta, temel hak ve özgürlükler güvence altyna alynmaktadyr.



Yasama organy kamu düzeninin korunmasy için ceza hukuku alanynda düzenleme yaparken, anayasal synyrlar içinde hareket etmek ve ceza hukukunun genel ilkelerine ba?ly kalmak zorundadyr. Suç i?leyenin suçu i?ledi?i tarihte ne kadar ceza ile kar?yla?aca?yny bilmesi gerekir. Daha sonra cezanyn azaltylmasy durumu hariç, herkes suçu i?ledi?i günde yürürlükte olan kurala göre cezalandyrylyr. Bu, ki?iler için Anayasa ile teminat altyna alynmy? bir haktyr.



213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasynyn açyk bir düzenleme içermemesi nedeniyle yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden sonra elektronik ortamda beyanname verenlere de özel usulsüzlük cezasy kesilmesi uygulamada idarenin (dava konusu olayda oldu?u gibi) kyyas yoluyla ceza takdir etmesi gibi hukukun temel ilkelerine aykyry sonuçlaryn do?masyna yol açty?y gibi, farkly uygulamalara ve farkly kararlaryn verilmesine de sebep olmaktadyr.



Ytiraz konusu kural, para cezasynyn belirlenmesine ili?kin oldu?undan bunun suç ve cezadaki yasallyk ilkesi gere?i objektiflik ve genellik esaslaryna göre kesin ve açyk bir biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Dava konusu olayda, davaly idarece davacy adyna ‘Bilgi Vermekten Çekinenler ile 256, 257 ve Mükerrer 257 nci Madde Hükmüne Uymayanlar Yçin Ceza’ ba?lykly mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasy uyarynca ceza uygulanmy?sa da anylan fykra hükmünde elektronik ortamda beyanname verilmemesi durumunda özel usulsüzlük cezasy kesilece?ine ili?kin bir düzenleme bulunmamaktadyr. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan belirlilik ilkesi, yani, suç tanymlarynda esnek ve yoruma yer veren ifadeler kullanylmasyny yasaklayan ilke, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin vazgeçilmez tamamlayycysydyr. Ydarenin keyfi davranmasyny önleyen bu ilkenin idari yaptyrymlarda da geçerli kylynmasy, hukuk devleti iddiasyndaki her ülke için vazgeçilmez bir zorunluluktur. Ayny ?ekilde, yasallyk ilkesinin do?al bir sonucu olarak, kyyas yoluyla yeni bir suç öngörülemeyece?i gibi, idari yaptyrymy gerektiren davrany?lar da kyyas yoluyla uygulanamayacaktyr.

Bu nedenlerle, itiraz konusu fykra Anayasa’nyn 38. maddesine aykyrydyr.

Di?er taraftan, Anayasa’nyn 3.10.2001 günlü, 4709 sayyly Kanunun 2. maddesi ile de?i?ik 13. maddesinde düzenlenmi? olup, hukuk devletinin zorunlu bir sonucu olarak nitelendirilen ölçülülük ilkesi, idarenin eylem ve i?lemlerinde kullandy?y imkân, araç ve ölçülerin, idarenin bu davrany?y ile elde etmek istedi?i sonuçlara uyarlanmasyny ifade etmektedir. E?itlik ve ölçülülük arasynda bir köprü olu?turan orantylylyk ilkesinin hukukun genel ilkeleri arasynda oldu?u ve hukuk devletinin bir sonucu olarak uygulandy?y hem uygulamada hem de ö?reti de ifade edilmektedir. Yasayla getirilen synyrlamalarda ölçülülük ilkesine uyulmasy Anayasal bir zorunluluk olu?turmaktadyr.

Ydari yaptyrymlar alanynda da idari düzeni ihlal fiili ile verilen ceza arasynda adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun bir nispet bulunmasy, do?an zararyn geni?li?i ile orantyly bir yaptyrymyn uygulanmasy gerekmekte, hukuka aykyry eylemle yaptyrym arasynda adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygunluk aranmaktadyr.

213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fykrasynda öngörülen sürelerde beyanname verenler için düzenlenen cezalar (372,50 TL ile 745,00 TL özel usulsüzlük cezasy) ile mükerrer 355. maddenin son fykrasynda düzenlenmi? olan sürelerden sonra beyannamesini elektronik ortamda verenlere öngörülen cezalar (80,00 TL ile 50,00 TL usulsüzlük cezasy) arasynda çok açyk bir orantysyzlyk hali oldu?u gibi, bu durum Anayasal bir ilke olan e?itlik ilkesine aykyrylyk olu?turmakta, vergi kanunlary ile getirilmi? olan yükümlülüklere uyma, ödevlerini yerine getirme konusunda özenli davranan mükelleflerin daha a?yr bir ceza ile cezalandyrylmalary sonucunu do?urmaktadyr. Beyannamesini beyannamenin kanuni süresinin sonundan ba?layarak elektronik ortamda 15 gün içinde veren mükelleflere öngörülen idari para cezasy 372,50 TL, bu sürenin dolmasyny takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 745,00 TL özel usulsüzlük cezasy oldu?u halde, elektronik ortamda beyannamesini 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fykrasynda düzenlenen sürelerden (yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden) sonra veren mükelleflere öngörülen ceza 50,00 TL usulsüzlük cezasy olmaktadyr.

Bu durum Anayasal bir ilke olan ölçülülük ilkesine açyk aykyrylyk olu?turmaktadyr.

Yüksek Mahkeme’nin vurgulady?y üzere, e?itlik ilkesi kanunlaryn genelli?inin teminatydyr. Nitekim, Anayasanyn 10. maddesine göre; ‘Herkes, dil, yrk, renk, cinsiyet, siyasi dü?ünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayyrym gözetilmeksizin kanun önünde e?ittir. Hiçbir ki?iye, aileye, zümreye veya synyfa imtiyaz tanynamaz’.

