29.04.2015, 10:51
SERBEST BÖLGEDE ŞİRKET KURMA
Serbest Bölgeler Kanunun birinci maddesinde Kanun'un amaç ve kapsamı "Bu Kanun, Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek, dış finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere, serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarının tayini, yönetimi, faaliyet konularının belirlenmesi, işletilmesi, bölgelerdeki yapı ve tesislerin teşkili ile ilgili hususları kapsar" olarak belirtilmiştir.
Kanunun muafiyet ve teşvikler başlıklı altıncı maddesinde "Serbest bölgeler gümrük hattı dışında sayılır. Bu bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz. işlemci kuruluşlar ve kullanıcılar yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek teşviklerden yararlandırılabilir. Türkiye'deki tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgedeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratlar, Türkiye'nin diğer yerlerine getirildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde de, gelir ve kurumlar vergisinden muaftır" denilmiştir.
Serbest bölgeler ile ilgili gelirlerin vergilendirilmesi, sadece kurumların serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden sağlanan kazançların ortaklarına kar payı olarak dağıtılması halinde mümkün olmaktadır. Konu ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı 191 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; istisnanın gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilen kazançları ile sınırlı olduğu, bir kurumun serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden sağlanan kazançların ortaklara kar payı olarak dağıtılması halinde, kurumun kazancının tamamen veya kısmen serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın bu kar paylarının, elde eden tam mükellef gerçek kişiler tarafından Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86'ncı maddeleri hükümleri çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca 191 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, serbest bölgede faaliyette bulunan tam mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının beyan edilmesi halinde vergi alacağı hesaplanacağı açıklanmıştır.
Bu düzenleme ile serbest bölgelerde kurumlar aracılığıyla faaliyette bulunulması sonucunda elde edilecek serbest bölge gelirinin kurum ortaklarına karın dağıtılması durumunda, ortaklarca beyan edilmek suretiyle vergilenecektir. Ancak söz konusu düzenleme gerçek kişilerin serbest bölge faaliyetleri nedeniyle elde edecekleri gelirleri kapsamamaktadır.
Özellikleri :
Serbest bölgelerde yapılan yatırımlarla ilgili olarak yatırım indirimi uygulanmaz.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren işletmelere Türkiye'de hizmet sunan firmaların gelirleri, Türk yasalarına tabidir. Bu işlemler, faaliyet ruhsatına sahip olarak serbest bölgede açılan iş yerinde yapılırsa vergiden istisnadır.
Türkiye'deki işyerinde yapılan;
Serbest muhasebecilik
Mali Müşavirlik
Danışmanlık
Avukatlık ve benzeri işlemler Türk vergi kanunlarına göre gelir, Kurumlar,
ve Katma Değer vergisi ile diğer kanunlarla getirilen vergilere tabidir.
Serbest Bölgeden diğer bölgelere yapılan satışlar ihracat, bu bölgelerden alınanlar ise ithalat sayılır. Serbest Bölgeden Türkiye'ye yapılan satış ithalat Katma Değer Vergisine tabidir.
Serbest Bölgeyi İşleten işleticiye yapılan teslim ve hizmetler ise ihracat istisnası kapsamında KDV'den müstesnadır.
Serbest bölgeye yapılan fason işlerde hesaplanan Katma Değer Vergisi stopaja tabi tutulmadan, fason işini yapan mükellef tarafından beyan edilerek ödenecektir.
Türkiye'nin başka yerlerinden serbest bölgeye veya bu bölgeden Türkiye'nin diğer yerlerine yapılan taşımacılık işlemlerinde Katma Değer Vergisi hesaplanacaktır.
Serbest Bölgeye yapılan ihracatla ilgili gümrük komisyonu Katma Değer Vergisi'ne tabidir.
Serbest Bölgede kesilen faturalar TL üzerinden değil, döviz üzerinden olacaktır.
Serbest Bölgeye giden eşyalar için ATR düzenlenmez.
KDV İstisnası :
5035 Sayılı Kanunla KDV Kanunu'nda yapılan değişiklikle Transit ve Gümrük antreposu rejimleri, geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerin uygulandığı hizmetler bundan böyle KDV ye tabi olacaktır. Ancak serbest bölgelerde verilen hizmetler ise KDV'den istisnadır.
