AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: DÖVİZ CİNSİNDEN NAKİT PARALARIN, BORÇLARIN, ALACAKLARIN DEĞERLEMESİ VE ESAS ALINACAK
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
DÖVİZ NEDİR? 

Nakde dönüştürülebilir ödeme araçları şeklinde olan yabancı paralar ise (para ve benzerleri: çek, senet, seyahat çekleri, banka havaleleri vb.) döviz olarak adlandırılır. 

EFEKTİF NEDİR?

Direkt banknot şeklinde olan yabancı paralardır.


DÖVİZ KURU NEDİR?

Döviz Kuru Nedir? 
Yabancı paraların yerli para cinsinden fiyatına döviz kuru denilmektedir. Döviz kuru iki şekilde tanımlanır:

Dolaysız Kur ve Dolaylı Kur Nedir? 
1. Dolaysız Rotasyon (Avrupa Usulü): Döviz kuru, bir birim yabancı para ile değiştirilebilen ulusal para olarak tanımlanmaktadır. Örnek: 1$ =1.300.000 TL
2. Dolaylı Rotasyon (Amerikan Usulü): Bir birim ulusal para karşılığı olan yabancı para tutarı biçiminde tanımlanır. Örnek: 1TL = 1/1.300.000$ 



EFEKTİF KUR NEDİR? 

Bir ulusal paranın değeri onunla satın alınabilecek yabancı mal, hizmet ve mali değerler bağlıdır. Bu da döviz kurunun tersine eşittir. (Aslında bu döviz kurunun satın alma gücü paritesi yöntemine göre belirlenmesinden başka bir şey değildir.) 
Sabit kur sistemlerinde bunu hesaplamak oldukça kolaydır. Değişken kur sistemlerinde ise ulusal para zaman içinde bazı yabancı paralara karşı değer kazanırken, diğerlerine göre değer kaybedebilir. Böyle bir durumda ulusal paranın efektif döviz kurunun hesaplanması gerekir. 
Efektif Döviz kuru, ulusal paranın, ülkenin başlıca ve en çok hacimli dış ticaret yaptığı ülkelerin paralarıyla olan kurlarının ağırlıklı ortalamasına eşittir. Ağırlık olarak da sözkonusu ülkelerle olan ticaret oranlan kullanılır



Yabancı Paraların Değerlemesi

Çarşamba, 28 Nisan 2010 16:41

1.1- Kapsamı


Yabancı paraların değerlemesi 213 sayılı VUK’un 280. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede;


“Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.


Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.


Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu Kanunun 281 ve 285’inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınır .” hükmü yer almaktadır.


Yabancı paralar ile yabancı para cinsinden senetli veya senetsiz alacaklar ve borçların değerlemesinde, yukarıda yer alan madde hükmü uygulanacaktır.


Yukarıdaki madde de belirtildiği üzere, yabancı paraların değerlemesinde asıl ölçü borsa rayicidir. 213 sayılı VUK’un 263’üncü maddesine göre yabancı paralarda borsa rayici, kambiyo borsasına kayıtlı olan yabancı paraların değerlemeden önceki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade etmektedir.


Borsa rayicinin oluşumunda muvazaa olduğu anlaşılırsa değerlemede alış bedeli esas alınır, ancak yabancı paraların borsa rayici bulunmaması halinde değerlemeye esas alınacak kur, 213 sayılı VUK’un 280’inci maddesinde belirtildiği üzere, Maliye Bakanlığı’nca tespit olunacaktır.


Buna göre, değerlemede borsa rayicinin uygulanabilmesi için, öncelikle bir kambiyo borsasının bulunması ve bu borsada yabancı paraların işlem görmesi gerekmektedir. Ancak, ülkemizde bir kambiyo borsası bulunmadığından, yabancı paralar için borsa rayici ile değerleme yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla, yabancı paralar ile bu paralarla olan senetli veya senetsiz alacak ve borçların değerlemesinde, Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek kur esas alınacaktır.


1.2- Değerlemede Esas Alınacak Kur


Yabancı paraların değerlemesinde asıl ölçü borsa rayicidir, ancak ülkemizde kurulu bir kambiyo borsası bulunmadığından, değerlemede, Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek kur esas alınacaktır.


213 Sayılı VUK’un 280’inci maddesinin, yabancı paraların değerlemesinde kur belirleme hususunda Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden, Bakanlık yayımladığı tebliğlerle, her yılsonu (31/12/..) itibariyle kurları belirlemiştir. Söz konusu tebliğlerde, kurlar efektif alış ve döviz alış olarak ayrı ayrı belirlenmiştir. Uygulamada, efektif alış kuru nakit yabancı paralar için, döviz alış kuru ise yabancı paralar cinsinden düzenlenen poliçe, bono, senet, vb. belgeler için yapılan değerlemede esas alınmaktadır. Ancak, efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru değerlemede esas alınabileceğine, 283 Seri No,lu VUK Genel Tebliğinde açıkça yer verilmiştir.


