AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: Sermaye Şirketleri İnternet Sitesi Zorunluluğu
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
TTK Tasarısı'nın Sermaye Şirketleri İçin Öngördüğü İnternet Sitesi Açma Zorunluluğu ve Buna Aykırılığın Cezaî Müeyyidesi

15 Ocak 2011
Image
Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke, şirketler hukukunu "kamuyu aydınlatma" ve "şeffaflık" ekseni etrafında şekillendirmektedir. "Kamuyu aydınlatma" ve "şeffaflık" terimleri, doktrinde, çoğu kez eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Kamuyu aydınlatma esasında yılsonu finansal tabloları bağlamında ortaya atılmış ve gelişmiş bir öğretidir.
I- GİRİŞ
Ancak, anılan kavram, bugün yerini daha anlaşılır bir terim olan şeffaflığa bırakmıştır. Şeffaflık, paysahiplerinin ve sermaye piyasasında rol sahibi tüm aktörlerin, tam bilgilendirilmesini ve aydınlatılmasını hedeflemektedir. Anılan terim, aynı zamanda, menfaat sahipleri, ilgililer, sermaye piyasası aktörleri, alacaklılar ve paysahipleri yönünden önemli olan tüm ilişkilerin, raporların, planların, projelerin açıklanmasını içermektedir. Şeffaflığın şirketler hukukundaki yeni aracı ise, internet, elektronik ortamda aktarmalar ve açılması zorunlu bulunan web siteleri olmuştur(1).
Bu amaç ve gelişmeler paralelinde, halihazırda Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu gündeminde olan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda da şirketlerin şeffaflığına ilişkin birtakım düzenlemelere yer verilmiştir. Örneğin, Tasarı ile her sermaye şirketine bir internet sitesi açma, bu sitenin bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine tahsis etme, internet sitesinin adresini şirketin unvanının altına yazma zorunluluğu getirilmektedir. Tasarı'nın 124. maddesine göre, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, "sermaye şirketi" sayılmaktadır. Bu nedenle, Tasarı'nın yasalaşması ile birlikte, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler "internet sitesi" açmak zorunda kalacaklardır. Bu yükümlülüğe aykırılık ise hukuki ve cezai sorumluluk doğuracaktır.
Dolayısıyla, bu çalışmamızda, TTK Tasarısı'nın sermaye şirketleri için öngördüğü internet sitesi açma zorunluluğu, sitede yayımlanması gerekli bilgi ve belgelerin neler olduğu, bilgilerin sitede kalma süresi ile bu yükümlülüklere aykırılık halinde öngörülen cezalar üzerinde durulacaktır.
II- İNTERNET SİTESİ AÇMA ZORUNLULUĞU
TTK Tasarısı'nın 1524 ila 1528. maddelerinde, elektronik işlemler ve bilgi toplumu hizmetlerine ilişkin hükümlere toplu olarak yer verilmiştir. Bunlardan "internet sitesi" kenar başlıklı 1524. maddenin ilk fıkrasında, "her sermaye şirketinin, bir internet sitesi açmaya" mecbur olduğu belirtilmektedir. Buna göre, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin -anılan Tasarı maddesinin aynen yasalaşması ile birlikte- bir internet sitesi açmaları gerekecektir.
Ancak, Tasarı'nın bu zorunluluğu getiren 1524. maddesi, Kanun'un yayımı tarihinden bir yıl(2) sonra yürürlüğe girecektir (Tasarı, md. 1535). Bu nedenle, sermaye şirketlerinin, internet sitesi açma ve gerekli içeriği yayımlama zorunlulukları, Kanun'un yayımlandığı tarihten bir yıl sonra doğacaktır(3).
III- İNTERNET SİTESİNDE YAYIMLANMASI GEREKLİ BİLGİ VE BELGELER
Şirketin web sitesine konulacak içeriğe ilişkin düzenlemelere, Tasarı'nın muhtelif hükümlerinde yer verilmiştir. Bununla birlikte, sermaye şirketleri tarafından açılacak internet sitesinde yayımlanacak bilgi ve belgeler, genel olarak, Tasarı'nın 1524. maddesinin birinci fıkrasında ele alınmıştır.