Hukuk devleti hukukun üstünlü?ü temeli üzerine kurulmu?tur. Bu nedenle her türlü ayrycaly?y reddeder. Anayasa Mahkemesi pek çok kararynda kanun önünde e?itlik kavramyna de?inmi? ve bu konuyu açyklamy?tyr. Yüksek Mahkeme bir kararynda konu hakkynda ?u karary vermi?tir:

‘...yasa önünde e?itlik ilkesi, hukuksal durumlary ayny olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli de?il hukuksal e?itlik öngörülmü?tür. E?itlik ilkesinin amacy, ayny durumda bulunan ki?ilerin yasalar kar?ysynda ayny i?leme ba?ly tutulmalaryny sa?lamak, ayyrym yapylmasyny ve ayrycalyk tanynmasyny önlemektir. Bu ilkeyle, ayny durumda bulunan kimi ki?i ve topluluklara ayry kurallar uygulanarak yasa kar?ysynda e?itli?in çi?nenmesi önlenmi?tir. Yasa önünde e?itlik, herkesin her yönden ayny kurallara ba?ly tutulaca?y anlamyna gelmez. Durumlaryndaki özellikler, kimi ki?iler ya da topluluklar için de?i?ik kurallary ve uygulamalary gerektirebilir. Ayny hukuksal durumlar ayny, ayry hukuksal durumlar farkly kurallara ba?ly tutulursa Anayasa’da öngörülen e?itlik ilkesi zedelenmez...’ (22.7.2008 günlü, E.2008/64, K. 2008/129 sayyly karar)

Yüksek Mahkeme’nin kararyndan da anla?ylaca?y üzere, ayny ?artlar ve özde? durumlar ayny kanuna tabi tutulmalydyr. E?er farkly bir durum varsa ba?ka bir ifade ile ki?inin kanun kapsamyna dâhil edilmemesi hakly bir nedene dayanyyorsa veya konumu itibariyle kanun kapsamyna girmiyorsa düzenlenen bir kanundan yararlanamamasy Anayasayy ihlal anlamyna gelmemektedir. Çünkü e?itli?e aykyry olan husus, ayny statüde bulunan ki?ilerden birinin hakly bir neden olmaksyzyn kanun kapsamyndan yararlandyrylmamasy ve yararlandyrylmasydyr.

Dolayysyyla ‘yatay e?itlik’ anlayy?y gere?i olarak Yüksek Mahkeme’nin anlady?y anlamda ‘e?itlik ilkesi’ mutlak bir e?itlik anlayy?y de?ildir.

Uyu?mazlyk konusu olayda ‘yatay e?itlik’ anlayy?yna aykyry olan husus, ayny statüde bulunan mükellefler arasynda ayny idari ihlal fiili için farkly cezalaryn öngörülmü? olmasydyr. Bu durum da, Yüksek Mahkeme içtihatlaryna aykyry bir durumun varly?yna i?aret etmektedir.

SONUÇ

Üstte yer verilen gerekçeler veri alyndy?ynda uyu?mazlykta uygulanacak Yasa maddesi olan itiraz konusu 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun ‘Bilgi Vermekten Çekinenler ile 256, 257 ve Mükerrer 257 nci Madde Hükmüne Uymayanlar Yçin Ceza’ ba?lykly mükerrer 355. maddesinin, birinci fykrasynyn Anayasa’nyn 2., 10., 13., 38. ve 125. maddelerine aykyry oldu?u kanaatine varylarak konunun incelenmesi için dosyadaki belgelerin onayly örneklerinin yer aldy?y dosyanyn Anayasa Mahkemesi Ba?kanly?y’na gönderilmesine, 29.12.2008 tarihinde oybirli?i ile karar verildi.”

III- YASA METYNLERY

A- Ytiraz Konusu Yasa Kuraly

4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun, 22.7.1998 günlü, 4369 sayyly Yasa’nyn 13. maddesiyle de?i?tirilen ve itiraz konusu kuraly içeren mükerrer 355. maddesi ?öyledir:

“Bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dâhil);

1. Birinci synyf tüccarlar ile serbest meslek erbaby hakkynda 1.000 (1.070 TL)Türk Lirasy,

2. Ykinci synyf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancy basit usulde tespit edilenler hakkynda 500 (530 TL) Türk Lirasy,

3. Yukarydaki bentlerde yazyly bulunanlar dy?ynda kalanlar hakkynda 250 (260 TL) Türk Lirasy,

Özel usulsüzlük cezasy kesilir.

Bu hükmün uygulanmasy için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapylacak tebli?lerde bilginin verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanyltycy bilgi verilmesi veya defter ve belge ibrazy için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarynda Kanunun ceza hükümlerinin uygulanmasy cihetine gidilece?inin ilgililere yazyly olarak bildirilmesi ?arttyr. (Ek cümle: 16.6.2009–5904/22 md.) Ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ili?kin usul ve esaslaryn Maliye Bakanly?ynca yapylan düzenleyici idari i?lemlerle duyurulmasy halinde, ilgililere ayryca yazyly olarak bildirilme ?arty aranmaz.

Özel usulsüzlük cezasy kesilmesine ra?men mecburiyetleri yerine getirmeyenlere yeniden süre verilerek bu mecburiyetleri yerine getirmeleri tebli? olunur. Verilen sürede bu mecburiyetlerin yerine getirilmemesi halinde yukaryda yazyly özel usulsüzlük cezalary bir kat artyrylarak uygulanyr.

(Ek fykra: 16.7.2004–5228/10 md.) Tahsilât ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumlary veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunlulu?una uymayan mükelleflerden her birine, her bir i?lem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere i?leme konu tutaryn % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezasy kesilir. Bu ?ekilde ceza kesilen mükellefler hakkynda üçüncü fykra hükmü uygulanmaz. (Ek cümle: 23.7.2010–6009/12 md.) Ancak, bu fykra uyarynca bir takvim yyly içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasynyn toplamy 770.000 TL (800.000)’yi geçemez.

(Ek fykra: 3.7.2005–5398/23 md.) Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmamasy halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasy, beyannamenin kanuni süresinin sonundan ba?layarak elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranynda, bu sürenin dolmasyny takip eden 30 gün içinde verilmesi halinde ise 1/5 oranynda uygulanyr.

(Ek fykra: 16.6.2009–5904/22 md.) Elektronik ortamda verilme zorunlulu?u getirilen bildirim veya formlara ili?kin olarak süresinden sonra düzeltme amacyyla verilen bildirim ve formlaryn, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezasy kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasy 1/5 oranynda uygulanyr.

(Ek fykra: 16.6.2009–5904/22 md.) Elektronik ortamda beyanname ile bildirim ve form verme mecburiyetine uymayanlara bu maddeye göre ceza kesilmesi halinde, 352 nci maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili (1) numaraly bendi ile ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili (7) numaraly bendi uyarynca ayryca ceza kesilmez.”

