27.10.2017, 14:48,
(Bu konu en son: 27.10.2017, 14:50 Tarihinde, Saat: {2} düzenlenmiştir. Düzenleyen: Ahmet Barlak.)
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,045
541
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: KİRA SÖZLEŞMESİ DAMGA VERGİSİ HESAPLAMA TABLOSU
e<br />
<b>18- Tek nüsha üzerinden damga vergisi alınması</b><br />
<br />
<br />
<br />
Bu Kanunun <b>23 üncü maddesiyle</b>, Damga Vergisi Kanunu’nun <b>Kağıt Nüshalarının Birden Fazla Olması</b> başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi değiştirilerek, nispi damga vergisine tabi kağıtlarda her bir nüshanın ayrı ayrı vergilendirilmesi uygulamasına son verilmekte, <b>tek nüsha</b> üzerinden vergi alınması öngörülmektedir. Maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınması uygulamasına devam edilmektedir.<br />
<br />
<br />
<br />
<b>Yürülük tarihi: 9 Ağustos 2016</b><br />
<br />
<br />
<br />
<b>19- Yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınması</b><br />
<br />
Bu Kanunun <b>24 üncü maddesiyle</b>, Damga Vergisi Kanunu’nun <b>Bir Kağıtta Birden Fazla Akit ve İşlem Bulunması </b>başlıklı 6 ncı maddesinin;<br />
<br />
a) Üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.<br />
<br />
<br />
<br />
"Şu kadar ki; bir kağıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması halinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınır."<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Yapılan düzenlemeyle, aynı kağıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınması sağlanarak, işlem maliyetlerinin azaltılması amaçlanmaktadır.<br />
<br />
b) Sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.<br />
<br />
<br />
<br />
"Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz."<br />
<br />
Mevcut uygulamada birbirine bağlı ve bir asıldan doğma akit ve işlemlerin bir kağıtta toplanması halinde, bunlardan en yüksek vergi alınmasını gerektiren işlem üzerinden damga vergisi alınmaktadır.<br />
<br />
Yapılan düzenlemeyle, pey akçesi (bağlanma parası), cayma tazminatı (zamanı rücu, cayma parası), ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden, bunlar başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça Harçlar Kanununda olduğu gibi damga vergisi alınmaması sağlanmaktadır.<br />
<br />
<br />
<br />
|
|
23.07.2018, 11:26,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,045
541
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: KİRA SÖZLEŞMESİ DAMGA VERGİSİ HESAPLAMA TABLOSU
Necdet Rodoplu
Yeminli Mali Müşavir
E. Vergi Müfettişi
Bağımsız Denetçi
Artık Sözleşmelerde Yer Alan Nüsha Mı Suret Mı Tartışması Yersiz!!!
Tarih: 07.11.2016
1.GİRİŞ:
Bilindiği üzere Damga vergisi Kanununda vergiyi doğuran olayın; iş ve işlemlere konu olan kağıtların imza ile doğacağı belirtilmiş, bu kağıtların ise yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği açıklanmıştır. Yani belgelere ıslak ya da elektronik şeklinde atılan imzalar sonucunda damga vergisine konu sözleşmelerde vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş bulunmaktadır. Yine aynı Kanunu'nun 5. maddesinde kağıtların nüshasına bağlı olarak nasıl vergilendirileceği açıklamıştır.
2.-488 Nolu Damga Vergisi Kanunu'nun 5. Maddesinin Eski Hali
488 Nolu Damga Vergisi Kanunu'nun 5. Maddesinin eski hali "Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga Vergisine tabidir." şeklindedir. Yani bu maddeden anlaşılan şirketlerin/şahısların düzenlemiş olduğu sözleşmelerin her bir adedinin ayrı ayrı damga vergisine tabi olduğu sözleşme adedindeki artışa bağlı olarak o kadar daha fazla damga vergisi ödeneceği belirtilmiştir. Bu uygulama ise şirketleri sözleşmelerinde (özellikle yüksek meblağlı sözleşmelerde) nüsha adedini 1(bir) olarak düzenlemeye itmekte, ancak vergi incelemelerinde ise bu durumun çeşitli sıkıntılara yol açtığı bilinmektedir. Yine sözleşmenin sonuna nüsha yerine suret gibi ibareler yazılarak çeşitli yöntemlere başvurulmaktadır. Ancak bu konuda idare ile mükelleflerin çoğu zaman aynı görüşte olmadığı görülmektedir. Zira vergi idaresinin de bu konuda verilmiş çok sayıda muktezaları mevcuttur.
