AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: İHRACATTA KDV İSTİSNASI VE İADESİ
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
İHRACATTA KDV İSTİSNASI VE İADESİ
KDV Kanunun 11. ve 12. maddeleriyle ihracat istisnasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir.

• 11. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi ile ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümle, mal ihracı ve hizmet ihracında KDV uygulanmayacağı belirtilmiştir.

• Fıkranın (b) bendindeki Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların Türkiye’den satın alıp yurt dışına götürdükleri mallara ait ödenen KDV’nin iade edileceği hükmü ile, yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılan eşyaların da normal ihracat şeklinde vergiden arındırılacağı hükmü düzenlenmiştir.

• Fıkranın © bendinde ise ihraç kaydıyla yapılan satışlarda ihracatçılar tarafından KDV’nin ödenmeyecek bir tür ön ihracat istisnası uygulaması getirilmiştir.

A- MAL İHRACI
KDV Kanununun 11/1-a maddesiyle ihracat teslimlerinin KDV’den istisna olacağı belirtilmiş olup, 12.madde de bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesinin koşulları düzenlenmiştir.

Söz konusu koşullar;

1. Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması,

2. Teslim konusu malın T.C. gümrük hattından geçerek bir dış ülkeye vasıl olması

şeklinde açıklanmıştır.



İHRACAT İSTİSNASINDA ÖZEL DURUMLAR



• Yurt Dışına Satılmak Üzere Mal Gönderilmesi

Konsiye ihracatta malların yurt dışındaki komisyoncu veya şube tarafından alıcıya satıldığı tarih itibariyle ihracat istisnası beyan edilecektir. Yurt dışındaki fuar ve sergilere katılan ihracatçıların buralarda yaptığı satışlar için de aynı kural geçerlidir.



• Yurt Dışındaki İnşaatlara Makina ve Ekipman Götürülmesi

Yurt dışında müteahhitlik yapan Türk firmaların bu işlerinde kullanmak üzere kesin olarak yurt dışına götürdükleri makina, ekipman ve malzemeler için de ihracat istisnası kapsamında işlem yapılabilmektedir.



• Yurt Dışına Mal Kiralanması

Ticari kiralama yoluyla yapılan ihracatta mal ihracı değil, hizmet ihracı istisnasına göre işlem yapılmaktadır.



• Transit İhracat

Transit ihracatta, yurt dışındaki malların Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışına satışı söz konusu olduğundan, KDV oluşmamaktadır. Bu nedenle transit ihracat bedelleri KDV beyannamesine dahil edilmemektedir.



• Millileşmemiş Malların Satışı

Teslim anında Türkiye’de bulunmayan malların satışı KDV’nin konusuna girmemektedir. Ancak teslim anında Türkiye’de bulunmakla birlikte, millileşmemiş malların, milileşmeden yurt dışına götürülmek üzere satışında KDV uygulanmamaktadır.



• Sınır Ticareti

Bu şekilde satılan mallar için ihracat istisnası uygulaması mümkündür. Sınır ticareti yoluyla ihracatta, gümrük beyannamelerinin yanı sıra sınır ticareti yetki belgesi de aranılmaktadır. Ayrıca gümrük beyannamesi yerine düzenlenen “tahakkuk varakaları” istisna uygulamasında geçerli belge olarak kabul edilmektedir.



• Serbest Bölgelere Mal Gönderilmesi

Gümrük beyannamesi düzenlenmesi suretiyle ihracat istisnası uygulanabilmektedir.



• Ayni Sermaye İhracı

Yurt dışında kurulan şubeler veya iştirak edilen şirketlere ayni sermaye olarak mal götürülmesi durumunda, bu mallar için gümrük beyannamesi düzenlenmek şartıyla ihracat istisnası uygulanmaktadır.



• Özel Matrah Şekline Göre Vergilenen Malların İhracı

Özel matrah şekline göre vergilenen mallardan altın ve gümüşten mamul eşyaların ihracında istisna, külçe altın veya külçe gümüş tutarı dışındaki kısıma uygulanmaktadır.



• Deniz ve Hava Taşıtlarına Yapılan Teslimler

Serbest dolaşımda bulunan yakıt, yağ ve kumanyaların dış sefere çıkan deniz ve hava taşıtlarına verilmesi ihracat hükmünde olup, sözkonusu işlemler ihracat istisnasından yararlanmaktadır.



• Posta ile Yurt Dışına Mal Gönderilmesi

Gümrük beyannamesi düzenlenmek suretiyle posta ile yurt dışına ticari mahiyette mal göndermeleri ihracat istisnası kapsamındadır.



• İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi

Yurt dışına çıkan malların herhangi bir nedenle geri gelmesi halinde, ihracat istisnası uygulanmamakta olup, önceki dönemlerde istisna beyan edilmişse, KDV yönünden yararlanılan kısım düzeltilmektedir.



• Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazaları

Yurt içi, gümrük hattı dışı eşya satış mağazalarına gönderilen mallar da ihracat istisnası kapsamındadır.



• İhracatta Uygulanan Vade Farkları

İhracat istisnası uygulanarak yurt dışına satılan mallar için, ihracatçının sonradan vade farklı uygulaması halinde, yurt dışına kesilecek faturada istisnaya tabi tutulabilmektedir.



• Navlun ve Sigorta Bedelleri

İhracat faturası FOB bedel üzerinden düzenlenmektedir. Ancak ihracatın CIF veya CF teslim şekillerine göre yapılması durumunda navlun ve sigorta için ihracatçının yurt dışındaki müsterisine KDV istisnası uygulaması gerekmektedir. Bu durumda ihracat faturasındaki FOB bedel ile birlikte navlun ve sigorta bedellerinin KDV beyannamesinde “İhracat İstisnası” satırına yazılarak matrahtan düşülmesi gerekmektedir.



B- HİZMET İHRACI
KDV Kanunun 1. maddesi gereği, Türkiye’de yapılmayan hizmetler verginin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmakla birlikte yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ise Kanunun 11/1-a maddesi ile vergiden istisna edilmiştir. KDV Kanunun 11/2. maddesinde, ikametgahı, işyeri ve kanuni iş merkezi yurt dışında olan alıcılara veya Türkiye’deki firmaların yurt dışında müstakilen faaliyet gösteren şubesine yapılan yurt dışında faydanılan hizmetlerin istisna kapsamında girdiği açıklanmıştır.



Hizmet İhracında KDV İstisnasının Uygulanabilmesi İçin Gerçekleşmesi Gerekli Şartlar

1. Hizmet Türkiye’de, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmalıdır.

2. Fatura veya benzeri belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.

3. Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.

4. Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.



Türkiye’de Yapılan Hizmetlerin İhracat İstisnası Kapsamında Değerlendirilmesi İçin

• Yurt dışına fason işçilik yapılması istisnadan yararlanmaktadır.

• Tamir, bakım, onarım için Türkiye’ye geçici ithal yoluyla getirilen araçlara verilen hizmetler istisnadan yararlanmaktadır.

• Yabancı sigorta kuruluşlarına yapılan aracılık hizmetleri istisnadan yararlanmaktadır.

• Yabancı bayraklı teknelere Türk limanlarında verilen tamir, bakım, onarım, kışlama, çekek hizmetleri istisnadan yararlanmaktadır.

• Yurt dışına gösterim için film, metin, disket, bant, görüntü gönderilmesi istisnadan yararlanmaktadır.

• Yurt dışında imal edilecek malların kalıp ve modellerinin yapılması istisna kapsamına girmektedir.

• Yurt dışına yapılan finansal kiralama işlemleri istisna kapsamına girmektedir.



C- İHRAÇ KAYDIYLA YAPILAN TESLİMLERDE TECİL TERKİN UYGULAMASI
Belirli koşullar altında ihraç edilmek üzere teslim edilen mallar için hesaplanan KDV’nin ihracatçı tarafından ödenmemesidir.



Yararlanma Şartları

• Sanayi Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre “imalatçı” niteliğine haiz olanların ihracatçılara yaptıkları teslimler,

• İmalatçı niteliği taşımayan satıcıların dış ticaret sermaye şirketlerine veya sektörel dış ticaret şirketlerine ihraç edilmek üzere yapılan teslimler,

• Özel finans kurumlarınca ihracatçılara yapılan teslimler

tecil-terkin sisteminden yararlanmaktadır.



Sanayi Bakanlığınca “İmalatçı” Niteliğine Haiz Olmanın Şartları

• Sanayi siciline kayıtlı olup, sanayi sicil belgesi almış olmaları,

• Sanayi odaları, ticaret odaları veya esnaf ve sanatkarlar derneklerine kayıtlı olmaları,

• İmalat içinde en az 5 işçi çalıştırmaları.

• Sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olmaları,



Bu şartlara haiz olanlar tarafından ihracatçılara yapılan teslimlerde normal fatura düzenlenecek, KDV gösterilecek, ancak faturaya “3065 sayılı KDV Kanunu hükümlerine göre ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden KDV tahsil edilmemiştir” şeklinde bir şerh düşülecektir. Bu şekilde ihracatçı, faturada gösterilen KDV’yi ödemeksizin malı teslim alacaktır.

Tecil-terkin uygulaması, sadece ihraç konusu nihai mallara uygulanabilecektir. İhracatçı tarafından olsa dahi işlemden geçirilecek ara mallar ile ihraç edilecek malın ambalajında kullanılacak mallar bu uygulamadan yararlanamayacaktır.

Bu kapsamda teslim yapılan dönemde 1 nolu KDV Beyannamesindeki Tablo III “İhraç Kaydıyla Teslimler” bölümü doldurulmak zorundadır.

Bu dönem beyannamesinde imalatçının ödenecek KDV’si olması halinde, bunun ihraç kaydıyla yapılan teslimlere ilişkin tahsil edilmeyen KDV kadar kısmı, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilecek, ancak tahsil edilmeyip tecil edilecektir.

İhraç kaydıyla teslim edilen malların, teslim tarihini takiben aybaşından itibaren 3 ay içinde ihracının gerçekleştiğine dair ihracatçının gümrük beyannamesinin vergi dairesine ibraz edilmesi üzerine tecil edilen vergi terkin olunmaktadır.



TECİL-TERKİN İŞLEMİNİN ÖZELLİKLERİ



Geçici İthal, Geçici Muaflık ve Dahilde İşleme Rejimleri Kapsamında İthal Edilen Mallar

Bedelli olarak geçici ithalatı yapılan malların işlenerek ihracatçılara tesliminde tecil-terkin işlemi yapılabilmektedir.

Geçici kabul ve dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların ihrac kaydıyla tesliminde tecil-terkin işlemi uygulanabilmektedir.



Üretimin Yanında Fason İmalat Yaptıranlar

İmalatçı tanımına girenler, kendi üretimine ek olarak fason imalat da yaptırmaları durumunda, fason imalatı kendi sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yaptırmaları, işin riskini üstlenmeleri, ham madde ve yardımcı maddeleri kendi temin etmesi koşulu ile üretilen mallar için tecil-terkin uygulanabilmektedir.



Tecil-Terkin Uygulamasının İhtiyariliği

Tecil-terkin uygulaması tamamen imalatçıların insiyatifindedir. Başka bir ifade ile KDV tahsil edilmek suretiyle satış yapılması mümkündür. İhracatçı, ödeyeceği KDV’yi isterse indirim ve iade konusu yapabilmektedir.



D– BAVUL TİCARETİ
61 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile bavul ticaretinin kayıt dışı kalmasının önlenmesi ve bazı desteklerden yararlanılması sağlanmıştır. Bavul ticareti yoluyla ihracat yapacak yabancı uyruklu (veya yabancı ülkede ikamet ettiğini belgeleyen T.C uyruklu) alıcılara yapılan satışlarda, aşağıdaki şartlar dahilinde KDV uygulanmamaktadır.



• Satıcı, bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurarak “Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Döviz Karşılığı Satışlarda KDV İhracat İstisnası İzin Belgesi” (İstisna Belgesi) almaktadır. Bu belgenin alınması için, gerçek usulde vergilendirilmek ve hakkında gerçek dışı belge düzenleme veya bilerek kullanma konusunda rapor yazılmamış olması yeterlidir. İstisna belgesi, sadece bavul ticareti kapsamındaki işlemleri yapacak mükelleflere verilmektedir. Yolcu beraberi eşya ihracı istisnası uygulamasında da bu belge geçerli olmaktadır.

• Satışı yapılan mal bedelleri toplamının, KDV hariç 1 milyar liranın üzerinde olması gerekmektedir. Bir faturada gösterilen bedelin bu miktardan fazla olması halinde vergisiz satış yapabilmektedir. Birden fazla malın bedeli, aynı faturada gösterilmek şartıyla bu toplama dahil edilebilecektir.

• İstisna kapsamındaki satışlarda “Özel Fatura” 5 nüsha olarak düzenlenmektedir. İlk dört nüsha alıcıya verilecek, 5. nüsha satıcıda kalmaktadır.

• Satış bedellerine ait döviz, bankalara veya özel finans kurumlarına bozdurulmakta ve döviz alım belgeleri KDV beyannamesine eklenmektedir.

• Satın alınan mallar, fatura tarihinden itibaren 3 ay içinde, Gümrük Müsteşarlığı tarafından belirlenen gümrük kapılarından yurt dışı edilmekte olup, özel faturanın 2, 3 ve 4, nüshaları bu kapılarda görevli gümrük memuru tarafından onaylanmaktadır. Onay işleminin satıcılar, alıcılar veya taşıyıcı firmalar tarafından da yaptırılması mümkündür. Onay işlemi sırasında özel faturanın 2 ve 3. nüshaları gümrük görevlilerinde kalmaktadır.

• Özel faturanın onaylı 4. nüshası, çıkışı izleyen 1 ay içinde satıcıya ulaşmış olmalıdır.