B- Ylgili Görülen Yasa Kuraly

4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesi ?öyledir:

“Maliye Bakanly?y;

1. Mükellef ve meslek gruplary itibariyle muhasebe usul ve esaslaryny tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasyny veya düzenlenmesini uygun gördü?ü defter ve belgelerin mahiyet, ?ekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda de?i?iklik yapmaya; bedeli kar?yly?ynda basyp da?ytmaya veya üçüncü ki?ilere bastyryp da?ytmaya veya da?yttyrmaya, bunlaryn kayytlaryny tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunlulu?u getirmeye veya kaldyrmaya, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulmasy ve düzenlenmesi zorunlulu?unu kaldyrmaya,

2. Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilât ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumlary veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunlulu?unu getirmeye ve bu zorunlulu?un kapsamyny ve uygulamaya ili?kin usul ve esaslaryny belirlemeye,

3. Tutulmasy ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayyt ve belgelerin mikro film, mikro fi? veya elektronik bilgi ve kayyt araçlaryyla yapylmasy veya bu kayyt ortamlarynda saklanmasy hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu ?ekilde tutulacak defter ve kayytlaryn kopyalarynyn Maliye Bakanly?ynda veya Muhafaza etmekle görevlendirece?i kurumlarda saklanmasy zorunlulu?u getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslaryny belirlemeye,

4. (De?i?ik: 16.7.2004–5228/8 md.) Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamly bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, ?ifre, elektronik imza veya di?er güvenlik araçlary konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi ileti?im araç ve ortamynda verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmi? gerçek veya tüzel ki?iler aracy kylynarak gönderilmesi hususlarynda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarymynda uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ili?kin usul ve esaslary tespit etmeye, bu zorunlulu?u beyanname, bildirim veya bilgi çe?itleri, mükellef gruplary ve faaliyet konulary itibaryyla ayry ayryuygulatmaya, (Ek ibare: 3.7.2005 –5398/23 md.) kanuni süresinden sonra kendili?inden veya pi?manlyk talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fi?i ve/veya ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunlaryn elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdi?i gerçek veya tüzel ki?iye elektronik ortamda tebli? etmeye ve buna ili?kin usul ve esaslary belirlemeye,

5. Vergi kanunlarynyn uygulanmasyyla ilgili olarak levha kullandyrma ve asma zorunlulu?u getirmeye ve kaldyrmaya,

6. (Ek: 3.7.2005 – 5398/23 md.) Vergi güvenli?ini sa?lamak amacyyla niteliklerini belirleyip onaylady?y elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandyrmaya, bu cihaz ve sistemler vasytasyyla bandrol, pul, barkod, halogram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve i?aretlerin kullanylmasyna ili?kin zorunluluk getirmeye, uygulamaya ait usul ve esaslary belirlemeye,

Yetkilidir.

(De?i?ik: 21.1.1983 – 2791/5 md.) Bu Kanuna göre düzenlenecek belgelerle bunlara ek olarak düzenlenecek belgelerin, üçüncü ?ahyslara basym ve da?ytym i?lerinin yaptyrylmasy ile ilgili ?ekil, ?art, usul ve esaslar ve bunlara uyulmamasy halinde uygulanacak cezai ?artlar Maliye Bakanly?ynca hazyrlanacak ve Resmi Gazete’de yayynlanacak yönetmelikle belirlenir.

(Ek: 24.6.1994 – 4008/7 md.) Maliye Bakanly?y, birinci fykrada yazyly belge tasdik i?lemini; noterlere, kanunla kurulmu? mesleki kurulu?lara veya uygun görece?i di?er mercilere yaptyrmaya, ticari kazançlary (basit usulde) tespit edilen gelir vergisi mükelleflerine özel bir defter tutturmaya ve bu konulara ili?kin di?er usul ve esaslary belirlemeye yetkilidir.

(Ek fykra: 16.7.2004–5228/8 md.) Birinci fykranyn (4) numaraly bendi uyarynca Maliye Bakanly?ynyn beyanname ve bildirimlerin yetki verilmi? gerçek veya tüzel ki?iler aracy kylynarak gönderilmesi hususunda izin vermesi veya zorunluluk getirmesi halinde, (mükellef veya vergi sorumlusu ile gönderme i?ini yapacak ki?iler arasynda özel sözle?me düzenlenmek kaydyyla) elektronik ortamda gönderilen beyanname ve bildirimler, mükellef veya vergi sorumlusu tarafyndan verilmi? addolunur.

(Ek fykra: 3.7.2005 – 5398/23 md.) Kanuni süresi geçtikten sonra kendili?inden veya pi?manlyk talepli olarak verilen beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi üzerine elektronik ortamda düzenlenen tahakkuk fi?i ve/veya ihbarnameler mükellef, vergi sorumlusu veya bunlaryn elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdi?i gerçek veya tüzel ki?iye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti tahakkuk fi?i ve/veya ihbarnamenin muhatabyna tebli?i yerine geçer.”

C- Dayanylan Anayasa Kurallary

Ba?vuru kararynda, Anayasa’nyn 2., 10., 13., 38. ve 125. maddelerine dayanylmy?tyr.

IV- YLK YNCELEME

Anayasa Mahkemesi Yçtüzü?ü’nün 8. maddesi uyarynca, Ha?im KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIO?LU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ?evket APALAK, Serruh KALELY ve Zehra Ayla PERKTA?’yn katylymlaryyla yapylan ilk inceleme toplantysynda, dosyada eksiklik bulunmady?yndan i?in esasynyn incelenmesine, 7.5.2009 gününde OYBYRLY?YYLE karar verildi.

V- SINIRLAMA SORUNU

Anayasa’nyn 152. ve 2949 sayyly Anayasa Mahkemesinin Kurulu?u ve Yargylama Usulleri Hakkynda Kanun’un 28. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yoluyla yapylacak ba?vurular, itiraz yoluna ba?vuran mahkemenin bakmakta oldu?u davada uygulayaca?y yasa kurallary ile synyrly tutulmu?tur.

Ytiraz yoluna ba?vuran Mahkeme 213 sayyly Yasa’nyn mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasynyn Anayasa’ya aykyryly?yny ileri sürerek iptalini istemi?tir.

Mükerrer 355. maddenin birinci fykrasynda, 213 sayyly Yasa’nyn 86., 148., 149., 150., 256. ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek özel usulsüzlük cezalary belirlenmi?tir. Fykrada geçen söz konusu maddelerden; 86. madde, zirai kazançlar il ve merkez komisyonlarynyn bilgi isteme ve inceleme yetkilerini, 148. madde, Maliye Bakanly?y ve vergi incelemeye yetkili olanlara bilgi verilmesini, 149. madde, devamly bilgi verilmesini, 150. madde, ölüm olaylary ve intikallerin bildirilmesini, 256. madde, defter ve belgelerle di?er kayytlaryn ibrazy mecburiyetini, 257. madde, muhafaza ve ibrazla ilgili di?er ödevleri, mükerrer 257. madde ise Maliye Bakanly?yna verilen yetkileri ve bu yetkilere ili?kin usul ve esaslary kapsamaktadyr.

Bakylmakta olan dava, gelir ve katma de?er vergilerine ili?kin beyannamelerin süresinden sonra elektronik ortamda verildi?inden bahisle kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarynyn iptali istemiyle açylmy?tyr. Cezalar, 213 sayyly Yasa’nyn, usulsüzlük yönünden 352. maddesine, özel usulsüzlük yönünden ise mükerrer 257. maddesinin birinci fykrasynyn (4) numaraly bendindeki, beyannamelerin elektronik ortamda verilme zorunlulu?una dayandyrylmy?tyr. Dava bu cezalaryn kaldyrylmasy istemine ili?kin oldu?undan davanyn fykrada yer alan di?er maddelerle ilgisi bulunmamaktadyr.

