AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: NOTER VEKİLLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Noter atanana kadar Noterliğe vekalet ettiği dönem için yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilip verilmeyeceği

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

İVEDİ
Sayı : B.07.1.GİB.4.33.15.02-2010/720-22-23 13/06/2011
Konu : Noter atanana kadar Noterliğe vekalet ettiği dönem için yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilip verilmeyeceği


İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Başkanlığımız ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi olduğunuz, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 33 üncü maddesi gereği 04/02/2010-28/02/2010 tarihleri arasında ... 1. Noterliğine yeni noter atanana kadar vekalet ettiğinizden bahisle, ... Dairesi Başkanlığının .../2001 tarih ve 2001/... sayılı kararının da dikkate alınarak söz konusu vekalet dönemi için gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğünüzün bulunup bulunmadığı hakkında bilgi verilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu hüküm altına alınmış, serbest meslek faaliyeti de, "sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." şeklinde tanımlanmıştır. 

Aynı Kanunun 66 ncı maddesinde de, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, serbest meslek erbabı olduğu; serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği, bu maddenin uygulanmasında; noterlerin, noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılacakları hükme bağlanmıştır. 

Buna göre, noterlik görevini mutad meslek halinde ifa ile mükellef olanlar serbest meslek erbabı sayılmaktadır.

1512 sayılı Noterlik Kanununun "Boşalan noterliğin vekaleten yönetimi:" başlıklı 33 üncü maddesinde, "Her ne sebeple olursa olsun boşalan birinci, ikinci veya üçüncü sınıf bir noterliği, atanan noter göreve başlayıncaya kadar o noterlikte çalışan ve stajının altı ay'ını tamamlamış olan stajiyer, bu durumdaki stajiyerler birden fazla ise kıdemlisi, o noterlikte bu durumda stajiyer yoksa noter odasının uygun bulacağı ve görevlendireceği aynı durumdaki stajiyer, bunlardan hiç birisi bulunmadığı takdirde o noterliğin başkatibi, onun da engelli bulunduğu hallerde en kıdemli katibi vekaleten yönetir.

İşin yürütülmesinde yetersiz kaldığının denetimlerde belirlenmesi halinde vekil her zaman değiştirilebilir.
Yukarıki fıkralar gereğince noterliği yürüten görevliye, kendi aylık veya ücretinden az olmamak üzere, noter odası tarafından tayin olunacak ücret, noterlik gelirinden ödenir. Ancak, bu ücret noterliğin aylık safi gelirinin yarısından fazla olamaz.
Vekilin daire dışında bizzat yapacağı işlemlerden alınacak yol ödeneği dahil noterliğin, aylık gayri safi gelirinden, noterlik aidatı vekilin ücreti ve noterliğin diğer giderleri ayrıldıktan sonra kalanı, gelir ve giderin müfredatlı listesi ile birlikte en geç müteakip ayın onbeşine kadar vekil tarafından Türkiye Noterler Birliğine gönderilir." hükmü yer almaktadır.

Mükellefiyetinizle ilgili olarak E-VDO sisteminde yapılan sorgulama sonucunda, 04/02/2010-28/02/2010 tarihleri arasında noter vekilliği görevini ifa ettiğiniz anlaşılmaktadır. Noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar serbest meslek erbabı sayılacağından noter vekilliğinden dolayı serbest meslek faaliyeti yönünden gelir vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi ve yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir.


Bilgi edinilmesini rica ederim.


(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 
HANGİ KAZANÇLAR GEÇİCİ VERGİ KAPSAMINA GİRMEZ ?

· Senelere sari inşaat ve onarma işi yapan mükellefler ile noter bulunmayan yerlerde Adalet Bakanlığınca geçici yetkili noter yardımcısı olarak görevlendirilenler, bu kazançları dolayısıyla geçici vergi ödemeyeceklerdir. Ancak, söz konusu mükellefler, senelere sari inşaat ve onarma veya geçici yetkili noter yardımcılığı işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları için geçici vergi ödemek zorundadırlar.


· Zirai kazançlar, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar geçici vergi kapsamında değildir.  
 