5035 sayılı Kanunla 3065 sayılı KDV Kanunu'nun İthalat İstisnası başlıklı kısmında yer alan "Transit ve Gümrük antreposu rejimleri ile serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerin uygulandığı mal ve hizmetler" şeklindeki 16/1-c maddesi "Gümrük kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallar" şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu değişiklikle yukarıda bahsi geçen yerlerde yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu hükmünün kaldırıldığı söz konusu yerlerde yalnızca mal teslimleri için istisna uygulanacaktır. Ancak, 5035 sayılı kanunla KDV Kanunu'nun 17/4’ üncü maddesinin (ı) bendine yapılan ekleme ile sadece serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV'den istisna olacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, "transit ve gümrük antreposu rejimleri ile geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerinin uygulandığı hizmetlerin bundan böyle KDV'ye tabi olacağı" bilinmelidir.
Yukarıda da belirttiğimiz KDV Kanunu'nun 16/1-c maddesinde yapılan değişiklikle aynı madde de belirtilen söz konusu yerlerde yapılan hizmetler istisna kapsamından çıkartılmış sadece serbest bölgelerde yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu KDV Kanunun 17/4-ı maddesine ilave yapılmak suretiyle hüküm altına alınmıştır. Bu madde kapsamında serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV'den istisna olması dolayısıyla söz konusu hizmetler için yüklenilen KDV indirim konusu da yapılamayacak mahiyetine göre gider veya maliyet olarak dikkate alınacaktır.
Muhasebe Uygulamaları :
Serbest bölgelerde defterler;
Türkçe düzenlenir.
Serbest Bölge Müdürlükleri ve Genel Müdürlükçe talep edilen bilgiler verilir.
Her türlü bilgi, belge ve doküman serbest bölge müdürlüğünün kontrolüne açık ve tabi olacaktır. Muhasebe kayıtlarına bölge dışındaki faaliyetlere ilişkin hesaplar işlenemez.
Mükellefler fatura ve ticari defterlerini hesap döneminden önce Bölge Müdürlüğü'ne onaylattırmak zorundadır.
Mükellefler Genel Müdürlükçe belirlenen özel faturayı kullanmakla yükümlüdür. Serbest Bölge Müdürlüğünce onaylanmayan faturalar geçersizdir.
Hizmet faaliyetinde bulunan kullanıcılar 3'er aylık dönemler itibariyle düzenledikleri faturaların örneklerini Serbest Bölge İşlem formu ekinde Bölge Müdürlüğü'ne verirler.
Serbest Bölgelerdeki Vergi İstisnasında Değişiklik :
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununda değişiklik yapan 5084 sayılı Kanun, 06.02.2004 tarihli R.Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 6. maddesi değiştirilerek, bu bölgeler vergi mevzuatı kapsamına alınmış ve var olan istisna uygulamaları kaldırılmıştır. Gümrük ve kambiyo mevzuatının uygulanmayacağına ilişkin hükümler ise muhafaza edilmiştir. Kanuna eklenen geçici 3. madde gereğince;
5084 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ruhsat almış olanların bu bölgelerden elde ettikleri kazançları, ruhsat süreleri ile sınırlı olarak gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak, Keza, bu bölgelerde istihdam edilen personel ücretleri de 31.12.2008 tarihine kadar vergilendirilmeyecektir. Ayrıca, bölge içindeki faaliyetleri ile ilgili her türlü işlemler de 31.12.2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna olacaktır.
Kısaca özetlemek gerekirse, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6’ncı maddesinde, “Serbest Bölgeler Gümrük hattı dışı sayılır. Bu bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almakta idi.
5084 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile sözü edilen maddede yapılan değişiklikle madde “Serbest Belgeler gümrük bölgesi dışında sayılır. Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine 5084 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe giren 9 uncu maddesi ile 3218 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının © bendinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bu kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış olan mükelleflerin;
Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemlere, 31.12.2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan istisna öngörülmüştür. Bu değişiklikler sonucunda serbest bölgelerde yapılan işlemlere tanınan sürekli istisna hükmü, süreli hale getirilmiştir: Buna göre bu bölgelerde yukarıda belirtilen şartlar çerçevesinde yapılan işlemler 31.12.2008 tarihine kadar harç ve damga vergisinden istisna edilecektir.