Bu nedenle, 4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun 22.7.1998 günlü, 4369 sayyly Yasa’nyn 13. maddesiyle de?i?tirilen mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasyna ili?kin esas incelemenin, ayny Yasa’nyn mükerrer 257. maddesi yönünden yapylmasyna, 7.5.2009 gününde OYBYRLY?YYLE karar verilmi?tir.

VI- ESASIN YNCELENMESY

Ba?vuru karary ve ekleri, i?in esasyna ili?kin rapor, itiraz konusu ve ilgili yasa kurallary, dayanylan Anayasa kurallary ve bunlaryn gerekçeleri ile di?er yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gere?i görü?ülüp dü?ünüldü:

A- Kuralyn Anlam ve Kapsamy

213 sayyly Yasa’nyn mükerrer 355. maddesinde, ayny Yasa’nyn 86., 148., 149., 150., 256., ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek özel usulsüzlük cezalaryna yer verilmi?tir.

Mükerrer 257. maddede, Maliye Bakanly?y’na çe?itli konularda, izin verme veya zorunluluk getirme ve kaldyrma, kapsam belirleme, de?i?iklik yapma, ilave belge ve defter yükümlülü?ü getirme, tebli? etme, kullandyrma, usul ve esaslary tespit etme yetkisi verilmi?tir. Ayryca bu Kanuna göre düzenlenecek belgelerle bunlara ek olarak düzenlenecek belgelerin, üçüncü ?ahyslara basym ve da?ytym i?lerinin yaptyrylmasy ile ilgili ?ekil, ?art, usul ve esaslar ile bunlara uyulmamasy halinde uygulanacak cezai ?artlaryn, Maliye Bakanly?y’nca hazyrlanacak ve Resmi Gazete’de yayymlanacak yönetmelikle belirlenmesi öngörülmü?tür. Maliye Bakanly?y, maddenin birinci fykrasynda yazyly belge tasdik i?lemini; noterlere, kanunla kurulmu? mesleki kurulu?lara veya uygun görece?i di?er mercilere yaptyrmaya, ticari kazançlary basit usulde tespit edilen gelir vergisi mükelleflerine özel bir defter tutturmaya ve bu konulara ili?kin di?er usul ve esaslary belirlemeye de yetkili kylynmy?tyr. Ayny maddeye göre, yasal süresi geçtikten sonra kendili?inden veya pi?manlyk talepli olarak verilen beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi üzerine bu ortamda düzenlenen tahakkuk fi?i ve/veya ihbarnameler mükellef, vergi sorumlusu veya bunlaryn elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verdi?i gerçek veya tüzel ki?iye elektronik ortamda iletilecektir.

Maliye Bakanly?y, verilen yetkileri Vergi Usul Kanunu Genel Tebli?leri, Uygulama Yç Genelgeleri ve Sirkülerlerle kullanmaktadyr.

213 sayyly Yasa’nyn mükerrer 355. maddesinin itiraz konusu birinci fykrasynda, mükerrer 257. madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayan, kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dâhil, birinci synyf tüccarlar, serbest meslek erbaby, ikinci synyf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancy basit usulde tespit edilenler ve bunlar dy?ynda kalanlar hakkynda kesilecek özel usulsüzlük cezalary belirlenmi?tir.

Mükerrer 355. maddede yer alan ceza tutarlary, 213 sayyly Yasa’nyn mükerrer 414. maddesinin üçüncü fykrasyna göre her yyl için tespit edilen yeniden de?erleme oranynda artyrylmasy suretiyle uygulanmaktadyr.

B- Anayasa’ya Aykyrylyk Sorunu

Ba?vuru kararynda, mükerrer 355. maddenin birinci fykrasynda, elektronik ortamda beyanname verilmemesi durumunda özel usulsüzlük cezasy kesilece?ine ili?kin kuralyn yer almady?y, sadece cezalaryn belirlendi?i, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine uygun olarak suçun açykça yasayla düzenlenmedi?i, maddede belirtilen sürelerde beyanname verenler ile bu sürelerden sonra beyannamesini elektronik ortamda verenlere öngörülen cezalar arasynda orantysyzlyk bulundu?u, bu durumun e?itlik ilkesine aykyrylyk olu?turdu?u, ayny statüde bulunan mükelleflerin ayny fiilleri için farkly cezalaryn öngörüldü?ü, bu nedenlerle kuralyn Anayasa’nyn 2., 10., 13., 38. ve 125. maddelerine aykyry oldu?u ileri sürülmü?tür.

Anayasa’nyn 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem ki?iler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve ku?kuya yer vermeyecek ?ekilde açyk, net, anla?ylyr, uygulanabilir ve nesnel olmasy, ayryca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalaryna kar?y koruyucu önlem içermesi de gereklidir.

Anayasa’nyn 38. maddesinin birinci fykrasynda, “Kimse, i?lendi?i zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymady?y bir fiilden dolayy cezalandyrylamaz; kimseye suçu i?ledi?i zaman kanunda o suç için konulmu? olan cezadan daha a?yr bir ceza verilemez”, üçüncü fykrasynda da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek suç ve cezanyn yasally?y esasy benimsenmi?tir.

Yasa koyucu, suçlaryn niteli?i, i?lenme biçimi, içerik ve yo?unlu?u, kamu düzenini ihlal derecesi ve cezalaryn caydyrycyly?y gibi nedenleri gözeterek, Anayasa ve ceza hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde, hangi eylemlerin suç sayylaca?yny ve bunlara verilecek cezalaryn tür ve miktaryny saptayabilece?i gibi toplumsal sonuçlary bakymyndan do?urdu?u tehlikenin a?yrly?yna göre, kimi eylemlere hürriyeti ba?layycy cezalar dy?ynda, idari yaptyrymlar uygulanmasyny da öngörebilir.

Kamu giderlerinin kar?ylanmasy, Anayasa’nyn 73. maddesinde düzenlenen vergi ödevinin zamanynda ve eksiksiz yerine getirilmesi, yasalaryn etkinli?inin sa?lanmasy için vergi suç ve cezalaryna yer verilmi?tir. Vergi cezalary, mükelleflerin ya da sorumlularyn yasalarda belirtilen suçlary i?lemeleri durumunda uygulanmasy gereken yaptyrymlardyr. Vergi suç ve cezalaryna ili?kin kurallar esas olarak 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmi?tir. Bu düzenlemede, vergi ödevinin gerekleri yanynda ceza hukukunun ilkeleri de göz önünde bulundurulmu?tur.

213 sayyly Yasa’nyn mükerrer 355. maddesinin itiraz konusu birinci fykrasynda, bu Yasa’nyn mükerrer 257. maddesi uyarynca getirilen zorunluluklara uyulmamasy durumunda kesilecek olan özel usulsüzlük cezalaryna yer verilmi?tir. Kuralda, cezalar belirlenmi?, cezaya tabi tutulan eylemler ise mükerrer 257. maddeye göre getirilen zorunluluklara uymama olarak gösterilmi?tir. Mükerrer 257. maddede, Maliye Bakanly?y’nyn hangi konularda düzenleme yapaca?y belirlenmi?tir.

