02.05.2015, 17:28
Başlık Basit usule tabi mükellefin araç kiralamasında KDV hk.
Tarih 11/11/2011
Sayı B.07.4.DEF.0.53.10.00-KDV-170-24
Kapsam
T.C.
RİZE VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.53.10.00-KDV-170-24 11/11/2011
Konu : Basit Usulde kiralamada KDV hkb
İlgide kayıtlı yazınızda, basit usulde vergilendirilen mükelleflere ait aracı kiralayıp işletmenizde kullanacağınızdan bahisle, söz konusu kira bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 46 ncı maddesinde, "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu'nun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler." hükmüne yer verilmiştir.
Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı, 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci paragrafında, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, kullandıkları sabit kıymetleri gider yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları, 230 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 4 üncü bölümünde ise, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı açıklanmıştır.
Buna göre, basit usule tabi mükelleflere ait iktisadi kıymetlerin (taşıtların) işletmeye dahil olduğunun kabulü söz konusu olmayacağından, bu mükelleflerin başkaca bir faaliyetten dolayı mükellefiyetinin bulunmaması halinde, basit usuldeki mükellefiyetinin kapatılarak gayrimenkul sermaye iradı yönünden mükellefiyet tesis ettirmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 29.07.2008 tarih ve 26951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden; konutlarda, her bir konut için aylık 500-TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin; işyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilât ve ödemelerinin 01.11.2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Anılan Tebliğin 3 üncü bölümünde ise; her bir konut için aylık tutarı 500-TL'nin altındaki konut kira gelirleri, mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira gelirine ilişkin tahsilâtlar ve ayni olarak yapılan ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığı belirtilmiş olup, araç kiralamalarından doğan kira bedellerinin tahsilât ve ödemelerinin tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu itibarla, araç kiralamalarından kaynaklanacak olan kira ödemelerinin, banka veya Posta İdareleri aracı kılınmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi(KDV) Kanununun 1/3-f maddesinde; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu hükme bağlanmış, 9 uncu maddesi ile de vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 17/4-a maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, 17/4-d maddesinde ise de iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV den istisna edilmiştir.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, basit usulde vergilendirilen mükellefin işletmeye dahil edilmesi mümkün bulunmayan taşıt aracını kiraya vermesi işlemi; basit usulde vergilendirilen mükellefin esas faaliyetine ilişkin teslim ve hizmet mahiyetinde olmadığından ve Gelir Vergisi Kanununa göre gayrimenkul sermaye iradı kapsamında olduğundan, Kanunun 1-3/f maddesine göre katma değer vergisine tabi tutulacaktır. Bu itibarla, söz konusu kiralama işlemine ait KDV nin 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (F) bölümü çerçevesinde tarafınızca sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü
SAYI : B.07.1.GİB.4.07.16.01/GVK.ÖZ.08.61/
KONU : Basit usulde kayıtlı mükellefin ikinci araç alıp kiraya vermesi veya Aracında personel çalıştırması halinde mükellefiyetinin değişip değişmeyeceği.
İLGİ : .... tarihli dilekçeniz
İlgide kayıtlı dilekçenizde; …………. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ………………. vergi kimlik numarasında okul servisçiliği faaliyetinden dolayı basit usulde kayıtlı mükellef olduğunuzu, 31.03.2008 tarihinde turizm sektöründe taşıma faaliyetinde bulunmak için ikinci bir araç satın aldığınızı, bu aracı şoförsüz olarak kiralama veya personeliniz tarafından kullanılarak faaliyette bulunacağınızı belirterek, adınıza kayıtlı ikinci araç ile bu şekilde faaliyette bulunmanızın basit usul mükellefiyetinizi etkileyip etkilemeyeceği konusunda özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesinde hangi, mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin 8'inci bendinde de; Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç makine ve tesisat ile bunların eklentilerinin kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, üçüncü fıkrasında ise; "Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu bölümdeki hükümler uygulanır."hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 37'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."hükmüne yer verilmiş olup. aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; "Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya (4369 sayılı Kanunun 81/C-2 maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1.1.1999) basit usullere göre tespit edilir."hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun 46 ncı maddesinde; 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartlara topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur hükmü yer almış ve anılan maddelerde, basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları açıklanmıştır.
Aynı Kanunun 47'nci maddesinde basit usule tabi olmanın genel şartları sayılarak 1 ne i bendinde; "Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)" hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir mükellefin birden fazla motorlu taşıt çalıştırması durumunda basit usulden yararlanması mümkün olup, kişinin sahibi olduğu araçlarında şoför çalıştırması "kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak" şartını ihlal anlamına gelmeyeceğinden diğer şartları da topluca taşıması kaydıyla basit usulde vergilendirilmesi mümkündür.
Diğer taraftan; aynı Kanunun 64 üncü maddesinin 1 inci bendinde ise, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışan işçilerin elde ettikleri ücretlerin "Diğer Ücret" kapsamında değerlendirilerek vergilendirileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre;
-İkinci bir aracın alınması Basit Usulde mükellef olmanıza engel teşkil etmeyecektir.
-Basit usul mükelleflerin faaliyetlerinde kullandıkları taşıtlarını işletmelerine dahil etmeleri mümkün bulunmadığından ikinci aracın kiraya verilmesi nedeniyle elde etmiş olduğunuz kazancın gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir.
