AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: KİRA SÖZLEŞMESİ İSPAT EDİCİ BELGE
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
28 Şubat 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28927


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2009/19 (Siyasi Parti Mali Denetimi)
Karar Sayısı : 2014/1
Karar Günü : 11.2.2014
I- MALİ DENETİMİN KONUSU
İşçi kardeşliği Partisi 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir.
II- İLK İNCELEME




‘’Parti yetkililerinden kira sözleşmesi 21.5.2012 gün ve 374/1246 sayılı yazı ile istendiği hâlde verilmemiştir. Siyasi partilerin mali denetiminde kira giderlerinin ispatlanabilmesi için söz konusu sözleşmelerin yazılı olarak yapılmasında bir zorunluluk bulunduğu açıktır. Vergilendirme yönünden ise kişiler üçüncü kişilerle olan vergisel ilişkilerini kanıtlamak zorunda olduklarından, bu sözleşmelerin de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesi uyarınca ispat edici belge olarak yazılı düzenlenmiş bulunması gerekmektedir. Kira ödemelerinde kira sözleşmesi ile paranın ödendiği veya alındığını gösteren belgeler kanıtlayıcı belgedir.’’






Tarih 16/05/2013
Sayı 70280967-105[234-2012/14]-89
Kapsam

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü 

Sayı : 70280967-105[234-2012/14]-89 16/05/2013
Konu : İşyeri kira ödemelerinde banka dekontunun tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılmayacağı




“Buna göre, 268 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen zorunluluk kapsamında tahsilat ve ödemelerin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması suretiyle tevsik edilmesi, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işlemin mükellefler bakımından Vergi Usul Kanununda sayılan belgelerle tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeler işlemi (hizmeti) değil buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmekte, bu işleme ilişkin olarak borçlanılan tutarın ise kiraya verenin mükellef olması halinde düzenleyeceği fatura, mükellef olmaması halinde ise tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.”

 
İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 
CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF ISTANBUL 
Kurtuluş Cad. No:152 34375 Kurtuluş Şişli/İSTANBUL Telefon: (0212)315 84 00 Faks: (0212) 343 47 80 315 84 34 E-posta: ismmmo@ismmmo.org.tr http://www.ismmmo.org.tr 


İŞ YERİ KİRA ÖDEMELERİNDE GİDER PUSULASI 
UYGULAMASI HAKKINDA AÇIKLAMA 

Değerli Üyemiz, 21/10/2013 

Bugün bir gazete köşe yazarının makalesinde; Kiracılar tarafından bankaya ödenen iş yeri kira 
bedellerini gider kaydedebilmeniz için banka dekontu yanında ayrıca gider pusulası 
düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kaynak olarak Kocaeli 1 Vergi Dairesi Başkanlığının 
verdiği 16/05/2013 tarih ve 70280967-105[234-2012/14]-89 sayılı özelgesi gösterilmiştir. 

Bilindiği üzere, işyeri kiralamalarında yazılı kira sözleşmesi yapılması zorunludur. Söz 
konusu sözleşmede kira tutarının brüt tutarı belirtilir, bu tutar üzerinden damga vergisi 
hesaplanır. Vergi uygulamalarında kira sözleşmeleri hukuki bir belgedir. Bu belge aynı 
zamanda kira ödemeleri için Banka dekontu veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü 
aracılığıyla yapılması suretiyle tevsik edilmesi ile bir bütünlük arz eder. 

Bu durumda kira ödemelerinde ayrıca “Gider Pusulası” düzenlenmesini zorunluluğu 
olduğunun iddia edilmesi dar bir yorumdur. Diğer taraftan Gider Pusulasının hangi hallerde 
düzenleneceği 213 Sayılı VUK 234. maddesinde aşağıdaki gibi belirlenmiştir. 

"Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter 
tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: 
... 
3. Vergiden muaf esnafa; 
Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana 
veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından 
verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını 
satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir. 

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi 
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde 
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi 
yapana veya malı satana tevdi olunur..." hükmü yer almaktadır. 

Madde hükmünde yer alan vergiden muaf esnaf tanımlaması 193 sayılı GVK 9. 
maddesinde sayılmıştır. Bu maddede iş yerini kiraya verenler sayılmadığı gibi iş yeri 
kira ödemelerinde “GİDER PUSULASI” düzenleneceğine ilişkin bir hüküm 
bulunmamaktadır. 


Özelge: Kişilerin talebi üzerine vergi idaresi tarafından verilen görüştür. Özelgeyi talep 
eden kişiyi bağlar. Ancak Özelgenin; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından “SİRKÜ” ye 
dönüştürülmesi halinde tüm mükellefler için uyulması zorunlu bir hukuki belgedir. 






İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 
CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF ISTANBUL 
Kurtuluş Cad. No:152 34375 Kurtuluş Şişli/İSTANBUL Telefon: (0212)315 84 00 Faks: (0212) 343 47 80 315 84 34 E-posta: ismmmo@ismmmo.org.tr http://www.ismmmo.org.tr 


Diğer taraftan onlarca yıldır, yüzbinlerce yapılan vergi incelemelerinde iş yeri kira 
ödemelerinde “Gider Pusulası” düzenlememekten cezai yaptırım uygulandığına 
rastlanmamıştır. 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci 
fıkrasında, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü 
şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü 
bulunmaktadır. Söz konusu kayıtların ise anılan Kanunun 229-242. maddeleri arasında 
sıralamıştır. 242. maddede DİĞER VESİKALAR Bölümü aşağıdaki gibi tanımlanmıştır. 
“.. Tüccarlar evvelki maddelerin dışında kalan ve bir hüküm ifade eden veya icabında bir 
hakkın ispatına delil olarak kullanılabilen mukavelename, taahhütname, kefaletname, 
mahkeme ilamları gibi hukuki vesikalarla ihbarname, karar örnekleri, vergi makbuzları gibi 
vergi evrakını dosyada muhafaza etmeye mecburdurlar. 
Sonuç olarak; iş yeri kira ödemelerinde Gider pusulası düzenlenmesinin bir zorunluluk 
olmadığı ve cezai yaptırım uygulanamayacağı kanaatindeyiz. 

Çalışmalarınızda başarılar dilerim. 

Saygılarımla, 



Yahya Arıkan 
Başkan 
VERGİ YASALARINA GÖRE KİRA ÖDEMELERİNDE GİDER PUSULASI DÜZENLEME ZORUNLULUĞU

YOKTUR

 

 Prof. Dr. Mehmet YÜCE BSMMMO Vergi Mevzuatı Danışmanı

 

‘Gelir Vergi Sistemi’nin temel prensiplerinden biri de, gelirin mükellef tarafından beyan edilen gerçek miktarının defter kayıtlarına (muhasebe sistemi) veya belgelere dayanılarak tespit edilmesi esasıdır. Bu esas; gelirin gerçek olarak tespit edilmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla gelirin gerçek olarak tespitinde tevsik esası önem arz etmektedir. ‘Tevsik’, Arapça bir kelime olup, ‘belgeleme’ anlamına gelmektedir. Mali olayların takip ve kontrolünün, vergilendirmeyi ilgilendiren mali işlem ve olayların ispatı için belgelendirme hayati bir önem taşır.

Nitekim V.U.K. 320 Seri No’lu Tebliğde, tevsik zorunluluğunun amacı, “…ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi”  şeklinde ifade edilmektedir. Yine söz konusu tebliğde tevsik zorunluluğunun kapsamı; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak yapacak tahsilât ve ödemeleri sınırlı tutulmuştur. 

  ‘Mükellefin Ödevleri’ başlığı taşıyan 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ikinci kitabında yer alan ödevler; bildirimler, defter tutma, vesikalar, ekim ve sayım beyanı, vergi karnesi, muhafaza ve ibraz ödevleri  şeklinde sayılmıştır. Görüldüğü üzere ‘vesika’ yani ‘belgelendirme’ de mükellefin ödevleri arasında yer almaktadır. Çünkü vergilendirmede vergiyi doğuran olayların maddi sonuçlarının gerçeğe uygun olarak defter kayıtlarına geçirilmesi olayın meydana geldiği zamanda belgeye bağlanması ile mümkündür. Vergi Usul Kanunu’nun ‘İspat Edici Kağıtlar’ başlıklı 227. maddesinin birinci fıkrasında,

"Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü bulunmaktadır. Söz konusu kayıtlar ise anılan kanunun 229‐242. maddeleri arasında sıralanmıştır. Yine hangi şartlar ve hukuki ilişki altında, hangi belgelerin düzenleneceği Vergi Usul Kanunu’nda ismen ve içerik olarak belirtilmiştir. Bu belgelerden biri de ‘Gider Pusulası’ dır. 

  Gider pusulasının hangi hallerde düzenleneceği V.U.K. 234. maddesinde şu şekilde belirlenmiştir:   "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:   ...   3. Vergiden muaf esnafa;   Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.  

 Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş  ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur...". Madde hükmünde anlaşılacağı üzere gider pusulası, kanunda sayılan ilgili kişiler (Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin) tarafından, ‘Vergiden Muaf Esnafa’ yaptırılan ‘İş’ veya onlardan satın alınan ‘Emtia’ için tanzim edilirler.

 Madde hükmünde yer alan vergiden muaf esnaf tanımlaması ise 193 sayılı G.V.K. 9. maddesinde sayılmıştır. Bu maddede iş  yerini kiraya verenler sayılmadığı gibi iş  yeri kira ödemelerinde ‘gider pusulası’ düzenleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla,  şahsi gayrimenkulünü kiraya veren ‘vergiden muaf esnaf’ sayılamayacağından, kiraya verme işlemi de, ‘yaptırılan iş’ veya ‘Emtia’ olmadığından, kira ödemesinin tevsikinde gider pusulası düzenlenmesi zorunluluğu söz konusu değildir.   Durum böyle olmakla birlikte son günlerde gereksiz bir tartışma sürüp gitmektedir. Tartışmanın kaynağı ise Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın vermiş olduğu bir özelgedir. Vergi hukukunun en zayıf kaynağı olan ve kişilerin talebi üzerine vergi idaresi tarafından kendilerine verilen görüş şeklinde ifade edeceğimiz bir özelgenin kopardığı fırtınaya baktığımızda, Gelir  İdaresi Başkanlığı’nın bu konularda daha hassas davranması gerektiği hususu kendini açıkça göstermektedir. 