Serbest Bölgeler Kanunun birinci maddesinde Kanun'un amaç ve kapsamı "Bu Kanun, Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek, dış finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere, serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarının tayini, yönetimi, faaliyet konularının belirlenmesi, işletilmesi, bölgelerdeki yapı ve tesislerin teşkili ile ilgili hususları kapsar" olarak belirtilmiştir.
Kanunun muafiyet ve teşvikler başlıklı altıncı maddesinde "Serbest bölgeler gümrük hattı dışında sayılır. Bu bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz. işlemci kuruluşlar ve kullanıcılar yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek teşviklerden yararlandırılabilir. Türkiye'deki tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgedeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratlar, Türkiye'nin diğer yerlerine getirildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde de, gelir ve kurumlar vergisinden muaftır" denilmiştir.
Serbest bölgeler ile ilgili gelirlerin vergilendirilmesi, sadece kurumların serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden sağlanan kazançların ortaklarına kar payı olarak dağıtılması halinde mümkün olmaktadır. Konu ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı 191 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; istisnanın gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilen kazançları ile sınırlı olduğu, bir kurumun serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden sağlanan kazançların ortaklara kar payı olarak dağıtılması halinde, kurumun kazancının tamamen veya kısmen serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın bu kar paylarının, elde eden tam mükellef gerçek kişiler tarafından Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86'ncı maddeleri hükümleri çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca 191 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, serbest bölgede faaliyette bulunan tam mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının beyan edilmesi halinde vergi alacağı hesaplanacağı açıklanmıştır.
Bu düzenleme ile serbest bölgelerde kurumlar aracılığıyla faaliyette bulunulması sonucunda elde edilecek serbest bölge gelirinin kurum ortaklarına karın dağıtılması durumunda, ortaklarca beyan edilmek suretiyle vergilenecektir. Ancak söz konusu düzenleme gerçek kişilerin serbest bölge faaliyetleri nedeniyle elde edecekleri gelirleri kapsamamaktadır.
Özellikleri :
Serbest bölgelerde yapılan yatırımlarla ilgili olarak yatırım indirimi uygulanmaz.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren işletmelere Türkiye'de hizmet sunan firmaların gelirleri, Türk yasalarına tabidir. Bu işlemler, faaliyet ruhsatına sahip olarak serbest bölgede açılan iş yerinde yapılırsa vergiden istisnadır.
Türkiye'deki işyerinde yapılan;
Serbest muhasebecilik
Mali Müşavirlik
Danışmanlık
Avukatlık ve benzeri işlemler Türk vergi kanunlarına göre gelir, Kurumlar,
ve Katma Değer vergisi ile diğer kanunlarla getirilen vergilere tabidir.
Serbest Bölgeden diğer bölgelere yapılan satışlar ihracat, bu bölgelerden alınanlar ise ithalat sayılır. Serbest Bölgeden Türkiye'ye yapılan satış ithalat Katma Değer Vergisine tabidir.
Serbest Bölgeyi İşleten işleticiye yapılan teslim ve hizmetler ise ihracat istisnası kapsamında KDV'den müstesnadır.
Serbest bölgeye yapılan fason işlerde hesaplanan Katma Değer Vergisi stopaja tabi tutulmadan, fason işini yapan mükellef tarafından beyan edilerek ödenecektir.
Türkiye'nin başka yerlerinden serbest bölgeye veya bu bölgeden Türkiye'nin diğer yerlerine yapılan taşımacılık işlemlerinde Katma Değer Vergisi hesaplanacaktır.
Serbest Bölgeye yapılan ihracatla ilgili gümrük komisyonu Katma Değer Vergisi'ne tabidir.
Serbest Bölgede kesilen faturalar TL üzerinden değil, döviz üzerinden olacaktır.
Serbest Bölgeye giden eşyalar için ATR düzenlenmez.
KDV İstisnası :
5035 Sayılı Kanunla KDV Kanunu'nda yapılan değişiklikle Transit ve Gümrük antreposu rejimleri, geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerin uygulandığı hizmetler bundan böyle KDV ye tabi olacaktır. Ancak serbest bölgelerde verilen hizmetler ise KDV'den istisnadır.