-Aracınızda çalıştıracağınız işçiye ödeyeceğiniz ücretin Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi hükmü uyarınca diğer ücretler kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Tarih 11/11/2011
Sayı B.07.4.DEF.0.53.10.00-KDV-170-24
Kapsam
T.C.
RİZE VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.53.10.00-KDV-170-24 11/11/2011
Konu : Basit Usulde kiralamada KDV hkb
İlgide kayıtlı yazınızda, basit usulde vergilendirilen mükelleflere ait aracı kiralayıp işletmenizde kullanacağınızdan bahisle, söz konusu kira bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 46 ncı maddesinde, "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu'nun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler." hükmüne yer verilmiştir.
Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı, 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci paragrafında, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, kullandıkları sabit kıymetleri gider yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları, 230 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 4 üncü bölümünde ise, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı açıklanmıştır.
Buna göre, basit usule tabi mükelleflere ait iktisadi kıymetlerin (taşıtların) işletmeye dahil olduğunun kabulü söz konusu olmayacağından, bu mükelleflerin başkaca bir faaliyetten dolayı mükellefiyetinin bulunmaması halinde, basit usuldeki mükellefiyetinin kapatılarak gayrimenkul sermaye iradı yönünden mükellefiyet tesis ettirmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 29.07.2008 tarih ve 26951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden; konutlarda, her bir konut için aylık 500-TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin; işyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilât ve ödemelerinin 01.11.2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Anılan Tebliğin 3 üncü bölümünde ise; her bir konut için aylık tutarı 500-TL'nin altındaki konut kira gelirleri, mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira gelirine ilişkin tahsilâtlar ve ayni olarak yapılan ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığı belirtilmiş olup, araç kiralamalarından doğan kira bedellerinin tahsilât ve ödemelerinin tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu itibarla, araç kiralamalarından kaynaklanacak olan kira ödemelerinin, banka veya Posta İdareleri aracı kılınmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi(KDV) Kanununun 1/3-f maddesinde; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu hükme bağlanmış, 9 uncu maddesi ile de vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 17/4-a maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, 17/4-d maddesinde ise de iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV den istisna edilmiştir.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, basit usulde vergilendirilen mükellefin işletmeye dahil edilmesi mümkün bulunmayan taşıt aracını kiraya vermesi işlemi; basit usulde vergilendirilen mükellefin esas faaliyetine ilişkin teslim ve hizmet mahiyetinde olmadığından ve Gelir Vergisi Kanununa göre gayrimenkul sermaye iradı kapsamında olduğundan, Kanunun 1-3/f maddesine göre katma değer vergisine tabi tutulacaktır. Bu itibarla, söz konusu kiralama işlemine ait KDV nin 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (F) bölümü çerçevesinde tarafınızca sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü
SAYI : B.07.1.GİB.4.07.16.01/GVK.ÖZ.08.61/
KONU : Basit usulde kayıtlı mükellefin ikinci araç alıp kiraya vermesi veya Aracında personel çalıştırması halinde mükellefiyetinin değişip değişmeyeceği.
İLGİ : .... tarihli dilekçeniz
İlgide kayıtlı dilekçenizde; …………. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ………………. vergi kimlik numarasında okul servisçiliği faaliyetinden dolayı basit usulde kayıtlı mükellef olduğunuzu, 31.03.2008 tarihinde turizm sektöründe taşıma faaliyetinde bulunmak için ikinci bir araç satın aldığınızı, bu aracı şoförsüz olarak kiralama veya personeliniz tarafından kullanılarak faaliyette bulunacağınızı belirterek, adınıza kayıtlı ikinci araç ile bu şekilde faaliyette bulunmanızın basit usul mükellefiyetinizi etkileyip etkilemeyeceği konusunda özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesinde hangi, mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin 8'inci bendinde de; Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç makine ve tesisat ile bunların eklentilerinin kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, üçüncü fıkrasında ise; "Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu bölümdeki hükümler uygulanır."hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 37'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."hükmüne yer verilmiş olup. aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; "Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya (4369 sayılı Kanunun 81/C-2 maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1.1.1999) basit usullere göre tespit edilir."hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun 46 ncı maddesinde; 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartlara topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur hükmü yer almış ve anılan maddelerde, basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları açıklanmıştır.
Aynı Kanunun 47'nci maddesinde basit usule tabi olmanın genel şartları sayılarak 1 ne i bendinde; "Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)" hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir mükellefin birden fazla motorlu taşıt çalıştırması durumunda basit usulden yararlanması mümkün olup, kişinin sahibi olduğu araçlarında şoför çalıştırması "kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak" şartını ihlal anlamına gelmeyeceğinden diğer şartları da topluca taşıması kaydıyla basit usulde vergilendirilmesi mümkündür.
Diğer taraftan; aynı Kanunun 64 üncü maddesinin 1 inci bendinde ise, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışan işçilerin elde ettikleri ücretlerin "Diğer Ücret" kapsamında değerlendirilerek vergilendirileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre;
-İkinci bir aracın alınması Basit Usulde mükellef olmanıza engel teşkil etmeyecektir.
-Basit usul mükelleflerin faaliyetlerinde kullandıkları taşıtlarını işletmelerine dahil etmeleri mümkün bulunmadığından ikinci aracın kiraya verilmesi nedeniyle elde etmiş olduğunuz kazancın gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir.
-Aracınızda çalıştıracağınız işçiye ödeyeceğiniz ücretin Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi hükmü uyarınca diğer ücretler kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.