Maliye Bakanly?y’na yetki yasayla verilmi?tir. Bu yetkiye dayanylarak, genel nitelikte olan tebli?lerle yapylan düzenlemeler Resmi Gazetede yayymlanmakta, mükelleflere hangi zorunluluklaryn getirildi?i duyurulmakta ve güvence sa?lanmaktadyr. 

Suç sayylan eylem ve cezasy yasada gösterildikten sonra yasama organynyn uzmanlyk ve yönetim tekni?ine ili?kin konularda önlemler alynmasy amacyyla yürütme organyna yetki vermesi, suçun idari düzenlemelerle ortaya konulmasy anlamyna gelmez. 

Öte yandan, Anayasa’nyn 10. maddesinde belirtilen yasa önünde e?itlik ilkesi, hukuksal durumlary ayny olanlar için söz konusudur. Mükerrer 355. maddede, belirli sürelerde beyanname verilmesi halinde cezalaryn indirimli uygulanmasy, bu süreler dy?ynda beyanname verilmesi veya hiç beyanname verilmemesi hallerinde yasada belirtilen cezalaryn uygulanmasy öngörüldü?ünden, eylemler ayrylarak bu eylemlere ba?ly ceza getirildi?inden, e?itlik ilkesinin ihlalinden söz edilemeyecektir.

Açyklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nyn 2., 10. ve 38. maddelerine aykyry de?ildir. Yptal isteminin reddi gerekir.

Fulya KANTARCIO?LU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO ile Zehra Ayla PERKTA? bu görü?e katylmamy?lardyr.

Kuralyn Anayasa’nyn 13. ve 125. maddeleriyle ilgisi görülmemi?tir.

VII- SONUÇ

1- 7.5.2010 günlü, 5982 sayyly Türkiye Cumhuriyeti Anayasasynyn Bazy Maddelerinde De?i?iklik Yapylmasy Hakkynda Kanun uyarynca, 2949 sayyly Anayasa Mahkemesinin Kurulu?u ve Yargylama Usulleri Hakkynda Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapylmadan, Mahkeme’nin çaly?yp çaly?amayaca?yna ili?kin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme’nin çaly?masyna bir engel bulunmady?yna, Fulya KANTARCIO?LU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTA? ile Celal Mümtaz AKINCI’nyn, gerekçesi 2010/68 esas sayyly dosyada belirtilen kar?yoylary ve OYÇOKLU?UYLA,

2- 4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun 22.7.1998 günlü, 4369 sayyly Kanun’un 13. maddesiyle de?i?tirilen Mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasynyn, ayny Kanun’un Mükerrer 257. maddesi yönünden, Anayasa’ya aykyry olmady?yna ve itirazyn REDDYNE, Fulya KANTARCIO?LU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO ile Zehra Ayla PERKTA?’yn kar?yoylary ve OYÇOKLU?UYLA,

13.1.2011 gününde karar verildi.



Ba?kan

Ha?im KILIÇ


Ba?kanvekili

Osman Alifeyyaz PAKSÜT


Üye

Fulya KANTARCIO?LU









Üye

Ahmet AKYALÇIN


Üye

Mehmet ERTEN


Üye

Fettah OTO









Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR


Üye

Zehra Ayla PERKTA?


Üye

Recep KÖMÜRCÜ









Üye

Alparslan ALTAN


Üye

Burhan ÜSTÜN


Üye

Engin YILDIRIM









Üye

Nuri NECYPO?LU


Üye

Hicabi DURSUN


Üye

Celal Mümtaz AKINCI





KAR?IOY GEREKÇESY

4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayyly Yasa ile de?i?tirilen mükerrer 355. maddesinde, bu Kanun’un 86., 148., 149., 150., 256. ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymayanlar (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil); hakkynda uygulanacak özel usulsüzlük cezasy miktarlary belirlenmi?, bu fykraya ili?kin incelemenin, Yasa’nyn mükerrer 257. maddesi yönünden yapylmasyna karar verilmi?tir. Mükerrer 257. madde ile Maliye Bakanly?y’na birçok konuda düzenleme yetkisi verilmi?tir. Buna göre, itiraz konusu kuralla cezaya ba?ly tutulan eylem, mükerrer 257. madde uyarynca Maliye Bakanly?y tarafyndan getirilen zorunluluklara uymamaktyr. Böylece, vergi suçunun ne oldu?unu belirleme yetkisi idareye byrakylmy?tyr.

Anayasa’nyn 38. maddesinde suç ve cezalaryn yasally?y ilkesi benimsenmi?tir. Bu ilke, suç olu?turan eylemlerin ve bunlaryn cezalarynyn ku?ku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde, açyk, net ve anla?ylabilir biçimde yasa ile düzenlenmesini gerektirmektedir. Kamu otoritelerinin keyfi uygulamalaryna kar?y, ki?i güvenli?inin sa?lanmasyndaki üstün hukuki yarar da böyle bir düzenlemeyi zorunlu kylmaktadyr. Ytiraz konusu kuralla göndermede bulunulan 257. madde uyarynca, mükelleflerin uymasy gereken zorunluluklary belirleyecek olan Maliye Bakanly?y’nyn, bunlara ili?kin kurallary ne zaman getirece?i, de?i?tirece?i veya kaldyraca?y belli olmady?yndan, suç olu?turan eylemin, yasaya bakylarak saptanmasy olanakly de?ildir. Ydare tarafyndan suçun, tebli? gibi düzenleyici tasarruflarla belirlenmesinin ise yasallyk ilkesinin içerdi?i temel güvenceleri sa?layamayaca?y ku?kusuzdur.

Açyklanan nedenlerle itiraz konusu düzenlemenin Anayasa’nyn 38. maddesine aykyry oldu?u ve iptali gerekti?i dü?üncesiyle ço?unluk görü?üne katylmyyoruz.





Üye

Fulya KANTARCIO?LU


Üye

Fettah OTO



KAR?IOY GEREKÇESY

213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin itiraz konusu birinci fykrasynda, ayny Yasa’nyn mükerrer 257. maddesi uyarynca getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezasy kesilece?i öngörülmektedir.

Anayasa’nyn 38. maddesinin birinci fykrasynda “Kimse, i?lendi?i zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymady?y bir fiilden dolayy cezalandyrylamaz, ….” üçüncü fykrasynda da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” demek suretiyle Anayasa, suç ve cezada kanunilik esasyny kabul etmi?tir.