3- 6728 sayılı Kanunun ile Düzenlenen 488 Nolu Damga Vergisi Kanunu'nun 5. Maddenin Yeni Hali:
488 Nolu Damga Vergisi Kanunu'nun 5. Maddesinin yeni hali "Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir…"şeklindedir. Bu maddenin uygulama tarihi ise 09.08.2016 tarihidir. Yani bu tarihte sonra düzenlenen sözleşmelerde artık kaç nüsha olmasının önemi olmayıp sözleşme sayıların birden fazla da olsa tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır. Şirketler artık sözleşmelerin sonunda sözleşmenin nüshası konusunda tereddüte mahal vermeden sözleşmenin tarafı kadar nüsha oluşturabilecektir. Özellikle yurtdışı ile yapılan sözleşmelerden adet sayısının ve sözleşme miktarlarının yüksek rakamlar olduğu dikkate alındığında geçmişte yer alan vergi adaletsizliğinin de önüne geçilmiş olmaktadır. Nitekim bazı şirketlerin sırf damga vergisindeki tutarlar yüzünden sözleşme imzalamaktan kaçındığı herkes tarafından bilinmektedir.
Örnek olarak 1.000.000 TL tutarındaki iki nüsha olarak düzenlenen hizmet sözleşmesinin 08.08.2016 tarihinde imzalanması halinde 18.960 TL(1.000.000 X0,00948 X 2) 10.08.2016 tarihinde imzalanması halinde ise 9.480 TL (1.000.000 X 0,00948 X 1) TL damga vergisi ödenecektir. Görüleceği üzere sözleşme adedinin artmasına bağlı olarak bu rakamın da artacağı dikkate alındığında yapılan düzenlemenin önemi daha da artmaktadır.
4- 6728 Sayılı Kanun ile Yeniden Düzenlenen Damga Vergisinin Diğer Uygulamaları
6728 sayılı Kanunun 24/a maddesiyle 488 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası “Şu kadar ki; bir kağıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması halinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani eski uygulama ile karşılaştırıldığında bir kağıt üzerinden birden fazla kefil ve garantör var ise her birinden ayrı damga vergisi alınmakta iken artık yeni uygulamada sadece birinden damga vergisi alınacaktır. Bu uygulama ile özellikle inşaat sözleşmelerindeki sıkıntıların önüne geçilmiş olacaktır.
Yine yapılan düzenleme ile Damga Vergisi Kanunu'nun 6 maddesinin sonuna"“Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.” hükmü eklenmiştir. Yani artık sözleşmelerde yer alan cayma tazminatı, pey akçesi ve cezai şartlar v.b.'leri ayrı olarak dikkate alınmayacaktır. Örneğin bir işyeri kira sözleşmesinde 5.000.000 TL bedelli işyerinin kirası için 3.000.000 TL cezai şart maddesi konulmasında kiraya ilişkin damga vergisi 9.450 TL(=5.000.000X0,00189) cezai şart maddesi dolayısıyla damga vergisi ise 28.440 TL(3.000.000X0,00948) olup bu sözleşme 08.08.2016 tarihinde imzalanması halinde bu kağıtta yüksek bedel olan tutar 28.440 TL üzerinden damga vergisi ödenecektir. Ancak 10.08.2016 tarihinde imzalanmış olması halinde ise sadece 9.450 TL üzerinden damga vergisi ödenmesi yeterli olacak, ayrıca cezai şart damga vergisine konu olmayacaktır.
5.SONUÇ:
Sözleşmeler üzerinden hesaplanan damga vergilerinin kaldırılması gerektiği çoğu çevreler tarafından dile getirilmektedir. Ancak işletmelerin kayıt dışı iş ve işlem yapmak yerine yapılan işlerin kayıt altına almasından dolayı ilave olarak aşırı vergi yüküne girmeleri de hakkaniyete uymamaktadır. Bu yüzden 6728 Sayılı Kanun ile Damga Vergisi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler oldukça önemli olduğu görülmektedir. Yapılan düzenleme ile iş hayatındaki bazı durumlar dolayısıyla (sözleşmelerin adet, kefalet,cezai şart v.b. gibi) ilave vergi yükünün önüne geçilmiştir. Yine yapılan bu düzenleme ile artık idare ve mükellef arasında daha az ihtilaf yaşanacağı kuşkusuz olup, yapılan düzenlemenin yerinde olduğu şüphesizdir.