Buna göre, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket tarafından açılacak internet sitesinde en az aşağıda belirtilen bilgi ve belgelere yer verilmesi ve sitenin açıkça belirlenmiş bir bölümünün bu bilgi ve belgelerin yayımlanmasına özgülenmesi zorunludur:
a- Şirketçe kanunen yapılması gereken ilânlar,
b- Paysahipleri ve ortaklar açısından önem taşıyan açıklamalar,
c- Yönetim ve müdürler kurulu ile genel kurul toplantılarının hazırlıkları,
d- Yönetim ve müdürler kurulu ile genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin bilgiler,
e- Paysahiplerine veya ortaklara sunulması gereken belgeler,
f- Genel kurullara ait olanlar dâhil her türlü çağrılar,
g- Oy verme, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma yönünden zorunlu ve bilgi toplumu bağlamında yararlı görülen tüm hizmetlerin ve bilgilerin sunulması,
h- Bilgi almaya yönelik soruların, bunlara verilen cevapların, benzeri işlemlerin, bu Kanun'da ve diğer kanunlarda paysahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü hususlar,
ı- Finansal tablolar, bunların dipnotları ve ekleri,
i- Yönetim kurulunun yıllık raporu ile kurumsal yönetim ilkelerine ne ölçüde uyulduğuna ilişkin yıllık değerlendirme açıklaması,
j- Denetçinin, özel denetçinin, işlem denetçisinin raporları,
k- Yetkili kurul ve bakanlıkların konulmasını istedikleri, pay sahiplerini ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin olarak, şirketin cevapları ve bildirimleri.
Değinildiği üzere, bunlar, şirketin internet sitesinde bulundurulması gereken asgari ve de madde gerekçesinde belirtildiği üzere "ilk akla gelen" bilgi ve belgelerdir. Yoksa bu bilgi ve belgeler "sınırlı sayı" değildir. Nitekim, Tasarı'nın anılan zorunluluğa ilişkin 1524. maddesinin birinci fıkrasında "aşağıdaki içerikle sınırlı olmamak üzere" ibaresine yer verilerek, bu husus açık bir şekilde vurgulanmıştır.
İnternet sitesinde yer verilecek içeriğin "ucu açık" bırakılmasının diğer bir nedeni de, internet alanının dinamik yapısı ve bu konudaki uluslar arası çalışmaların yoğunluğudur. Nitekim Tasarı kaleme alınırken bu husus da göz önünde bulundurulmuş ve yakın bir gelecekte yapılacak değişikliklerle "elektronik işlemler ve bilgi toplumu hizmetlerine" dönük düzenlemelerin genişleyebileceği düşünülmüştür(4).
Bunun yanında, Tasarı, şirketin internet sitesinin özgülenmiş kısmında yayımlanan içeriğin (yukarıda sayılan bilgi ve belgelerin) başına "tarih" ve "(Yönlendirilmiş Mesaj)" ibaresinin konulmasını da zorunlu tutmuştur (Tasarı, md. 1524). "Yönlendirilmiş mesaj", TTK Tasarısı ile birlikte Ticaret Hukukumuza girecek olan yeni bir kavramdır. Söz konusu kavram ile kısaca, üçüncü kişiye yönlendirilen mesaj kastedilmektedir(5).
Bu mesaj, kural olarak, yönlendirildiği andan itibaren şirketin tasarrufundan çıkar. Şirket bu mesajı, Kanun'da -halihazırda Tasarı halindedir- ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılacak Yönetmelikte(6) belirtilen usul ve şartlara uymadan değiştiremeyecektir. Yönlendirilmiş mesaj üçüncü kişi yönünden de hukukî bir anlam taşıyacaktır. Şöyle ki, yönlendirilmiş mesaj, ona dayanan tarafından, yönlendirildiği şekli ile alınmış kabul edilecek ve. Bu kabul hukukî sonuç doğuracaktır(7). Yine Tasarı, tahsis edilen kısımda yer alan bir mesajın yönlendirildiğini karine kabul etmektedir (Tasarı, md. 1524/f.3). Dolayısıyla, şirketin internet sitesinin tahsis edilen kısmına konulan mesajlar yönlendirilmiş olarak kabul edilecektir.
