ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Baskı Önizleme +- AHMET BARLAK MUHASEBE FORUMU (http://ahmetbarlak.com/forumm) +-- Forum: SGK VERGİ MEVZUATI (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=1) +--- Forum: Genel Vergi ve SGK Mevzuatı (http://ahmetbarlak.com/forumm/forumdisplay.php?fid=2) +--- Konu Başlığı: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ (/showthread.php?tid=272) |
ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Muradiye Karabulut - 01.05.2015 Hazırlanan bilgi ve belgeler ışığında -Adi ortaklık sözleşmesi noter huzurunda hazırlanır ve ortaklar imzalar. -Şirketin yasal defterleride bu anda tasdik edilmelidir;İşletme defteri,Envanter Defteri veya Yevmiye Defteri, Defteri Kebir, Envanter Defteri, tasdiki zorunlu defterlerdir. -Vergi Dairesine belgelerle müracaatla ortaklığa vergi mükellefiyeti açtırılır ve ortaklığa vergi kimlik numarası alınarak Vergi Levhası onaylatılır. Ortakların daha önce bir mükellefiyetleri yok ise onlarada mükellefiyet açtırılır.Ortaklığın KDV ,Muhtasar gibi beyannameleri ortaklık vergi kimlik numarasından,Gelir Vergisi,Gelir Geçici Vergi ise ortakların kendi hisseleri doğrultusunda kendi vergi kimlik numaraları ile beyan edilir. -Artık şirkette kullanılmak üzere Fatura ve Sevk İrsaliyesi bastırılabilir. -Perakende satış yapılacaksa yazar kasa almak için vergi dairesinden izin yazısı alınması ve daha sonrasında alınan bu izin yazısı ile yazar kasa alınır,ilgili servisten ayarlar yaptırıldıktan sonra vergi dairesine müracaatla Yazar Kasa Levhası alınır. -İşçi çalıştırılacaksa S.S.K ve Bölge Çalışma Müdürlüğüne müracaatla işveren dosyaları açtırılır ve çalıştırılacak işçilerin girişleri kurumlara bildirilir. -Kurulan ortaklık İlçe belediyesine müracaat ederek yaptığı işe bağlı olarak sihhi veya gayrı sıhhi işyeri ruhsatı alır,Çevre Temizlik Vergisi Mükellefiyeti ve İlan ve Reklam Vergisi Mükellefiyeti açtırır. -Kurulan ortaklık meslek gurubuna göre esnaf sanatkarlar odasına kayıt olarak veya ticaret odalarından ticaret siciline kayıt ettirilir. -Kurulan ortaklık bir sanayi şirketi ise Sanayi Odasına kaydedilir. -İthalat, İhracat İşleri yapacak ise ilgili birliğe kaydedilir. -Bağ-kur a müracaatla zorunlu bağ-kur kapsamında olan ortakların girişleri yapılır. Adi ortaklıklar Tanımı İki ya da daha fazla sayıda kişinin emek ve sermayelerini ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeleri durumunda ortaya çıkan ortaklıktır. Adi ortaklık, Borçlar Kanununun 520 - 541. maddelerinde düzenlenmiştir ve tüzel kişiliğe sahip değildir. Taraflar doğrudan doğruya bir adi şirket kurabilecekleri gibi, kanun da, Ticaret Kanununda tanımlanan ortaklıkların belirgin niteliklerini bünyesinde toplamayan şirketleri adi şirket saymıştır (Borçlar Kanunu md. 520/3.I. Bu nedenle, ticaret şirketlerinin aksine, bir ticari işletmeyi işleten adi şirketlerin ortakları bizzat tacir sayılırlar (Ticaret Kanunu m.14/1) Adi ortaklığın sadece iç ilişkilerde geçerli olmak üzere kurulduğu durumlarda bir iç ya da hususi şirketten söz edilir. Borçlar Kanununda adi ortaklığın kuruluşu özel olarak düzenlenmemiştir. Başka bir deyişle, iki kişi aralarında sadece sözlü olarak bir adi ortaklık kurmayı kararlaştırabilirler. Kurucu ve ortak sıfatını kazananların gerçekya da tüzel kişi olmaları önemli değildir. Yazılı şekil, zorunlu olmamakla birlikte, uyuşmazlık çıkması duıumunda bazı ispat kolaylıkları sağlaması açısından, tercih edilmektedir. Adi ortaklıkta her ortağın sermaye koyma borcu vardır. Bu sermaye nakit para, alacak, taşınır ve taşınmaz eşya ya da sadece emek olabilir. Kural olarak her ortağın sermayesi birbirine eşit olmalıdır. Bununla birlikte sözleşme ile bunun aksi kararlaştırılabilir. Borçlar Kanunu, ortakların kendi iç ilişkilerini diledikleri gibi belirleyebilmelerini mümkün kılan ve emredici nitelikte olmayan (yedek hukuk kural niteliğinde) bir dizi kural getirmiştir. Buna göre, örneğin, ortaklar nitelikleri gereği şirkete ait olan tüm kazançları aralarında paylaştırmakla yükümlüdürler (BK m. 522). Sözleşmede aksine bir açıklık yer almadıkça, ortakların kar ve zarara katılma oranları, getirdikleri sermayenin tutarına bakılmaksızın, birbirine eşittir. Sözleşmede ortakların yalnızca kara ya da yalnızca zarara katılma oranları gösterilmiş olabilir. Bu durumda saptanan oranlar hem zarara hem kara katılmaya uygulanır. Bir ortağın sadece kara katılması ve zararı paylaşmaması öngörülemez. Bunun tek istisnası, sermaye olarak sadece emeğini getiren ortaktır (BK m. 523). Adi ortaklığın iç ilişkideki, yani yönetim alanındaki işlemleri, kural olarak tüm ortaklar tarafindan