AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: Yurtdışındaki Harcamalar Gider Yazılır mı?
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
  Yurtdışındaki Harcamalar Gider Yazılır mı? SMMM Fatma Yalçın Yazarın Diğer Makaleleri   22.07.2015 Uluslararası ticari bağlantıların artarak yoğunlaştığı günümüzde, ticari veya mesleki faaliyetler nedeniyle yurtdışında temaslarda bulunmak veya araştırmalar yapmak elzem hale gelmiştir. Tacirler veya meslek mensupları, işlerinin icapları gereği yurtdışına seyahat etmek zorunda kalmakta ve orada otel, yemek, ulaşım, danışmanlık gibi birçok hizmeti almak durumundadırlar.

Bununla beraber, yurtdışında yapılan harcamaların giderleştirilmesi ve belge düzeni hakkında tereddütler ve uygulama farklılıkları bulunmaktadır.

Makalemizde yurtdışında yapılan çeşitli harcamalarla ilgili olarak Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi Kanunları çerçevesinde yapılacak işlemler ve Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince aranılan belgeler hususunda bilgi verilecektir.

a) Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde ise, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6'ncı maddesinde safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısı ile Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinin dördüncü bendi hükmü, safi kurum kazancının tespitinde de dikkate alınabilir.

İlaveten, Gelir Vergisi Kanununun 68'inci maddesinin üçüncü bendinde ise, mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderlerinin (seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla) serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilebileceği hüküm altındadır.

Anlaşılacağı üzere, ticari veya mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Bu çerçevede, yurtdışında yapılan ve yukarıda belirttiğimiz şartları taşıyan nitelikteki harcamalar ile seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olarak gerçekleştirilen işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip yurtdışı seyahat ve ikamet harcamalarının gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

b) Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden

KDV Kanununun; 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu; 6’ncı maddesinde ise işlemlerin Türkiye'de yapılmasının malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını ve hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade edeceği belirtilmiştir.

Ayrıca, Kanunun 30’uncu maddesinin (a) fıkrasında, vergiye tabi olmayan (verginin konusuna girmeyen) veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV'nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer verilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere; ticari veya mesleki faaliyet icabı nedeniyle gidilen yabancı ülkelerde alınan hizmetlerden yurtdışında faydalanılması sebebiyle KDV'nin konusuna girmemekte olup, söz konusu hizmetler nedeniyle yabancı ülkelerde ödenen KDV ve benzeri dolaylı vergilerin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. İndirilemeyen KDV ise gider olarak dikkate alınabilecektir.

c) Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü bulunmaktadır.

Aynı Kanunun 229’uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur Kanunun 231’inci maddesinin beşinci bendinde ise; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmü bulunmaktadır.

Kanunun 232 nci maddesinde de “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara; 2. Serbest meslek erbabına; 3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara; 4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere; 5. Vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.” denilmektedir.
Bu hükümlere ilaveten, 253 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı (B) bölümünde;

“...Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.” şeklinde konuya açıklama getirilmiştir.

Dolayısıyla, yurt dışındaki kişi veya kuruluşlardan alınan hizmetlerin fatura veya hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsiki gerekmektedir.