AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU

Orjinalini görmek için tıklayınız: Hem işyeri hem konut olarak kullanılan yerlerde kira stopajı yapılması
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayı: 

B.07.1.GİB.4.35.16.01-176200-126

Tarih: 

15/12/2010

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

GELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

.4.35.16.01-176200-126

15/12/2010

Konu

:

Home office lerde yapılmayan kira ödemeleri

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Anonim Şirketi ile yapmış olduğunuz aracılık sözleşmesine istinaden bireysel emeklilik aracılık işi ile iştigal etmek üzere ikamet ettiğiniz konutta faaliyete başladığınız, faaliyet göstereceğiniz konutun eşinize ait olduğu ve herhangi bir kira ödemesi yapılmayacağını belirterek stopaj ödemesi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında; mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 73 üncü maddesinde, "Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır. Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenen vergi değerinin % 5'idir." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde de "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmiş, maddenin 5-a bendinde, Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan maddedeki yetkiye dayanılarak söz konusu tevkifat oranı, 29/12/2006 tarih ve 2006/11449 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 20 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, aynı Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş gayrimenkul sermaye iratlarının gayrisafi tutarının, bu maddedeki tutarları aşması halinde, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

128 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin X-a bölümünde ise, "........ tüccar, serbest meslek erbabı ve çiftçiler yalnızca ticari, mesleki veya zirai faaliyetlerine ilişkin olarak kiraladıkları mal ve haklar için ödedikleri kira bedellerinden tevkifat yapacaklardır. Aynı zamanda hem işyeri hem ikametgah olarak kiralanan gayrimenkuller vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edildiğinden bu gayrimenkuller için ödenecek kiraların tamamı üzerinden tevkifat yapılacaktır....." açıklamaları bulunmaktadır.

Bu açıklamalar doğrultusunda, mülkiyeti eşinize ait olan işyeri için nakden veya hesaben kira ödemesinde bulunulmaması halinde tevkifat yapılmayacaktır; ancak söz konusu işyeri için emsal kira bedelinin belirlenerek 2009 yılı için 1.070 TL'yi aşması halinde eşiniz tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi ile genel hükümlere göre beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

 
Hem ikametgah hem işyeri olarak ikili kullanıma dönüştürülen yer için ödenen kira bedelinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile elektrik, telefon, su vb. giderlerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk. 

Tarih 21/07/2011 
Sayı B.07.1.GİB.4.45.15.01-GVK-40-7-62 


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü



Sayı : B.07.1.GİB.4.45.15.01-GVK-40-7-62 21/07/2011

Konu : Hem ikametgah hem işyeri olarak ikili kullanıma dönüştürülen yer için ödenen kira bedelinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı


İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile; ikametgahınızın bir kısmını ticari faaliyetiniz olan oto kiralama işinde kullandığınızı belirterek, ödemiş olduğunuz kiradan dolayı tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile ödemiş olduğunuz elektrik, telefon, su vb. giderleri indirim konusu yapıp yapamayacağınız hususunda görüş talep edilmiştir.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu hüküm altına alınmıştır.

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları,inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerlerdir." hükmü yer almaktadır.

128 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "X- Vergi Tevkifatı ve Esasları" başlıklı kısmının a-4 numaralı bölümünde, aynı zamanda hem işyeri hem ikametgah olarak kiralanan gayrimenkullerin vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edildiği, bu gayrimenkuller için ödenecek kiraların tamamı üzerinden tevkifat yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında kimlerin tevkifat yapmaya mecbur oldukları, aynı fıkranın (5) numaralı bendinin (a) alt bendinde ise anılan Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 96 ncı maddesinde ise; vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin ticari kazancın tespitinde dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Ancak, yapılan bir genel giderin ticari kazancın safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için aşağıdaki üç koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir. 

1- Yapılan gider ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalıdır.

2- Gider karşılığında sabit kıymet iktisap edilmemiş olmalıdır.

3- Gider kanunen kabul edilebilir nitelikte olmalıdır.