Yukarıdaki şartlara uygun olarak yapılan satışlarda KDV tahsil edilmeyeceğinden, satışın yapıldığı dönem beyannamesinde satış bedelleri, KDV matrahından indirilmektedir. Bu satışlarla ilgili yüklenilen KDV ise genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılmaktadır. Yüklenilen vergilerin indiriminin mümkün olmaması halinde indirilemeyen kısım mükellefe iade edilebilmektedir. Bu kapsamda işlemlerin bulunduğu KDV beyannamesine; gümrükte onaylanarak satıcılara intikal etmiş olan özel faturaların tarih, numara ve tutarlarını ihtiva eden liste ile bu tutarlara ait döviz alım belgeleri eklenmektedir.



E– DAHİLDE İŞLEME VE GEÇİCİ KABUL REJİMLERİNDE TECİL-TERKİN UYGULAMASI
Yurt dışından getirilen ham ve yardımcı maddeler kullanılarak üretilen malların ihraç edilmesi halinde, bu maddelerin ithalinde gümrük vergisi ile diğer mali yükümlülükler teminat karşılığı ertelenerek, ihraç edilecek malların girdi maliyetleri azaltılmaktadır. Aynı şekilde yurt dışından getirilen mallarını işlenmek amacıyla geçici olarak ithal edilmesi durumunda da gümrükte vergi uygulanmamaktadır.

Yerli girdi kullanan mükellefler içinde aynı sistem geçerlidir. Tüm sektörlerde dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip imalatçı-ihracatçıların yurt içinden ham ve yardımcı madde alımlarında KDV Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında tecil-terkin işlemi uygulanması mümkün kılınmıştır.

İhraç kaydıyla teslimlerde olduğu gibi dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamındaki teslimlerde tecil-terkin uygulaması isteğe bağlı olup, mükelleflerin KDV tahsil ederek işlem yapması da mümkündür.



Uygulamanın Kapsamı

• Alıcının geçici kabul veya dahilde işleme izin belgesine sahip imalatçı-ihracatçı olması gerekmektedir. Ürettiği malları aracı ihracatçı vasıtasıyla ihraç eden imalatçılar da bu uygulamadan yararlanabilmektedir.

• Teslim edenin KDV tebliğlerinde tanımlanan “imalatçı” vasfına haiz olması gerekmektedir.

• Teslime konu malın:

* İhraç edilecek ürünlerinin imalinde kullanılacağı sözü edilen belgelerde yazılı hammadde ve yardımcı madde olması,

* İmalatçılar tarafından üretilmiş veya çerçevesi belirlenmiş şekilde fason olarak imal ettirilmiş olması,

* Düzenlenecek faturalarda her bir mal çeşidi itibariyle KDV hariç bedelin; 2,5 milyar TL’sını aşması,

* Belgede yazılı sürede ihraç edilmesi

gerekmektedir.



Belgede belirtilen miktardan fazla maddenin tecil-terkin uygulaması kapsamında satın alınması mümkün değildir. Öte yandan tecil-terkin uygulaması mal teslimleri bakımından geçerli olup, hizmetler bu kapsama girmemektedir.



F– YOLCU BERABERİNDE EŞYA İHRACI
Türkiye’ye geçici olarak gelen kişilerin Türkiye’den satın aldıkları malları yurt dışına çıkarmaları halinde, malların yurt dışında tüketimi söz konusu olduğundan ihracat benzeri bir durum ortaya çıkmaktadır. Kanunun 11/1 maddesinin (b) bendiyle, Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların satın aldığı mallara ödedikleri KDV’nin, bu malların yurt dışına çıkarılması üzerine iade edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu konuda geçerli olan 43 Seri No.lu KDV genel tebliği ile yapılan düzenlemeye göre, yolcu beraberinde eşya ihracı şu şekilde uygulanmaktadır.



İstisnadan Yararlanacak Alıcılar

Türk uyruklu kişiler kural olarak Türkiye’de mukim sayıldıklarından, istisnadan yararlanamamaktadır. Ancak yurt dışında yerleşik olan Türk uyruklu kişiler istisnadan yararlanabilmektedir. Bunlar dışında yabancı uyruklu herkes (Türkiye’de ikamet edenler hariç) pasaportunu ibraz etmek suretiyle istisnadan yararlanabilecektir.



İstisna Kapsamında İşlem Yapacak Satıcılar

Bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak başvurup “izin belgesi” alan gerçek usulde KDV mükellefleri, istisna kapsamında satış yapabilmektedir. Bu belge, “bavul ticareti” için gerekli olan belgenin aynısıdır.



İstisna Kapsamına Giren İşlemler

Bedeli 100 milyon Türk Lirasını aşan her türlü mal tesliminde istisna uygulanabilecektir. Bu tutara, aynı faturada gösterilmek şartıyla birden fazla mal çeşidine ait bedeller dahil edilebilecektir. Ancak kişisel tüketime konu olacak miktarı aşan mallar için bu istisna kapsamında işlem yapılamayacaktır. Hizmet ifaları ise bu istisna kapsamına girmemektedir.



Satıcılar Tarafından Yapılacak İşlemler

Alıcının pasaportunu gören satıcılar, 4 nüsha olarak düzenleyecekleri faturaya, alıcının pasaport numarasını, çeşidini varsa banka şubesi ve hesap numarasını da kaydetmek suretiyle mal bedeli ve KDV’yi ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.



Alıcılar Tarafından Yapılacak İşlemler

Satın alınan malların 3 ay içinde yurt dışına çıkarılması ve çıkış sırasında satın alınan mallar gösterilmek suretiyle fatura nüshalarının Türk gümrük görevlisine onaylatılması gerekmektedir. Onay işlemini yapan gümrük görevlisine faturanın iki nüshası bırakılmaktadır.



G- İHRACAT İSTİSNASINDAN DOĞAN KDV’NİN İADESİ İÇİN ARANILAN BELGELER


Mal İhracında

• Gümrük Beyannamesi

• İhraç Edilen Malların Satış Faturaları

• İndirilecek KDV Listesi

• İhraç Edilen Malın Bünyesine Giren KDV Hesaplanması



Hizmet İhracında

• Fatura Fotokopisi

• Döviz Alım Belgesi

• İndirilecek KDV Listesi

• İhraç Edilen Malın Bünyesine Giren KDV Hesaplanması



İhraç Kaydıyla Teslimlerde

• Gümrük Beyannamesi

• Satış Faturaları

• İndirilecek KDV Listesi



Bavul Ticaretinde

• Onaylı Özel Fatura

• Döviz Alım Belgesi

• İndirilecek KDV Listesi

• İhraç Edilen Malın Bünyesine Giren KDV Hesaplanması



Yolcu Beraberi Eşya İhracında

• Onaylı Fatura ve Çekler

• İndirilecek KDV Listesi

• İhraç Edilen Malın Bünyesine Giren KDV Hesaplanması

• Aracı Firmaların Düzenlediği İcmaller



Sınır ve Kıyı Ticaretinde

• Sınır veya Kıyı Ticareti Yetki Belgesi

• Tahakkuk Varakası

• İndirilecek KDV Listesi

• İhraç Edilen Malın Bünyesine Giren KDV Hesaplanması



Dahilde İşleme ve Geçici Kabul Rejimi Kapsamında Tecil-Terkin Uygulamasında

• Dahilde İşleme veya Geçici Kabul İzin Belgelerinin Onaylı Örneği

• Alıcı Adına Düzenlenen Yeminli Mali Müşavir Raporu

• Satış Faturaları
İHRAÇ KAYITLI TESLİMLERDE ALEYHE OLUŞAN KUR FARKLARININ, İNDİRİLECEK VE İADE EDİLECEK KATMA DEĞER VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU VE 5228 SAYILI YASA İLE GETİRİLEN DÜZENLEME

GİRİŞ

Mal ve hizmet ihracı işlemlerinin önemli bir kısmını teşkil eden; imalatçılar tarafından ihracatçılara “ihraç kayıtlı” olarak yapılan ihracat işlemleri, KDV kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre; ihraç edilmek üzere ihracatçılara yapılan teslimler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmemesi, ödenmeyen bu verginin de imalatçılar tarafından ilgili dönem beyannamesinde tecil ve ihracatın gerçekleşmesini müteakip terkin edilmesi öngörülmüştür.

Aynı Kanunun;
20. maddesinde; Katma Değer Vergisi matrahının teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, 
24/c maddesinde; vade farkı, fiyat farkı, faiz vb. unsurların matraha dahil bulunduğu,
26. maddesinde ise; bedelin döviz ile hesaplanması halinde, dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği,

hüküm altına alınmıştır.

İmalatçılar tarafından ihraç edilmek üzere ihracatçılara yapılan teslimlerde mal bedellerinin “dövize endeksli” olarak belirlendiği yaygın bir uygulamadır.

Öncelikle, konu kapsamındaki “imalatçı” kavramına açıklık getirmekte fayda bulunmaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın 27 seri no.lu KDV Genel Tebliğine göre imalatçı tanımı aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

İmalatçı;

1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması,

2. Sanayi odası, ticaret odası veya esnaf ve sanatkarlar derneklerine kayıtlı bulunması,

3. İmalat işinde en az 5 işçi çalıştırması,

4. Sanayi sicil belgesinde yazılı üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olması,

5. Bu şartları topluca taşıyan imalatçıların kendi üretimine ilave olarak aynı zamanda fason olarak imalat yaptırmaları halinde,

a) Fason imalatı sadece sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yapmaları,

b) Fason olarak yaptırılan işin riskini ve organizasyonunu üstlenmeleri,

c) Fason olarak imal ettirilen mallarla ilgili ham ve yardımcı malzemeleri temin etmeleri

gerekmektedir.

Konumuz ile ilgili olarak KDV Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında iki yeni önemli düzenleme yapılmış bulunmaktadır.

Birinci düzenleme; 05,05,2004 tarih, 14 no.lu KDV Sirküleri ile, “İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının Vergilendirilmesi”

İkinci düzenleme ise; 31.07.2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı yasanın 59/2-b maddesiyle “İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının KDV sinin iade edilecek KDV’ye etkisi. 

1. İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının Vergilendirilmesi:

Kanunun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak suretiyle satın alınan mallara ait bedelinin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan aleyhe kur farkları ihracatçı tarafından düzenlenecek fatura ile belgelendirilecek ve kur farkı üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanmak suretiyle ihracatçı tarafından beyan edilerek ödenecektir. Söz konusu hesaplanan Katma Değer Vergisi imalatçı tarafından genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır.

2. İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının KDV’sinin İade Edilecek KDV’den Tenzili

Bazı kanunlarda ve 178 sayılı kararnamede değişiklik yapılması hakkındaki 5228 sayılı kanunun 59/2-b maddesi ile KDV kanununun 11/1-c maddesine yapılan ilave değişiklik ile; iade edilecek Katma Değer Vergisi, İhraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz. Diğer bir ifade ile; 31.07.2004 tarihinden itibaren, aleyhte oluşan kur farkının imalatçıya Katma Değere Vergisi hesaplanarak fatura edilmesi ve imalatçı tarafından ise aleyhte oluşan kur farkı kadar ihraç kayıtlı satışını azaltması ve KDV’si kadar da iadesini azaltması gerekmektedir. 

Konu ile ilgili yeni düzenleme ve KDV Kanunun 11/1-c maddesinin son şekli aşağıdaki gibidir.

KDV Kanunu, Madde 11/1-c

(3297 sayılı Kanunun 3 ncü maddesiyle eklenen bent ) İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait Katma Değer Vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Söz konusu malların ihracatçıya telsim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen vergi terkin olunur.

İhracatın yukarıdaki şartlara uygun gerçekleştirilmemesi halinde tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 nci maddesine göre belirlenen (4842 Sayılı Kanunun 21 nci maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 1.5.2003) gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 48 nci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir. (4842 Sayılı Kanunun 21 nci maddesiyle eklenen hüküm, Yürürlük: 1.5.2003 ) İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebilir.

Tecil ve terkin edilen bu vergiler hakkında ihracatçılar bakımından bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uygulanmaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi (5228 Sayılı Kanunun 59/2-b maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 31.07.2004) İhraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

SONUÇ

İhraç edilmek kaydıyla imalatçılar tarafından ihracatçılara yapılan teslimlerde mal bedelinin dövize endeksli belirlenmesi halinde meydana gelen aleyhte kur farkları için düzenlenen faturalara KDV uygulamasına KDV 14 no lu sirküleri ile getirilen düzenleme konuyu kısmen çözmüş ve iadeye yönelik çelişkiyi giderememiş idi. Nihayet 5228 sayılı yasa ile konunun, imalatçılara iade edilecek KDV’sine de açıklık getirmiş ve bu düzenlemelerin sonucunda aşağıdaki hususlar önem kazanmış bulunmaktadır.
Aleyhte oluşan kur farklarının ihracatçılar tarafından imalatçılara fatura edilmesi ve fatura üzerinden KDV hesaplanarak beyan edilmesi ve ödenmesi, imalatçılar tarafından da ihracatçıya ödenen KDV’nin genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.
KDV Kanunun 11/1-c maddesi kapsamında 31.07.2004 tarihinden geçerli olmak üzere, ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi; ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olmamsı gerekmektedir.
Henüz imalatçı tarafından KDV beyannamesi beyan edilmeden aleyhte kur farkı faturası gelmiş ise, indirim ve iadenin miktarı buna göre belirlenerek beyan edilmeli. Ancak, imalatçı tarafından ilgili dönem KDV beyannamesi beyan edildikten sonra ilgili dönem ile ilgili geç gelen (sonradan düzenlenen) aleyhte kur farkı faturaları için ise, hem indirim hem de iadesi gereken KDV için düzeltme beyannamesi verilmesi gerekmektedir.   
 
Soru: Tasfiye halindeki bir şirket elindeki malları fason işçilik ödeyerek ihraç kayıtlı satış yapabilir mi?