birlikte yürütülür. Ancak sözleşme ile ya da sonradan alınacak bir kararla yönetim görevi tek bir ortağa birden fazla ortağa ya da ortak olması gerekmeyen üçüncü bir kişiye bırakılabilir. Bu durumda da kanun (BK m. 525 /c. 2), her ortağın tek başına, yani diğer ortakların katılması olmaksızın ortaklığı yönetebileceğini hükme bağlamıştır. Fakat yönetici sıfatını taşıyan her ortak, diğer yönetici ortağın yaptığı her işleme, bunun tamamlanmasından önce itiraz etmek hakkına sahiptir. Buna karşılık, ortaklığa genel vekil atanması ve olağan (günlük) işlemler dışında kalan olağanüstü işlemler de (örneğin, yeni ortak alınması vb.) (BK m. 532) oybirliğinin sağlanması zorunludur. Esasen kanun (BK m. 524), kural olarak ortaklık kararlarının bütün ortakların oybirliğiyle alınacağını öngörmüştür. Ortaklık sözleşmesi ile ortaklardan birine verilen yönetim yetkisi ancak haklı nedenlerin varlığı durumunda diğer ortaklar tarafindan sınırlandırılabilir ya da tümüyle kaldırılabilir. Tek başına her ortak tarafindan kullanılabilecek olan bu yetki; özellikle yönetici ortağın görevlerini aşırı biçimde savsaklaması ya da yöneticilik için gereken yeteneği yitirmesi, örneğin, hacir altına alınması durumunda söz konusu olur. Kanun, ortaklığı yöneten ve yönetmeyen ortaklar arasındaki ilişkiyi de, sözleşmede açık bir hüküm yer almadıkça, vekalet sözleşmesi hakkındaki kurallara bağlamış ve yönetici olmadığı halde şirketin yönetimine karışan ya da kendisine tanınan yönetim yetkisini aşan ortağın vekaleti olmaksızın başkası adına hareket eden kişi sayılacağını öngörmüştür. Yöneticilerin diğer ortaklara hesap verme yükümlülüğü de vardır. Ortak sıfatını taşısın ya da taşımasın, her yönetici en az yılda bir kez diğer ortaklara hesap vermek ve gerçekleşen kar paylarını ödemek zorundadır. Hesabı verme yükümlülüğünü biryıldan fazla bir döneme uzatan anlaşmalar geçersizdir (BK m. 530/2). Bunun gibi, yönetici olsun olmasın, her ortak ortaklığın işlemleri hakkında bilgi alabilir. Bilgi alma hakkı sözleşme ile kaldırılamaz ve ortaklık defterleri ile evrakını incelemek ise mali durum hakkında özet çıkarmayı da kapsar (BK m. 531). Adi ortaklığın üçüncü kişilerle ilişkileri temsilciler aracılığıyla yürütülür. Temsilcilerin kimler olacağı sözleşme ile gösterilmiş bulunabilir. Böyle bir kural yoksa, BK m. 538c. 3'deki kural uyarınca yönetici olan ortaklar aynı zamanda temsilci de sayılırlar. Üçüncü kişilerle işlem yapan bir ortak, ortaklık hesabına davranmakla birlikte, bunu açıklamamış, yani kendi adına davranmış ise işlemi yaptığı üçüncü kişiye karşı sadece kendisi alacaklı ya da borçlu olur. Buna karşılık ortaklardan biri ortaklık ya da diğer ortaklar adına üçüncü bir kişi ile işlem yapmışsa, diğer ortaklar ancak temsil hakkındaki hükümlere göre (BK m. 32 vd.) üçüncü kişinin alacaklısı ve borçlusu olurlar (BK m. 533). Sözleşme ile aksi kararlaştırılmış bulunmadıkça, ortaklar üçüncü kişilere karşı giriştikleri taahhüt ve üstlendikleri borçlar nedeniyle zincirleme (müteselsil) olarak sorumludurlar. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı için, ortaklar birinci derecede sorumludurlar. Zincirleme sorumluluğun sonucu olarak, alacaklılar ilk aşamada ortaklara başvurabilirler. Bu başvurmada herhangi bir sıra gözetilmesi de zorunlu değildir. Bir ortağın kişisel alacaklıları ise, sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, haklarını ancak o ortağın tasfiye payı üzerinde kullanabilirler (BK m. 534c. 2). Adi ortaklik, sözleşmede öngörülen amacın elde edilmesi ya da bu amacı elde etmenin imkansız olduğunun anlaşılması ya da ortaklardan birinin ölmesi halinde sona erer. Ancak taraflar daha önceden ortaklardan birinin ölümü halinde ortaklığın ölen ortağın mirasçıları ile devam edeceğini kararlaştırmış bulunabilirler. Bunun gibi, ortaklardan birinin tasfiye payı hakkında cebri icra takibi yapılması, bir ortağın iflas etmesi ya da hacir altına alınması, daha önceden öngörülen sürenin dolması da sona erme nedenleridir. Kendiliğinden gerçekleşen bu sona erme halleri dışında ortaklar oybirliğiyle alacakları bir kararla da ortaklığı sona erdirebilirler. GVK Açısından Adi Ortaklıklar GVK uyarınca adi ortaklıklar, ortaklarından ayrı bir tüzel kişilik olarak değerlendirilmez. Bu nedenle adi ortaklıkların ortaklarının her biri gelir vergisi bakımından ayrı ayrı mükellef olarak kabul edilmiştir. KDV Açısından Adi Ortaklıklar Katma Değer Vergisi uygulamasında adi ortaklıklar bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre, adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın Katma Değer Vergisi ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekmektedir. Öte