Yayımlanan 130 Seri No,lu VUK Genel Tebliğinde, Bakanlıkça kurlarla ilgili olarak herhangi bir tespit yapılmadığı sürece, T.C. Merkez Bankası’nca tespit ve ilan olunan döviz alış kurlarının mezkur ilanlarda belirtilen tarihlerden itibaren değerlemelerde esas alınması gerektiği, yine, bu konuda yayımlanan 271 Seri No,lu VUK Genel Tebliği ve sonraki tebliğlerde, vergi uygulamaları açısından, bankaların dönem sonları (31/12/..) itibariyle yapacakları değerleme sırasında Bakanlıkça belirlenen kurlar yerine, T.C. Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerektiği, belirtilmektedir.


Bununla birlikte, 217 seri no.lu GVK Genel Tebliği’nde geçici vergi dönemleri itibariyle yabancı paralar ile yabancı para cinsinden olan alacak ve borçların değerlemesinde esas alınacak kurlarla ilgili açıklamalara yer verilerek, yapılacak değerlemede, 213 Sayılı VUK’un 280’inci maddesi hükümlerinin uygulanması ve bu şekilde yapılacak değerlemede T.C. Merkez Bankasınca Resmi Gazetede geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurlarının esas alınması gerektiği belirtilmiştir.


Bu doğrultuda;


- Bakanlıkça dönem sonlarında (31/12/.. ve geçici vergi dönemleri itibariyle) yayımlanan tebliğ ile kur tespit ve ilan edilmişse bu kurun,


- Bakanlıkça kur tespit ve ilan edilmemişse T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen kurların,


- Geçici vergi dönem sonunda, T.C. Merkez Bankasınca döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurlarının,


- Nakit yabancı paralar için efektif alış kurunun,


- Yabancı paralar cinsinden düzenlenen poliçe, bono, senet, vb. belgeler için döviz alış kurunun,


- Bankaların dönem sonlarında Bakanlıkça belirlenen kurlar yerine, T.C. Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarının,


değerlemede esas alınması gerekmektedir


2- YABANCI PARA CİNSİNDEN ALACAK VE BORÇLARIN DEĞERLEMESİ


Yabancı para cinsinden olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçların değerlemesinde de 213 Sayılı VUK’un 280’inci madde hükümlerinin uygulanacağı, madde metninde açıkça belirtilmiştir. Bu doğrultuda, yabancı para cinsinden olan senetli ve senetsiz alacak ve borçlar da, Maliye Bakanlığınca ilan edilen kurlar üzerinden değerlenecektir. Değerlemede, döviz alış kurları esas alınacak, şayet Bakanlıkça kur tespit ve ilan edilmemişse, T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz alış kurları esas alınacaktır. Bununla birlikte, geçici vergi dönemleri itibariyle, T.C. Merkez Bankasınca dönemin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurları değerlemede esas alınacaktır.


Ayrıca, vadesi gelmemiş yabancı para cinsinden olan senede bağlı alacak ve borçlar, 213 sayılı VUK’un 281 ve 285’inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilebilecek yani indirgenebilecektir. Senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınacaktır.


LİBOR Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanmamaktadır. Dolayısıyla, reeskont uygulamasında LİBOR’u kullanacak bir mükellef, LİBOR’u nasıl bulacaktır? Bu sorunu ortadan kaldırmak için, işletmelerin LlBOR’u ekonomi gazete ve dergilerinden takip etmeleri, araştırmaları ve bulmaları gerekmektedir.


Bir diğer husus ise, reeskont uygulamasında değerleme gününde geçerli olan LlBOR’un esas alınacağının belirtilmesidir. Halbuki faiz ve vade farkı hesaplarında uygulanan oran, alacak veya borcun doğduğu, dolayısıyla senedin düzenlendiği tarihteki oran olmalıdır. Fakat Yasada açık olarak değerleme günü oranının uygulanacağı belirtildiğinden, bunun uygulanması zorunlu olmaktadır.


3- DEĞERLEMEDE ORTAYA ÇIKAN KUR FARKLARININ TESPİTİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ


Yabancı paraların değerlemesinde, yabancı paralar ile yabancı para cinsinden alacak ve borçların yasal defterlerdeki kayıtlı değerleri ile, Maliye Bakanlığınca veya T.C. Merkez Bankasınca belirlenen efektif ve döviz alış kurları dikkate alınarak tespit edilen değerleri karşılaştırılır.