Cevap: Tasfiye halindeki bir şirketin diğer şirketlerden farklı bir mevzuata tabiymiş gibi genel bir yanlış algılama vardır. Tasfiye halindeki bir şirketin normal bir şirketten tek farkı faaliyetine son verme aşamasında olmasıdır. Dolayısıyla diğer şirketlerin tabi olduğu tüm kanunlara tabidirler. Tasfiye halindeki bir şirketin bu kapsamda elindeki malların bir kısmını fason işçilik bedelini de üstlenerek ihraç kayıtlı satışını yapıp yapamayacağı aşağıda vergi kanunları ışığında etraflıca ele alınmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinde; Kurumlar vergisinin mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurun kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun “Tasfiye” başlıklı 17 inci maddesinin (1) inci fıkrasında;”Tasfiye dönemi:Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur.

a) Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.


b) Tasfiyenin başladığı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiyeye girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder.


c) Tasfiyenin zararla kapanması halinde tasfiye sonucu, önceki tasfiye dönemlerine doğru düzeltilir ve anılan dönemlerde fazla ödenen vergi mükellefe iade edilir.


…” hükmü yer almıştır.

Ayrıca, tasfiye döneminde, şirket varlıklarının paraya çevrilmesi, alacakların tahsili, borçların ödenmesi ve artan kısmın paylaşılması esastır. Bu nedenle, tasfiyeye giren kurumların, tasfiye döneminde tasfiye ile ilgili faaliyetleri dışında ticari faaliyette bulunmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak, tasfiye sürecinin herhangi bir aşamasında tasfiyeden vazgeçilmesi veya tasfiye faaliyetleri dışında ticari faaliyette ( yeni taahhüt işi, mal ve hammadde alımı, vb.) bulunulması halinde, bu durumun meydana geldiği tarihten itibaren tasfiye hükümlerinin uygulanmayacağı ve normal faaliyet yönünden mükellefiyetin devam edeceği önemle bilinmelidir.

Ayrıca tasfiyeye giren şirketler yeni ticari iş muameleler ( ihalelere girmek, emtia üretimi yapmak v.b.) yapamayacakları gibi tasfiye memurları da tasfiyeyi bir an önce sona erdirmek amacıyla şirketlerin başlamış ve devam eden tüm işlerini en kısa zamanda tamamlamak için gerekeni yapmak zorundadırlar. Ancak, bu işlerle ilgili olarak gerekli iş ve işlemler yani alım, satım yapmaları, tasfiye halinde bulunan şirketlerin ticari faaliyette bulunduğu anlamına gelmeyecektir.

Zira bir şirketin tasfiye süreci içinde yeni mal alımında bulunmaması ve bünyesinde bulunan hammadde, yarı mamul ve malzeme stoklarıyla fason işçilik yaptırarak ihraç kayıtlı olarak satışının yapılması ticari faaliyet olmakla birlikte tasfiye tasfiyenin sonuçlandırılması amacına yönelik olduğundan, tasfiye ile ilgili faaliyet dışında yeni bir ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde “İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Söz konusu malların, ihracatçıya, teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.....” hükmüne yer verilmiş olup, madde kapsamında ihraç kayıtlı mal teslim edilebilmesi için, malı teslim edenin imalatçı olması ve malın bu imalatçı tarafından imal edilmiş bulunması gerekmektedir.

Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı 27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca, tecil-terkin işlemleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tanımı yapılan imalatçı kapsamına giren mükelleflerin (imalatçıların), ihraç kaydıyla satışını yaptıkları mal teslimlerine uygulanmaktadır.

Yine aynı tebliğin A) İmalatçılar Tarafından İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerde 01.01.1998 Tarihinden İtibaren Geçerli Olacak Usul ve Esaslar başlıklı bölümünde;

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yapılan tanıma göre imalatçıların;

1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması,

2. Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkar Derneklerine kayıtlı bulunması,

3. Sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olması,

4. Bu şartları topluca taşıyan imalatçıların kendi üretimine ilave olarak aynı zamanda fason imalat da yaptırmaları halinde,

a) Fason imalatı sadece, sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yaptırmaları,

b) Fason olarak yaptırılan imalatta işin riskini ve organizasyonu üstlenmeleri,

c) Fason olarak imal ettirilen mallarla ilgili ham madde ve yardımcı maddeleri temin etmeleri,

gerektiği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, tasfiyenin sonuçlandırılması amacına yönelik olarak, tasfiye süreci içinde yeni mal alımında bulunmaksızın hammadde, yarı mamul ve malzeme stoklarıyla fason işçilik yaptırılarak imal edilen ürünlerin ihraç kayıtlı olarak teslim edilmesi (imalatçı vasfına haiz olunması şartıyla) ve bu teslim dolayısıyla indirim konusu yapılamayan verginin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesi gereğince iade alınması mümkün bulunmaktadır.



Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com  
 
1. Üst üste 12 dönem boyunca KDV iade alacağını mahsup yoluyla alan mükelleflerin Bu dönemlerden herhangi bir dönemi incelemeye mi sevk edilmektedir?

99/2 sıra no’lu Vergi denetimi ve koordinasyonu iç genelgesine göre, KDV iade alacaklarını üst üste 12 dönem boyunca mahsup yoluyla alan mükelleflerin mahsup yapılan bu dönemlerden herhangi bir dönemin incelemeye sevk edileceği belirtilmektedir. Mahsup yapılan bu dönemlerden herhangi bir dönem için olumlu inceleme raporu düzenlenmesi ya da YMM raporu düzenlettirilmesi halinde inceleme yapılan dönemden veya YMM raporu verilen dönemden itibaren yeniden 12 dönem mahsup yaptırma hakkı doğmaktadır.Örneğin, 2005 /1,3,5,6,7,8,9,10,11,12 ve 2006/1, 2. dönem KDV iade alacakları mahsup yoluyla alınmış olduğu varsayılsın. Şayet bu dönemlerden 2005/12. dönem için YMM raporu verilirse incelemeye sevk nedeni ortadan kalkacağı için incelemeye sevk edilmeyecek ve mükellefe 2006/1. dönemden itibaren yeniden 12 dönem mahsup yaptırma hakkı doğacaktır.

ÜST
2. Mükellefler KDV iade alacaklarını iade yerine devreden KDV olarak Kullanabilirler mi?

Mükelleflerin beyanname verme sırasında KDV iade alacağı ortaya çıktığında bunun mutlaka beyannamede iade olarak göstermek zorunda değildir. 39 sıra no’lu KDV Genel tebliğinde İade alacağının, devreden KDV olarak da gösterilebileceği belirtilmiştir. Örneğin 2006/temmuz döneminde 100.000 YTL ihracat yapmış olan bir mükellef temmuz dönemi için vereceği KDV beyannamesinde, istenecek iade tutarı hesaplanmamış olduğundan miktarı bilinmemektedir. Bunun hazırlanması zaman alacağı ve ayrı bir çalışma gerektireceği için beyan sırasında hazır değilse beyannamenin İstisna tutarı bölümüne sadece 100.000 YTL yazılıp, yüklenilen KDV sütunu boş bırakılabilir. Ayrıca aynı beyannamenin ön yüzündeki 40. satırdaki İade edilecek satırda boş bırakılmak durumunda kalınacaktır. Beyannamenin bu şekilde verilmesiyle iade tutarı devreden KDV dahil edilmiş olarak beyan edilmiş olacaktır.

ÜST
3. İade Hakkını Devreden KDV olarak kullanan Mükellef sonradan düzeltme beyanı vermek suretiyle iadeyi nakden ya da mahsuben alabilir mi?

Mükelleflerin tam istisna kapsamındaki iade alacak tutarı, teslim ettikleri mallar için yüklenilen KDV’lerle tespit edilebilmektedir. Yüklenilen KDV’nin tespiti ise, karışık zaman alıcı ayrı bir çalışma gerektirdiğinden beyanname verme sırasında bu hazırlık yoksa iade hakkı beyannamede istemeden devreden KDV olarak gösterilmektedir. 96 sıra no’lu KDV genel tebliğinde, mükelleflerin daha sonra verecekleri düzeltme beyannameleri ile iade tutarı devreden KDV’lerinden çıkartılıp, bu miktarların iade edilecek KDV olarak gösterilerek iadelerin alınabileceği belirtilmektedir. Örneğin 2006/mayıs ayı beyannamesinin verilmesi sırasında 100.000 YTL tutarında ihracat yapılmış ve GÇB ‘side gelmiş olsun. Bunun beyanı sırasında yüklenilen KDV’si ayrıca hesaplanması için zaman ve çalışma gerektirmesi gerektirdiğinden, bu hazır değilse 2006/ mayıs dönemi beyannamesinde ihraç istisnası olarak sadece 100.000 YTL olarak beyan edilecek Yüklenilen KDV sütunu ve beyannamenin önyüzünde iade edilecek satır boş bırakılacaktır. Bu şekilde düzenlenen beyannamede devreden KDV iade tutarı da dahil olmak üzere 25.000 YTL olarak beyan edilmiş olsun.Eylül ayında, 2006/5. ay için iade istemli düzeltme beyannamesi verilmesine karar verildiğinde, bu beyannamede ihracat istisnası satırına 100.000 YTL, yüklenilen KDV’nin de sonradan yapılan çalışmada 15.000 YTL olduğu tespit edilmişse bu tutar Yüklenilen KDV sütununa yazılacak, aynı şekilde beyannamenin önyüzüne de iade tutarı olarak 15.000 YTL, devreden KDV tutarı ise (25.000 – 15.000 =) 10.000 YTL olarak gösterilerek düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir. Ayrıca devreden KDV’ler değiştiğinden dolayı sonraki dönem beyannamelerinde de düzeltme yapılması gerekecektir.

ÜST

4. İade alacağını YMM raporuyla almak isteyen mükellef, YMM 'nin rapor düzenleme sınırını aşan kısmını devreden KDV olarak beyan edip, kalan kısmını YMM raporuyla alabilir mi?

Mükellefler iade alacaklarını 39 sıra no'lu KDV Genel tebliğine göre iade yerine devreden KDV olarak kullanabilmekteler.Bu kapsamda ödevli vergi dairesine, iadenin bir kısmını devreden KDV olarak kullanacağını, devreden olarak kullanılan bu iadenin sonradan tekrar iade olarak istenmeyeceği yolunda dilekçe ve ekinde düzeltme beyanı verirse YMM rapor yazma sınırına çekilmiş olan iadenin, YMM raporuyla alınabileceğinin mümkün olduğu görüşündeyiz.

ÜST 
5. İhracat teslimlerinde iade, hangi dönemde istenmelidir?

Bilindiği üzere KDV kanunun 11. maddesi kapsamında ihracat teslimleri tam istisna kapsamında olup, teslime konu mal için yüklenilen vergi öncelikle indirim yoluyla giderilmektedir. İndirim yoluyla giderilmemesi durumunda ihracat istisnasının doğduğu dönemde giderilemeyen kısım mükellefe iade edilmektedir.ihracat istisnasının doğduğu dönem ise, Mal yurt dışına çıkıyorsa malın gümrükten yurt dışı edildiği, serbest bölgeye gönderiliyorsa serbest bölgedeki alıcıya teslim tarihi, ya da yurtdışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük atreposundaki işletmecisine teslim tarihleri itibariyle istisna doğmuş olmaktadır. Uygulamada GÇB’lerin üzerine Kaşe vurulmak suretiyle malın yurtdışı edildiği tarih belirtilmektedir. KDV beyannamesi verilirken GÇB’ler üzerindeki yurtdışı ediliş tarihleri hangi döneme rastlıyorsa o dönem beyannamesinde ihracat teslimi beyan edilmeli, iade de aynı dönemde istenmelidir. İhracat faturasının daha önceki bir dönemde kesilmiş olmasının bir önemi yoktur.

ÜST

6. Yıl sonuna yakın kesilen ihracat faturasında, ihraç edilen malın yurtdışı ediliş tarihi bir sonraki yıla kaymış sa kurumlar vergisi yönünden bu faturanın bedeli hasılat olarak hangi yılın hasılatı olacak, KDV yönünden hangi dönemde beyan edilmesi gerekmektedir?

İhracat faturasını kesilmiş olması malın yurt dışına çıktığını göstermez. İstisna ancak malın yurtdışına çıkmasıyla doğmaktadır. Bu nedenle Uygulama sırasında GÇB üzerindeki yurtdışı ediliş tarihi bir sonraki yıla kaymışsa, bu durumda mal bir önceki dönem stokları içinde gösterilmeli, hasılat ve KDV beyannamesinde istisna olarak bir sonraki yılın ayında beyan edilmelidir. Örneğin 26.12.2005 tarihinde ihracat faturası düzenlenen bir mal, 3. Ocak 2006 tarihinde yurtdışına çıkmışsa , bu mal 2005 yılı kayıtlarında stok olarak gösterilmeli, 2006 0cak ayına hasılat kaydedilmeli ve 2006/Ocak ayı KDV beyannamesinde de istisna olarak beyan edilmeli ve varsa iade talep edilmelidir.

ÜST
7. Döviz cinsinden düzenlenen ihracat faturası, YTL cinsinden yasal deftere ve KDV beyannamesine hangi tarihteki döviz kuru esas alınarak işlenmeli ve beyan edilmelidir?