ÖRNEK NOTER VEKALET ÜCRET BORDROSU 

http://1drv.ms/1bIOgMuhttps://1drv.ms/b/s!AiClrFsXNt2EkxWpGxJyb28qE1_4?e=VMDS4v


ÖRNEK MUHTASAR BEYANNAME 
http://www.ahmetbarlak.com/forum/uploads/om1.pdf 

ÖRNEK NOTER VEKİLİ GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİ 
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 09.06.1998 Sayı : B.07.0.GEL.0.42/42152463/21576 Noter vekilliği faaliyeti sonucu elde edilen kazanç serbest meslek kazancı olup, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir. Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde, ’Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.’ denilmiş, aynı Kanun’un 66. maddesinin 1 numaralı bendinde de, noterlik görevini ifa ite mükellef olanların serbest meslek erbabı sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, geçici yetkili noter yardımcıları ile noter vekillerinin, bu işlerden elde ettikleri kazançlarının serbest meslek kazancı sayılarak ,bu esasa göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, 20.12.1990 tarih ve. 20731 Sayılı Resmi Gazete’de .yayımlanan 3689 Sayılı Kanunla, 01.01.199031.12.1999 tarihleri arasında, geçici yetkili noter yardımcıları ile noter vekilleri hayat standardı esasının kapsamı dışında tutulmuştur. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. maddesinde, ’Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları (Götürü usulde tespit edilen kazanç ve ücretler dahil) için bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname vermeye ve bu kazanç ve iratları yıllık beyannamelerinde toplamaya mecburdurlar’ denilmiş, 87. maddesinde de, ’Ticari, zirai (götürü gider usulüne göre tespit edilen zirai kazançları için beyanname verenler hariç) veya mesleki kazançlarını yıllık beyanname ite bildirmek mecburiyetinde olanlar yukarıda yazılı ihtiyari toplama hakkından faydalanamazlar,’ hükmü yer almıştır. Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 104. maddesinde, ’Yıllık gelir vergisi, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından 31, maddedeki indirimler düşüldükten sonra 103. maddedeki nispetler uygulanmak suretiyle hesaplanır.’ hükmü yer almaktadır. Bu hükümlere göre, (...)’nın noter vekilliği faaliyeti sonucu elde ettiği serbest meslek kazancından dolayı yıllık beyanname vermesi ve vereceği bu beyannameye katiplik faaliyetinden dolayı elde ettiği ücret gelirini de dahil ederek, ödeyeceği vergiyi bu toplam üzerinden hesaplaması gerekmektedir.
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 06.05.2014
Sayı : 18008620-120[ÖZG-2014-1]-41
YIL İÇİNDE İŞVERENİ DEĞİŞEN PERSONELİN ÜCRET GELİRİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır. Ancak Noterin başka noterliğe atanması nedeniyle Türkiye Noterler Birliği adına noterliğin “vekalet”en yürütülmesinin, çalışan personel açısından işveren değişikliği olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, personelin ücret gelirlerinin toplamının aynı işverenden elde edilen ücretler olarak GVK’nın 103. maddesinde yer alan vergi tarifesinde belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

Özelge talep formunda, Noterin başka noterliğe atanması nedeniyle Türkiye Noterler Birliği adına Temmuz 2013 ayından itibaren Noterliği vekaleten yürüttüğünüz, dolayısıyla bu dönemden itibaren çalıştırılan personelin işvereni değişmiş olduğundan “Temmuz 2013” ayına ait ücret bordronuzda kümülatif gelir vergisi matrahının “0” olarak kabul edildiği, ancak bu uygulamanın doğru olup olmadığı konusunda tereddüt edildiği belirtilerek, konu hakkındaki Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez...” hükmüne, 62. maddesinde ise, “İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanun’un 86. maddesinde ise, “Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1- Tam mükellefiyette;

…..

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (4962 sayılı Kanun’un 17/D maddesiyle değişen parantez içi hüküm 07.08.2003 tarihinden geçerli olmak üzere) (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplam 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)...” hükmüne yer verilmiş olup, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutar 2013 yılı için 26.000 TL. olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan, gelirin toplanması ve beyanına ilişkin olarak 16 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

İşveren değişikliği ile ilgili olarak 160 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, “…Buna göre, bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan,1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun;

30. maddesinde, “Noter sıfatı, noterliğe atama kararının tebellüğü ile kazanılır.”,

33. maddesinde “Her ne sebeple olursa olsun boşalan birinci, ikinci veya üçüncü sınıf bir noterliği, atanan noter göreve başlayıncaya kadar o noterlikte çalışan ve stajının altı ay’ını tamamlamış olan stajiyer, bu durumdaki stajiyerler birden fazla ise kıdemlisi, o noterlikte bu durumda stajiyer yoksa noter odasının uygun bulacağı ve görevlendireceği aynı durumdaki stajiyer, bunlardan hiç birisi bulunmadığı takdirde o noterliğin başkatibi, onun da engelli bulunduğu hallerde en kıdemli katibi vekaleten yönetir.”