Nakit yabancı paraların kayıtlı değerleri, yapılan değerleme sonucu tespit edilen miktardan küçükse oluşan fark kar niteliğinde olup, ilgili dönem gelirlerine yansıtılabilmesi için, söz konusu fark “646 Kambiyo Karları Hesabı”na alacak, “100 Kasa Hesabı”na borç kaydedilerek muhasebeleştirilir. Aksi durumda ise, zarar niteliğinde olup, dönem giderlerine yansıtılması için, söz konusu fark “656 Kambiyo Zararları Hesabı”na borç, “100 Kasa Hesabı”na alacak kaydedilerek muhasebeleştirilir.


Yabancı para cinsinden alacak (senetli veya senetsiz) ise, kayıtlı değeri, yapılan değerleme sonucu tespit edilen miktardan küçükse oluşan fark kar niteliğinde olup, ilgili dönem gelirlerine yansıtılabilmesi için, söz konusu fark “646 Kambiyo Karları Hesabı”na alacak, “120 Kasa Hesabı” veya “121 Borç Senetleri Hesabı”na borç, aksi durumda, söz konusu fark zarar niteliğinde olup, “656 Kambiyo Zararları Hesabı”na borç, ilgili hesaplara da alacak kaydedilerek muhasebeleştirilir.


Yabancı para cinsinden borç (senetli veya senetsiz) ise, kayıtlı değeri, yapılan değerleme sonucu tespit edilen miktardan büyükse oluşan fark kar niteliğinde olup, ilgili dönem gelirlerine yansıtılabilmesi için, söz konusu fark “646 Kambiyo Karları Hesabı”na alacak, “320 Kasa Hesabı” veya “321 Borç Senetleri Hesabı”na borç, aksi durumda, söz konusu fark zarar niteliğinde olup, “656 Kambiyo Zararları Hesabı”na borç, ilgili hesaplara da alacak kaydedilerek muhasebeleştirilir.


Denetim Turkey © DT. All rights reserved. 2010

 
Bankada hesapta tutulan yabancı para döviz kuru ile değerlenir 26.03.2008 / Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz Banka hesaplarında tutulan yabancı paralar alacak niteliğinde olduğundan döviz niteliğindedir. Para ilgili hesaptan çekildikten sonra yani nakde dönüşmesi halinde efektif hale gelir.


SORU: Kasada bulunan paranın nakit olduğunda ve efektif kur ile değerlenmesi gerektiğinde herkes mutabık, yalnız bankada olan paralarla ilgili olarak bankada bulunan paranın nakit gibi değil, ticari alacak gibi düşünülüp, efektif alış kurundan değil, döviz alış kurundan değerlenmesi gerektiğini düşünen üstatlarımız var. Sizin bu konudaki fikriniz nedir?

YANIT: Vergi Usul Yasası'nın 280. maddesi hükmü gereği olarak yabancı paralar borsa rayici ile değerlendirilecektir. Ülkemizde yabancı paralar için açılmış borsa bulunmadığı için yabancı paralar dönem sonlarında Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen kurlar esas alınarak değerlendirilmektedir. Ayrıca geçici vergiye ilişkin olarak kazanç tespiti aşamasında da T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen ve Resmi Gazete'de yayımlanan kurlar esas alınmaktadır. Kasada nakit olarak bulunan yabancı para değerleme sırasında efektif olarak kabul edilmekte ve dolayısıyla değerlemede efektif kurlar dikkate alınmaktadır. Gerçekte Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen kurlardan birisi efektif, diğeri ise döviz alış kurudur. Bu ayrım ülkemizde bankacılık uygulamasında nakit yabancı paranın efektif, bunun dışındaki yabancı para cinsinden ödeme araçlarının ise döviz olarak adlandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Banka hesaplarında tutulan yabancı paralar da alacak niteliğinde olduğundan döviz kuru esas alınarak değerlendirilir. Bir başka anlatımla bankada hesapta bulunan para döviz niteliğindedir. Para ilgili hesaptan çekildikten sonra yani nakde dönüşmesi halinde efektif hale gelir. Konunun özelliği dikkate alındığında Vergi Hukuku açısından tartışmaya neden olmayacak kadar açıktır. Dolayısıyla "banka hesaplarında tutulan yabancı paralar da bir alacak niteliği gösterdiği için döviz kuru ile değerlenir." (Özyer, Mehmet Ali "Vergi Usul Kanunu Uygulaması" 3. Baskı HUK Yayınları sf:490-491; Ürel, Gürol "Vergi Usul Kanunu Uygulaması" Maliye ve Hukuk Yayınları,sf:601) Aynı görüş Maliye Hesap Uzmanları Derneği tarafından yen
KONUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR AŞAĞIDAKİ LİNKTE