Kaynak: http://www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
|
|
26.01.2020, 09:29,
|
|
Ahmet Barlak
S.M. Mali Müşavir
|
Yorum Sayısı: 1,045
541
Üyelik Tarihi: 23.04.2015
Rep Puanı:
0
|
|
RE: KİRA SÖZLEŞMESİ DAMGA VERGİSİ HESAPLAMA TABLOSU
KİRA SÖZLEŞMESİNİN DEVRİNDE DAMGA VERGİSİ ORANI
A. Sözleşmede yer alan tarafların değişmesi ve sözleşme unsurlarında herhangi bir değişiklik olmaması durumu
Borçlar Kanunu'nun 205'inci maddesinde sözleşme devri; sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşma olarak tanımlanmıştır. Yukarıda bahsedildiği üzere Damga Vergisi Kanunu'nun 14'üncü maddesinde de sözleşmelerin devri halinde aslından alınan verginin dörtte birinin alınacağı hüküm altına alınmıştır. Bahsi geçen Kanun maddeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde sözleşmelere ek olarak düzenlenmesi planlanan protokollerin taraf değişiklikleri dışında sözleşmelerin diğer hükümlerinde herhangi bir değişiklik içermemesi durumunda, atıf yapılan ve taraf değişikliği gerçekleştirilen sözleşmeden alınan damga vergisinin dörtte biri kadar damga vergisine tabi olacağı kanaatindeyiz. Nitekim İdarenin de konuya ilişkin görüşünün de bu yönde olduğu, vermiş olduğu muktezalardan anlaşılmaktadır.
İdarenin vermiş olduğu özelgeler aşağıdaki gibidir:
"…Buna göre, ‘Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi' başlıklı kağıdın, ‘Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nin süresinde, yapılması öngörülen işin içeriği ve diğer hükümlerinde bir değişiklik yapılmaksızın devrine ilişkin düzenlendiği dikkate alındığında, 488 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi uyarınca, .../.../2008 tarihli ‘Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nden alınan damga vergisinin dörtte biri tutarında damga vergisine tabi tutulması, harcın ise düzenlenecek devir sözleşmesinin ihtiva ettiği tutar üzerinden beher imza için binde 0,99 oranında tahsil edilmesi gerekmektedir." (Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı; 29/11/2012 tarih ve 97895701-155[14-2012/2.1.72-5443]-3110 sayılı özelge)
"… Özelge talep formunuz ekinde bir örneği alınan ‘... İnc ve ... Havacılık A.Ş. Arasında Akdedilmiş 27 Ağustos 2010 Tarihli Uçak Satın Alma Sözleşmesine İlişkin Devir Temlik Sözleşmesi' başlıklı kağıdın incelenmesinden, söz konusu sözleşmede şirketiniz ile .... arasında daha önce düzenlenen ‘27 Ağustos 2010 Tarihli Bombardier Model BD-700-1A11 Global 5000 Uçak Satın Alma Sözleşmesi' ile bağlantılı ve bu sözleşmeden doğan tüm hakların, menfaatlerin, sorumlulukların ve yükümlülüklerin temlik eden sıfatı ile şirketiniz tarafından temlik alan ... Finansal Kiralama A.Ş.'ne devri amacıyla düzenlendiği anlaşılmış olup, finansal kiralama şirketinin kiralamaya konu olan uçağı satın almasına ilişkin düzenlenen söz konusu kağıdın finansal kiralama sözleşmeleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla, ‘...İnc ve ... Havacılık A.Ş. Arasında Akdedilmiş 27 Ağustos 2010 Tarihli Uçak Satın Alma Sözleşmesine İlişkin Devir Temlik Sözleşmesi'nin her bir nüshasının, Damga Vergisi Kanunu'nun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrasına istinaden, ‘27 Ağustos 2010 tarihli Bombardier Model BD-700-1A11 Global 5000 Uçak Satın Alma Sözleşmesi'nden alınan verginin dörtte biri tutarında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir." (Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı; 17/08/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.17.02-155[3226-2011/1816]-853 sayılı özelge)