Bilindiği gibi ihracat istisnası malın yurtdışına çıktığı tarihte doğmaktadır. Dolaysıyla ihracat tutarı malın yurt dışı ediliş tarihindeki merkez bankası alış kuru esas alınarak hesaplanmalıdır. Bilindiği üzere uygulamada, ihracat bedelinde , üç ayrı döviz kurunun kullanılarak hesaplandığı sıklıkla karşılaşılmaktadır. Örneğin yapılan bir ihracat için kesilen ihracat faturası 25.5.2006 tarihini taşımış olsun bu fatura üzerinde döviz kuru 1,45 YTL, GÇB üzerinde 1,48 YTL, Malın yurt dışı ediliş tarihi 2.6.2006 tarihi olduğu varsayılsın bu tarihte de merkez bankası alış kuru 1,50 olsun. Yukarıdaki açıklama uyarınca yasal defterlere ihracat bedeli olarak 601 no’lu hesaba malın yurt dışı edildiği tarihteki merkez bankası alış kuru olan 1,50 YTL’yi esas alarak kayıt yapılması gerekir. Ve KDV beyannamesinde de bu tutar beyan edilmelidir. Ancak bununla birlikte Faturadaki ya da GÇB üzerindeki döviz kuru esas alınarak hesaplanan ihracat bedelinin yasal deftere ve KDV beyannamesine aktarılmış olması herhangi bir vergi ziyaına sebep olmayacağından GÇB üzerindeki döviz kurunun esas alınmış olmasının bir mahsuru bulunmamaktadır. Şöyleki: Örneğin 100.000 $ ihracat bedeli için GÇB’deki döviz kuru 1,48 YTL Kullanıldığın da yasal deftere ve beyannameye ihracat istisnası olarak (100.000 * 1,48 =) 148.000 YTL, malın yurtdışı edildiği tarih esas alınarak o tarihteki merkez bankası kuru esas alındığında ise (100.000 * 1,50 =) 150.000 YTL yazılmış olacak. 120 no’lu hesapta döviz cinsinden alacak tahsil edilmemişse dönem sonlarındaki değerlenmede, ya da dövizli alacağın tahsil edilip bozdurulması durumunda oluşan alacak tutarı 160.000 YTL ise; 1. durumda (160.000 -148.000 =) 12.000 YTL, 2. durumda (160.000 – 150.000 =) 10.000 YTL kur farkı geliri yazılacaktır. Bu durumda döviz kurun düşük alınmış olması, sonradan kur farkı geliri yazılmak suretiyle düzeltilmiş olmaktadır. Kişisel görüşümüz GÇB’lerdeki döviz kuru esas alınırsa, Vergi dairesinin incelemesi sırasında, beyanname ile GÇB üzerindeki ihracat tutarını karşılaştırdığında bir uyumsuzluğun olmadığını göstermek bakımından yararlı olacaktır.

ÜST
8. ihracat tesliminden sonra ortaya çıkan yurtdışı alacakların tahsiline kadar kurlarda oluşan farkların hangi hesapta takip edilmesi gerekir?

Bilindiği üzere kambiyo mevzuatına göre ihracat bedellerinin en geç 180 gün içinde tahsil edilip yurda getirilmesi gerekmektedir. İhracat yapıldığında ihracat bedeli, malın yurtdışı edildiği tarihteki merkez bankası alış kuru ya da GÇB üzerindeki kur esas alınarak 120- yurtdışı müşteriler borçlu, 601- Yurtdışı satışlar alacaklı şeklinde yevmiye kaydı yaparak kayıtlara işlenmektedir. Bu tutar aynı şekilde ilgili dönem KDV beyannamesinde de İhracat istisnası olarak beyan edilmektedir. 120- yurtdışı müşterilerden olan alacak 180 günlük süre içerisinde geldiğinde ya da bu alacak bu şekilde beklemekte iken geçici vergi dönemleri gelmişse değerleme yapılması gerekecektir. Dövizin bozdurulmasında fiili döviz satış kuru, yada dönem sonlarında değerlemede merkez bankası alış kuru esas alınarak alacak değerlemeye tabi tutulur. İlk kayıttaki ihracat bedeli ile son değerlemedeki kur arasında oluşan fark, 50.000 YTL ise; bazı yazarlara ve görüş sahiplerine göre; aşağıdaki kayıt yapılmaktadır:

-------------------------------------------------- /---------------------------------------------------------------------

120- Alıcılar Hesabı- Yurtdışı müşteriler 50.000

601- Yurtdışı Satışlar 50.000



-------------------------------------------------/ ---------------------------------------------------------------------

Bu şekilde bir kayıt yanlış olmamakla birlikte Muavin hesaplarında 601- Yurtdışı satılar toplamıyla KDV beyannamesinin İhracat istisnası toplamları tutmayacaktır. Vergi Dairesindeki incelemelerde ve yapılan denetimlerde bu tutarsızlığın sebebi her seferinde sorgulanacaktır. Yukarıdaki kayıt yerine kişisel görüşümüze göre bu kur farkı, gelir ise 646- Kambiyo gelirlerine, kurda azalma oluşmuşsa 656- Kambiyo zararları hesabına yazılması halinde; 601’deki yurtdışı hesabı ile KDV beyannamelerindeki İhracat istisnası tutarları arasında uyumsuzluk olmayacaktır.

ÜST
9. KDV iadesi almak için vergi dairesine Döviz Alım Belgesi(DAB) vermek zorunluluğu varmıdır?

84 sıra no’lu KDV genel tebliğine göre; Hizmet ihracı, bavul ticareti (61 no’lu KDV genel tebliğ kapsamındaki teslimler) ve bavul ticareti kapsamında özel faturalarla ihraç kayıtlı teslimlerden doğan KDV iade alacakları için DAB ibrazı zorunludur. Bunun dışındaki ihraç teslimleri nedeniyle iade alacağında DAB ibraz etme zorunluluğu bulunmamaktadır.

ÜST
10. İhraç Bedellerinin tahsilinde ihracat bedelini DAB’a dönüştürme zorunluluğu varmıdır?
TPKK hakkında 32 sayılı kararla 03.09.2005 tarihinden itibaren her bir ihracat işlemine ilişkin GÇB’lerde 100.000 $ ve eşitine kadar mücbir sebeplerin varlığı aranmaksızın aracı banka ve özel finans kurumlarınca terkin edilmektedir. Bunun dışındaki ihraç bedellerinin en geç 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekmektedir. İhraç bedellerinin 100.000 $’a kadarı terkin, üzerindeki dövizin 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekir. Kambiyo mevzuatı bakımından böyle olmakla birlikte vergi yasaları yönünden tüm ihracat bedelinin tahsil edilmesi, tahsilinin gecikmesi durumunda tahsiline ve dövizin bozdurulduğu ana kadar kur farkı geliri yazılması gerekmektedir. Yeri gelmişken belirtmek gerekirse, yurt dışı müşteriden ihracat bedeli, banka aracılığı dışında yolcu beraberinde getiriliyorsa 1.1.2002 tarihinden itibaren “döviz Beyan Tutanağı” aranmaktadır.

ÜST
11. KDV iade alacağı, sınırsız olarak YMM raporuyla alınabilir mi?
18 sıra no'lu Serbest Muhasebecilik, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel tebliğine göre, süresinde YMM'lerle tam tasdik sözleşmesi yapan mükelleflerin gerek mahsuben gerekse nakden YMM raporuna göre yapılacak iadelerde herhangi bir sınır bulunmadığı belirtilmektedir. 23 no'lu tebliğde Türkiye'de ikamet etmeyen yolculara 43 ve 61 sıra no'lu tebliğ kapsamında yapılan ihracat teslimleri (Özel fatura ile) nedeniyle yapılacak iade de, süresinde tam tasdik yapılmış dahi olsa üst sınır getirilmiştir. Bu sınır her yıl bakanlıkça tespit edilmekte olup, tespit yapılmadığı yıllarda yeniden değerleme oranında artış yapılarak üst sınır tespit edilmektedir. Buna göre 2006 yılı için üst sınır 60.000 YTL'dir. YMM'lerle tam tasdik yapma süresi her yılın ocak ayının sonuna kadar yapılmaktadır. Süresinde tam tasdik sözleşmesi yaptırmamış ya da hiç tam tasdik sözleşmesi bulunmayanların YMM raporuyla iade almada üst sınır bulunmaktadır. 2006 yılı için bu sınır iade türler itibariyle aşağıdaki gibidir. (37 sıra no'lu tebliğ)KDV kanunun 11,13, 14 ve 15. madde kapsamındaki teslimlerinden doğan iade alacaklarında üst sınır, 231.000 YTL, İndirimli oranlı KDV iade teslimlerinden dolayı oluşan nakden iade yıllık yapılmakta olup, buradaki yıllık üst sınır, 461.000 YTL dir.29 sıra no'lu SM,SMMM ve YMM kanunu Genel tebliğine göre, YMM ile tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin iade tasdik raporu mutlaka tam tasdik sözleşmesi yapılan YMM tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte süresinde tam tasdik sözleşmesi yapılmak şartıyla aynı YMM tarafından varsa önceki yıllara ait iade alacakları içinde sınırsız iade rapor düzenlenebilmektedir.Önceki yılda başka YMM ile tam tasdik sözleşmesi varsa, yeni yılda sözleşme yapılan YMM'nin önceki yıl için sınırsız iade rapor düzenleyebilmesi için, eski YMM'nin kendi dönemine ilişkin gelir ya da kurumlar vergisi tasdik raporunu vergi dairesine teslim etmiş olmalıdır. Rapor teslim şartı, rapor teslim süresi olan gelir vergisi mükellefi için 15 mayıs, kurumlar vergisi mükellefi için 15 Haziran dönemi henüz dolmamışsa bu şart aranmamaktadır.

ÜST
12. İhraç Kaydıyla mal tesliminden doğan iade alacakları devreden KDV olarak kullanabilir mi?
Bilindiği üzere İhraç kaydıyla mal teslim eden mükellefler, bu şekildeki teslimleri KDV beyannamesinin arka yüzündeki 10 no’lu tabloya ihraç kayıtlı teslim tutarı ve bu teslimden dolayı varsa iade alacağı gösterilmektedir. İade alacağı hiçbir dönemde beyannamenin ön yüzündeki (40. satır) iade edilecek KDV satırında gösterilmeyeceği, İhracatın gerçekleşmesiyle GÇB’lerin diğer belgelerin tamamlanmasıyla birlikte dilekçe ekinde iade talep edileceği 95 sıra no’lu tebliğde açıklanmıştır. Şayet ihraç kayıtlı malla ilgili iade alacağı, devreden KDV olarak kullanılmak istenirse, bir dilekçe ekinde ihraçatcı dan noter tasdikli ya da YMM tasdikli GÇB, ihraç faturası ve İhraç kayıtlı faturalar eklenerek ve dilekçede ihraç kayıtlı teslimden kaynaklanan iade alacağının devreden KDV olarak kullanılacağı belirtilerek vergi dairesine dilekçenin verilmesi gerekmektedir. Bu dilekçe ile birlikte o dönemde verilecek KDV beyannamesine önceki dönemden devreden KDV tutarı satırına, iade alacağı da dahil edilerek beyanname verilir. Bu suretle iade alacağı devreden KDV olarak beyan edilmiş olacaktır. Örneğin 2006/3. dönemdeki 100.000 YTL ihraç kayıtlı mal ve bu ihraç kayıtlı teslimden dolayı 18.000 YTL iade alacağı beyan edilmiş olsun. 2006/5. dönemde GÇB’ler ve faturalar Noter tasdikli olarak ihraçatcı dan alınmış olsun. Buna ihraç kayıtlı fatura da ilave edilerek dilekçe ekinde vergi dairesine iade alacağını devreden KDV olarak kullanılacağı belirterek 2006/5. dönem beyannamesinin önceki dönem devreden KDV satırına iade tutarı yazılarak iade alacağı devreden KDV olarak kullanılabilir.

ÜST
13. Dahilde işleme izin belgesi sahiplerine KDV kanunun geçici 17. maddesine göre tecil terkin kapsamında mal teslim eden mükelleflerin Bu teslimlerden dolayı oluşan iade alacağı devreden KDV olarak kullanılabilinir mi?
Dahilde işleme izin belgesi sahiplerince tecil terkin kapsamında mal tesliminde bulunabilmektedirler. 83 sıra no’lu KDV genel tebliğine göre, bunların tecil terkin ve iade işlemleri, İhraçatcı firmanın, tecil terkin kapsamında malların imalatta kullanıldığı ve ihraçatının belge kapsamında süresinde yapıldığına ilişkin YMM raporu düzenleterek imalatçıya teslim edeceği, Vergi dairelerinin de bu rapora istinaden tecil, terkin varsa iade işlemlerini yapacağı belirtilmektedir. Durum böyle olunca iade hakkını devreden KDV olarak kullanmak isteyecek mükellefin iade alacağını, devreden olarak kullanabilecekleri dönemin raporun yazıldığı dönemden itibaren mümkün olduğu 98 sıra no’lu tebliğde açıklanmıştır. Buna göre dahilde işleme izin belgesi sahiplerine geçici 17. maddesine göre tecil terkin kapsamında ( KDV tahsil etmeden) mal teslim eden mükellefin iade alacağı, ihraçatcı firmadan gelecek YMM raporuyla yapılacağından dolayı, bu iade alacağı devreden KDV olarak kullanılacak olsa dahi yine raporun gelmesi beklenecek rapor geldikten sonra dilekçe ekinde iade alacağını devreden KDV olarak kullanabilecektir. İhraç kayıtlı mal teslimlerinde olduğu gibi bu teslimler içinde dilekçeye noter tasdikli ya da YMM tasdikli GÇB, ihracat faturası ve Geçici 17. maddeye göre düzenlenmiş fatura ve YMM raporu eklenerek vergi dairsine verilecektir. Buna istinaden o dönem verilecek KDV beyannamesinin önceki dönem devreden KDV ‘ye iade alacağı da ilave edilerek hazırlanmış KDV beyannamesi verilmek suretiyle iade hakkı devreden KDV olarak kullanılmış olacaktır.

