AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: Cami Yaptırmak İsteyen Derneğe Bazı Tavsiyeler
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Cami Yaptırmak İsteyen Derneğe Bazı Tavsiyeler
Posted on 22 Ekim 2010
SORU:

Saygılar Muzaffer bey,

Biz Ordu İli Gölköy ilçesinde bulunan köyümüze eskisini yıkıp yeniden cami inşa etmek istiyoruz. Ancak prosedür konusunda bilgi sahibi değiliz. Bize yol österirseniz çok memnun oluruz.

Saygılarımla,

PAŞA ERDAŞ

[mailtoTongueasa@intermak.com.tr]


CEVAP:

Sayın Erdaş,


1-Cami İnşaatı Köy sınırları içinde ve Belediye İmar planına girmediği için Köy Muhtarlığının yetkisinde, Bu bakımdan İnşaat için Köy İhtiyar Heyetinden Karar çıkarın. Cami arazisi Köye ait bir arazi olduğundan bu bakımdan da bu karar önemlidir.

2-İnşaat planları için Vakıflar Genel Müdürlüğü veya Vakıflar Bölge Müdürlüğünden ücretsiz verilmektedir. BU bakımdan proje masrafı yapmamış olursunuz. Adresler şöyle:


VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 
Adres : Milli Müdafa Cad. No:20 06100 Kızılay / ANKARA
Telefon : (312) 4155000 – 10 hat

Trabzon BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Tel: 0462-3231325-26 Faks: 04623215369 trabzon@vgm.gov.tr

ADRES: Ortahisar Mah. Pertev Paşa sokak. No:23 TRABZON

Samsun BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

0362-4312148 0362-4318275 03624328186 samsun@vgm.gov.tr

ADRES: Hançerli Mah. Çifte Hamam Cad. No: 14/4 – 55020 SAMSUN


3- Bölgeniz Deprem bakımından tehlikeli bölge ise buna göre proje isteyin.

4- İl Özel İdsareleri Camiler için Yardım yapmaktalar. BU Bakımdan Muhtarınızın Kaymakamlık ve valiliğe müracaat ederek Yardım Talebinde bulunması gerekir.

5- Köyünüzde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tayin edilmiş bir imam yoksa, Diyanet İşleri Başkanlığına ve Müftülüğe müracaatla imam tayini talebinde bulunabilirsiniz. Varsa zaten buna gerek yok.

6- İnşaatı Cami Derneğiniz varsa onun yoluyla yapmanızda fayda var. Zira, giderlerin ve toplanan paraların Dernek makbuzları ile yapılması ilerde şikayetlere karşı önemlidir. Eğer Derneğiniz yoksa Ya Köy Muhtarlığı tarafından yapın veya bu iş için Köy İhtiyar Heyetinin kararı ile 2-3-5 kişilik bir heyet tayin edip, bunlar tarafından yaptıtın.

7-Her kim yaptıracak olursa olsun, Her türlü gelir ve giderleri mutlaka bir deftere muntazam yazın. Ödemleriniz için yapanlardan Makbuz alın. Malzeme alırsanız Faturalı olsun. Yani Demir-Çimento, Kereste vs. gibi


Diğer konularda İlçe Müftülüğünden, İnşaat konusundan İl Bayındırılık Müdürlüğünden bilgi alabilirsiniz.

8-Kaymakamlık yoluyla malzeme ve kazı için makine yardımı talebinde bulunursanız Devlet yardımcı olur.


Allah Kabul etsin, Selamlar


Muzaffer Deligöz.
ŞAHIS YAPTIRINCA CAMİYİ ÖZEL İNŞAAT OLUYOR(GVK. MADDE 64/3, 

DERNEK YAPTIRINCA ÖZEL İNŞAAT OLMUYOR.(GVK. MADDE 94) HAYRINDA ECRİNİ KAÇIYOR VERGİ İŞLERİ. 