Anayasa’nyn 73. maddesinde yer alan vergi ödevinin, zamanynda, eksiksiz ve usulüne uygun olarak yerine getirilmesinin sa?lanmasy için ilgili yasalarda hürriyeti ba?layycy cezalaryn yany syra, adli veya idari nitelikte para cezalaryna yer verilmi?tir

Vergi cezalary, mükelleflerin ya da sorumlularyn yasalarda belirtilen suçlary i?lemeleri durumunda uygulanmasy gereken yaptyrymlardyr

Mükerrer 355. maddenin itiraz konusu birinci fykrasynda, uygulanacak cezalar belirlenmi?, bu cezalaryn uygulanmasyny gerektiren ve suç sayylan fiiller (suçlar) ise mükerrer 257. madde uyarynca getirilen zorunluluklara uymama olarak gösterilmi?tir. Fykranyn yollama yapty?y mükerrer 257. maddede uyulmasy gereken zorunluluklar ise gösterilmemi?, bu konulary düzenleme yetkisi Maliye Bakanly?y’na verilmi?tir. Böylece Maliye Bakanly?y’nca belirlenecek olan zorunlu hallere uyumama suç te?kil edecek ve Anayasa uyarynca kanunla konulmasy gereken ve suç sayylan fiiller ile ayny sonuçlary do?uracaktyr. Bu durum ise Anayasa’nyn öngördü?ü suçta kanunilik ilkesi ile ba?da?maz.

Açyklanan nedenle kanunla konulmasy gereken suçun, belirlenme yetkisini Maliye Bakanly?y’na byrakan itiraz konusu kural, Anayasa’nyn 38. maddesindeki “suçta kanunilik” ilkesine aykyrydyr.

Yptali gerekir.








Üye

Mehmet ERTEN





KAR?IOY GEREKÇESY



Ytiraz konusu 4.1.1961 günlü, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun 22.7.1998 günlü, 4369 sayyly Yasa’nyn 13. maddesiyle de?i?tirilen mükerrer 355. maddesinde bilgi vermekten çekinenler ile ayny Yasa’nyn 256., 257. ve mükerrer 257. madde hükmüne uymayanlara kesilecek özel usulsüzlük cezalary düzenlenmektedir. Yasa’nyn mükerrer 257. maddesinde ise Maliye Bakanly?y’na çe?itli konularda düzenleme yapma yetkisi verilmektedir.

Anayasa’nyn 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Buna göre Devletin tüm organlary Anayasa ve hukukun üstün kurallary ile ba?ly olup, görev ve yetkilerinin bu çerçevede konulan yasalarla belirlenmesi ve yürütme organyna byrakylan yetkilerin synyrlarynyn açykça gösterilmesi gerekmektedir. Öte yandan “hukuk devleti” ilkesi yürütme organynyn faaliyetlerinin “belirlilik” dolayysyyla “hukuki güvenlik” ilkesi sonucunda “öngörülebilir olmasyny” gerektirmektedir.

Anayasa’nyn 38. maddesinin birinci fykrasynda; “Kimse i?lendi?i zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymady?y bir fiilden dolayy cezalandyrylamaz; kimseye suçu i?ledi?i zaman kanunda o suç için konulmu? olan cezadan daha a?yr bir ceza verilemez.” denilerek “suç ve cezanyn yasally?y” esasy benimsenmi?tir.

Anayasa’nyn 73. maddesinde düzenlenen vergi ödevinin zamanynda eksiksiz ve usulune uygun yerine getirilmesi için ilgili yasalarda hürriyeti ba?layycy cezalaryn yany syra, adli veya idari nitelikte para cezalaryna da yer verilmi?tir. Bu ba?lamda vergi suç ve cezalaryna ili?kin kurallar 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmekte olup bu düzenlemelerde ceza hukukunun genel ilkeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle “suç ve cezada yasallyk” ilkesi benimsenmi?tir. Anayasa’nyn 38. maddesindeki yasallyk ilkesinin belirlilik ilkesi ile birlikte de?erlendirilmesi sonucunda suç ve cezalara ili?kin yasal düzenlemenin her hangi bir ku?kuya yer vermeyecek ?ekilde açyk, net, anla?ylyr uygulanabilir ve nesnel olmasy, kamu otoritesinin keyfi uygulamalaryna kar?y koruyucu önlem içermesi gerekmektedir.

Ytiraza konu kuralda ise cezalar belirlenmekte, cezaya tabi tutulan eylem ise “mükerrer 257. maddeye göre getirilen zorunluluklara uymama” olarak gösterilmektedir. Mükerrer 257. maddede sözü geçen “zorunluluklar” ise Maliye Bakanly?y tarafyndan yapylan düzenlemelerle belirlenece?i anla?ylmaktadyr.

Bu durumda itiraza konu kuralda öngörülen cezalaryn hangi suç ya da eyleme ba?ly olarak uygulanaca?y yasa ile belirgin olarak düzenlenmedi?i bunun Maliye Bakanly?y’nca getirilen zorunluluklar kapsamynda belirlenmesine byrakyldy?y açyk olup; bu haliyle kural Anayasa’nyn 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, 38. maddesinde düzenlenen suç ve cezalaryn yasally?y ilkesine aykyrydyr.

Açyklanan nedenle, 213 sayyly Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayyly Yasa ile de?i?ik mükerrer 355. maddesinin birinci fykrasynda yer alan... “mükerrer 257 inci madde uyarynca getirilen...” ibaresi ile “zorunluluklar ile” sözcüklerinin iptali gerekti?i oyu ile verilen karara katylmyyorum.






Üye

Zehra Ayla PERKTA?





DAVA KONUSU CEZAYA DAYANAK ALINMIS MADDE ANAYASA MAHKEMESINDEDIR: Sayin mahkemenize dava konusu ettigimiz olayda uygulanan 213 sayili Vergi Usul Kanunun mükerrer 355/1. maddesi uyarinca özel usulsüzlük cezasi kesme islemine iliskin olarak;

Benzer uyusmazlik konusu hakkinda, gönderme karari ile Istanbul 2. Vergi Mahkemesi’nde açilan davada Sayin Mahkeme heyetince re’sen öne sürülen 213 sayili Vergi Usul Kanununun 355/1. maddesinin Anayasaya aykirilik iddialari ile Anayasanin 152. maddesince Anayasa Mahkemesine basvurulmustur.

Anayasa Mahkemesi itirazi usul yönünden kabul etmis ve esasinin incelenmesine karar vermistir.
Üstelik Istanbul’dan 2. Vergi Mahkemesi’nin 213 sayili Vergi Usul Kanununun mük. 355. maddesinin Anayasaya Aykiriligi Iddiasini (itiraz basvurusunu) usul yönünden kabul ederek, esas yönünden incelenmesinin yani sira ayrica ve ayni zamanda 213 sayili Vergi Usul Kanununun mük. 257. maddesi açisindan da Anayasaya aykiriligini incelemeye karar vermistir.

2

2009/21

Istanbul 2. Vergi Mahkemesi

4.1.1961 günlü, 213 sayili Vergi Usul Kanunu’nun 22.7.1998 günlü, 4369 sayili Yasa’nin 13. maddesiyle degistirilen mükerrer 355. maddesinin birinci fikrasinin iptaline karar verilmesi istemi.