https://1drv.ms/f/s!AiClrFsXNt2EkidyWQDouTXy88Pu
 Tarih : 18.08.2017  GİB'de Yayım Dönemi : Ağustos 2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
Sayı: 11395140-105[VUK-1-20626]-256502
18.08.2017
Konu: Döviz kurlarının T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edildiği saatten sonra ( 15:30'dan ) döviz cinsinden düzenlenen bir faturada, dikkate alınacak döviz kuru hk.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve dilekçenizin incelenmesinden; T.C. Merkez Bankasının günlük döviz kurlarını her gün saat 15:30'da ilan ettiği, kurların ertesi gün Resmi Gazete'de yayımlandığı, bu durumda günlük döviz kurlarının T.C. Merkez Bankasınca ilan edildiği saatten (15:30'dan) sonra döviz cinsinden düzenlenen bir faturada, faturanın düzenlendiği gün içerisinde 15:30'da ilan edilen döviz kurunun mu, yoksa faturanın düzenlendiği tarihten bir gün önce ilan edilip ertesi gün (faturanın düzenlendiği gün) Resmi Gazete'de yayımlanan döviz kurunun mu, dikkate alınacağı  hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
 
 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
 
- 215 inci maddesinde, "1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
 
2.a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.",
 
- 280 inci maddesinde, "Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.
 
Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur."
 
hükümlerine yer verilmiştir.
 
Ayrıca, mezkûr Kanunun uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan;
 
- 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünde, "...
 
Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elamanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.",
 
- 477 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, "130 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 217 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtildiği üzere değerleme günü itibariyle Bakanlığımızca kur ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurların esas alınması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kurunun uygulanacağı tabiidir."
 
açıklamaları yer almaktadır.
 
Buna göre, yurtiçindeki müşterileriniz adına düzenleyeceğiniz faturalarınızın, Türk para birimi ile düzenlenmesi esas olup, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı bulunmamaktadır.
 
Bu durumda, yurt içi firmalara yapılan satışlara ilişkin olarak yabancı para birimi kullanarak düzenlediğiniz faturalarda yer vermek üzere, fatura muhteviyatı döviz cinsinden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde;
 
- Alıcı ile aranızda yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmiş olması halinde, sözleşmede belirlenen döviz kurunun,
 
- Alıcı ile aranızda yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmemiş olması halinde ise, faturanın düzenlendiği tarihte Resmi Gazete'de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun dikkate alınması gerekmektedir.
 
Öte yandan, T.C. Merkez Bankası tarafından döviz kurunun belirlenmediği, dolayısıyla Resmi Gazete'de döviz kurlarının yayımlanmadığı (resmi tatiller, hafta sonları ve yarım gün çalışılan) günlerde düzenlenen faturalarda, söz konusu günlerden önceki ilk iş gününde Resmi Gazete'de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun fatura muhteviyatı döviz cinsinden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde dikkate alınması icap etmektedir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
 
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
 
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
[Resim: yenimev.JPG]
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı: 11395140-105[VUK-1-20580]-270671 16.03.2018

Konu : Yurtdışında yabancı para biriminden yapılan harcamalara ilişkin olarak Merkez Bankasında TL karşılığı bulunmayan para birimlerinin ne şekilde kayıtlara alınacağı hk.

İlgi: … tarih ve … evrak kayıt sayılı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğüne verdiğiniz özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; Orta Doğu Ülkelerine yapılan ihracat faaliyetlerinizle ilgili yurt dışı seyahatlerde bulunduğunuz, bu seyahatlerde yaptığınız harcamalarda yerel para birimi kullandığınız, yerel para birimlerinin Merkez Bankası döviz kurlarında TL karşılığı bulunmadığından bahisle Merkez Bankası döviz kurlarında TL karşılığı bulunmayan para birimlerini ne şekilde kayıtlarınıza alacağınız hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
– 215 inci maddesinde, “1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2. a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
…”,
– 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.”,
– 280 inci maddesinde, “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.
Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir…”
hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan;
– 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı (B) bölümünde, “…
Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.”,
– 477 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, “… 20/4/1976 tarihli ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 130 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve 27/12/1998 tarihli ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 217 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen hükümler gereğince, değerleme günü itibarıyla Maliye Bakanlığınca kurların ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurlar esas alınır. Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kuru (efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kuru uygulanır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, şirket faaliyetlerinize ilişkin olarak yurt dışında yapılan harcamalar karşılığında yurt dışındaki kişi veya kuruluşlardan alınan muteber belgelerin defter kayıtlarınızda gider olarak gösterilmesi sırasında, belgelerin düzenlendiği gün için Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru dikkate alınarak işlemlerin Türk Lirası karşılığının bulunması ve kayıtların yapılması gerekmektedir.
İlgili ülke yerel para biriminin (belgelerde yer alan yabancı para biriminin) Merkez Bankasınca döviz/efektif kuru ilan edilen para birimlerinden olmaması halinde ise, Merkez Bankasına başvurarak söz konusu kurum tarafından tarafınıza bildirilecek kurların dikkate alınarak gerekli değerleme işleminin ve defter kayıtlarının yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.