Başlık Vergi mükellefi olmayan gerçek kişilerin bağış amacıyla cami yaptırması durumunda vergi mükellefiyeti tesis edilip edilmeyeceği, çalışan işçiler için tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk.
Tarih 23/07/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[64-2012/332]-2267
Kapsam

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[64-2012/332]-2267 23/07/2012
Konu : Vergi mükellefi olmayan gerçek kişilerin cami yaparak bağışlaması durumunda vergi mükellefiyeti tesis edilip edilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, gerçek kişi olarak vergi mükellefiyetinizin bulunmadığı, ... Müftülüğüne bağış yapılmak üzere şahsınız tarafından bir cami inşaa edeceğinizi ve inşaatta işçi çalıştıracağınızı belirterek, bağış yapacağınız cami inşaatında çalıştıracağınız işçiler için vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile tamamını bağışlayacağınız cami inşaatı için adınıza vergi mükellefiyet tesis edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir..
Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, söz konusu maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Gerçek kişilerin ticari gaye olmaksızın, servetin nitelik değiştirmesi veya bir takım zorunlu nedenlerle gayrimenkul inşa etmeleri ticari faaliyet olarak kabul edilmemektedir.
Özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurlarını açıkça taşıması, yapılan faaliyetin ticari sayılması için yeterlidir.
Şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan mesken veya şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşmamakla birlikte işyeri ya da mesken ve dükkan ünitelerinden oluşan inşaatın yapılması durumunda, ticari bir organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça ortaya çıkması nedeniyle bu faaliyetin de ticari sayılması gerekmektedir.
Aynı Kanunun 61 inci maddesine göre; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan anılan Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında, maddede sayılan hizmet erbabının safi ücretlerinin takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'i olduğu, 3 numaralı bendinde, özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçilerinin safi ücretlerinin diğer ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, ... Müftülüğüne bağışlanmak üzere yapacağınız cami inşaatı özel inşaat olarak değerlendirilecek olup, söz konusu inşaatın ticari faaliyet kapsamında inşaat işi olmaması dolayısıyla gelir vergisi yönünden vergi mükellefiyeti tesisine gerek bulunmamaktadır. Ancak çalıştırılan işçilerin ücretlerinin, anılan Kanunun 64 üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi , diğer ücretli olarak çalıştırılan işçilerin hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında; takvim yılı içinde işe başlamış iseler işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde vergi dairesine başvurarak vergi karnesi üzerinde vergilerini tarh ettirmeleri gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.



(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.























Dernek tarafından yapılan birtakım ödemeler üzerinden Gelir vergisi tevkifatı ve belge düzeni hk.
Tarih 09/08/2012
Sayı 53445970-27-5-89
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI






Sayı
:

53445970-27-5-89
09/08/2012

Konu
:

Dernek tarafından yapılan birtakım ödemeler üzerinden Gelir vergisi tevkifatı ve belge düzeni.



İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Derneğiniz tarafından cami temizliği ve caminin bahçesinde bulunan zeytin ağaçlarının budanması için ödenen işçilik ücreti, camiye çimento vb. malzeme taşıyan at arabası için verilecek ücret ve cami inşaatında çalışan ustalar ile boya badana yapan kişiye ödenecek ücret karşılığında hangi belgenin düzenlenmesi gerektiği ayrıca bir fakire ve/veya öğrenciye karşılıksız yapılacak yardım ile esnaf olmayan kimsenin camiye satmış olduğu mal için ödenecek bedel karşılığında hangi belgelerin düzenlenmesi gerektiği hususunda tereddüde düşüldüğü, diğer taraftan cami temizliği ve zeytin ağacı budama işini yapan kimselerin hayatlarını bu işlerle idame ettirmediği ancak cami inşaatında çalışan ustalar ile boya badana yapan kişiler ve at arabası ile malzeme taşıyan kişilerin geçimlerini bu işlerle sağladığı, Derneğinize satış yapan kimselerin ise ellerinde kalan malları para karşılığında satan kimseler olduğu belirtilerek gider pusulası ile ödenecek olanların hangilerinden stopaj kesilmesi gerektiği, fon payı kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususlarında bilgi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde vergiden muaf esnafa ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları da maddede bentler halinde sayılmıştır.

Aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, "Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaret ile işgal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit işyerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o işyerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç.)", (2) numaralı bendinde, "Bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabı" hükmü yer almakta olup maddenin mülga ikinci fıkrasından sonra gelen üçüncü fıkrasında, ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanların esnaf muaflığından faydalanamayacakları açıklanmış, son fıkrasında da "Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur." denilmiştir.

Diğer taraftan, aynı Kanunun 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş, 13 numaralı bendinde esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca);

...

d) Diğer hizmet alımları (a, b ve c alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) için %10,

oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması hükme bağlanmıştır.



Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Derneğinizce caminin temizlenmesi, ağaçların budanması, at arabasının camiye malzeme getirmesi, caminin badanası ve boyanması, cami inşaatında kişi çalıştırılması işinin,





- Bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak işçi-işveren ilişkisi doğuracak şekilde yaptırılması halinde, yapılan ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergilendirilmesi, 







- Esnaf muaflığı kapsamında faaliyette bulunanlara yaptırılması halinde, bunlara yapılan ödemeler üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94/13-d maddesi gereğince %10 oranında vergi tevkifatı yapılması

- Esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayanlara ( başka bir ifade ile temizlik işini mutat meslek halinde ifa etmeksizin bir defaya mahsus olarak yapanlara) yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,

- Basit veya gerçek usulde vergilendirilen ticaret ve sanat erbabına yaptırılması halinde yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,

gerekmektedir.

Diğer taraftan, esnaf olmayan ve vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden alınan mallar için yapılacak ödemelerde üzerinden herhangi bir vergi tevkifatının yapılmasına gerek bulunmamaktadır.




VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesi gereğince, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburi olduğundan, vergi mükelleflerinin söz konusu kayıtlarını aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde düzenlenen vesikalar ile tevsik etmeleri gerekmektedir.

Diğer yandan, mezkur Kanunun 234 üncü maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin;

...

3. Vergiden muaf esnafa;

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir." denilmiş, 238 inci maddesinin birinci fıkrasında ise"İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, 225 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; gider pusulalarında, işin mahiyeti, cinsi adedi, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen vergi oranı ve net tutarı, işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadları (tüzel kişilerde unvanları) adresleri, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan, dernekler tüzel kişiliği itibariyle kurumlar vergisinin konusu dışında olup derneklere ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisine tabi olduğundan, derneklere bağlı iktisadi işletmeler diğer işletmeler gibi mükellefiyet tesis ettirme, defter tutma, beyanname verme, belge düzenine uyma (fatura, gider pusulası, ödeme kaydedici cihaz fişi vb.) ile Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen tüm vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Buna göre, Derneğinize ait iktisadi işletme adına kurumlar vergisi ya da katma değer vergisi mükellefiyeti bulunması halinde, söz konusu iktisadi işletme tarafından;

- İşlerinin, Derneğinizin iktisadi işletmesine bağlı ücretli olarak çalışanlara yaptırılması halinde, bunlara ödenen ücretler için Vergi Usul Kanununun 238 inci maddesine göre ücret bordrosu tutulması,

- Kendi nam ve hesabına çalışan ve mükellefiyeti bulunmayanlara yaptırılan iş veya bunlardan satın alınan mal karşılığında Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesi uyarınca gider pusulası düzenlenmesi,

- Ayrıca, söz konusu belgelerin düzenlendikleri tarihi takip eden yıldan başlayarak 5 yıl süre ile muhafaza edilmesi,

gerekmektedir.

Öte yandan, Derneğinize ait iktisadi işletmenin bulunmaması halinde ise 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile Dernekler Yönetmeliğine göre hareket edileceği tabiidir.

Bununla birlikte, Derneğinizin iktisadi işletmesi bulunsun ya da bulunmasın vergi mükellefiyeti bulunanlardan satın alınan mal ve hizmetler karşılığında Vergi Usul Kanununa göre düzenlenme mecburiyeti bulunan fatura ve fatura yerine geçen belgeler ile serbest meslek makbuzu gibi belgelerden işin mahiyetine uygun olanının alınması zorunludur.

Bilgi edinilmesini rica ederim.





(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.