Ilk 

- Esasinin Incelenmesine,

- 213 sayili Yasa’nin mükerrer 355. maddesinin birinci fikrasina iliskin esas incelemenin, ayni Yasa’nin mükerrer 257. maddesi yönünden yapilmasina
http://www.anayasa.gov.tr/general/haberdetay.asp?contID=680

“Kanunun özel usulsüzlük cezasi öngördügü ihlal fiilleri arasinda kanuni süresinin sonundan baslayarak elektronik ortamda 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 15. gün içinde) beyanname verilmesi ile bu süreyi takip eden ikinci 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 30. gün içinde) verilmesi hali disinda, uyusmazlik konusu olayda oldugu gibi, elektronik ortamda beyannamenin 213 sayili Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fikrasinda düzenlenen sürelerden (yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden) sonra verilmesi hali anilan fikra hükmünde düzenlenmis olmadigindan, anilan Kanunun ‘‘Usulsüzlük Dereceleri ve Cezalari’’ baslikli 352. maddesinin ‘‘I inci derece usulsüzlükler’’ baslikli 1. bendi geregince, (vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemis olmasi halinin I inci derece usulsüzlük olusturacagini düzenleyen madde) sermaye sirketleri disinda kalan birinci sinif tüccar ve serbest meslek erbabi mükellefler için, 50,00 TL I inci derece usulsüz cezasi uygulanmasi gerekecektir.
……..
213 sayili Vergi Usul Kanunu’nunmükerrer 355. maddesinin birinci fikrasinin açik bir düzenleme içermemesi nedeniyle yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden sonra elektronik ortamda beyanname verenlere de özel usulsüzlük cezasi kesilmesi uygulamada idarenin (dava konusu olayda oldugu gibi) kiyas yoluyla ceza takdir etmesi gibi hukukun temel ilkelerine aykiri sonuçlarin dogmasina yol açtigi gibi, farkli uygulamalara ve farkli kararlarin verilmesine de sebep olmaktadir.
…. ” Istanbul 2. Vergi Mahkemesi’nin ESAS NO: 2008/2425 sayili Anayasa Mahkemesine Gönderme Kararindan,

Kararin tam metninin sayin mahkemenizce, Istanbul 2. Vergi Mahkemesi’nden talep edilerek itiraz dosyamiza eklenmesini talep ediyoruz.


Sayin mahkemenizin hukuksal gelismeyi, ekte tam metnini sundugumuz Dan. 9. D. 21.10.2009 tarih ve E. 2009/6812 sayili kararinda uygulayabildigi üzere, yasal bir zorunlulugu olmasa bile Anayasanin ve hukukun üstünlügü ilkesine uygun olarak davamiza konu kararin, Anayasa Mahkemesinin kararinin sonuçlanmasina kadar bekletici sorun olarak degerlendirmesini, Istanbul 2. Vergi Mahkemesi’nin ESAS NO: 2008/2425 sayili gönderme kararinin itiraz dosyasina eklenmesinin saglanmasini, dava dosyamizdaki diger Anayasaya aykirilik iddialarinin, asagidaki Anayasaya aykirilik iddialarimizin Anayasanin 2., 10., 38. ve 73. maddeleri yönünden degerlendirilmesini arz ve talep ederiz.


---------------------------
Ancak yukardaki metinde geçen "asagidaki Anayasaya aykirilik iddialarimizin Anayasanin 2., 10., 38. ve 73. maddeleri yönünden degerlendirilmesini" kismi çok daha farkli ve daha teknik bir konudur. Bu konu da da ayrica daha sonra bazi ipuçlari vermeye çalisacagim.
Dava dilekçesinde böyle bir çalismasi olmayanlar metindeki bu ifadeleri çikarmalidirlar.



Düzenleyen Ahmet BARLAK - 08.Nisan.2011 Saat 23:42

Yukarı Dön
ÖRNEK DAVA DİLEKÇESİ
İSTANBUL VERGİ MAHKEMESİ 
SAYIN BAŞKANLIĞI’NA 
BAHÇELİ EVLER-İSTANBUL 

YÜRÜTMEYİ DURDURMA 
TALEBİ VARDIR.


DAVACI : …………A.Ş/LTD.ŞTİ


ADRESİ : 


VERGİ KİMLİK NO :

DAVALI :………..VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ 


VERGİ / (TARİHİ :
CEZA (NUMARASI :
İHBARNAMESİNİN (TEBLİĞ TARİHİ :



(NEVİ : USULSÜZLÜK / ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI 
CEZANIN,
(MİKTARI : 80.- YTL 1.490.- YTL


VERGİLENDİRME DÖNEMİ : 2008

DAVANIN KONUSU : 2008/ Mart KDV dönemine Katma Değer Vergisi Beyannamemizi Elektronik ortamda geç verdiğimizden dolayı, elektronik ortamda, 213 Sayılı VUK’nun Mükerrer 355. maddeye göre 1.490.-YTL Özel usulsüzlük cezası ve 213 Sayılı VUK 352. maddeye göre 80.-YTL usulsüzlük cezası kesmiştir. Yasaya ve Hukuka aykırı olarak kesilen bu cezaların kaldırılmasını arz ve talep etmekteyiz.

OLAY,İDDALAR VE HUKUKİ DELİLLER :

1)- Kurumumuz 2008/ Mart KDV dönemine Katma Değer Vergisi Beyannamesi Elektronik ortamda …/…./2008 Gün ve …………………..........Numaralı Elektronik tahakkuk fişine istinaden geç verilmiştir. Ancak; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının E-Beyanname kabul eden elektronik sistemi, E-Beyannameyi geç vermemizden dolayı yukarıda detayı belirtiler Usulsüzlük ve Özel usulsüzlük cezaların kesmiştir

2)-213 Sayılı VUK’nun Mükerrer.257/4’ncü maddesi “Bu Kanunun 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere ,her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya....yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir.