ÜST
14. İhraç kayıtlı teslimden dolayı aynı dönemde hem tecil-terkin edilecek vergi hem de iade çıkıyorsa ihracatın kısmen gerçekleştiği dönemde öncelikle terkin mi yoksa iade işlemi mi yapılmaktadır?
Bilindiği üzere ihraç kayıtlı teslimlerde 95 sıra no’lu tebliğ uyarınca sadece ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı tarihte KDV beyannamesinde beyan edilmekte bu beyannamenin arka yüzünde tecil edilebilir KDV –Tecil edilecek KDV - İade edilecek KDV satırları doldurulmakta, iade GÇB ve ihracat faturaları geldikçe dilekçeyle birlikte iade talep edilmektedir. Sorulan soruda; ihracat kayıtlı mal teslimiyle ilgili KDV beyannamesinde, hem tecil edilecek vergi, hem de iade edilecek vergi çıktığında dilekçeyle iade talebinde bulunulduğu sırada ihracatın bir kısmı yapılmış olması durumunda, öncelikle terkin mi yoksa iade mi yapılacağı sorulmaktadır. 95 seri no’lu kdv genel tebliğinde böyle bir durumda orantı yapılmak suretiyle hem terkin hem de iade yapılacağını belirtmektedir.Örneğin 2006/mayıs dönemindeki beyannamede 100.000 YTL ihraç kayıtlı teslim yapılmış ve bu beyannamede 6.000 YTL tecil edilecek vergi, 12.000 YTL iade edilecek vergi beyan edilmiş olsun. 2006/haziran döneminde 25.000 YTL tutarındaki ihracatın G Ç B’ si ve faturası gelmiş ve vergi dairesine bununla ilgili iade talep edildiğinde vergi dairesi, (6.000 * 25.000 /100.000 =) 1.500 YTL terkin, (12.000 * 25.000/100.000 =) 3.000 YTL iade yapacaktır.

ÜST
15. %1 ve %8 ‘e tabi mallar İhraç kayıtlı olarak teslim edildiğinde, bu mallar için yüklenilen vergi daha yüksekse, yüklenilen KDV’nin tamamını mı, yoksa %1’le veya %8’le sınırlımı iade alınmaktadır?
KDV kanunun 32. maddesine göre iade yoluyla giderilmeyen vergilerin mükellefe iade olunacağı öngörülmüştür. Bu kurala göre düzenlen KDV beyannamesi dizaynında da %1’den veya %8’den daha yüksek yüklenilen KDV’nin de iadesine imkan verecek şekilde düzenlenmiştir.

Olayı örnekle açıklamaya çalışalım:

A Ltd. Şti. 100.000 YTL %1 den, 200.000 YTL %8’den kendi imal ettiği malı ihraç kayıtlı olarak teslim etmiş olsun. %1 lik teslimden dolayı 10.000 YTL, %8’ lik teslim malından dolayı 22.000 YTL KDV yüklenmiş olsun. Bunların iadeyle ilgili beyanname aşağıdaki gibi olacaktır.

Beyannamenin 10 no’lu tablosu aşağıdaki gibi doldurulmalıdır.

Teslim Hizmet Bedeli Oran Hesaplanan KDV Yüklenilen KDV

100.000 %1 1.000 10.000

200.000 %8 16.000 22.000

Toplam 17.000 32.000

Tecil Edilebilir KDV : 17.000

İhracatın gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV : 17.000

(not:tecil edilecek vergi olmadığı varsayılmıştır.)

İade edilecek vergi farkı(32.000 – 17.000 ) :15.000

Toplam iade edilecek KDV (17.000 + 15.000 ) 32.000

Yukarıdaki beyannamenin doldurulmasından da anlaşılacağı üzere %1 ve %8 üzerindeki yüklenilen toplam 15.000 YTL KDV'ninde iadesi alınabilmektedir. Ancak toplam iade hiçbir zaman %18 ‘lik oranı geçmemelidir. Örneğimizdeki teslim için ( 300.000 * %18 =) iade üst sınırı 54.000 YTL olmalıdır.
ÜST
16. İhraç kayıtlı fatura kesebilmek için imalatçı olmak zorunlumudur?
KDV kanunun 11/1-c maddesine göre, KDV tahsil etmeden tecil terkin kapsamında mal teslimini, ancak imalatçılar tarafından yapılacağı hükme bağlanmıştır.

27 sıra no'lu KDV genel tebliğinde de kimlerin imalatçı olduğu aşağıdaki şekilde belirtilmiştir. Buna göre;

1. sanayi siciline kayıtlı sanayi sicil belgesine sahip olunması.

2. sanayi odasına, ticaret odasına veya esnaf ve sanatkarlar odalarından birine kayıtlı olması.

3. en az 5 işçi çalıştırma ( 99 no'lu tebliğle 5 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmış, bunun yerine teslimin yapıldığı tarihte sanayi sicil tebliğlerinde öngörülen işçinin çalıştırılmış olması yeterli olacaktır.)

4. sanayi sicil belgesinde belirtilen araç parkına sahip olunması.

Bu şartları taşımadığı halde ihraç kayıtlı faturanın kesilmesinden dolayı ziyaı ya uğratılan vergiden faturayı kesen mükellef öncelikle sorumlu olacaktır.

ÜST
17. Sanayi sicil belgesi bulunmayan dönemlerde ihraç kayıtlı fatura kesmiş bulunan imalatçı mükelleflere tecil-terkin ve KDV iadesi yapılabilir mi?
27 no'lu KDV genel tebliğinde imalatçı olma şartlarını taşıdığı halde sadece sanayi sicil belgesi olmayan mükelleflerin sanayi sicil belgesi almak için müraçat etmiş olup, verileceğine ilişkin olumlu yazı alanların da ihraç kayıtlı fatura kesebilecekleri belirtilmektedir.

Öte yandan Maliye Bakanlığı'nın 21.4.2000 tarih ve 18389 ve 10.6.1997 tarih ve 54/5411-1957/23858 sayılı muktezalarında, İmalatçı olmanın diğer şartlarını yerine getiren ve sadece sanayi sicil belgesi bulunmayan imalatçı mükelleflerin sanayi Bakanlığına Sanayi sicil belgesi almak için müraçat ettikleri dönemden önceki dönemlerde, ihraç kayıtlı teslim ettikleri mallarında kendileri tarafından imal edildiği ve imalatçı olmanın diğer şartlarını taşıdıklarını bir müdür yardımcısı, bir şef ve iki memurunun oluşturulacağı yoklama gurubunca yapılacak incelemeyle tespit yaptırılması durumunda, ihraç kayıtlı teslimler içinde tecil-terkin ve iade işlemlerin yapılabileceği belirtilmiştir. Bu tespit YMM tarafından da yapılabilmektedir. Bu durumda diğer imalatçı olma şartlarını taşıyan mükelleflerin kendilerinin imalatını yaptıkları ve ihraç kayıtlı teslim ettikleri mallarla ilgili, teslimin yapıldığı dönemlerde sanayi sicil belgesi bulunmasa dahi, teslim ettikleri malları kendilerinin imal ettiğini, imalatçı olma şartlarını taşıdıklarını vergi dairesine yukarıda belirtilen şekilde yoklama gurubuna veya YMM'ye yaptırmaları halinde tecil terkin ve iade işlemleri yapılabilecektir.

ÜST
18. Fason olarak imal edilen mallar, ihraç kayıtlı olarak teslim edilebilirmi ?
27 sıra no'lu KDV Genel tebliğinde , ihraç kayıtlı mal teslimini ancak imalatçı olanların yapabileceklerini belirtildikten sonra, kural olarak imalatçının bizzat ürettikleri malların teslim edileceğinin altı çizilmektedir. Ayrıca imalatçının ihraç kaydıyla teslim ettiği mal üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan aynen ihraç edilmiş olması da gerekmektedir.

27 no'lu tebliğde, imalatçı şartlarını taşıyan mükelleflerin kapasite yetersizliği nedeniyle, sanayi sicilinde belirtilen üretim dalında olmak şartıyla, bir kısım malların bazı kısımlarını, ham ve yardımcı malzemeleri kendisi karşılayıp dışarıya fason işçilik ödeyerek imal ettirdiği malları da ihraç kayıtlı teslim edebileceğini belirtilmiştir.

Yine aynı tebliğde, imalatçı olmanın tüm şartlarını taşıyan mükelleflerin, kapasite yetersizliği nedeniyle sanayi sicilinde belirtilen üretim dalındaki malları, kendisi işin organizasyonunu ve riskini üstlenip, hammadde ve yardımcı malzemesini de kendisi verip, dışarıya sadece fason işçilik ödeyerek imal ettirdiği malları da ihraç kayıtlı olarak teslim edebileceği belirtilmektedir. İmalatçının dışarıdan hazır olarak temin ettiği ya da sanayi sicilinde belirtilmeyen konuda fason olarak imal ettirdiği veya hiçbir makine parkı olmadığı halde, yani imalatçı olma şartlarını taşımayan bir mükellefin işin organizasyon ve riskini üstlenerek fason ücreti ödeyerek imal ettirilmiş olduğu malları, hiçbir surette ihraç kayıtlı olarak teslim edemeyecektir. Diğer yandan fasoncunun ücret karşılığı yaptığı işçilikten dolayı imalatçı sayılmadığı belirtildiğinden, fasoncu ihraç kayıtlı fatura kesemeyecektir.

ÜST 
19. GÇB üzerinde imalatçının isminin bulunmaması durumunda tecil-terkin ve iade işlemi yapılabilir mi?
İhraç kayıtlı mal teslimiyle ilgili tecil-terkin ve iade işleminin yapılabilmesi için vergi dairesine noter ya da YMM onaylı GÇB'nin ibrazı gerekmektedir.

İmalatçı tarafından ibraz edilen GÇB'nin üzerinde imalatçı firmanın isminin yer alması gerekmektedir ki vergi dairesi, imalatçı tarafından ihraç kayıtlı teslim edilen malın ihraç edildiğini tespit edebilsin. Genel uygulama bu şekilde yürümekle birlikte bazı hallerde GÇB üzerinde imalatçının isminin yer almadığı bu nedenle de terkin ve iade işlemlerinde sorunlar çıkmıştır. Bu sorunların aşılabilmesi maksadıyla 99 sıra no'lu KDV Genel tebliğde gerekli düzenleme yapılmıştır.

Tebliğde, İhraç kayıtlı teslimlerden dolayı imalatçı tarafından ibraz edilen GÇB üzerinde imalatçının isminin bulunmaması durumunda aşağıda belirtilen işlemlerin yapılması durumunda imalatçının terkin ve iade işlemlerinin yapılabileceği belirtilmiştir.

Buna göre; 

İmalatçılar ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan onaylı bir yazı alacaklardır. Bu yazıda;

- ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tarihi ve sayısının,

- belgeyi talep eden imalatçının; adı, soyadı veya unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, ihraç kayıtlı teslim edilen mala ilişkin fatura veya benzeri belgenin tarihi, numarası, mal veya hizmetin cinsi, miktarı, bedeli, katma değer vergisi oranı ve hesaplanan katma değer vergisi tutarının,

gösterilmesi gerekmektedir.

Vergi daireleri, gümrük beyannamesinin aslı veya noter, YMM ya da gümrük idaresince onaylı örneği ile birlikte ibraz edilecek bu yazıya istinaden imalatçıların terkin ve iade işlemlerini yerine getirecekleri açıklanmıştır.
ÜST
20. İhraç kayıtlı teslim edilen malın ambalajında kullanılan malzemeleri de ihraç kayıtlı teslim etmek mümkün mü?
91 seri no'lu KDV genel tebliğinde, ihraç edilecek malın ayrılmaz parça veya eklentisi olan malların da asıl malla birlikte ihraç kayıtlı teslim edilebileceği 87 no'lu tebliğde açıklanmıştır. Buna göre; ihraç kayıtlı olarak alınan malların ihraçında kullanılan ambalaj maddesi ve malzemesi olarak kullanılacak mallar, ihraçat faturasında, GÇB üzerinde veya eklerinde belirtilmek ve gümrük makamlarınca da doğruluğu konusunda meşruhat verilen ambalaj maddesi veya malzemesi içinde ihraç kayıtlı teslimde bulunulabilecek ve bu teslimler içinde tecil terkin iade işlemi yapılabileceği belirtilmiştir. Örneğin, imalatcı- ihraçatcı A LDT. ŞTİ., Tahin helvası imal edip ihraç etmektedir. İhraç edeceği tahin helvaların ambalajında kullanacağı kutu, ve kolileri imalatçılarından ihraç kayıtlı almıştır. İmalçılarcılara terkin ve iadenin yapılabilmesi için, kullanılan kutuların ihraçatçının faturasında ve GÇB üzerinde veya ekleri üzerinde belirtilmiş olması ayrıca gümrük makamlarınca da doğruluğu konusunda meşruhat verilmiş olması gerekmektedir.

ÜST
21. Uluslar arası taşımacılığın hangi durumu KDV istisnasına tabidir. Bunlarda KDV iadesi ne zaman istenmelidir?
KDV kanunun 14. maddesine göre uluslararası yolcu ve yük taşımacılığı teslimleri KDV istisnasına tabidir.

Uluslar arası taşımacılığın KDV istisnasına tabi olabilmesi için taşıma işinin aşağıdaki özelliği bulunması gerekir.

Buna göre ;

-Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye'de son eren,

-Türkiye'de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren,

Yabancı bir ülkede başlayıp, Türkiye'den geçip, yine yabancı bir ülkede sona eren taşıma işleri istisna kapsamında olup, Bu işler dolaysıyla düzenlenen faturalarda KDV hesaplanmamaktadır.

Yurt dışında başlayıp yine yurt dışında biten işler, KDV'ye tabi olmadığından İstisnaya da konu olmayacaktır.

Örneğin Almanya'dan alınan yük, İngiltere'ye taşınmışsa bu iş KDV'ye tabi olmadığından, istisnaya da tabi değildir.

KDV beyannamesinde İstisnanın beyanı en erken yükün veya yolcunun; Yurt dışı çıkışlarda tır karnesi üzerinde çıkış tarihi, Türkiye'ye girişlerde yine gümrük giriş tarihi esas alınarak beyan edilmeli, İade de bu tarihin tekabül ettiği dönemde istenmelidir.

Örneğin ASD uluslar arası taşımacılık Ltd. şti. Konya'dan aldığı malı, tırla Almanya'ya taşımak üzere anlaşmıştır. Yük taşımasından dolayı ihraçatcı firmaya 25.5.2006 tarihli 12.000 YTL tutarında KDV'siz fatura kesilmiştir. Yük, Kapıkule gümrüğünden 3.6.2006 tarihinde çıkmış ve 13.6.2006 tarihinde yerine teslim edilmiştir.