yandan, adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri Katma Değer Vergisine tabi olmayacak, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır. Buna göre; adi ortaklıklarda, ortaklardan biri veya bir kaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmayacaktır. Hisse devri işlemleri adi ortaklığın sona ermesi sonucu doğuruyor veya ortaklık, ortakların kararı ile fesh ediliyorsa, bu devir işlemlerine vergi uygulanması gerekmektedir. Vergi uygulaması aşağıdaki şekilde yapılacaktır: Ortaklardan biri veya bir kaçının hisselerinin diğer ortak veya ortaklara devredilmesi suretiyle ortaklığın sona ermesi halinde; devralan ortak veya ortakların kendi hisseleri ile satın aldıkları hisseler dikkate alınmaksızın, ortaklıkça, devralan ortak veya ortaklara teslim edilen toplam mal bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanacaktır. Ortaklık tarafından düzenlenecek olarak faturada ayrıca gösterilecek olan bu vergi ile ilgili dönem işlemleri ile birlikte adi ortaklığın son beyannamesine dahil edilerek beyan edilecek, devralan ortak veya ortaklar tarafından ise genel hükümler çerçevesinden indirim konusu yapılabilecektir. -ÖRNEK (A), (B) ve ©’nin 1 3 hisse ile yer aldıkları (ABC) adi ortaklığı, ortakların kararı ile feshedilmektedir. Bu fesih sırasında © hissesini (B)’ye satmakla mallar (A) ve (B) arasında paylaşılmaktadır. Ortaklıkta teslime konu emtianın değeri 60.000.000 lira ve bu emtianın tabi olduğu vergi nispeti %12’dir. Bu durumda, adi ortaklıktan (A) adına 20.000.000 liralık, (B) adına ise 40.000.000 liralık fatura kesilerek bu faturalarda 7.200.000 lira tutarında vergi hesaplanacak ve bu vergi adi ortaklığın son beyannamesine ithal edilecektir. (A) kendi şahsi işletmesinde 20.000.000 lira üzerinden hesaplanana 2.400.000 liralık vergiyi (B) ise 40.000.000 lira üzerinden hesaplanan 4.800.000 liralık vergili indirim konusu yapabilecektir. Katma Değer Vergisi yönünden işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda Katma Değer Vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek ve ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine ibraz edilecek olmakla birlikte, ortakların verginin ödenmesi bakımından müteselsilen sorumluluk taşımaları nedeniyle, işlemlerde kolaylık sağlanması açısından adi ortaklık adına düzenlenecek beyannameye, ortakların adı, soyadı, adresleri ve bağlı bulundukları vergi dairelerini gösteren bir listenin eklenmesi gerekmektedir. Ancak, ortaklık beyannamesine eklenen bu listede yer alan bilgilerde herhangi bir değişiklik meydana gelmediği sürece listenin her dönem beyannamesine eklenmemesi uygun görülmüştür. Liste muhteviyatı bilgilerde değişiklik söz konusu olduğu tekdirde ise değişikliğe uygun olarak düzenlenecek listenin, değişikliğin vuku bulduğu dönem beyannamesine eklenmesinin gerektiği tabiidir. -Adi ortaklıklarda tarhiyatın muhatabı: KDV Md.44 uyarınca adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi birisi tarhiyatın muhatabı tutulmuştur. -KDV GT 25 hükümleri: Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesine neden olmayan hisse devri işlemleri, ortak ayrılmaları, yeni ortak alınması gibi nedenlerle Katma Değer Vergisi hesaplanmaz. Ortaklardan birinin veya bir kaçının hisselerini diğer ortaklara devretmesi nedeniyle ortaklığın sona ermesi halinde, devralan ortak veya ortakların kendi hisseleri ile satın aldıkları hisseler dikkate alınmaksızın ortaklıkça devralan ortaklara teslim edilen mal bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanacaktır. Ortaklıkça düzenlenecek olan faturada ayrıca gösterilecek olan bu vergi ilgili dönem işlemleri ile birlikte adi ortaklığın son beyannamesine dahil edilerek beyan edilecek, devralan ortak veya ortaklarca ise genel hükümlere göre indirim konusu yapılacaktır. Katma Değer Vergisi uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda Katma Değer Vergisi beyannamesi ortaklık adına düzenlenecek ve ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine ibraz edilecektir. Verginin ödenmesinden ise ortakların tamamı müteselsil sorumlu olacaklardır. KVK Açısından Adi Ortaklıklar Adi ortaklıklar, kurumlar vergisi mükellefi değildirler. Kurumlar vergisinin uygulanmasında adi ortaklıkların yeri bulunmamaktadır. ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİ •1. KURULUŞ VE ORTAKLAR Aşağıdaki kişiler arasında işbu sözleşmede belirtilen kayıt ve şartlarla bir adi ortaklık kurulmuştur. 