40. maddesinde, “Noterlik dairesi, resmi daire sayılır. Kira sözleşmesi daire adına noter tarafından yapılır.”,

42. maddesinde, “Noterlik dairesi personeli, noterin emri altında bulunan işe yeter sayıdaki katip ve hizmetliden meydana gelir.”,

45. maddesinde, “ Noterler, adayları en az bir yıl süreli bir sözleşme ile işe alırlar. Sözleşmede açıkça yazılmasa bile noterin, adaylık süresinin bitimini takibeden 15 gün içinde, adayın yetersizliği sebebiyle feshi ihbar hakkı saklıdır. Adaylık süresinin uzatılması halinde de aynı hüküm uygulanır.”

197. maddesinde, “ Noter vekilleri, normal noterlik işlemlerinin görülmesi dışında, noterin yazılı muvafakati alınmadıkça noterliğin durumuna ve noterin mamelekine tesir edecek şekilde bir tasarufta bulunamazlar. Bu Kanunun noterlerin atanması, Türkiye Noterler Birliği, topluluk sigortası, hastalık ve izne ilişkin hükümleri icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve adalet memurlarından tayin edilen noter vekilleri ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında uygulanmaz.”

hükümlere yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Noterin başka noterliğe atanması nedeniyle Türkiye Noterler Birliği adına noterliği “vekalet”en yürütmeniz durumunun noterlikte çalışan personel açısından işveren değişikliği olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, söz konusu personelin Noterin başka noterliğe atandığı tarihe kadar elde ettikleri ücret gelirleri ile noterliği vekaleten yürütmeye başlamanızdan sonra elde ettikleri ücret gelirlerinin toplamının aynı işverenden elde edilen ücretler olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesinde belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.
T C. DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1198/248 ESAS
20.11.1998 TARİHLİ
1998/346 KARAR

Adliye yazı işleri müdürlüğü görevi yanında yürütülen geçici yetkili noter yardımcılığı görevi nedeniyle elde edilen gelirin serbest meslek kazancı sayılması ve net aktif vergisine tabi tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı hk.

... Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü görevi yanında geçici yetkili noterlik görevini de ifa eden yükümlü adına ihtirazı kayıtla verdiği beyanname üzerinden 1993 yılı için net aktif vergisi tahakkuk ettirilmiştir.
Tahakkuka karşı açılan davayı inceleyen Edirne Vergi Mahkemesi, davayı reddetmiştir.

Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi,... Günlü, 1997/152 sayılı kararıyla; davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında kadrolu bir memur olduğu, 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümleri gereği olarak geçici yetkili noter yardımcısı sıfatıyla görev yaptığı, bu görevinden dolayı elde ettiği gelir nedeniyle net aktif vergisine tabi tutulduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinde noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar, bu işlerinin niteliği itibarıyla serbest meslek erbabı sayılmış ise de,görevin kanun gereği yapılıyor olmasının, davacının asli statüsünün ücretli olması, kendisine bu işi nedeniyle ödenmiş olan noterlik gelirinin, 1512 sayılı Kanun ile belirlenmiş olan miktarı teşkil etmesi, 1512 sayılı Kanunun bu ödemeyi ücret olarak tayin etmiş bulunması ve yapılan işin Gelir Vergisi Kanununun serbest meslek faaliyetini tanımlayan 65 inci maddesinde yazılı koşullara uygunluk göstermemesi karşısında elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olarak düşünülemeyeceği, davacının ücret geliri elde eden bir kamu görevlisi olarak kabul edilmesi gerektiği, net aktif vergisinin mükellefi olamayacağı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Edirne Vergi Mahkemesi, ... Günlü, 1997/124 sayılı kararıyla; davacının geçici yetkili noter yardımcılığı görevinin yasal zorunluluktan kaynaklanmasına karşın, Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinde noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı olduğu belirtilmek suretiyle davacının görevi nedeniyle elde ettiği kazancın serbest meslek kazancı olduğunun vurgulandığı, nitekim davacının da faaliyetini bu yönde değerlendirerek, 1993 yılında serbest meslek erbabı olarak beyanda bulunduğu, serbest meslek erbabı olması nedeniyle 3986 sayılı Yasa ile getirilen net aktif vergisinin de mükellefi olduğundan davacı adına asgari had olan 10 milyon lira üzerinden tahakkuk ettirilen net aktif vergisinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararını temyiz eden yükümlü; geçici yetkili noter yardımcılığı görevinin yasal zorunluluktan kaynaklandığını, net aktif vergisinin mükellefi olamayacağını, istenen verginin gelirini aştığı ve maaşından ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