5035 sayılı Kanunla 3065 sayılı KDV Kanunu'nun İthalat İstisnası başlıklı kısmında yer alan "Transit ve Gümrük antreposu rejimleri ile serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerin uygulandığı mal ve hizmetler" şeklindeki 16/1-c maddesi "Gümrük kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallar" şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu değişiklikle yukarıda bahsi geçen yerlerde yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu hükmünün kaldırıldığı söz konusu yerlerde yalnızca mal teslimleri için istisna uygulanacaktır. Ancak, 5035 sayılı kanunla KDV Kanunu'nun 17/4’ üncü maddesinin (ı) bendine yapılan ekleme ile sadece serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV'den istisna olacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, "transit ve gümrük antreposu rejimleri ile geçici depolama yerleri ve gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarla ilgili hükümlerinin uygulandığı hizmetlerin bundan böyle KDV'ye tabi olacağı" bilinmelidir.
Yukarıda da belirttiğimiz KDV Kanunu'nun 16/1-c maddesinde yapılan değişiklikle aynı madde de belirtilen söz konusu yerlerde yapılan hizmetler istisna kapsamından çıkartılmış sadece serbest bölgelerde yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu KDV Kanunun 17/4-ı maddesine ilave yapılmak suretiyle hüküm altına alınmıştır. Bu madde kapsamında serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV'den istisna olması dolayısıyla söz konusu hizmetler için yüklenilen KDV indirim konusu da yapılamayacak mahiyetine göre gider veya maliyet olarak dikkate alınacaktır.
Muhasebe Uygulamaları :
Serbest bölgelerde defterler;
Türkçe düzenlenir.
Serbest Bölge Müdürlükleri ve Genel Müdürlükçe talep edilen bilgiler verilir.
Her türlü bilgi, belge ve doküman serbest bölge müdürlüğünün kontrolüne açık ve tabi olacaktır. Muhasebe kayıtlarına bölge dışındaki faaliyetlere ilişkin hesaplar işlenemez.
Mükellefler fatura ve ticari defterlerini hesap döneminden önce Bölge Müdürlüğü'ne onaylattırmak zorundadır.
Mükellefler Genel Müdürlükçe belirlenen özel faturayı kullanmakla yükümlüdür. Serbest Bölge Müdürlüğünce onaylanmayan faturalar geçersizdir.
Hizmet faaliyetinde bulunan kullanıcılar 3'er aylık dönemler itibariyle düzenledikleri faturaların örneklerini Serbest Bölge İşlem formu ekinde Bölge Müdürlüğü'ne verirler.
Serbest Bölgelerdeki Vergi İstisnasında Değişiklik :
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununda değişiklik yapan 5084 sayılı Kanun, 06.02.2004 tarihli R.Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 6. maddesi değiştirilerek, bu bölgeler vergi mevzuatı kapsamına alınmış ve var olan istisna uygulamaları kaldırılmıştır. Gümrük ve kambiyo mevzuatının uygulanmayacağına ilişkin hükümler ise muhafaza edilmiştir. Kanuna eklenen geçici 3. madde gereğince;
5084 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ruhsat almış olanların bu bölgelerden elde ettikleri kazançları, ruhsat süreleri ile sınırlı olarak gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak, Keza, bu bölgelerde istihdam edilen personel ücretleri de 31.12.2008 tarihine kadar vergilendirilmeyecektir. Ayrıca, bölge içindeki faaliyetleri ile ilgili her türlü işlemler de 31.12.2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna olacaktır.
Kısaca özetlemek gerekirse, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6’ncı maddesinde, “Serbest Bölgeler Gümrük hattı dışı sayılır. Bu bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almakta idi.
5084 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile sözü edilen maddede yapılan değişiklikle madde “Serbest Belgeler gümrük bölgesi dışında sayılır. Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine 5084 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe giren 9 uncu maddesi ile 3218 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının © bendinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bu kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış olan mükelleflerin;
Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemlere, 31.12.2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan istisna öngörülmüştür. Bu değişiklikler sonucunda serbest bölgelerde yapılan işlemlere tanınan sürekli istisna hükmü, süreli hale getirilmiştir: Buna göre bu bölgelerde yukarıda belirtilen şartlar çerçevesinde yapılan işlemler 31.12.2008 tarihine kadar harç ve damga vergisinden istisna edilecektir.