İNDİRİLECEK KDV LİSTESİNDEN SAHTE BELGE İDDİASI İLE FATURA ÇIKARTTIRILMASI - Baskı Önizleme
AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU
İNDİRİLECEK KDV LİSTESİNDEN SAHTE BELGE İDDİASI İLE FATURA ÇIKARTTIRILMASI - Baskı Önizleme

+- AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU (http://ahmetbarlak.com/forumm)
+-- Forum: SGK VERGİ MEVZUATI (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=1)
+--- Forum: İhraç kayıtlı satışlar (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=3)
+--- Konu Başlığı: İNDİRİLECEK KDV LİSTESİNDEN SAHTE BELGE İDDİASI İLE FATURA ÇIKARTTIRILMASI (/showthread.php?tid=1144)



İNDİRİLECEK KDV LİSTESİNDEN SAHTE BELGE İDDİASI İLE FATURA ÇIKARTTIRILMASI - Ahmet Barlak - 05.10.2019

VERGİ İDARESİ FATURANIN SAHTE OLDUĞUNU İDDİA EDİYORSA SOMUT VERİLERLE "SAHTE BELGE " İDDİASINI ORTAYA KOYMALIDIR.D A N I Ş T A Y VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

Özet: Faturanın sahte olduğu iddia ediliyor ise idarece vergi incelemesi suretiyle her türlü araştırma ve inceleme yapılarak somut verilerle belgenin sahteliğinin ortaya konulması gerekir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/287

Karar No : 2019/455

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :

VEKİLİ :

KARŞI TARAF (DAVACI) :

VEKİLİ :

İSTEMİN KONUSU : İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin, 20/09/2018 tarih ve

E:2018/1512, K:2018/2461 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davalı idare tarafından sözlü olarak uyarıldığı iddiasıyla davacı tarafından bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer

vergilerinin indirimlerinden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2013 yılının Eylül ila Aralık dönemleri için tahakkuk eden katma

değer vergileri, damga vergileri ve hesaplanan gecikme faizleri ile %50 oranında kesilen vergi ziyaı cezaları davaya konu yapılmıştır.

Mahkemenin ilk kararının özeti: İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin, 19/10/2015 tarih ve E:2015/1304, K:2015/2344 sayılı kararında aşağıdaki hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir:

Türk vergi sistemi beyan esasına dayanmakta olup yükümlüler tarafından yapılan

beyanın doğru olmadığının, yapılacak vergi incelemesi ile her türlü araştırma ve inceleme yapılarak somut verilerle ortaya konulması zorunludur. Bu halde yapılacak vergi incelemesi sonucu beyanın aksinin somut tespitlerle ortaya konulması halinde yükümlüler hakkında idarece işlem yapılacağı açıktır.

Olayda, davacı tarafından beyanname verilmesinden sonra idarece mükellefe düzeltme beyannamesi vermesi hususunda baskı yapılması nedeniyle, davacının ikinci bir

beyanname vermeye zorlanması, dava konusu tahakkukların ve kesilen cezaların bu

zorlama sonucu verilen beyanlara dayanması söz konusudur. İdarenin mükellefleri ikinci bir

beyanda bulunmaya zorlama hak ve yetkisi bulunmamaktadır.

Faturanın sahte olduğu iddia ediliyor ise idarece vergi incelemesi suretiyle her türlü araştırma ve inceleme yapılarak somut verilerle belgenin sahteliğinin ortaya konulması gerekir.

Mükellef tarafından indirim konusu yapılan vergilerin doğruluğunun mükellef nezdinde yapılmış bir vergi incelemesi sonucu somut verilerle ortaya konulmamış olması karşısında yapılan dava konusu vergi tahakkuklarında, hesaplanan faizlerde ve kesilen vergi

ziyaı cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/287

Karar No : 2019/455

Vergi mahkemesi bu gerekçeyle tahakkuk eden vergileri, hesaplanan gecikme

faizlerini ve kesilen vergi ziyaı cezalarını kaldırmıştır.

Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü

Dairesinin, 29/12/2017 tarih ve E:2016/8444, K:2017/10852 sayılı kararında aşağıdaki

hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir:

Beyanname verme süresi geçirildikten sonra, faturaları kayıtlara intikal ettirilen

firmalar hakkındaki olumsuz tespitler nedeniyle söz konusu faturalar kayıtlardan çıkarılarak

ilgili dönemlere ait katma değer vergisi düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın,

süresinden sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açılmasına

olanak sağlayan bir çekince olarak kabulüne olanak bulunmadığından, davacı adına

tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizinin kaldırılması yolundaki

Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Davacı tarafından, katma değer vergisi beyannamelerinin yasal süresinden

sonra verildiğinin tartışmasız olduğu olayda, verginin süresinde tahakkuk ettirilmemesi

nedeniyle vergi ziyaı cezası kesilmesi 213 sayılı Kanunun 341'inci maddesinin gereği

olduğundan, Mahkemece yeniden verilecek kararda bu hususun ayrıca gözetileceği açıktır.

Danıştay Üçüncü Dairesi bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

Israr kararının özeti: Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk

kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Düzeltme beyannamesinin mevzuatta belirtilen ve verilmesi

zorunlu olan beyanname türlerinden olmadığı, ancak, mükelleflerin kanuni süresi içinde

verdikleri beyannamelerinde gösterdikleri matrahlarını istedikleri zaman düzeltmelerine

engel bulunmadığı, bu şekilde oluşan serbest iradeye ihtirazi kayıt konulmasının ise kendi

içinde çelişki oluşturacağı, ayrıca davacıya düzeltme beyannamesi vermesi yönünde bir yazı

gönderilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Vergi Mahkemesi kararının, Danıştay

Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması

gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları

dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/287

Karar No : 2019/455

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

Davacı tarafından, bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer

vergilerinin indirimlerinden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla düzeltme beyannameleri

verilmiştir.

Davacı, düzeltme beyannamesi vermesinin sebebini, "özel esaslara tabi olan

mükellefler listesinde yer alan mükelleften mal ve hizmet alımında bulunduğunun tespit

edildiği, söz konusu alımlar nedeniyle beyanlarını düzeltmesi veya işlemlerin gerçekliğini

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin "Özel Esaslar" başlıklı bölümünün

"Haklarında Sahte Belge Kullanma Tespiti Bulunanlar" başlıklı kısmındaki açıklamalara göre

ispat etmesi" yönünde davalı vergi dairesince sözlü olarak uyarılmış olması olarak

açıklamaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378/2. maddesinde, mükelleflerin beyan ettikleri

matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları

belirtilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/4. maddesinde de, ihtirazi kayıtla

verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan

davaların, tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının

istenebileceği kuralına yer verilmiştir.

İhtirazi kayıtla beyan, mükelleflerin gelirinin istisna ve muafiyet gibi nedenlerden

dolayı vergiye tabi olup olmadığı konusunda şüpheye düştükleri matrahlar için başvurdukları

bir yol olup, zamanında verilen vergi beyannamesine ihtirazi kayıt konulması ile

beyannamede hesaplanan verginin tümü ya da bir kısmının tahakkuk ettirilmemesi

istenmektedir. İhtirazi kaydın konusunu oluşturan nedenin tahakkuku yapan idare tarafından

kabul edilmemesi halinde ise, beyanname üzerinden tarh edilen verginin ihtirazi kayıt

konulan kısmının dava konusu edilebilmesi olanağı elde edilmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Vergi dairelerinin, beyanların düzeltilmesine yönelik müeyyideli yazıları üzerine,

ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerinden yapılan vergi tarhiyatlarına ve

cezalara karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle mülkiyet

hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvurular üzerine Anayasa Mahkemesi,

