29.04.2015, 10:45
SERBEST MESLEK ERBABI YANINDA ÇALIŞAN EŞE ÖDENEN ÜCRETLER GİDER OLARAK İNDİRİLEBİLİR
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1 .GİB.4.34.l6.01/GVK-68
Konu : Serbest meslek faaliyeti nedeniyle yanında çalıştıracağı eşine ödeyeceği ücret ödemelerinin ve sigorta primlerinin mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi hk.
....
İlgi : .../09/2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde,.... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ...T.C. kimlik numarasında gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, ..... adresinde serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunuzu, işyerinizde hizmet akti ile eşinizi sigortalı olarak çalıştıracağınızı belirterek; eşinize ödeyeceğiniz ücretleri ve sgk primlerini gider olarak yazıp yazamayacağınızı sormaktasınız.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ücretin tarifi" başlıklı 61. maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 65. maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan aynı Kanunun "Mesleki giderler" başlıklı 68. maddesinde; "Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri ..." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan yine aynı Kanunun "Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler" başlıklı 41. maddesinin 2. bendinde; teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider kabul edilmeyeceği hüküm altına alınmış olduğundan; bu hükmün serbest meslek kazancı için geçerli olmayacağı tabiidir.
Konu ile ilgili olarak 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "SSK primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması" başlıklı © bölümünde; " 8.12.1993 gün ve 21782 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3917 sayılı Kanunla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun bazı hükümleri değiştirilmiştir.
506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80.maddesinin birinci fıkrasında, "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur." denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da "Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz." hükmü yer almıştır.
..." açıklamalarına yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 238. maddesinde ise, "işverenler her ay ödedikleri ücretler için (ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar" denilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, eşinize yapacağınız ödemelerin ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmekte olup, söz konusu ücretlerin serbest meslek kazancınızın tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 68/1 maddesi gereğince gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan sosyal güvenlik primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumu'na fiilen ödenmiş olması şartıyla, ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider olarak yazılması mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.
Grup Müdür V.
İZMİR VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ
TARİH
:
05.07.2006
SAYI
:
B.07.1.GİB.4.35.16.01/176200-ÖZ/253-5521
BİRİM
:
Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü
MADDE NO
:
GVK. Mad. 61, 68
KONU
:
Serbest meslek erbabı avukatın yanında çalıştırdığı sigortalı avukat eşine ödediği ücretlerin serbest meslek kazancından gider olarak indirilip indirilemeyeceği hakkında.
ÖZET
Serbest meslek erbabı avukatın yanında sigortalı avukat eşinin hizmet akdine dayalı olarak çalıştırılması ve karşılığında belli bir ücret ödenmesi halinde, eşe yapılan ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve sözkonusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104'üncü maddeleri gereğince vergiye tabi tutulması gerekmekte olup, 68'inci maddesine göre de mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
İlgide kayıtlı e-postanızda serbest meslek erbabı avukatın yanında çalıştırdığı sigortalı avukat eşine ödediği ücretlerin serbest meslek kazancından gider olarak indirilip indirilemeyeceği hakkında bilgi istenilmektedir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 65'inci maddesinde ise; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükümleri yer almıştır.
Diğer Taraftan yine aynı kanunun 68. Maddesinde "Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)" hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan 196 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde;
"Buna göre, serbest avukatlık faaliyetinden dolayı mükellefiyeti olan bir avukatın yanında diğer bir avukatın ücretli olarak çalışması halinde, ücretli olarak çalışan avukatlara yapılan ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerine göre vergi tevkifatı yapılması kaydıyla, ücretli olarak çalışan avukatların serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet kaydının yapılmaması uygun görülmüştür. Ayrıca, ücretli olarak çalışan avukatlara yapılan ücret ödemelerinin emsali durumdaki avukatlara ödenen ücretlerden düşük olmamasının gerekeceği tabiidir.
Öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bir avukata, bağlı ve ücretli olarak çalışması nedeniyle serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet kaydı gerekmeyen avukatlara vekaletname verildiği takdirde, vekalet alan avukatın adı ve soyadı ile birlikte, bağlı olarak çalıştığı işveren avukatın adı, soyadı (ünvanı), bağlı bulunduğu vergi dairesi ve vergi numarasının da vekaletnameye yazılması zorunluluğu getirilmiştir."denilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar doğrultusunda serbest meslek erbabı avukatın yanında sigortalı avukat eşinin hizmet akdine dayalı olarak çalıştırılması ve karşılığında belli bir ücret ödenmesi halinde, eşe yapılan ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve sözkonusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104'üncü maddeleri gereğince vergiye tabi tutulması gerekmekte olup 68'inci maddesine göre de mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
TARİH : 25.06.1996
SAYI : B.07.4.DEF.0.35.11/176200-1390/4028
KONU :
Ödevlinin eşine ödemiş olduğu ücretlerden, ticari kazancın tespitinde gider olarak indiremeyeceği, eşine ödenen ücretlerden tevkif edilen gelir vergisini kendi adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup edemeyeceği hk.
(Gelir Vergisi Kanunu'nun 41/2. maddesinde, "Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar..."in ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği, hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan aynı Kanunun 94. maddesine göre tevkif suretiyle ödenen vergilerin yıllık beyan esasına göre hesaplanan vergiden düşülebilmesi için, yıllık beyannameye dahil edilen kazanç veya iratlardan kesilmiş ve ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle ödevlinin eşine ödemiş olduğu ücretleri ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği gibi eşine ödenen ücretlerden tevkif yoluyla ödenen gelir vergisini de kendi adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup etmesi mümkün bulunmamaktadır.)
...
(Defterdarlık: Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğüne)
Yazınızda, daireniz mükelleflerinden (...) in 1998 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesini 26.03.1999 tarih ve (...) kayıt nolu dilekçesi ile dairenize vererek tarh ve tahakkukunu yaptırdığı, ödevlinin söz konusu dilekçesinde 1998 takvim yılında eşini yanında ücretli olarak çalıştırdığı ve ödediği ücretten Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesi gereğince vergi tevkifatı yaptığı ve bu vergileri de muhtasar beyannameyle yasal süresinde dairenize ödediği, dolayısıyla bu gelirin vergilendirildiği; ancak Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin 2. bendi gereğince eşe ödenen ücretin gider olarak kabul edilmemesinden dolayı 1998 takvim yılında eşine ödediği ücret ve işveren SSK hissesi toplamını teşkil eden (...) TL'm vergi matrahına dahil ettiği, bu nedenle çifte vergilendirme olduğunu belirterek yıl içinde eşine ödediği ücretten dolayı kesilen vergilerin tahakkuk eden vergiden mahsup edilmesi ve gerekli düzeltme işleminin yapılmasının talep edildiği belirtilerek yapılacak düzeltme işlemine esas teşkil etmek üzere eşe ödenen ücretten dolayı kesilen vergilerin mükellef adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup edilip edilmeyeceği hakkında mükteza verilmesi istenilmektedir.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinde ücretin tanımı yapılmış, aynı Kanunun 94. maddesinde ise yaptıkları ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları belirtilmiş olup, 1. bendinde de, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104'üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı, açıklanmıştır. Öte yandan, anılan Kanunun 41/2. maddesinde,
"Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar..."in ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği,"
hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 121. maddesinde;
"yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan (4369 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) bu Kanuna göre kesilmiş veya götürü usulde tespit edilmiş olan kazanç ve ücretler dolayısıyla ödenmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir,"
denilmiştir.
Buna göre, kazanç ve iratlardan yıl içinde Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine göre tevkif suretiyle ödenen veya kesilen vergilerin, yıllık beyan esasına göre hesaplanan vergiden düşülebilmesi için, mahsup edilecek vergilerin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre yıllık beyannameye dahil edilen kazanç veya iratlardan kesilmiş ve ödenmiş olması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan hükümler uyarınca, adı geçen mükellefin eşine ödediği ücretleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 41/2. maddesine istinaden ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün olmayıp, bu ücretlerden sorumlu sıfatı ile gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ayrıca tevkif edilen bu vergiler eşine ödediği ücretlere ilişkin gelir vergisi tevkifatı olduğundan, kendisi adına tahakkuk eden gelir vergisinden aynı Kanunun 121. maddesine göre mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Sorunuz serbest meslek erbabının yanında çalışanlara ödenen ücretler ve ssk işveren payları gider yazılır mı? şeklinde ise; sorunun yanıtı yukarıda meslekdaşların da belirttiği gibi GVK nun 68. maddesine göre; Evet tir.