Yönlendirilmiş mesajla ilgili olarak, Tasarı'nın öngördüğü diğer bir yükümlülük de, bunların basılı şekillerinin ayrıca muhafaza edilmesi yönündedir. Zira Tasarı'nın 1524. maddesinin 5. fıkrasında "Yönlendirilmiş mesajların basılı şekilleri 82. madde uyarınca ayrıca saklanır. İnternet sitesinde yer alacak bilgiler metin hâline getirilip şirket yönetimince tarih ve saati gösterilerek noterlikçe onaylı bir deftere sıra numarasına göre yazılır veya yapıştırılır. Daha sonra sitede yayınlanan bilgilerde bir değişiklik yapılırsa, değişikliğe ilişkin olarak yukarıdaki işlem tekrarlanır." denilmektedir.
Bu manada, sermaye şirketlerinin internet sitelerinde "yönlendirilmiş mesajlar"a yer verilmekle yetinilmeyecek, bu mesajların, ayrıca, şirketin finansal tablolarının ve dayanağı belgelerin saklanmasına ilişkin hükümler (Tasarı md. 82) çerçevesinde saklanması, internet sitesinde yer alacak bilgilerin metin haline getirilip noter onaylı bir deftere sıra numarasıyla yazılması ya da yapıştırması ve varsa internet sitesindeki bilgilerde meydana gelecek değişikliklerin de aynı şekilde metin haline getirilip deftere işlenmesi gerekecektir.
IV- BİLGİ VE BELGELERİN İNTERNET SİTESİNDE KALMA SÜRESİ
Tasarı'nın 1524. maddesinin 4. fıkrasında "Bu Kanun ve ilgili diğer Kanunlarda veya idarî düzenlemelerde daha uzun bir süre öngörülmedikçe, şirketin internet sitesine konulan bir içerik, üzerinde bulunan tarihten itibaren en az altı ay süreyle internet sitesinde kalır; aksi hâlde konulmamış sayılır." denilmektedir.
Dolayısıyla, şirketin "internet sitesine konulan bir içerik, en az altı ay boyunca sitede kalmalıdır. Bu genel kaidedir. Bununla birlikte, Tasarı'da, gerek Türk Ticaret Kanunu gerek diğer kanunlar ve hatta idarî düzenlemeler ile daha uzun bir kalma süresinin belirlenmesine olanak sağlanmaktadır. Bu durumda, şirketin internet sitesine konulan içerik, altı ay yerine, Kanun'da yahut idarî düzenlemede öngörülen süre kadar internet sitesinde kalmalıdır. Tasarı, bu sürenin altı aydan az olarak belirlenmesine ise müsaade etmemiştir. Dolayısıyla, internet sitesine konulan bir içeriğin, sitede kalma süresi, idarî düzenlemeler ile 6 aydan daha az olarak belirlenemeyecektir. 
İçeriğin internet sitesinde kalmasına ilişkin bu genel kural yanında, Tasarı, finansal tablolar ve raporlar için özel bir kalma süresi öngörmektedir. Buna göre, şirketin finansal tabloları ile her türlü raporları" üç yıl boyunca internet sitesinde kalacaktır (Tasarı, md. 1524/f.1). "Her türlü rapor"dan kasıt ise, yönetim kurulunun yıllık raporu, şirket denetçisinin, özel denetçinin, işlem denetçisinin raporları başta olmak üzere, Kanun'un internet sitesinde yayımlanmasını şart koştuğu raporlardır.