Bu örnekte İstisna, malın yurtdışı edildiği 3.6.2006 tarihinin rastladığı, 2006/Haziran dönemi beyannamesinde beyan edilecek ve iade de aynı beyannamede istenecektir.

ÜST
22. Uluslar arası taşımacılık istisnası nasıl belgelendirilmekte ve KDV iade sırasında hangi belge ibraz edilmektedir?
Gümrük birliği anlaşmaları çerçevesinde, Türkiye ile Avrupa birliği ülkeleri arasında yapılacak taşımacılık "transit beyannamesi" yle tevsik edilebilecektir.

Türkiye ile ırak arasında yapılacak taşımacılıkta "kara manifestosu"yla belgelenecektir.

Diğer ülkelerle yapılan taşımacılıkta ise tır karnesinin birinci sayfası ile giriş ve çıkışlarda gümrüğe bırakılan tır karnesi nüshasının dipkoçanları ile belgelenebilecektir.

Tır karneleri ile dipkoçanları, noterden ya da ymm tarafından onaylatılmış örnekleri vergi dairesine iade sırasında tevsik edici belge olarak ibraz edilebilecektir. 81 no'lu tebliğle bu belgeleri ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsalar birliğince de onaylatılabilecektir.

Yukarıda belirtilen belgelerin bulunmaması halinde taşımacık işi,

Triptik belgesi,Nakliye faturası örneği ile teyid listeleri,Gümrük beyannamesi, uluslar arası taşımacılık faturalarıyla da tevsik edilebilmektedir.
ÜST
23. Uluslar arası taşımacık işinde istenecek iade nasıl hesaplanmaktadır?
İadenin azami tutarı, bir dönemde yapılan uluslar arası taşımacık işi nedeniyle düzenlenen fatura tutarının %18'ini geçmeyecek şekilde iade istenebilmektedir.

Bir dönemde iadeye esas alınacak faturaları tespit ederken, tır karnesi üzerinde gümrükten çıkış ya da giriş tarihi ve sonrası tarihleri taşıyan faturalar iadeye esas alınmalıdır. Çünkü İade en erken çıkış veya giriş tarihlerine rastlayan dönemlerde yapılması gerekmektedir.

Bu şekildeki oluşturulan faturalar toplamı üzerinden %18 hesaplandığında azami istenebilecek iade tutarı bulunmaktadır.

Bu bilgilerde dikkate alınarak bir dönemde istenecek iade tutarı aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır:

Öncelikle taşımacık işi nedeniyle yüklenilen doğrudan giderler iade tutarının tespitinde dikkate alınmalıdır. Bunlar motorin, yağ, tamir, lastik, parça v.b. direkt giderlerdir

Daha sonra istenmesi halinde ortak giderlerden (genel giderlerden) pay verilebilir.

En sonra da taşımacılık işinde kullanılmak şartıyla alınan tır çekici gibi taşıtların alımı sırasında yüklenilen KDV'den o dönem istenecek iade tutarı %18 aşmayacak şekilde iade istenebilecektir.

Örneğin ABC uluslararası taşımacılık yapan ABC Ldt. Şti.'nin 2006 Haziran döneminde 100.000 YTL tutarında istisna kapsamında taşımacılık yaptığını varsayalım. Bunun yüklenilen KDV'si ile ilgili bilgilerde aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım.

Motorin- yağ -tamir bakım v. benzeri giderlere ait KDV toplamı : 3.000

Genel yönetim giderlerinden gelen paya ait KDV toplamı : 1.500

Toplam 4.500

Tır ve çekici alışlarına ilişkin bu dönem iade ye esas alınan KDV 13.500

(Taşıtlara ait toplam iade 25.000 YTL )

Toplam istenebilecek iade tutarı (4.500 + 13.500 ) :18.000 YTL dir.

Yukarıdaki örnekte 100.000 YTL istisna tesliminde azami %18'den 18.000 YTL iade istenebilecektir. Bunun 4.500 YTL'si doğrudan giderlere ait, kalan (18.000 - 4.500 ) 13.500 YTL'si tır ve çekici alışlarına ait KDV'den oluşmaktadır. Tır ve çekici alışlarına ait 25.000 YTL KDV'den kalan (25.000 - 13.500 =) 11.500 YTL KDV sonraki döneme devretmiştir.
ÜST
24. Kiralık araçlarla uluslar arası taşıma işi yapılması durumunda bunlara da istisna kapsamında İade yapılabilir mi? Yapılırsa iade hesabı nasıl yapılmaktadır?

İstisna, uluslar arası taşımacılık işine uygulanmaktadır. Tır ve çekiciler uluslar arası taşımacılık belgesi (C2 belgesi) sahibi firmaya ait olabileceği gibi, kiralanmak suretiyle temin edilmiş araçlarla da yapılabilir.

KDV iadesi uygulamasında kendine ait araçlara isabet eden iadeyi kendisi, Kiralık araçlara ait iade de kiralık araç sahiplerine yapılmaktadır.

Örneğin ABC uluslar arası taşımacılık Ltd. Şti. Türkiye'den Almanya'ya taşınmak üzere 5 tır yük almış olsun. Bunun için Türkiye'deki ihraçatcı firmaya 2006/Haziran ayına 100.000 YTL navlun fatura düzenlemiştir.

Malların 2 tırı kendine ait, 3 tırı da kiralık olarak anlaştığı araçlarla yaptırmış olsun. Kiralık araçlar bu işin 60.000 YTL 'lik kısmını gerçekleştirmiştir.

Taşımacılık firması 2006/Haziran dönemindeki KDV beyannamesinde istisna tutarı 100.000 YTL olarak beyan edecektir.

İade ise en fazla kendi araçlarına ait taşıma işi hasılatın %18' olacaktır. Kendi araçlarına isabet eden hasılat 40.000 YTL olduğundan en fazla (40.000 * 0,18 = 7,200 YTL taşıma şirketi kendisi için iade isteyebilecektir.

60.000 YTL' lik kısım için ise, kiralık araç sahiplerince 2006/Haziran dönemi beyannamesinde 60.000 YTL istisna olarak beyan edilecek. İade tutarı da en fazla (60.000 * %18 =) 10.800 YTL olacaktır.

Vergi dairesi kiralık araç sahiplerine iade yaparken 60.000 YTL' ye isabet eden iadenin alınmadığına ve alınmayacağına ilişkin taşımacılık firmasından taahhütname alarak vergi dairesine vermesi gerekmektedir.

Kiralık araç sahiplerinin istisna kapsamında fatura kesebilmesi için, araçların kendilerine ait olup, tüm gider ve aracın işletmesi kendilerine ait olması gerekir. Aracın hiçbir giderine ve işletmesine karışılmadan sadece kira faturası düzenlenmesi durumunda istisna doğmayacaktır. İadeye de konu edilmesi mümkün değildir. İstisnaya konu edilmediği için bu fatura da KDV hesaplanacaktır.
ÜST
25. Serbest bölgelere yapılan taşıma işlerinde de istisna uygulanmakta mıdır?
Uluslar arası taşımacılık istisnası, taşıma işinin bitim veya başlama noktalarından birinin milli sınırlar dışında olması gerekir. Serbest bölge, vergileme yönünden gümrük dışı bölge sayılmakla birlikte, taşımacılık istisnasının uygulamasında bu bölgeler milli sınırlar içinde kaldığından yurtdışı sayılmamaktadır. Bu nedenle buralara mal gönderilmesi ya da buralardan mal getirilmesi işi taşımacılık istisnası kapsamında değildir. Diğer bir ifadeyle KDV'ye tabidir.
ÜST
26. Taşımacılık istisnasının uygulanabilmesi için, mal taşıtanın yurtdışındaki bir müşteri olması zorunluluğu varmı? Ayrıca Döviz getirilmesi gereklimi?
Uluslar arası taşımacılık istisnasının uygulanması için tek şart, taşıma işinin Türkiye'den başlayıp başka bir ülkede bitmesi, ya da başka bir ülkede başlayıp Türkiye'de bitmesi veya Türkiye dışında başlayıp Türkiye'den geçerek başka bir ülkede biten yolcu ve yük taşıma işleri girmektedir. Bu taşıma işi, yurtiçindeki bir müşteriye verilebileceği gibi yurtdışındaki bir müşteriye de verilebilir. Ayrıca taşıma bedelinin döviz olarak getirilmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır.

ÜST
27. Uluslar arası taşımacılık yapan firmalara iş bulan aracı firmaların hizmetleri de istisna kapsamına girer mi?
Uluslar arası taşımacılık işinin kendisinin istisna kapsamında olduğunda kuşku yok. Bunun yanında uluslar arası taşıma için yük bulma, yolcu bulma, nakliye komisyonu, brokerlik,bilet ve acentelik gibi adlarla anılan aracılık hizmetleri de istisna kapsamındadır. Burada aranacak şart, aracılık hizmetinin istisna kapsamına giren yurtdışı taşımacılık için verilmiş olmasıdır. Bu şart sağlanmışsa istisna bu aracılık hizmeti içinde uygulanacaktır. Bunun yanında alınan yükün geç boşaltılması nedeniyle bekleme için alınan demurage ücreti ya da erken boşaltma nedeniyle alınan ek pirim şeklindeki ücretlerde taşıma işinin bir parçası olması nedeniyle istisna kapsamındadır.

ÜST
28. Taşımacık istisnası nedeniyle iade edilecek KDV 'de nakten ve mahsuben iade edilecek vergi miktarında bir sınırlama varmı? İade İçin hangi belgeler istenmektedir?
Taşımacılık istisnası nedeniyle istenecek iade, 1.000 YTL'ye kadar vergi dairesi teminat ve inceleme raporu istemeden nakden iade yapabilmektedir. Mükellefin kendine veya mal ve hizmet satın aldığı mükelleflere ait vergi ve sigorta borçlarına hiçbir sınır olmadan mahsuben iade yapılabilmektedir.Tam tasdik sözleşmesi olmayan mükelleflerin bir dönemdeki iade tutarı 231.000 YTL'ye kadar YMM raporuyla nakden ya da mahsuben iade yapılabilmektedir. Süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi varsa hiçbir sınır olmadan iade yapılabilmektedir.İade talebi sırasında; Dilekçe, indirim listesi, yüklenim listesi, istisna kapsamında düzenlenen fatura örneği, tır karnesinin ilk sayfası ile gümrüğe giriş ve çıkışlarda bırakılan nüshasına ait dip koçanının noter ya da YMM tasdikli Örneğinden oluşan evraklar hazırlanmış olmalıdır. Bu evraklarla iade talebinde bulunulmalıdır.

ÜST
29. Düşük oranlı teslimlerden kaynaklanan KDV iadesi yıl içinde YMM raporuyla nakden iade alınabilir mi?
Düşük oranlı teslimlerden (%1 veya %8 ) kaynaklanan yıl içinde iade 2006 yılında başlamıştır. Yıl içinde iade 99 sıra no'lu tebliğ ile sadece mükellefin Kendi vergi ve sigorta borçlarına, 101 sıra no' lu tebliğ ile de elektrik ve doğalgaz borçlarına mahsuben iade imkanı getirilmiştir. Yıl içinde nakden iade yapılmamaktadır. Yıl içinde mahsup istenmeyen ya da borcu olmadığından mahsup yapılamayan iade takip eden yılın ocak-Kasım dönemleri KDV beyannamelerinden herhangi birinde yıllık nakden ya da Mahsuben iade yapılabilmektedir.

Gerek yıl içindeki aylık mahsuben iadelerde, gerekse takip eden yılda, yıllık nakden veya mahsuben iadelerde iade miktarı 4.000 YTL' yi geçmişse bunlar İnceleme raporuyla,teminat mektubuyla ya da YMM raporuyla yapılmaktadır.

ÜST
30. Düşük oranlı teslimlerden kaynaklanan iadede YMM rapor düzenleme sınırı var mı?
Bilindi üzere düşük oranlı teslimlere ait iade 11.7.2006 tarihinde yayımlanan 99 sıra no'lu KDV tebliğine kadar yıllık yapılmaktaydı. Bu tebliğin yayımından itibaren aylık mahsuben iade imkanı getirilmiştir. 99 no'lu tebliğde 4.000 YTL'yi aşan mahsuben iadelerde inceleme raporu, teminat mektubu veya YMM raporuyla iade yapılacağı, YMM rapor düzenleme sınırıyla ilgili olarak da, ihraçat istisnasında belirtilen düzenlemeler esas alınacağı belirtilmiştir.

37 sıra no'lu SM, SMMM ve YMM kanunu Genel tebliğinde 2006 yılı itibariyle( yeniden değerleme oranında yapılan artışla) mükellefle süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi yoksa 231.000 YTL'ye kadar rapor düzenlene bileceği, aynı tebliğde düşük oranlı teslimlerden dolayı yıllık YMM rapor düzenleme sınırının 461.000 YTL olduğu belirtilmiştir.

Buna göre düşük oranlı teslimler dolaysıyla yıl içinde aylık mahsuben iadelerde, her dönem için YMM 231.000 YTL'ye kadar, ertesi yılda yıllık yazılacak rapor için 461.000 YTL'ye kadar rapor düzenlenebilecektir.

Süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi varsa, gerek yıl içindeki aylık, gerek takip eden yılda yazılacak yıllık KDV iade tasdik raporunda herhangi bir sınır yoktur.
ÜST
31. Düşük oranlı teslimlerden dolayı yıl içinde mahsuben iade istemek zorunda mıyız?
41 seri no'lu KDV sirkülerinde yıl içinde mahsuben iade isteme mükellefin ihtiyarında olduğu açıklanmıştır. Mükellef isterse yıl içinde aylık mahsuben iade yaptırabilecek, istemezse ertesi yıl yıllık olarak iade talep edebilecektir.

Bilindiği üzere gerek aylık bazda gerekse yıllık bazda iade edilebilecek tutarın 2006 itibariyle 10.000 YTL'yi aşan kısmı iade edilmektedir.