Bu sorudan ayrı olarak serbest meslek erbabının eşine ödediği ücretlerin gider yazılıp yazılmaması konusuna da değinilmiş.
Buna da bir engel yok. GVK nun 41.maddesi ticari kazanç elde edenlerin eşlerine ödedikleri ücretlerin vergisel yönden gider kabul edilemeyeceğini belirtmiş ancak; serbest meslek giderlerini belirleyen 68. maddesinde mesleki kazançla ilgili maddelerde bu giderin KKEG olacağına dair herhangi bir hüküm mevcut değildir. Demek oluyorki serbest meslek kazançları açısından böyle bir engel yoktur. Olsaydı bunun kanunda açıkça belirtilmesi gerekirdi.
Buna ek olarak serbest meslek erbabının eşine ödediği ücretleri serbest meslek kazancının tespitinde gider yazabileceğine dair Maliye Bakanlığı'nın bir de özelgesi mevcuttur. Özelge şöyle diyor;
Serbest meslek erbabı eşine ödediği ücretleri, serbest meslek kazancının tespitinde gider kaydedebilir.
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 10.07.1996
Sayı : B.07.GEL.0.42/4215481/31158
Serbest meslek erbabı eşine ödediği ücretleri, serbest meslek kazancının tespitinde gider kaydedebilir.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesinde; «Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır» denilmektedir'
Bu hüküm uyarınca, (H.U.)'nün göz doktoru olarak yapmış olduğu faaliyetin serbest meslek faaliyeti, elde ettiği kazancında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan, anılan Kanunun 61. maddesinde, «Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar île sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetim değiştirmez.» hükmü yer almıştır.
Bu hükme göre, (H.Ü.)'nün açacağı muayenehanesinde esini hizmet akdine dayalı olarak çalıştırması ve karşılığında belli bir ücret ödemesinde bulunması halinde adı geçenin eşine yapacağı sözkonusu ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekir.
Bu nedenle, hizmet akdine dayalı olarak yapılan ve ücret niteliği taşıyan sözkonusu ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değil, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri uyarınca ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekir.
Diğer taraftan, adı geçenin serbest meslek faaliyeti nedeniyle, yanında çalıştıracağı eşine ödeyeceği ücretin mesleki kazancının tespitinde gider olarak indirmesi mümkün bulunmaktadır.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1 .GİB.4.34.l6.01/GVK-68
Konu : Serbest meslek faaliyeti nedeniyle yanında çalıştıracağı eşine ödeyeceği ücret ödemelerinin ve sigorta primlerinin mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi hk.
....
İlgi : .../09/2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde,.... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ...T.C. kimlik numarasında gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, ..... adresinde serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunuzu, işyerinizde hizmet akti ile eşinizi sigortalı olarak çalıştıracağınızı belirterek; eşinize ödeyeceğiniz ücretleri ve sgk primlerini gider olarak yazıp yazamayacağınızı sormaktasınız.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ücretin tarifi" başlıklı 61. maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 65. maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan aynı Kanunun "Mesleki giderler" başlıklı 68. maddesinde; "Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri ..." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan yine aynı Kanunun "Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler" başlıklı 41. maddesinin 2. bendinde; teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider kabul edilmeyeceği hüküm altına alınmış olduğundan; bu hükmün serbest meslek kazancı için geçerli olmayacağı tabiidir.
Konu ile ilgili olarak 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "SSK primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması" başlıklı © bölümünde; " 8.12.1993 gün ve 21782 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3917 sayılı Kanunla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun bazı hükümleri değiştirilmiştir.
506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80.maddesinin birinci fıkrasında, "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur." denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da "Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz." hükmü yer almıştır.
..." açıklamalarına yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 238. maddesinde ise, "işverenler her ay ödedikleri ücretler için (ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar" denilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, eşinize yapacağınız ödemelerin ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmekte olup, söz konusu ücretlerin serbest meslek kazancınızın tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 68/1 maddesi gereğince gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan sosyal güvenlik primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumu'na fiilen ödenmiş olması şartıyla, ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider olarak yazılması mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.
Grup Müdür V.
İZMİR VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ
TARİH
:
05.07.2006
SAYI
:
B.07.1.GİB.4.35.16.01/176200-ÖZ/253-5521
BİRİM
:
Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü
MADDE NO
:
GVK. Mad. 61, 68
KONU
:
Serbest meslek erbabı avukatın yanında çalıştırdığı sigortalı avukat eşine ödediği ücretlerin serbest meslek kazancından gider olarak indirilip indirilemeyeceği hakkında.