V- İNTERNET SİTESİ AÇMA VE GEREKLİ BİLGİ VE BELGELERİ YAYIMLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRILIK HALİNDE ÖNGÖRÜLEN CEZALAR
Sermaye şirketlerinin internet sitesi açma ve gerekli bilgi ve belgeleri yayımlama yükümlülüğüne aykırı davranılması durumunda uygulanacak cezalara, Tasarı'nın 562. maddesinin 12. fıkrasında yer verilmiştir. Anılan fıkraya göre;
- Kanun'un yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde şirketin internet sitesinin oluşturulmaması,
- Veya şirketin internet sitesi zaten var ise, Kanun'un yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde, internet sitesinin bir bölümünün bilgi toplumu hizmetlerine özgülenmemesi
suç teşkil edecek ve -sermaye şirketinin türüne göre- anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerde müdürler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette yönetici olan komandite ortaklar, altı aya kadar hapis ve yüz günden üç yüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılacaklardır.
Yine, aynı madde gereği, internet sitesine konulması gereken içeriğin usulüne uygun bir şekilde konulmaması hali de suç olarak değerlendirilmekte ve faillerine -anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerde müdürler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette yönetici olan komandite ortaklar- üç aya kadar hapis ve yüz güne kadar adlî para cezası verilmesi öngörülmektedir.
VI- ÖZET VE SONUÇ
Uluslar arası gelişmelere uyum sağlamak ve "şeffaflık" ilkesinin bir gereği olarak, TTK Tasarısı'nda da sermaye şirketleri için elektronik işlemler ve bilgi toplumu hizmetlerine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak, söz konusu düzenlemelerde, tıpkı halka açık ve kapalı ayrımı yapılmaksızın orta ve büyük ölçekli bütün sermaye şirketlerine uluslar arası finansal raporlama standartlarına uyum zorunluluğu getirildiği gibi, yine halka açık olan veya olmayan tarzı bir ayrım yapılmaksızın ve şirketin ölçeği nazara alınmaksızın bütün sermaye şirketleri -anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler- için internet sitesi açma ve belli içeriği bulundurma zorunluluğu öngörülmektedir. Bu yönüyle, anılan düzenlemenin, Tasarı aşamasında olması nedeniyle, şirket yönetimleri tarafından yeterince kavranamadığı, ancak Yasalaşması sonrasında özellikle küçük ve orta ölçekli sermaye şirketleri yönünden tartışmalara konu olabileceği düşünülmektedir.
Bunun yanında, Tasarı anılan yükümlülüklere uyulmamasını, bir başka deyişle, internet sitesi kurulmaması, bir bölümünün bilgi toplumu hizmetlerine özgülenmemesi ve internet sitesine konulması gereken içeriğin usulüne uygun bir şekilde konulmaması hallerini suç saymakta ve bu filler için hapis ile birlikte adlî para cezası öngörmektedir. Anılan cezaların, halka açık olan ve/veya pay senetleri borsada işlem gören sermaye şirketleri için caydırıcı ve de küçük yatırımcıları koruyucu bir etkisinin olacağı düşünülmekle birlikte, halka açık olmayan şirketlerin yöneticileri için de adli para cezası yanında hapis cezası öngörülmesinin suça kıyasla ağır bir yaptırım olacağı kanısındayız.
Diğer taraftan, Tasarı'da öngörülen cezalarda şirketin ölçekleri de gözetilmemektedir. Oysa, büyük ölçekli bir anonim şirket ile küçük ölçekli bir limited şirkete aynı para cezasının verilmesi durumunda, anonim şirket için önemsiz bir meblağ teşkil eden para cezası limited şirket için büyük öneme haiz olabilecektir. Bu nedenle, anılan Tasarı maddesinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri esnasında bu hususların da dikkate alınmasının ve söz konusu cezaların tespitinde sermaye şirketlerinin ölçek büyüklükleri yanında şirketin halka açık olup olmadığı hususunun da gözetilmesi ve kapalı sermaye şirketlerinin yöneticilerine sadece adli para cezası verilmesi yönünde bir ayrım yapılmasının daha uygun olacağı kanısındayız.
Soner ALTAŞ*
Yaklaşım
* Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi


[Resim: calisan%20bigl.jpg]