 

  Gelir  İdaresi Başkanlığı Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilen 16.05.2013 tarih ve 70280967‐105(234‐2012/14)‐89 sayılı ve “mali müşavir olarak faaliyette bulunan mükellefin işyeri kirası bedellerini gider kaydedebilmesi için banka dekontu yanında ayrıca gider pusulası düzenlemesi gerekip gerekmediği” sorusuna verdiği özelgede; Vergi Usul Kanunu’ndaki ‘İspat Edici Kağıtlar’ başlıklı 227. maddesine, ‘Gider pusulası’ başlıklı 234. maddesine, Maliye Bakanlığı’na tevsik zorunluluğu ile ilgili yetkiler veren mükerrer 257. maddesine ve tahsilat ve ödemelerin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılmasına ilişkin düzenlemeleri içeren 268 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne atıflar yapılmış ve bu düzenlemeler çerçevesinde yapılan ödemelerin 268 Seri No’lu Tebliğ  kapsamında tevsik ediliyor olmasının, bu zorunluluğu doğuran işlemin mükellefler bakımından Vergi Usul Kanunu’nda sayılan belgelerle tevsiki zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı, diğer bir ifadeyle, banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeler işlemi (hizmeti) değil buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmekte, bu işleme ilişkin olarak borçlanılan tutarın ise kiraya verenin mükellef olması halinde düzenleyeceği fatura, mükellef olmaması halinde ise tarafınızca düzenlenecek gider pusulası ile tevsiki zorunlu bulunduğu belirtilmektedir.   Hukuki gücü bakımından çok zayıf bulunan hata genel düzenleyici işlemlere bile aracı olma vasfı bulunmayan bu özelgede yer alan düzenleme, yukarıda zikrettiğimiz yasal düzenlemelere aykırı hüküm içermektedir.

 

Özelgenin yasaya aykırı olarak düzenlenmesi ise özelgeyi sakat kılar. Vergi Usul Kanunu’nun 234. maddesinde açıkça gider pusulasının vergiden muaf esnaf için düzenleneceği ve yine vergiden muaf esnafı tanımlayan Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde iş  yerini kiraya verenler vergiden muaf esnaf sayılmadığı göz önünde bulundurulursa, vergi idaresinin yasa koyucunun iradesini görmemezlikten gelerek, kira ödemelerinde ‘gider pusulası’ düzenleneceğine şeklinde karar vermesi ‘fonksiyon gasbı’na neden olmuştur.

 Fonksiyon gasbı, idarenin genel olarak görevli olmadığı, bir başka devlet organının görev alanına giren konularda işlem tesis etmesi nedeni ile ortaya çıkan yetki sakatlığıdır. Fonksiyon gasbı nedeni ile sakat olan işlem sadece görünürde bir idari işlem veya karar niteliği taşır. Yani, böyle bir işlem yok hükmündedir.

 Dolayısıyla, bu özelge ile yasa koyucunun yapması gereken bir yasama faaliyeti, idari bir işlemle hayatiyet vermesi gibi yanlış  bir uygulamaya gidilmiştir. Bu uygulama ise hukuken sakat ve yok hükmündedir.   Sonuç olarak, iş yeri olarak yapılan kiralamalarda iş yeri sahibi (kiralayan) vergi mükellefi değilse daha doğru bir ifadeyle kiralanan gayrimenkul ticari, zirai ya da serbest meslek faaliyeti çerçevesinde kiraya konu edilmemişse, kiracı tarafından yapılan kira ödemeleri, kira sözleşmeleri ve ödeme belgeleriyle tevsik edilmeleri yeterlidir.

Çünkü iş yeri kiralamalarında yazılı kira sözleşmesi yapılması zorunludur. Vergi uygulamalarında ise kira sözleşmeleri hukuki bir belge niteliğindedir. Bu belge aynı zamanda kira ödemeleri için banka dekontu veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması suretiyle tevsik edilmesi ile bir bütünlük arz eder. Bu nedenle bu tür kiralar için ayrıca gider pusulası düzenlenmesine gerek yoktur. Ancak eğer kiralanan gayrimenkul bir ticari işletmeye dahil ise söz konusu belgelerle birlikte faturanın da düzenlenmesi gerekir.

Dolayısıyla Gelir İdaresi Başkanlığı bu çerçevede söz konusu özelgeyi yeniden gözden geçirmeli, yasalara uygun bir hale getirmelidir.