Yıl içinde aylık bazda 10.000 YTL'ye kadar herhangi bir iade talebinde bulunulmamaktadır. 10.000 YTL'yi aştıktan sonra aşan kısım aylık bazda iade talep edilmektedir.Yıl içinde aylık olarak kısmen ya da tamamen mahsuben iade yapılmış, ya da istenmiş olunabilir. Mahsup yapılamayan ya da istenmeyen dönemler ertesi yıl, yıllık olarak iade talep edilecektir. İadenin hesabı sırasında yıl içinde yapılan mahsuben iadeler hiç dikkate alınmadan iade tutarı hesaplanacak, bulunan tutardan daha sonra yıllık limit (10.000 YTL) ve yıl içinde mahsup istenen iade tutarları düşüldükten sonra kalan kısım mükellefe nakden ya da mahsuben iade yapılacaktır.

ÜST
32. KDV Tevkifatı Hangi durumlarda yapılmaktadır. Beyanı nasıl olur?
KDV tevkifatı, KDV kanunun 9. maddesindeki yetkiye dayanarak Maliye Bakanlığı bazı işlemlerin teslimlerinde teslim bedeli üzerinden fatura üzerinde ayrıca hesap edilen KDV’nin yine Bakanlığın belirlediği oranda bu KDV’nin mal teslim edilen ya da hizmet alan tarafından yapılan tarafından tevkifat yapılıp (kesinti) ertesi ayın 20. gününe kadar 2 no’lu KDV beyannamesiyle beyan edilmesidir. Örneğin tekstil sektöründe fason iş yaptıran bir mükellef işi yaptıran fason fatura üzerinden hesap edilen %18 KD’nin 2/3 oranında tevkifat yapmak zorundadır. Hesaplanan KDV’nin %12’sini tevkif edip ertesi ayın 20’sine kadar 2 no’lu KDV beyannamesiyle beyan etmek zorundadır.

ÜST
33. KDV tevkifatı yapılacak işlemler nelerdir. KDV tevkifatında iade varmıdır? İade için YMM raporu geçerlimidir?
KDV tevkifatı yapılacak işlemlerin neler olduğu tevkifat ve iade esas ve usülleri 51 no’lu tebliğle başlamış 96 no’lu tebliğe kadar aradaki tebliğlerle yenileri eklenmiştir. Bunlardan yapılacak tevkifat oranları her işlem üzerinden farklı farklı oranlar belirlenmiştir. Bu teslimlerden dolayı KDV iadesi yapılmaktadır. İade 91 no’lu tebliğde belirtilen yapım işleri hariç diğerlerinde nakit iade yoktur. Genelde mükellefin kendi vergi veya sigorta borçlarına mahsuben iade yapılmaktadır. Tevkifat yapılacak işlemlerin çok sayıda olması her bir işleme farklı oranlarda tevkifat yapılması ve her birinde iade usullerinin farklı farklı olması burada belirtilmesi çok güç olacaktır. Bunun yerine tevkifat yapılacak işlemler ve oranlarını http://www.tekinymm.com Web adresimizdeki "pratik hatlar" butonun da tablo olarak belirtilmiştir. Yine aynı butonda tevkifat yapılan işlemlerde nakden yada mahsuben iade bilgileri ile YMM raporunun geçerli olup olmadığı tablo halinde belirtilmiştir.

ÜST
34. Tevkifatdan dolayı İadeyi hangi mükellef istemektedir? İade sırasında verilecek belgeler nelerdir?

KDV tevkifatını, tebliğlerde belirtilen malları yada hizmetleri alanlar yapmak ve Tevkif edilen vergiyi de 1 no’lu KDV beyannamesinden bağımsız olarak 2 no’lu KDV beyannamesiyle beyan etmek zorundadırlar.

Öte yandan iş yapan ya da malı teslim eden taraf Kesinti yapıldıktan sonra kendinde kalan KDV ‘yi 1No’lu KDV beyannamesinde beyan etmektedir.

Örneğin 100.000 YTL tutarında fason konfeksiyon işçiliği yapan mükellef A’nın beyanı ve iade durumunu gösteren aşağıdaki gibi gösterilebilir. 

Teslim ve Hizmetler tutarı ( Fason işçilik) : 100.000

Hesaplanan KDV (100.000 * %18*1/3 =) : 6.000

Önceki Dönem İnd. KDV (varsayılmış) : 5.000

Bu dönem İnd. KDV (Varsayılmış) : 11.000

Toplam İnd. KDV (5.000 + 11.000 =) : 16.000

40. İade Edilecek KDV : 12.000

Devreden KDV (16.000 – 12.000 ) : 4.000



Beyannamenin arka yüzü:

Diğer İade Doğuran İşlemler

Teslim ve Hizmet tutarı (fason işçilik tutarı) :100.000

İadeye Esas alınacak KDV (100.000 * %12) : 12.000

Mükellef iade istemek zorunda değildir. Şayet iade istemek durumunda kalırsa Beyannameyi yukarıdaki şekilde süresinde beyan edebileceği gibi sonradan düzeltme beyannamesiyle de iade isteyebilir.

İade isteme sırasında aşağıdaki belgeler vergi dairesine verilmesi gerekir.

1- Dilekçe

2- İndirilecek KDV

3- KDV tevkifatı yapanın aslı gibidir kaşeli ve imzalı 2 No’lu KDV beyanname örneği

4- Ayrıca düzenlenmiş KDV tevkifatı yapılanlar için liste varsa bu listenin de kaşeli imzalı örneği

5- 2 no’lu beyannameye ilişkin tahakkuk fişi ve ödeme makbuzu

KDV tevkifatı yapılan faturaların onaylı örnekleri ya da listesi
ÜST
35. İndirimlerimizde yer alan, KDV tevkifatı yapılan firmanın hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunması nedeniyle (kod listesinde yer alması) iade özel esaslara göre mi yerine getirilir?
84 no'lu tebliğe göre indirimlerimiz içinde yer alan firmaların hakkında olumsuz tespit veya rapor bulunması halinde, iadenin özel esaslara göre yerine getirileceği diğer bir ifade ile ya bu firmaların faturalarına isabet eden KDV'nin iadeden çıkartılması, yada 4 kat teminat verilmek suretiyle iade yapılmaktadır.

Ancak, gerek 70 sıra no'lu, gerekse 87 sıra no'lu tebliğin 2/d bölümüyle eklenen 84 sıra no'lu tebliğin 3.1.6. bölümünde, indirimler içinde yer alan KDV tevkifatı yapılmış olan mal ve hizmet alışlarına ilişkin verginin beyan edilmiş ve ödenmiş olması şartıyla, tevkifat dışı kalan verginin hazineye intikal etmemiş olması veya mal satan ya da hizmet veren mükellefin kodda yer almış olması iadenin genel esaslara göre yerine getirilmesine engel olmayacağını belirtilmiştir. Örneğin konfeksiyon ihraçatcısı firmanın fason olarak yaptırdığı 100.000 YTL fason işçilikten dolayı %12 KDV tevkifatı yapmış ve 2 no'lu KDV beyannamesiyle beyan edip ödemişse, Fasoncu firmanının %6 'lık vergisinin hazineye intikal etmemiş olmasından ya da bu firmanın kod listesinde yer almasından dolayı iadenin %6'lık kısmının çıkartılmasının istenemeyeceği ya da tamamı için 4 kat teminat istenemeyecektir. İhraçatcı firmanın iadesi genel esaslara göre yerine getirilecektir. Ayrıca bu konuda İstanbul Defterdarlığının 15.10.2004 tarih ve 6721 sayılı görüşü bulunmaktadır.

ÜST
36. Yolcu beraberi eşya ihracı nedir? Bavul Ticareti nedir? farkları nelerdir. Bunlar Beyannamede nasıl gösterilmektedir?
Yolcu beraberi eşya ihracı adındanda anlaşılacağı üzere yurda gelen yabancı turistlere yanlarına götürmek üzere aldıkları mallara istisna kapsamında mal satılmasını sağlamak üzere getirilmiştir. Bu satışlarla ilgili istisna uygulaması 43 no’lu KDV genel tebliğinde yapılmıştır.

Bavul ticareti ise özellikle Türk cumhuriyetleri ve Rusya gibi ülkelere İstanbul Laleli piyasından bavullarla yapılan satışların kayda alınması amacıyla geliştirilmiş bir ihraç türüdür. Bu satış türüne ilişkin istisna uygulaması 61 sıra no’lu KDV genel tebliğinde açıklanmıştır. KDV beyannamesinde 22. satırda 43 no’lu satışlar, 24. satırda 61 sıra no’lu satışlar beyanı yapılmaktadır. Bu iki satış türünde istisna kapsamında satış yapabilmek için vergi dairesinden istisna belgesi almak gerekmektedir. Alınan istisna belgesiyle heriki satış yapmak mümkündür.

Birbirine benzeyen bu iki satış türünün ayrılan noktaları aşağıda belirtilmiştir:

Yolcu beraberi satışı mutlaka yabancı uyrukluya yapılması gerekmektedir. Yurtdışında oturan Türk uyruklulardan ayrıca ikamet tezkeresi istenmelidir. Bavul ticaretinde ise satışın yabancı uyrukluya yapılma zorunluluğu yoktur.

Yolcu beraberi eşya ticaretinde 4 nüsha özel fatura düzenleyip alıcıya ilk 3 nüsha teslim edilmekte, düzenlenen faturada KDV ayrıca gösterilmekte ve KDV alıcıdan faturayla birlikte tahsil edilmektedir. Bavul ticaretinde 5 nüsha Özel fatura düzenlenmekte ilk 4 nüsha alıcıya verilmekte, faturada KDV ayrıca hesaplanmamakta faturada gösterilmemektedir.

Yolcu beraberi eşya ihracı faturasında dövizli satış yapma zorunluluğu yoktur. Fatura bedeli YTL cinsinden tahsil edilebilmektedir. Bavul ticaretinde ise faturada döviz bedeli mutlaka ayrıca gösterilmekte ve fatura bedeli döviz olarak tahsil edilmektedir. Tahsil edilen döviz mutlaka bozdurulup DAB’ı alınmalıdır.

Yolcu beraberi satışta alıcı 3 ay içinde malı yurtdışına çıkartmak zorunda olup, 1,2 ve 3. nüsha özel faturayı çıkış gümrüğüne teslim edip, 3. nüsha onaylatarak 1 ay içinde satıcıya getirdiğinde fatura düzenlenme sırasında ödediği vergiyi geri alabilmektedir. Yada bildirdiği banka hesabına 10 gün içinde satıcı firma yatırmak zorundadır. Veya yetki verilmiş özel kuruluşlarca ödeme yapılmaktadır.

Bavul ticaretinde de 3 ay içinde mal yurtdışı edilmesi gerekmekte ancak 5 nüsha satıcı firma tarafından düzenlenmiş özel faturanın ilk 4 nüshası maliye bakanlığı ve Gümrük müsteşarlığınca belirlenmiş gümrük kapılarından alıcının yanında satıcı ya da taşıyıcı firmalarca da gümrük yetkililerine verilmekte 4. nüsha onaylatılarak satıcıya teslim edilmektedir.

Yolcu beraber eşya ihracında mutlaka KDV beyan edilmektedir. mal yurtdışı edildiğinde onaylı faturanın gelmesiyle birlikte 36. satıra yazılarak tekrar indirim yapılmakta beyannamenin arka yüzünde teslim tutarı ve alıcıya ödenen KDV tutarı yazılmakta, aynı tutar vergi beyannamenin önyüzündeki 40. satırında iade olarak istenmektedir.

Bavul ticaretinde de mutlaka KDV beyan edilmektedir. Beyan dönemine kadar onaylı fatura ve DAB’ı gelmişse 36. satırda indirilerek düzeltme yapılmakta, beyannamenin arka yüzünde teslim tutarı ve yüklenilen KDV tutarı yazılmakta, yüklenilen KDV beyannamenin önyüzünde 40. satırda iade istenmektedir.

İade talep edilirken beyanname dizayndan yolcu beraberi eşya ihracında, yolcuya ödenen KDV tutarı iadeye esas alınırken, bavul ticaretinde yüklenilen KDV esas alınmaktadır. Örneğin satılan mal %18 tabi bir malsa yolcu beraberi satış türünde iade %18 olurken, bavul ticaretinde bu malın alışı sırsında ya da imalatında yüklenilen vergi tutarı kadar ; %18 den küçük bir tutarda iade istenmektedir.

Yolcu beraberi eşya ihracında en az 100 YTL fatura istisna kapsamında düzenlenebilmektedir. Üst sınır bir belirleme yapılmamış olmakla birlikte tebliğde kişilerin şahsi ihtiyaçlarında kullanabilecekleri miktarda şeklinde bir açıklama bulunmaktadır.

Bavul ticaretinde ise alt sınır 600 YTL olup, üst sınır belirlenmemiştir.

Her iki satış türünde hizmet satışlarına istisna uygulanmamaktadır.

Yolcu beraberi eşya ihracında, şahsi ihtiyaçlarla sınırlı fatura düzenleme zorunluluğu, buna bağlı iade tutarının küçük olması ve iade alma prosedürünün fazla olması nedenleriyle bu tür satışların uygulaması çok dar kalmıştır. Bunun yanında Bavul ticareti çok daha yaygın uygulama alanı bulmuştur. Bu nedenle bavul ticaretiyle ilgili aşağıdaki soruya cevap vererek konuya biraz daha açıklık getirilmiştir.
ÜST
37. Bavul Ticareti kapsamında satış yapmanın şartları nedir? KDV beyanı ve iadenin istenmesi nasıl oluyor?
Bavul ticareti kapsamında ticaret yapmak için öncelikle vergi dairesinden İstisna belgesi alınması gerekmektedir. Aynı belge ile yolcu beraberi eşya ihracı kapsamında (43 no'lu KDV genel tebliği kapsamında) satış yapılabilir.