27/02/2019 tarih ve B.No:2015/15100 sayılı kararıyla; başvurucuların mülkiyet haklarına

müdahale teşkil eden vergilendirme işlemlerinin yargı yoluyla denetlenebilmesi imkanına

sahip olamadıkları, dolayısıyla derece mahkemelerinin 213 sayılı Kanunun 378. maddesinin

2. fıkrasında düzenlenen hukuk kuralını, düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt

konulmasının dava açma hakkı vermeyeceği şeklinde yorumlamasının -sürecin bütününe

bakıldığında- başvurucuların, müdahalenin hukuka aykırı olduğuna yönelik iddia ve

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/287

Karar No : 2019/455

itirazlarını etkin bir biçimde sunamaması sonucuna yol açtığı, buna göre somut olayda

mülkiyet hakkının öngördüğü usul güvencelerinin sağlanamamasından dolayı müdahalenin

başvuruculara şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği, mülkiyet hakkının korunması ile

müdahalenin kamu yararı amacı arasında olması gereken adil dengenin başvurucular

aleyhine bozulduğu sonucuna ulaşıldığı, başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan

müdahalenin ölçüsüz olduğu gerekçesiyle Anayasanın 35. maddesinde güvence altına

alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan

kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere vergi mahkemesine gönderilmesine

karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesince mülkiyet hakkının ihlal edildiği yolunda verilen karar,

sadece, vergi dairelerinin müeyyideli yazıları üzerine ihtirazi kayıtla verilen düzeltme

beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergi ve kesilen cezalara karşı açılan davalara

yönelik olup idarenin müeyyideli yazısı olmaksızın süresinden sonra kendiliğinden ihtirazi

kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan tahakkuklara karşı açılan davalar bu

kapsamda bulunmamaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda

yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinden çıkarılarak düzeltme beyannamesi vermesi

gerektiği yönünde kendisine tebliğ edilmiş bir yazının bulunduğu yönünde bir iddiası

bulunmadığı gibi, davalı idarece dosyaya ibraz edilen dilekçelerde, davacının sahte ve

muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği tespit olunan mükelleflerden olan alışlarını

katma değer vergisi indirimlerinden çıkarmak suretiyle kendiliğinden düzeltme beyannamesi

verdiği belirtilmiştir.

Bu durumda, bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer

vergilerinin indirimlerinden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme

beyannameleri üzerine tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri ve hesaplanan

gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen kararın

bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin, 20/09/2018 tarih ve E:2018/1512, K:2018/2461

sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında

hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54.

maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün

içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/287

Karar No : 2019/455

X - KARŞI OY:

Bir vergilendirme dönemine ait katma değer vergisi beyannamesini verdikten sonra

mükelleflerin ödenecek vergi tutarını artıracak ya da devreden vergiyi azaltacak şekilde

düzeltme beyannamesi vermelerinin olağan bir durum olduğu söylenemez.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından davalı idarenin sözlü uyarısı üzerine

ihtirazi kayıtla düzeltme beyannamesi verildiği iddia edilmektedir. Davalı idare tarafından

mahkemeye sunulan dilekçede ise davacının kendiliğinden düzeltme beyannamesi verdiği

belirtilmiştir.

Her ne kadar davacıya müeyyideli bir yazı tebliğ edilmemiş ise de davacının iddiası

ve davalı idarenin savunması karşısında davacı tarafından yönlendirme sonucu verilen

düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın dava açma hakkı vereceğine yönelik

Mahkemece yapılan değerlendirme, Anayasa Mahkemesinin 27/02/2019 tarih ve

B.No:2015/15100 sayılı kararında ortaya konulan vergisel müdahalelerde mülkiyet hakkının

korunmasına ilişkin usuli güvencelere uygundur.

Bu nedenle, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile vergi mahkemesi

kararının hukuka uygunluğu yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay

Üçüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.