1.1- [.........ortağın adı ve soyadı, ikametgah adresi, uyruğu] 1.2- [.........ortağın adı ve soyadı, ikametgah adresi, uyruğu] •2. ADİ ORTAKLIĞIN UNVANI VE MERKEZİ İşbu sözleşme ile kurulan adi ortaklığın unvanı [.............................ADİ ORTAKLIĞI] olup, ortaklık merkezi [....................adres........................]'dır. •3. ADİ ORTAKLIĞIN FAALİYET KONUSU 3.1- [................................konu......................................................................] 3.2- [................................konu......................................................................] 3.3- [................................konu......................................................................] 3.4- [................................konu......................................................................] 3.5- [................................konu......................................................................] •4. ADİ ORTAKLIĞIN SERMAYESİ İşbu Adi Ortaklığın toplam sermayesi [............rakam ve yazı ile sermaye miktarı.......................]Yeni Türk Lirasıdır. Her bir ortağın koymuş olduğu sermaye miktarı ve hisse oranı aşağıdadır: 4.1- [.........ortağın adı ve soyadı, sermaye miktarı, adi ortaklıktaki hisse oranı...............] 4.2- [.........ortağın adı ve soyadı, sermaye miktarı, adi ortaklıktaki hisse oranı...............] •5. ADİ ORTAKLIĞIN SÜRESİ İşbu Adi Ortaklığın süresi [..../..../.......] tarihinden başlamak üzere [.....] yıldır. •6. ADİ ORTAKLIĞIN YÖNETİMİ VE TEMSİLİ İşbu Adi Ortaklığın yönetimi ve üçüncü kişilere karşı temsili ortaklardan [.............yönetici ortağın adı ve soyadı..............]'a verilmiştir. Yönetici ortağın Adi Ortaklığı temsilen yapacağı işlemler hukuken geçerli ve bağlayıcıdır. Yönetici ortak, ancak Adi Ortaklık'taki hisselerin 3/4'ünü temsil eden ortakların alacağı kararla değiştirilebilir. •7. ADİ ORTAKLIĞIN KARI İşbu Adi Ortaklığın faaliyetleri neticesinde elde edilecek safi kâr, tüm masraflar düşüldükten sonra kalan miktar olup, ortaklar arasında aşağıdaki oranlarda paylaştırılacaktır. 6.1- [.........ortağın adı ve soyadı, kârdaki hisse oranı...............] 6.2- [.........ortağın adı ve soyadı, kârdaki hisse oranı...............] •8. GİZLİLİK VE KAMUYA AÇIKLAMA YASAĞI Taraflar, işbu sözleşmenin ifası esnasında öğrenmiş oldukları birbirlerine ait ticari sır niteliğindeki bilgilerin, bilgi almaya yetkili resmi kurumlar hariç üçüncü kişilere ifşa edilmemesi veya açıklanmaması için her türlü tedbiri alacaktır. Aksi takdirde, gizlilik yükümlülüğünü ihlal eden taraf, diğer tarafın bu yüzden uğramış olduğu zararları tazmin edecektir. •9. ADİ ORTAKLIĞIN SONA ERMESİ VE FESİH HAKKI İşbu Adi Ortaklık sözleşmede belirtilen süre sonunda ya da tüm ortakların daha önceden oybirliği ile alacakları karar neticesinde sona erecektir. •10. DELİL SÖZLEŞMESİ İşbu sözleşmenin uygulanmasından çıkabilecek her türlü uyuşmazlıklarda Adi Ortaklığın resmi defter ve kayıtları H.U.M.K. 287. Maddesi uyarınca geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacaktır. •11. TEBLİGAT ADRESLERİ Tarafların, işbu sözleşmede yazılı adresleri tebligat adresleridir. Bu adreslerdeki değişiklikler yazılı olarak diğer tarafa bildirilmediği takdirde, sözleşmede yazılı adreslere yapılacak tebligatlar geçerli ve bağlayıcı olacaktır. •12. DAMGA VERGİSİ İşbu sözleşmenin damga vergisi Taraflarca eşit olarak ödenecektir. •13. UYGULANACAK HUKUK VE UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ İşbu sözleşme T.C. Yasalarına tabidir. İşbu sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıkların Taraflar arasında sulhen halledilememesi halinde, uyuşmazlıkları çözmeye [__yetkili mahkeme adı___] MahkemeleriherBelge.com ve İcra Daireleri yetkilidir. •14. SON HÜKÜM İşbu sözleşme [____] madde ve [____] ekten ibarettir. İmzalandığı yer: [____ilin adı_______] İmza tarihi: __/___/______ [_____ORTAK ADI VE SOYADI _____] [_____ORTAK ADI VE SOYADI _____] [İmza] [İmza] ………………………………………………………………I ADİ ORTAKLIĞI ORTAKLIK SÖZLEŞMESİ Bir taraftan ........................................................................... Adresinde ikamet eden ……….. ,diğer taraftan ....................................................................Adresinde ikamet eden ………………………. Aşağıdaki şartlar muvacehesinde iş bu adi ortaklık mukavelesini tanzim ve imza etmişlerdir. Şöyleki 1-ORTAKLIĞIN ÜNVANI:…………………….. 2-ORAKLIĞIN MERKEZİ:………………………. 3-ORTAKLIĞIN TİCARİ MEŞGALES İ: İkinci maddede belirtilen adreste büfe işletmeciliği yapılacaktır. 4-ORTAKLIĞIN SERMAYESİ:Ortaklığın belli bir sermayesi mevcut olmayıp ortaklar,işin gereğince her bir ortak …………… %67 ,…………………. %33 iştirak sermaye payları oranında iştirak edeceklerdir. 5-KAR VE ZARAR TAKSİMİ:Kar ve zarar ortakların koymuş oldukları sermaye oranında yani ………………………… %67 ,…………………….