AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: Esnaf ve sanatkarlar ile tacir ve sanayici ayrımı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Esnaf ve sanatkarlar ile tacir ve sanayici ayrımı


213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nda mükelleflerin ödevleri sıralanırken "Defter tutma bakımından tüccarlar" başlıklı 176 - 181'inci maddelerinde sırasıyla; tüccar sınıfları, birinci sınıf tüccarlar, ikinci sınıf tüccarlar, sınıf değiştirme, ihtiyari sınıf değiştirme gibi hususlar açıklanmıştır. Bilindiği üzere her takvim yılı sonunda defter tutma hadleri de Maliye Bakanlığı tarafından belirlenip yayımlanır.

İkinci sınıf tüccar diye nitelendirilen kimi esnaf ve sanatkarın da iş hacimleri itibarıyla yayımlanan hadleri aştıkları ve bilanço usulüne geçtikleri görülmektedir. İşte bu noktada Ticaret ve Sanayi Odası Ticaret Sicil Memurluğu ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları ve Birlikleri ile Esnaf Sicil Memurlukları arasında anlaşmazlıklar doğmaktadır.

Belirlenen hadleri aşmak suretiyle bilanço usulüne tabi olan ve yerleşik deyimiyle önceden işletme defteri tutmakta olan vergi mükellefleri, ticaret sicili memurluğu tarafından kayıt için davet edilmekte ve hatta zorlanmaktadır.

Bu konuda bir hayli ihtilaf yaşandığı malumdur. Esnaf ve Sanatkarın tarifi 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nda yapılmıştır. Bu tarife göre iş hacimleri itibarıyla yayımlanan hadlerin üzerine çıkılmış olması vergi mükelleflerinin bu sıfatlarını değiştirmez. Dolayısıyla bu mükellefler bilanço usulsüne tabi olacaklar ancak ticaret siciline kayıt olma gibi bir zorunluluk taşımayacaklardır. Esnaf ve sanatkarların bu iddialarına karşı Ticaret Sicili Memurluğu da bu mükelleflerin artık birinci sınıf tüccar statüsüne tabi oldukları dolayısıyla ticaret siciline kayıt olmaları gerektiği yönünde idi.

Hemen hemen her takvim yılı sonunda yaşanan bu tür ihtilaflarda bizim görüşümüzün de vergi mükelleflerinin sırf hadleri aşmaları nedeniyle esnaf ve sanatkar olma özelliklerini yitirmeyecekleri ve dolayısıyla ticaret siciline kayıt olmalarının gerekmediği yönünde idi. Bu köşede görüşümüzü dile getirmiştik.

Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan 2007/12362 sayılı " ESNAF VE SANATKÂR İLE TACİR VE SANAYİCİNİN AYRIMINA İLİŞKİN KARAR" Bakanlar Kurulu Kararı 21.7.20007 tarih/26589 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı ve konuya açıklık getirildi.

Tüm esnaf ve sanatkar camiasını ve elbette bir o kadar da tacir ve sanayicilerimizi ilgilendiren bu önemli Bakanlar Kurulu Kararını aynen aktarıyorum.

" …Ekli "Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Karar"ın yürürlüğe konulması; Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun kararına dayanan Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 8/6/2007 tarihli ve 2051 sayılı yazısı üzerine, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1463'üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 18/6/2007 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı

MADDE 1 – (1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63'üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12'nci ve 17'nci maddelerinin uygulaması bakımından;

a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu'nun tespit edeceği ve Resmî Gazete'de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 177'nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri;

Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması,

b) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri kararlaştırılmıştır."..

Bu kararname ile hem vergi mükelleflerinin önündeki önemli bir soru cevap bulmuş, hem de kurumlar arasında gereksiz ihtilaf yaratılmasının önü alınmıştır. Kısaca doğru sonuç tescil edilmiştir.


KAYNAK: SAMSUN BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM A.Ş.