Öte yandan, kira bedellerinin ödenmesi ile ilgili olarak yayınlanan 268 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; 1 Kasım 2008 tarihinden itibaren,

- 500 YTL'nin üzerindeki konut kiraları ile

- Tutarı ne olursa olsun (500 YTL'nin altında olsa bile) işyeri kiralarının

banka veya posta idareleri aracılığı ile ödenmesi gerektiği açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu itibarla; ikametgah olarak kullanmakta iken daha sonra işyeri ve ikametgah olarak ikili kullanıma dönüştürdüğünüz yer için ödediğiniz kira bedelinin tamamı üzerinden ödemenin yapıldığı sırada Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a hükmü uyarınca tevkifat yapmanız gerekmektedir. 

Ayrıca hem mesken hem ikametgah olarak kullanılan yere ait kira bedelinin tamamı ile ticari kazancın elde edilmesiyle ilgisi bulunan elektrik, telefon ve su gibi giderlerin, faaliyette bulunulan işe ait olduğu ve işle ilgili olarak kullanıldığının ispat edilmesi halinde, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.



(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 
Nakliyecilik faaliyetinde sadece işyeri iletişim adresi olarak ikamet adresi gösterildiğinden, ikametgah için ödenen kiralar nedeni ile tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır. 


"Ancak, ikamet ettiğiniz gayrimenkulün, emlak komisyonculuğu faaliyetinizin icrasına tahsis edilmeksizin veya bu faaliyette kullanılmaksızın sadece kayıtlarda iletişim adresi olarak gösterilmiş olması halinde, bu gayrimenkul işyeri olarak kabul edilemeyeceğindentarafınızca yapılacak kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır."




T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-120[GVK.2013.66]-60

13/03/2014

Konu

:

Cep telefonu ile emlak komisyonculuğu faaliyetinde işyeri olmaması halinde tevkifat.

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Emlak Komisyonculuğu faaliyetinde bulunduğunuzu, kiralamış olduğunuz işyerini faaliyetinizi cep telefonu ile yaptığınızdan kapatmak istediğinizi, işyerini kapattığınız zaman ikamet ettiğiniz konutu vergi dairesine iletişim adresi olarak bildirmeniz durumunda konutunuz için ödemiş olduğunuz kiradan kira stopajı ödemeniz gerekip gerekmediği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş olup, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilanço veya İşletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

            Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar."hükmüne yer verilmiş olup, aynı fıkranın 5/a bendinde ise 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden, (2009/14592 sayılı B.K.K. ile % 20 oranında) tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

            Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." hükmüne yer verilmiştir.

            Yine konuyla ilgili yayımlanan 2002/3 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; ".... mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin işyeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin "faaliyetin icrasına tahsis edilmesi" veya faaliyetin icra edildiği "yer" olma özelliği taşıması şarttır.

            Ancak, faaliyet konusu ayrı bir işyeri açılmasını gerektirmeyecek nitelikte, örneğin danışmanlık, komisyonculuk v.b. ise ikametgah adresinin işyeri olarak kabulü mümkündür.

            Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu uyarınca tescil ve ilan işlemleri yapılarak tüzel kişiliğe kavuşabilen mükellefiyetlerde gösterilen adresin mükelleflerin ikametgah veya işyeri adresi olup olmadığı önem taşımamakta, bir adres gösterilmesi yeterli olmaktadır..." açıklamalarına yer verilmiştir.

            Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, elektronik ortamda yapılan bu tür faaliyetler için iletişim amacıyla kullanılan yerin işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

            Konu ile ilgili olarak ... Vergi Dairesi Müdürlüğünden bilgi istenilmiş olup, alınan ... tarih ve ... sayılı cevabi yazı ve eki yoklama fişi ile işe başlama bildiriminden; ... adresinde işyerinizin bulunduğu anlaşılmıştır.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, ikamet ettiğiniz gayrimenkulün emlak komisyonculuğu faaliyetinizin icrasına da tahsis edilmiş veya bu faaliyetinizde de kullanılan bir yer olması halinde, vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edilmesi ve söz konusu gayrimenkul için ödenen kira bedelinin tamamı üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94/5-(a) maddesi gereğince % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılarak muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmekte olup, söz konusu kira giderinin tamamının ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacağı tabiidir.

            Ancak, ikamet ettiğiniz gayrimenkulün, emlak komisyonculuğu faaliyetinizin icrasına tahsis edilmeksizin veya bu faaliyette kullanılmaksızın sadece kayıtlarda iletişim adresi olarak gösterilmiş olması halinde, bu gayrimenkul işyeri olarak kabul edilemeyeceğinden, tarafınızca yapılacak kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim..

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.