%33 oranında iştirak edeceklerdir. 6-ORTAKLIĞIN İDARESİ:Adi ortaklığın idaresi ortakların müşterek kararlarıyla sağlanacaktır.Ortakların şahsi borç ve taahhütleri ile tasarrufları hiçbir şekilde ortaklığı ilzam etmeyecektir.Bu tür şeylerden ortağın kendisi şahsen mesul olacaktır. 7-ORTAKIĞIN SÜRESİ VE HİSSE DEVRİ:Adi ortaklık ...................... tarihinde başlayıp 20 yıl süre ile tesis edilmiştir.Ortaklar bu sürenin bitiminden bir ay evvel birbirlerine fesih ihbarında bulunmadıkları takdirde ortaklık bir o kadar süre daha uzar.Ancak ortaklar kendi aralarında anlaşarak her zaman için ortaklığa son verebilirler. Ortaklardan herhangi biri diğer ortağın yazılı muafakatını almadan Mevcut hisselerini ve sorumluluklarını her ne ad altında olursa olsun başkalarına devredemez. 8- İş bu mukavelenamede bahis olunmayan hususlarda Borçlar kanunu umumi hükümlerin den yararlanılacaktır.İtilaf halinde önce Üsküdar yeterli olmadığı takdirde İstanbul Mahkemeleri yetkilidir. 9- İş bu mukavele dört nüsha olarak hazırlanmış olup dokuz maddeden meydana gelmiştir ve ortaklarca imza altına alınmıştır. ORTAK ORTAK RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Muradiye Karabulut - 01.05.2015 Soru: Adi ortaklık tarafından yapılan bir işin diğer adi ortaklığa devri Cevap: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemeleri üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "2.5.3.İşin bitiminde ortaya çıkan zararların durumu" başlıklı bölümünde; kurumların, dilerlerse Borçlar Kanununa göre adi ortaklık veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre iş ortaklığı şeklinde ortaklıklar oluşturarak faaliyet gösterebilecekleri, adi ortaklıkların, kurumlar vergisi mükellefi olmamalarına rağmen katma değer vergisi mükellefi olmaları nedeniyle ayrı defter tutabilmekte oldukları, ortakların ise dönem sonlarında ortaya çıkan kâr veya zararı, ortaklıktaki hisseleri oranında paylaşarak kendi hesaplarına dahil edecekleri açıklamalarına yer verilmiştir. Adi ortaklıklarda hisse devri yapmaksızın veya ortaklıktan ayrılmaksızın söz konusu bir işin yeni kurulan bir adi ortaklığa devredilmesi nedeniyle, devir tarihi itibariyle eski ortaklık açısından işin bittiği, yeni ortaklık açısından ise işe başlandığı kabul edilecektir. Bu nedenle, söz konusu işin devredildiği tarihin iş bitim tarihi olarak kabul edilmesi ve bu tarih itibariyle Gelir Vergisi Kanununun 42 ve 44 üncü maddelerine göre kar/zarar tespit edilerek, ortaklar tarafından ortaklık hisseleri oranında ilgili yıl kazancı sayılarak 1-25 Nisan tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmektedir. Bu işe ait ortaklık adına devir tarihine kadar istihkaklardan yapılan kesintilerin de ortaklık hisseleri oranında ilgili yıl beyannamesinde mahsup edileceği unutulmamalıdır. Koray ATEŞ E. Öğretim Görevlisi korayates@muhasebetr.com Kaynak: http://www.MuhasebeTR.com (Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.) http://www.muhasebetr.com/sorucevap/haber_oku.php?haber_id=1629 RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Muradiye Karabulut - 01.05.2015 Başlık Ortakları kurum olan adi ortaklıkların kesin mizan bildirimi verme yükümlülükleri hk. Tarih 06/11/2013 Sayı 11395140-105[257-2012/VUK-1- . . .]-1748 Kapsam T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Sayı : 11395140-105[257-2012/VUK-1- . . .]-1748 06/11/2013 Konu : Adi ortaklığın kesin mizan bildirimi verme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı. İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, adi ortaklığınızın sadece katma değer vergisi ve muhtasar mükellefiyeti olduğu, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmadığı belirtilerek, 403 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde belirtilen kesin mizan bildirimi verme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir. Konuyla ilgili 1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 2.5.3. bölümünde adi ortaklıklarla ilgili; "Kurumlar, dilerlerse Borçlar Kanununa göre adi ortaklık veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre iş ortaklığı şeklinde ortaklıklar oluşturarak faaliyet gösterebilmektedirler. Adi ortaklıklar, kurumlar vergisi mükellefi olmamalarına rağmen katma değer vergisi mükellefi olmaları nedeniyle ayrı defter tutabilmektedirler..." denilmektedir. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddeleri ile Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından 2010 yılı ve izleyen dönemler için kesin mizan bildiriminin elektronik ortamdan verilmesine ilişkin 403 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmıştır. Söz konusu Tebliğin "3.Bildirim verme zorunluluğu getirilen mükellefler" başlıklı bölümünde; "3.1. Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri elektronik ortamda kesin mizan bildirimi vermek zorundadırlar..." hükmü mevcuttur. Bu açıklamalara göre, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan adi ortaklığınızın kesin mizan bildirimi verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 13.06.2015 - 12.06.2015 - Soru: Adi Ortaklıkta Hisse Devrinde Belge Düzeni Nasıl Olmalıdır? Cevap: I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari kazancın tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde; "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. ... Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir." hükmü yer almıştır. Aynı Kanunun "Değer artışı kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde; "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır." hükmü yer almış ve bunların neler olduğu altı bent halinde sıralanmış olup anılan maddenin (4) numaralı bendinde; "Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar" değer artışı kazancı olarak belirtilmiş, ikinci paragrafında ise; "Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder. Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (01/01/2013 tarihinden itibaren) 9.400 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır. Faaliyetine devam eden ticarî bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticarî işletmeye dahil amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticarî kazanç sayılır ve bunlara ticarî kazanç hakkındaki hükümler uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, hisse devri dolayısıyla elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesi kapsamında değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, 2/1 inci maddesinde de teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, mülga 25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "C- Adi Ortaklıklarda Vergileme" başlıklı bölümünde; "Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri katma değer vergisine tabi olmayacak, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır. Buna göre, bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmayacaktır." denilmiştir. Buna göre, adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken ortaklardan birinin hisselerinin ortaklık sona ermeyecek şekilde b,r başka kişiye devri KDV'ye tabi olmayacaktır. III-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde fatura, "satılan emtia veya yapılan işin karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımlanmıştır. Bu durumda, adi ortaklığa ait hisse devirleri dolayısıyla elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesi kapsamında değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerektiğinden ve adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan ortaklık hissesinin devri KDV'ye tabi olmadığından bu işlemler için fatura düzenlemesine de gerek bulunmamaktadır. Diğer taraftan, bir adi ortaklıkta ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortak veya ortaklara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemleri ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmamaktadır. Buna göre, vergi kimlik numarası sürekli olarak kullanılacağından, mükellefe (adi ortaklıklarda ortak değişikliğine) ilişkin bilgilerdeki değişikliğin mükellefiyete etkisi olmayacağından, ortaklık adına vergi numarası verilmesinde esas alınan ortağın ortaklıktan ayrılması durumunda da adi ortaklığın vergi kimlik numarasında herhangi bir değişiklik olmayacaktır. Koray ATEŞ E. Öğretim Görevlisi korayates@muhasebetr.com Kaynak: www.MuhasebeTR.com (Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.) RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 20.04.2017 Soru: Adi Ortaklıklarda KDV Cevap: KDV uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerinin ortaklarından ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın KDV ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekir. Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri KDV’ye tabi değildir. Ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanır. Buna göre bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmaz. Hisse devri işlemleri adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuruyor veya ortaklık, ortakların kararı ile feshediliyorsa, bu devir işlemlerine vergi uygulanması gerekir. Vergi uygulaması aşağıdaki şekilde yapılır. Ortaklardan biri veya birkaçının hisselerinin diğer ortak veya ortaklara devredilmesi suretiyle ortaklığın sona ermesi halinde; devralan ortak veya ortakların kendi hisseleri ile satın aldıkları hisseler dikkate alınmaksızın, ortaklıkça, devralan ortak veya ortaklara teslim edilen toplam mal bedeli üzerinden KDV hesaplanır. Ortaklık tarafından düzenlenecek olan faturada ayrıca gösterilecek olan bu vergi, ilgili dönem işlemleri ile birlikte adi ortaklığın son beyannamesine dahil edilerek beyan edilir. Devralan ortak veya ortaklar tarafından ise genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabilir. KDV yönünden işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda, KDV beyannamesi ortaklık adına düzenlenir ve ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle ilgili vergi dairesine verilir. Ortakların verginin ödenmesi bakımından müteselsil sorumluluk taşımaları nedeniyle, ortakların adı, soyadı, adresleri ve bağlı bulundukları vergi dairelerini gösteren bir liste vergi dairesine verilir. Listede yer alan bilgilerde değişiklik olması halinde bu değişikliler de vergi dairesine bildirilir. Koray ATEŞ E. Öğretim Görevlisi korayates@muhasebetr.com Kaynak: www.MuhasebeTR.com (Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.) RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 06.04.2018 7104 sayılı kanun MADDE 5- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının © bendine “Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve” ibaresi eklenmiş, (g) bendinde yer alan “atıklarının” ibaresi “atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının” şeklinde değiştirilmiş ve (o) bendinde yer alan “; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri ile” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve fıkraya (o) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. “ö) Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri,” . ADİ ORTAKLIKLARIN SERMAYE ŞİRKETİNE DÖNÜŞMESİ DE İSTİSNA KAPSAMINA ALINMIŞTIR Kanun’un 5.maddesiyle birlikte, Kurumsallaşmanın teşvik edilmesi amacıyla, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde sayılan şartları sağlamak kaydıyla adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri istisna kapsamına alınmaktadır. . 193 sayılı gelir vergisi kanunu madde 81 Vergilendirilmeyecek değer artışı kazançları Madde 81– (Değişik: 7/1/2003-4783/3 md.) Aşağıdaki yazılı hallerde değer artışı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez : 1. Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması. . 2. Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.). . 3. Kollektif ve adi komandit şirketlerin bu maddenin (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nev’i değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi (Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 15.10.2018 BASİT USULE TABİ BİR MÜKELLEFİN , BİR ŞİRKETLE ADİ ORTAKLIK KURMASI DURUMUNDA basit usul mükellefiyetin durumu hakkında. . T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmeteleri Grup Müdürlüğü) Sayı : B.07.1.GİB.4.41.15.01-GVK-2010/9-60 05/11/2010 Konu : Basit usulde kayıtlı mükellefin şirketle adi ortaklık kurması. İlgide kayıtlı özelge talep formunda, öteden beri şehiriçi yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün basit usulde mükellefi olduğunuz ve 10.07.2009 tarihinde ... Oto Servis ve Tic.Ltd.Şti. ile adi ortaklık kurduğunuz belirtilerek, hangi tarih itibariyle gerçek usulde mükellef olmanız gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde; "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur. Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 inci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 inci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yer alan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 47 nci maddesinin 3 üncü bendinde ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olmamak basit usule tabi olmanın genel şartları arasında sayılmış olup, maddenin son fıkrasında; 2 ve 3 numaralı bent hükümlerinin öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanacağı belirtilmiştir. Öte yandan, konu hakkında ... Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 05.03.2010 tarih ve ... sayılı yazının incelenmesinden, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı basit usulde vergi mükellefi iken, ... Vergi Dairesi yetki alanı içerisindeki "..." adresinde 10.07.2009 tarihinden itibaren ... Oto Servis ve Tic.Ltd.Şti. ile ortak olarak otopark işletmeciliği faaliyetine başladığınız anlaşılmıştır. Basit usule tabi bir mükellefin, gerçek usulde vergilendirilen bir mükellefle veya kurumlar vergisi mükellefleri ile adi ortaklık kurulması halinde, ortaklardan birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda diğer ortakların ticari kazancıda gerçek usulde vergilendirilir hükmü gereği adi ortaklığın ve basit usule tabi olan ticari kazancın adi ortaklığın kurulduğu tarih itibariyle gerçek usulde vergilendirilmesi gerekir. Buna göre, basit usulde vergi mükellefi iken 10.07.2009 tarihinde ... Oto Servis ve Tic.Ltd.