ÖZET
Serbest meslek erbabı avukatın yanında sigortalı avukat eşinin hizmet akdine dayalı olarak çalıştırılması ve karşılığında belli bir ücret ödenmesi halinde, eşe yapılan ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve sözkonusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104'üncü maddeleri gereğince vergiye tabi tutulması gerekmekte olup, 68'inci maddesine göre de mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
İlgide kayıtlı e-postanızda serbest meslek erbabı avukatın yanında çalıştırdığı sigortalı avukat eşine ödediği ücretlerin serbest meslek kazancından gider olarak indirilip indirilemeyeceği hakkında bilgi istenilmektedir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 65'inci maddesinde ise; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükümleri yer almıştır.
Diğer Taraftan yine aynı kanunun 68. Maddesinde "Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)" hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan 196 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde;
"Buna göre, serbest avukatlık faaliyetinden dolayı mükellefiyeti olan bir avukatın yanında diğer bir avukatın ücretli olarak çalışması halinde, ücretli olarak çalışan avukatlara yapılan ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerine göre vergi tevkifatı yapılması kaydıyla, ücretli olarak çalışan avukatların serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet kaydının yapılmaması uygun görülmüştür. Ayrıca, ücretli olarak çalışan avukatlara yapılan ücret ödemelerinin emsali durumdaki avukatlara ödenen ücretlerden düşük olmamasının gerekeceği tabiidir.
Öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bir avukata, bağlı ve ücretli olarak çalışması nedeniyle serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet kaydı gerekmeyen avukatlara vekaletname verildiği takdirde, vekalet alan avukatın adı ve soyadı ile birlikte, bağlı olarak çalıştığı işveren avukatın adı, soyadı (ünvanı), bağlı bulunduğu vergi dairesi ve vergi numarasının da vekaletnameye yazılması zorunluluğu getirilmiştir."denilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar doğrultusunda serbest meslek erbabı avukatın yanında sigortalı avukat eşinin hizmet akdine dayalı olarak çalıştırılması ve karşılığında belli bir ücret ödenmesi halinde, eşe yapılan ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve sözkonusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104'üncü maddeleri gereğince vergiye tabi tutulması gerekmekte olup 68'inci maddesine göre de mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
TARİH : 25.06.1996
SAYI : B.07.4.DEF.0.35.11/176200-1390/4028
KONU :
Ödevlinin eşine ödemiş olduğu ücretlerden, ticari kazancın tespitinde gider olarak indiremeyeceği, eşine ödenen ücretlerden tevkif edilen gelir vergisini kendi adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup edemeyeceği hk.
(Gelir Vergisi Kanunu'nun 41/2. maddesinde, "Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar..."in ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği, hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan aynı Kanunun 94. maddesine göre tevkif suretiyle ödenen vergilerin yıllık beyan esasına göre hesaplanan vergiden düşülebilmesi için, yıllık beyannameye dahil edilen kazanç veya iratlardan kesilmiş ve ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle ödevlinin eşine ödemiş olduğu ücretleri ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği gibi eşine ödenen ücretlerden tevkif yoluyla ödenen gelir vergisini de kendi adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup etmesi mümkün bulunmamaktadır.)
...
(Defterdarlık: Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğüne)
Yazınızda, daireniz mükelleflerinden (...) in 1998 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesini 26.03.1999 tarih ve (...) kayıt nolu dilekçesi ile dairenize vererek tarh ve tahakkukunu yaptırdığı, ödevlinin söz konusu dilekçesinde 1998 takvim yılında eşini yanında ücretli olarak çalıştırdığı ve ödediği ücretten Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesi gereğince vergi tevkifatı yaptığı ve bu vergileri de muhtasar beyannameyle yasal süresinde dairenize ödediği, dolayısıyla bu gelirin vergilendirildiği; ancak Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin 2. bendi gereğince eşe ödenen ücretin gider olarak kabul edilmemesinden dolayı 1998 takvim yılında eşine ödediği ücret ve işveren SSK hissesi toplamını teşkil eden (...) TL'm vergi matrahına dahil ettiği, bu nedenle çifte vergilendirme olduğunu belirterek yıl içinde eşine ödediği ücretten dolayı kesilen vergilerin tahakkuk eden vergiden mahsup edilmesi ve gerekli düzeltme işleminin yapılmasının talep edildiği belirtilerek yapılacak düzeltme işlemine esas teşkil etmek üzere eşe ödenen ücretten dolayı kesilen vergilerin mükellef adına tahakkuk eden gelir vergisinden mahsup edilip edilmeyeceği hakkında mükteza verilmesi istenilmektedir.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinde ücretin tanımı yapılmış, aynı Kanunun 94. maddesinde ise yaptıkları ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları belirtilmiş olup, 1. bendinde de, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104'üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı, açıklanmıştır. Öte yandan, anılan Kanunun 41/2. maddesinde,
"Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar..."in ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği,"
hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 121. maddesinde;
"yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan (4369 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) bu Kanuna göre kesilmiş veya götürü usulde tespit edilmiş olan kazanç ve ücretler dolayısıyla ödenmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir,"
denilmiştir.