Bu satışlar için 5 nüsha özel fatura düzenlenmektedir. İlk 4 nüsha alıcıya teslim edilecektir. Kesilen bu faturada KDV hesaplanmayacak ancak satış faturasında döviz tutarı belirtilecektir.

Satışı takip eden 3 ay içinde maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığınca belirlenen gümrük kapılarından yurtdışına çıkartılmış olacaktır. Gümrük kapılarında bu özel faturaların 2,3,4. nüshaları onaylanıp, 2,3 nüshası kendinde 4. nüshası alıcıya verilecektir. Bu özel faturalar taşıyıcı firmalarca yada satıcılarca da onaylatılabilmektedir.

Bu onaylanmış faturalar ile Döviz Alım Belgesi faturaların beyan edileceği ertesi ayın 20.sine kadar gelirse istisna kapsamında beyan edilecektir.

Bavul ticareti kapsamında Özel faturayla yapılan satışın beyanı ve KDV iadesinin gösterilmesini örnek olay üzerinde aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz:

Örnek olay:

ABC. Ltd. Şti., 2006/ Ekim ayında 150.000 YTL (100.000 $) tutarında elektrik malzemesi özel fatura düzenlemek suretiyle satış yapmıştır. Satılan bu eşyalar 15 kasım 2006 tarihinde yurtdışına çıkarılmış, Özel faturanın 4. nüshası gümrük görevlilerince onaylanıp alıcıya (satıcı ya da taşıyıcı firmaya da olabilir) verilmiştir. Satıcı KDV beyannamesini vermeden önce 100.000 $ 'a ait DAB'ı ve onaylı özel faturayı temin etmiştir. Bu malların alımı yada imalatı sırasında yüklendiği KDV'de 15.000 YTL olsun. Ekim ayında toplam indirilecek KDV toplamı 25.000 YTL olduğu bu dönemde başka bir tesliminde bulunmadığı varsayılsın.

Bu bilgilere göre beyanname aşağıdaki gibi doldurulur:

10-Teslim ve Hizmet Bedeli (61 no'lu KDV Genel Tebliği Kapsamında Yapılan Teslimler) : 150.000

Hesaplanan KDV : 18.000

33- Bu dönem indirilecek KDV : 25.000

36- 61 no'lu KDV genel tebliğ kapsamında teslimlere ilişkin düzeltilecek KDV : 18.000

37- İndirimler Toplamı (18.000 + 25.000) : 43.000

40- İade Edilecek KDV (Yüklenilen KDV- Tablo )'dan) : 15.000

41- Sonraki Döneme Devreden KDV (43.000-15.000) : 28.000

Beyannamenin Arka Yüzü (Tablo-9)

403- Teslim Ve Hizmet Tutarı : 150.000

71- İadeye Konu Olan KDV (Yüklenilen KDV) : 15.000

Özel faturanın onaylı örneği ve DAB ertesi ayın 20'sine kadar (beyan dönemine kadar) gelirse yukarıdaki şekilde beyan edilip, iade aynı beyanda istenmelidir.

Beyan dönemine kadar Özel fatura ve DAB' yetişmezse yine KDV tahsil edilmiş gibi beyan edilecek, 36. satıra herhangi bir şey yazılmayacağından ve tablo 9 doldurulmayacağından iade istenmeyecektir.

Faturayı düzenledikten sonra 3 ay içinde özel fatura ve DAB alındığında alındığı dönem beyannamesine;



36- 61 no'lu KDV genel tebliğ kapsamında teslimlere ilişkin düzeltilecek KDV : 18.000

40- İade Edilecek KDV (Yüklenilen KDV- Tablo )'dan) : 15.000



Beyannamenin Arka Yüzü (Tablo-9)

407-Teslim Ve Hizmet Tutarı : 150.000

71- İadeye Konu Olan KDV (Yüklenilen KDV) : 15.000

şeklinde beyanda bulunulacaktır. Bu beyannamede de iade yüklenilen KDV iade olarak istenmektedir. Eski düzenlemede 36. satıra yazılan 18.000 YTL iade olarak istenmekte idi. Bu yeni beyanname dizaynında yüklenilen tutar iadeye esas alınacaktır. Ayrıca 9 no'lu tabloda özel fatura ve DAB beyan dönemine kadar gelmişse 403- no'lu kodla, daha sonra gelmişse 407' no'lu kod'la beyan edilmektedir. Beyanla ilgili son not: DAB' kısmen alınmışsa alınan kısım nispetinde iade talep edilebilecektir.
ÜST
38. İhraç kayıtlı satılan mal, Özel faturayla ihraç edildiğinde buna ilişkin tecil terkin ve iade yapılabilir mi?
İhraç kayıtlı alınan mal, özel faturayla ihraçatı gerçekleşmesi mümkündür. Yine ihraçat 3 ay içinde gerçekleşmiş olması gerekmektedir. 3 ay içinde Özel fatura gümrük kapısından onaylatılmış örneği ile DAB'ın birer noter onaylı örneği imalatçı firmaya teslim edildiğinde imalatçı firma tecil edilmiş vergiyi terkin, varsa iade alabilecektir. İmalatçı firmaya nakden iade yapılmamaktadır. İade kendi vergi ve sigorta borçları ile mal ve hizmet satın aldığı mükelleflerin vergi ve sigorta borçlarına mahsup şeklinde yapılmaktadır.
ÜST
39. Özel faturayla ihraç kayıtlı mal teslim eden imalatçılara (bavul ticareti kapsamında) nakden iade yapılabilir mi?
Bilindiği üzere KDV kanunun 11/1-c maddesine göre imalatçılar, ihraç edilmek üzere yurt içindeki mükelleflere mal tesliminde bulunabilmekteler. İhraç kayıtlı mal 3 ay içinde ihraç edildiğinde, teslim edilen mal için tecil edilen vergi varsa terkin edilmekte, tecil edilen vergi yoksa teslim edilen mal üzerinden hesaplanan vergi GÇB’ler geldikçe nakden veya mahsuben iade edilebilmektedir.

İmalatçıların teslim ettikleri mal, Özel faturayla bavul ticareti kapsamında teslim edilmişse, ihracatın bu şekilde yapılması sonucu ortaya çıkan iade, nakden iade hiçbir suretle yapılamamaktadır. 84 no’lu tebliğin I/1.1. bölümünde yapılan düzenlemeye göre, nakden iade yapılamayacağı, sadece kendine ve mal ve hizmet satın aldığı mükelleflerin vergi ve sigorta borçlarına mahsup yapılabileceği belirtilmiştir.

ÜST
40. Fazla ve yersiz alınan verginin İadesi mümkünmü?
KDV’den istisna edildiği halde vergi hesaplanan ya da %1’e veya %8’e tabi olduğu halde %18 KDV hesaplanarak alıcıdan fazla tahsil edilen KDV, Katma değer vergisi kanunun 8/2. maddesine göre fazla tahsil edilen KDV, ilgili dönem beyannamesiyle vergi dairesine öncelikle beyan edilmesi gerekmektedir.

Fazla tahsil edilen bu vergi, sadece indirim imkanı olmayanlara iade edilmekte iken 28.2.2004 tarihinden sonra 5035 sayılı kanunla, KDV kanunu 8/2. maddesinde yapılan değişiklikle indirim hakkı bulunanlara da fazla ödenen verginin iadesi imkanı getirilmiştir.

91 seri no’lu tebliğde iadenin ne şekilde yapılacağı açıklanmıştır. Buna göre,

Fazla hesaplanan vergi, indirim hakkı olan bir mükellefe yapılan teslime ait ise, alıcı firma bu vergiyi öncelikle indirim yaparak giderecektir. İndirim yoluyla giderememişse bir dilekçe ile müracat ederek fazla ödenen verginin iadesini nakden ya da mahsuben talep edebilecektir.

İade edilecek vergi, fazla hesaplama yapılan dönemle iadenin istendiği dönemler arasında geçen dönemlerdeki devreden KDV’lerin, iade talep edilecek vergiden büyük olması gerekir. Devreden kdv yoksa iade de talep edilmeyecek, devreden kdv, iade talebinden küçükse, küçük olan tutar iadeye konu edilecektir.

Bu nedenle dilekçede, fazla hesaplanan KDV tutarı ile arada geçen dönemdeki devreden KDV tutarları liste halinde belirtilecektir. İade tutarı, iadenin istendiği dönem beyannamesindeki devreden KDV’den çıkartılıp, iade edilecek KDV satırına dahil edilerek beyanname hazırlanacaktır. Bu beyanname dilekçe ekinde vergi dairesine sunulacaktır. Dilekçe ekinde ayrıca fazla ödemeye ilişkin faturanın satıcı firma tarafından onaylanmış örneği de eklenecektir. Vergi Dairesi gerekli incelemeyi yaptıktan sonra iade işlemini yapacaktır. Vergi Dairesi, iade sırasında satıcı ya da alıcı firmanın 84 no’lu tebliğin özel esaslara göre iade yapılmasını gerektiren hususların bulunduğunu tespit etmesi halinde, iadeyi bu esaslar göre yerine getirecektir.

İade, 4.000 YTL ‘ye kadar ise vergi dairesi incelemesiz ve teminatsız yerine getirebilecektir. 4.000 YTL’nin üstündeki iade için inceleme yapılaması veya YMM raporu verilmesi halinde yapılabilecektir. Süresinde tam tasdik sözleşmesi yoksa 2006 t.yılı itibariyle YMM, bir dönem için 231.000 YTL’ye kadar rapor düzenleyebilmektedir. Tam tasdik sözleşmesi varsa herhangi bir sınır bulunmamaktadır.

 
Fazla ve yersiz alınan KDV’lerin iadesiyle ilgili diğer özellikli hususlar aşağıda belirtilmiştir:

Fazla ve yersiz alınan verginin iadesi, öncelikle alıcı firma tarafından indirim yoluyla giderilecek, giderilememesi durumunda nakden ya da mahsuben iade yapılacaktır.

Fazla ve yersiz alınan vergi dönemi ile, iade istenen dönem arasında verilen kdv beyannamelerinde devreden kdv bulunması gerekir. İade, devreden kdv’yi geçmeyecek şekilde istenmelidir.

Faza ve yersiz vergi, istisna kapsamında örneğin ihracat tesliminde yüklenim listesinde kullanılmışsa, bu listeden fazla kısım çıkartılıp, kalan kısım ihracat dan dolayı yüklenilen vergiye esas alınacaktır. Fazla ödenen vergi kısmı ise, ihracat dan dolayı iade isteme şeklinde değil de, faza ve yersiz ödenen vergilerin iadesi usulüne göre istenecektir.

Tevkifat yoluyla fazla ödenen vergiler, 2 no’lu beyanname ile ödeme yapan mükellef tarafından iadesi istenecektir. Bu iadede herhangi bir sınırlama olmadan tamamı nakden ve mahsuben incelemesiz yerine getirilecektir.

Fazla ve yersiz alınan vergilerin (4.000) YTL’ye kadar kısmını, vergi dairesi incelemesiz nakden ya da mahsuben iade işlemini yerine getirecektir.

(4.000) YTL’yi geçen mahsuben ya da nakden iadelerde İnceleme ya da YMM raporuyla iade yapılacaktır.

Teminat mektubuyla fazla ve yersiz verginin iadesi mümkün değildir.

Fazla ve yersiz verginin, sadece kendi vergi borçlarına mahsup yapılabilmektedir. Mal ve hizmet satın alınan mükelleflerin vergilerine veya kendilerinin yada mal ve hizmet satının alınan mükelleflerin sigorta borçlarına mahsup yapılması mümkün değildir.
ÜST
41. Mahsup sonrası kalan iade alacağın Üçüncü kişilere nakden iade yapılabilir mi?
İade alacağının öncelikle varsa mükellefin kendi vergi borçlarına mahsup edilmektedir. 84 nolu tebliğin I/1.4 no’lu bölümünde kendi borçlarından sonra kalan iade alacağı, ortaklara ya da mal ve hizmet satın aldığı mükelleflere nakit iade yapılması istenebilmektedir.İadenin bu şekilde mal ve hizmet satın aldığı üçüncü kişilere nakden yapılması istendiğinde, bu talebin yazılı yapılması ve yazıda alacağın kime yapılacağı açıkca belirtilmesi gerekmektedir.

Nakden iadede, 4.000 YTL’ye kadar vergi dairesi incelemesi sonucu, 4.000 YTL’yi geçtiğinde, teminat mektubu, inceleme raporu veya YMM raporu ibraz edilmesi gerekmektedir.

ÜST
42. İade alacağın 4.000 YTL’ye kısmını teminatsız ve incelemesiz alıp, diğer kalan kısmını mahsup yaptırmak mümkün mü?
84 sıra no’lu KDV genel tebliğin I/1.1.4. bölümünde yapılan açıklamaya göre iade alacağın mahsuben yapılan kısmı, incelemesiz ve teminatsız yapılacak iade hesabında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.

Örneğin 250.000 YTL iade alacağın 246.000 YTL’si kendi vergi ve sigorta borçları ile mal ve hizmet satın aldığı mükelleflerin vergi ve sigorta borçlarına mahsup yaptırılmışsa, kalan 4.000 YTL iade incelemesiz ve teminat sız nakden iade yapılabilir.
ÜST
43. İade alacakları, ileride doğacak vergi borçlarına mahsup talep edilebilirmi?
84 sıra no’lu KDV genel tebliğin I/1.1.2. bölümünde yapılan açıklamaya göre, henüz tahakkuk etmemiş vergi borçlarına mahsup istenebileceği belirtilmiştir. Ancak tahakkuk eden her borcun mahsubundan önce yeni bir dilekçe ile mahsup istenen borçların belirtilmesi gerekmektedir.

Örneğin mükellef, 10.000 YTL iade alacağını ileride tahakkuk edecek vergilere mahsup edilmesini talep etmesi durumunda, iade alacağı vergi dairesinde adi emanetler hesabında bekletilecek, mükellefin vergi borçları tahakkuk ettikçe verilecek yeni dilekçelerle bu hesaptan mahsup işlemi gerçekleştirilecektir.
ÜST