Şti. ile adi ortaklık kurmanız nedeniyle, adi ortaklık faaliyetinizin ve basit usulde vergilendirildiğiniz şahsi faaliyetinizin ortaklığın kurulduğu tarih itibariyle gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Vergi Dairesi Başkanı a. Grup Müdürü RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 15.10.2018 BASİT USUL ADİ ORTAKLIKTA 8000,00 TL. İNDİRİM ORTAKLARIN HANGİSİNE UYGULANACAĞI Sayı: B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[89-2017/140]-111491 Tarih: 21/04/2017 T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı : 62030549-120[89-2017/140]-111491 21.04.2017 Konu : Basit usulde vergilendirilen adi ortaklığın, Gelir Vergisi Kanunu'nun 89'uncu maddesi kapsamında indirim uygulaması. İlgi : 14/02/2017 tarih ve 185061 sayılı özelge talep formunuz. İlgide kayıtlı özelge talep formunda; basit usulde vergilendirilen … (%50) ile birlikte adi ortaklığınızın bulunduğu belirtilerek, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin (15) numaralı bendinde yer alan 8.000 TL'lik kazanç indiriminin ortaklardan her biri için mi yoksa hisse oranında mı uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği, 46 ncı maddesinde de; 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunacağı hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun "Diğer İndirimler" başlıklı 89 uncu maddesinde; "Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir: ... 15. Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık (296 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2017 yılı için 8.000 TL.) 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.)." hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükmün uygulaması ile ilgili usul ve esaslar 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Buna göre, adi ortaklığınızın basit usulde vergilendirilen ortaklarının her birinin Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan 8.000 TL kazanç indiriminden ayrı ayrı yararlanması mümkün bulunmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 15.10.2018 BASİT USULE TABİ ADİ ORTAKLIK KURULABİLİR Mİ? . 3. Ortaklıklarda Basit Usule Tabi Olmanın Şartları . Ortaklıkların basit usule tabi olup olmadığının tespitinde, iş hacmi ölçüleri ile yıllık kira bedelleri toplu olarak dikkate alınır. . Ortaklıklarda, ortakların birinin gerçek usule tabi olması diğer ortakları da gerçek usule tabi hale getirir KAYNAK: BASİT USULE TABİ OLANLAR İÇİN GELİR VERGİSİ REHBERİ 2015 RE: ADİ ORTAKLIK İŞLEMLERİ - Ahmet Barlak - 14.01.2020 Adi Şirket, SGK İşyeri Bildirgesi Sorular-Cevaplar (Ahmet Metin Aysoy, SGK E.Başmüfettişi) - 15.04.2015 Soru : Adi şirketimize 14.4.2015 tarihinde yeni ortak aldık. SGK’ya bildirim yapılacak mı? Cevap: Adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri bildirgesi ile SGK ‘ ya bildirilmek zorundadır. (5510 sayılı Yasa, madde 11) Soru: 3 ortaklı adi şirketimiz var. Ortaklardan biri hissesini diğer ortağa devretmek istiyor. Hisse devri gerçekleşirse, işyeri bildirgesi verilecek mi? Cevap: Adi şirkette ortaklar arasında hisse devrinin SGK’ya bildirilmesine ilişkin olarak, 5510 sayılı Yasa’da herhangi bir hüküm yoktur. Bu nedenle, adi şirkette ortaklar arasında hisse devri halinde, işyeri bildirgesinin düzenlenmesi söz konusu değildir. Ancak, noter onaylı hisse devir sözleşmesinin SGK’ya verilmesinde yarar bulunmaktadır. Bu suretle,özellikle prim borcundan hangi ortağın hangi tarihten itibaren veya hangi tarihe kadar sorumlu olduğuna ilişkin işlemlerde olası karışıklığın önüne geçilmiş olacaktır. Soru: Adi şirkette ortaklar arası hisse devri sonucunda ortak sayısı bire düşerse, Sosyal Güvenlik Kurumuna işyeri bildirgesi verilir mi? Cevap: 5510 sayılı Kanun’da adi şirkette ortaklar arası hisse devri halinde, işyeri bildirgesinin verileceğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Bu nedenle, ortaklar arasında hisse devri halinde, işyeri bildirgesi verilmesi söz konusu değildir. Ancak, ortaklar arası hisse devri neticesinde, ortak sayısının bire düşmesi halinde, adi şirkette sona ermekte, hisseyi devralan açısından da, işyerinin devralınması durumu meydana gelmektedir. 5510 sayılı Yasa’nın 11.maddesi uyarınca, iş yerinin devralındığı tarihi takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesinin SGK’ ya verilmesi gereklidir. Ahmet Metin Aysoy SGK E.Başmüfettişi |