... Adliyesinde yazı işleri müdürü olan ve bu görev yanında geçici yetkili noter yardımcılığı da ifa eden yükümlü adına, ihtirazı kayıtla verdiği beyanname üzerinden 1993 yılı için tahakkuk ettirilen net aktif vergisine karşı açılan davayı reddeden vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması istenmiştir.
3986 sayılı Ekonomik Denge İçin Yeni Vergiler İhdası Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında, serbest meslek erbabının 1993 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla çıkarılan envanter ve amortisman kayıtlarında yer alan varlıklar veya bunların 1993 yılı hesap dönemindeki gayrisafi hasılatlarının net aktif vergisine tabi olduğu kurala bağlanmıştır.

1512 sayılı Noterlik Kanununun 32 nci maddesindeki, dördüncü sınıf noterliklerin, o yerin bağlı bulunduğu Adalet Komisyonunun inhası üzerine Adalet Bakanlığınca görevlendirilecek katip sınıfından bir adalet memuru tarafından geçici olarak yönetileceği, bu gibilere geçici noter yardımcısı adı verileceği kuralına dayanılarak, ... Adliyesinde yazı işleri müdürü olan yükümlünün, ...’da geçici noter yardımcısı olarak görevlendirildiği anlaşılmıştır.

Noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca serbest meslek erbabı kabul edilmişse de yükümlünün, yazı işleri müdürü olması nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi devlet memuru olarak ücret geliri elde etmesi karşısında, 1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca kendisine verilen görev dolayısıyla elde ettiği gelirin serbest meslek kazancı sayılması ve bu kazancın net aktif vergisine tabi tutulması hukuka uygun bulunmamıştır. Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesinin,... günlü, 1997/124 sayılı kararının bozulmasına, karar verildi. (DAN-DER; SAYI: 100) (MT/ES)
T C.
DANIŞTAY
ÜÇÜNÇÜ DAİRESİ
1999/3831 ESAS
05.04.2001
2001/1209 KARAR

Noter Başkatibi İken Noter Vekilliği Yapan Davacının Gelir Vergisi Beyannamesi Verme Yükümlülüğü Bulunmadığı Hk

İstemin Özeti: Noter başkatibi iken, 1.4.1997-7.10.1997 tarihleri arasında noter vekilliği yapan ve bu görevi boyunca kendisine ödenen vekalet ücreti nedeniyle gelir vergisi beyannamesini vermeyen davacı adına re’sen takdir yoluyla salınan ağır kusur cezalı gelir vergisi ve fon payına karşı açılan davada; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 33.maddesinde, noterliklerde herhangi bir sebeple boşalma halinde, noterliği vekaleten yürüten görevliye verilecek ücretin kendi aylık ve ücretinden az ve noterliğin safi gelirinin yazısından fazla olmamak üzere, noter odasınca tayin olunacağı ve noterlik gelirinden ödeneceği, noterliğin aylık gayrisafi gelirinden, noterlik aidatı, vekalet ücreti ve noterliğin diğer giderleri ayrıldıktan sonra kalan kısmın vekil tarafından Türkiye Noterler Birliği’ne gönderileceğinin kurala bağlandığı, bu hüküm uyarınca vekalet süresi içinde elde edilen gelirin Noterler Birliğine ait olduğu, vekile ise ücret ödendiği açık olup, beyanname verme yükümlülüğü bulunmayan davacı adına yapılan tarhiyatta kanuna uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldıran...

Vergi Mahkemesinin... Gün ve... Sayılı kararının; davacı adına yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi: Pelin Akça Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı: Ahmet Alaybeyoğlu
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 5.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.