Maliye Bakanlığı, bu yetkisini VUK Genel Tebliğleri ve Sirküler ile kullanarak tüm Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin Aylık, Üç aylık ve Yıllık Beyannamelerini Elektronik ortamda göndermelerini zorunlu getirilmiştir
Söz konusu Tebliğlere göre; “elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen beyannamelerin, elden veya posta ile gönderilmeleri durumunda, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’nci maddesinde mükellefin durumuna uyan özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır.” Düzenlemesi yapılmıştır.
Tebliğdeki bu hüküm uyarınca; Elektronik sistem, VUK’nun Mük. 257.Maddesine dayanarak, Vergi beyannamemizi zamanında elektronik ortamda vermediğimiz gerekçesiyle ,ceza kesmiştir.
3)-VUK’nun Mükerrer 355’nci maddesinin ikinci fıkrasında açıklandığı gibi; bu maddeye ilişkin cezai hükümlerin uygulanması için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde “bilginin” verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı “bilgi” verilmesi veya defter ve belge ibrazı için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesi şarttır.
Buna göre, Mük. 355’nci maddeye göre ceza kesilebilmesi için, verilmeyen veya eksik veya yanıltıcı verilen “bilgi” olması ve bu cezanın kesilmesi için tebliğ veya cezaya gidileceğine ilişkin yazılı bildirim yapılması gerekmektedir.
4)-213 Sayılı VUK’nun 25. Maddesine göre Türk Vergi sisteminde “İradi Beyan” sistemi benimsenmiştir. Aynı kanunun 28. maddesini ikinci paragrafı ile de İradi beyanın Elektronik ortamda da yapılacağı hüküm altına almıştır.
Vergi kayıp ve kaçağına neden olunmadan geçte olsa yükümlülüğüne yerine getiren mükellefe iki ayrı usulsüzlük cezası kesilmektedir.
5)-213 sayılı VUK ‘na göre Beyannamelerin geç verilmesinden dolayı hem VUK 352 hem de VUK Mükerrer 355 maddeye göre ceza kesilmesinde “Lafzi” olarak hukuka aykırı olmadığı kanaatindeyiz. Ancak Tek bir fiili iki ayrı “Usulsüzlük” cezasının kesilmesinin gerek 352.Madde gerekse Mük. 355.Maddelerinin “Ruhuna” aykırı olduğu kanaatindeyiz. VUK 3. Maddesine göre Vergi Kanunları Lafzı ve Ruhu ile birlikte hüküm ifade edileceği belirtilmiştir.
III.5904 SAYILI KANUNLA VUK.UN MÜK.355. MADDESİNDE YAPILAN DÜZENLEMELER VE İLGİLİ MADDENİN ANAYASAYA AYKIRILIĞI
5904 Sayılı kanunun 22. maddesi ile getirilen düzenlemeler:
Vergi Usul Kanunun mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “100.000.000 lira”, “50.000.000 lira” ve “25.000.000 lira” ibareleri sırasıyla “1.000 Türk Lirası”, “500 Türk Lirası” ve “250 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Ancak, bu ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca yapılan düzenleyici idari işlemlerle duyurulması halinde, ilgililere ayrıca yazılı olarak bildirilme şartı aranmaz.”
“Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/2 oranında uygulanır.
Elektronik ortamda beyanname ile bildirim ve form verme mecburiyetine uymayanlara bu maddeye göre ceza kesilmesi halinde, 352. maddenin birinci derece usulsüzlüklerle ilgili (1) numaralı bendi ile ikinci derece usulsüzlüklerle ilgili (7) numaralı bendi uyarınca ayrıca ceza kesilmez.”şeklindedir.

213 sayılı VUK Mükerrer madde 355 için İstanbul 2 Nolu Vergi Mahkemesinde açılan bir dava sonucunda maddenin uygulanmasının Anayasaya aykırılığı iddia edilmiş, Vergi Mahkemesi iddiayı ciddi bularak olayı Anayasa mahkemesine taşımıştır.


İstanbul 2. Vergi Mahkemesi’nin Esas No: 2008/2425 sayılı Anayasa Mahkemesine Gönderme Kararından;
“Kanunun özel usulsüzlük cezası öngördüğü ihlal fiilleri arasında kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 15. gün içinde) beyanname verilmesi ile bu süreyi takip eden ikinci 15 gün içinde (yasal beyanname verme süresinden sonraki 30. gün içinde) verilmesi hali dışında, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, elektronik ortamda beyannamenin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin son fıkrasında düzenlenen sürelerden (yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden) sonra verilmesi hali anılan fıkra hükmünde düzenlenmiş olmadığından, anılan Kanunun ‘‘Usulsüzlük Dereceleri ve Cezaları’’ başlıklı 352. maddesinin ‘‘I inci derece usulsüzlükler’’ başlıklı 1. bendi gereğince, (vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması halinin I inci derece usulsüzlük oluşturacağını düzenleyen madde) sermaye şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı mükellefler için, 50,00 TL I inci derece usulsüz cezası uygulanması gerekecektir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasının açık bir düzenleme içermemesi nedeniyle yasal beyanname verme süresini izleyen 30. günden sonra elektronik ortamda beyanname verenlere de özel usulsüzlük cezası kesilmesi uygulamada idarenin (dava konusu olayda olduğu gibi) kıyas yoluyla ceza takdir etmesi gibi hukukun temel ilkelerine aykırı sonuçların doğmasına yol açtığı gibi, farklı uygulamalara ve farklı kararların verilmesine de sebep olmaktadır.”şeklindedir.
Anayasa Mahkemesi dava dosyasını esastan kabul ederek “…Davanın Esasının İncelenmesine, 213 sayılı Yasa’nın mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasına ilişkin esas incelemenin, aynı Yasa’nın mükerrer 257. maddesi yönünden yapılmasına..” şeklinde gündemine almıştır. (2009/21 E.)


Ayrıca; Erzurum Vergi Mahkemesinin verdiği olumsuz kararı temyiz eden mükellef hakkında Danıştay 9. Dairesi Esas: 2009/6812 sayı ve 21/10/2009 Tarihli kararında; yürütmenin durdurulması ve Anayasa Mahkemesinin kararının beklenilmesini kararlaştırmıştır.


Söz Konusu karar sonuç bölümü aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.


“…..Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstanbul 2. Vergi Mahkemesince, dava konusu özel usulsüzlük cezasının dayanağı
olan ve T.C. Anayasası hükümlerine aykırı görülen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması sonucu E No:2009/21 sayılı dosyanın açıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlık konusu miktar kadar kanunen geçerli teminat karşılığında yürütmenin temyiz istemi sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına ve yürütmenin durdurulması harcı peşin alındığından yeniden alınmasına gerek olmadığına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanunla değişik 52. maddesinin birinci fıkrasına 4001 sayılı Kanunun 22. maddesi ile eklenen cümle uyarınca 21.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”şeklindedir.

Mesnetsiz ve Hukuka aykırı olarak kesilen cezaların kaldırılması arz ve talebimizdir.



SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda maddi ve hukuki nedenleri açıklanan ve dava konusu olan ve 213 sayılı VUK’nun 352. maddesine göre kesilen 80.- YTL usulsüzlük cezasının ve mükerrer 355. Maddesine göre kesilen 1.490 .-YTL Özel Usulsüzlük cezasının kaldırılması kararının verilmesini. karar verilinceye (anayasa mahkemesine yapılan itiraz başvurusu sonuçlanana) kadar yürütmenin durdurulmasına, yargılama giderlerinin (varsa vekalet ücretinin) karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ,
Yüce Mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz. / / 2008

DAVACI

…..A.Ş/Ldt.Şti
Ek : -Ceza İhbarnamesi Fotokopisi
—İmza Sirküleri