Buna göre, kazanç ve iratlardan yıl içinde Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine göre tevkif suretiyle ödenen veya kesilen vergilerin, yıllık beyan esasına göre hesaplanan vergiden düşülebilmesi için, mahsup edilecek vergilerin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre yıllık beyannameye dahil edilen kazanç veya iratlardan kesilmiş ve ödenmiş olması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan hükümler uyarınca, adı geçen mükellefin eşine ödediği ücretleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 41/2. maddesine istinaden ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün olmayıp, bu ücretlerden sorumlu sıfatı ile gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ayrıca tevkif edilen bu vergiler eşine ödediği ücretlere ilişkin gelir vergisi tevkifatı olduğundan, kendisi adına tahakkuk eden gelir vergisinden aynı Kanunun 121. maddesine göre mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Sorunuz serbest meslek erbabının yanında çalışanlara ödenen ücretler ve ssk işveren payları gider yazılır mı? şeklinde ise; sorunun yanıtı yukarıda meslekdaşların da belirttiği gibi GVK nun 68. maddesine göre; Evet tir.
Bu sorudan ayrı olarak serbest meslek erbabının eşine ödediği ücretlerin gider yazılıp yazılmaması konusuna da değinilmiş.
Buna da bir engel yok. GVK nun 41.maddesi ticari kazanç elde edenlerin eşlerine ödedikleri ücretlerin vergisel yönden gider kabul edilemeyeceğini belirtmiş ancak; serbest meslek giderlerini belirleyen 68. maddesinde mesleki kazançla ilgili maddelerde bu giderin KKEG olacağına dair herhangi bir hüküm mevcut değildir. Demek oluyorki serbest meslek kazançları açısından böyle bir engel yoktur. Olsaydı bunun kanunda açıkça belirtilmesi gerekirdi.
Buna ek olarak serbest meslek erbabının eşine ödediği ücretleri serbest meslek kazancının tespitinde gider yazabileceğine dair Maliye Bakanlığı'nın bir de özelgesi mevcuttur. Özelge şöyle diyor;
Serbest meslek erbabı eşine ödediği ücretleri, serbest meslek kazancının tespitinde gider kaydedebilir.
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 10.07.1996
Sayı : B.07.GEL.0.42/4215481/31158
Serbest meslek erbabı eşine ödediği ücretleri, serbest meslek kazancının tespitinde gider kaydedebilir.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesinde; «Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır» denilmektedir'
Bu hüküm uyarınca, (H.U.)'nün göz doktoru olarak yapmış olduğu faaliyetin serbest meslek faaliyeti, elde ettiği kazancında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan, anılan Kanunun 61. maddesinde, «Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar île sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetim değiştirmez.» hükmü yer almıştır.
Bu hükme göre, (H.Ü.)'nün açacağı muayenehanesinde esini hizmet akdine dayalı olarak çalıştırması ve karşılığında belli bir ücret ödemesinde bulunması halinde adı geçenin eşine yapacağı sözkonusu ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekir.
Bu nedenle, hizmet akdine dayalı olarak yapılan ve ücret niteliği taşıyan sözkonusu ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değil, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri uyarınca ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekir.
Diğer taraftan, adı geçenin serbest meslek faaliyeti nedeniyle, yanında çalıştıracağı eşine ödeyeceği ücretin mesleki kazancının tespitinde gider olarak indirmesi mümkün bulunmaktadır.