"…Buna göre, ‘... Sözleşmesi' başlıklı kağıdın, ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin süresinde, yapılması öngörülen işin içeriği ve diğer hükümlerinde bir değişiklik yapılmaksızın devrine ilişkin düzenlendiği dikkate alındığında, 488 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi uyarınca 17/07/2008 tarihli ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nden alınan damga vergisinin dörtte biri tutarında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir." (Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı; 19/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1413 sayılı özelge)
"… İlgide kayıtlı dilekçeniz ekinde yer alan bilgi ve belgelerin tetkikinden, şirketiniz liderliğinde, ... Tic. A.Ş. ile ... ve Tic. A.Ş.'den oluşan İnşaat İşleri Ortak Girişimi, ... AG, ... Ltd., ... Hizmetleri A.Ş., ... GmbH ve ... Ltd'den oluşan ... Konsorsiyumu ile ... arasında imzalanan ve ... Noterliğinin ... 8/2007 tarih ve ... yevmiye numarası ile tasdiki esnasında ... 8/2007 tarih ve ... sayılı noterlik makbuzu ile 946.915,70TL damga vergisine tabi tutulan ... Barajı ve Hidroelektrik Santrali Sözleşmesinin, ... muvafakatı ile yine Şirketiniz liderliğinde, ... oluşan İnşaat İşleri Ortak Girişimi, ... oluşan ... devredilmesine yönelik olarak ... Barajı ve Hes Devir Sözleşmesinin imzalanacağı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu devir sözleşmesinin, ... Barajı ve Hidroelektrik Santralı'nın yapımına yönelik olarak ... Konsorsiyumu ile ... arasında ... tarihinde imzalanan sözleşme için alınan damga vergisinin dörtte biri tutarında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir." (Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı; 22/07/2010 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG:1227-498 sayılı özelge)
B. Sözleşmede yer alan taraflarla birlikte sözleşme unsurlarının da değişmesi durumu
Mevzuatımızda sözleşmenin devrinin kapsamı ve şartları açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle sözleşmelerde taraf değişiklikleri beraberinde ana unsurlarında da değişiklik olması durumunda sözleşme devri ile ilgili Kanun maddesi hükmünden yararlanılıp yararlanılamayacağı mükelleflerin kafasında soru işaretlerine neden olmaktadır.
İdare sözleşmede taraf değişikliği dışında yapılacak herhangi bir değişikliğin mevcudiyeti durumunda, sözleşmeyi "devir" değil, yeni bir sözleşme olarak değerlendirmek suretiyle Kanun'a ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerektiğini belirtmektedir. Diğer bir ifade ile sözleşmedeki bir kısım işin devrine ilişkin taraf değişikliği içeren sözleşmelerde bile Damga Vergisi Kanunu'nun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünden faydalanmak mümkün bulunmamaktadır. Nitekim idare aşağıda yer vermiş olduğumuz muktezada bu görüşünü net şekilde ortaya koymuştur:
"… Buna göre, şirketiniz ile ... Yapım Yatırım ve İşl. A.Ş. arasında ... Büyükşehir Belediyesinin onayıyla imzalanan sözleşmelerin daha önce yapılan sözleşmedeki bir kısım işin devrine ilişkin olarak düzenlendiği, ilk sözleşmedeki tarafların tamamının değiştiği hususu dikkate alındığında, devredilen işe ilişkin düzenlenen sözleşmelerin 488 sayılı Kanun'a ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir."(Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı; 08/09/2015 tarih ve 97895701-155[14-2013/144]-79403 sayılı özelge)
III. Sonuç
Damga Vergisi Kanunu'nun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrası ile sözleşme devrinde mükelleflere vergi indirimi sağlanmıştır. İlgili maddede sözleşmelerin devri halinde, alınan vergi aslının dörtte biri kadar vergi alınacağı hüküm altına alınmıştır. Bahsi geçen müessese ile mükellefler avantaj sahibi olmaktadır. Fakat "sözleşme devri"nden bahsedilebilmesi için sadece "taraf değişikliği"nin olması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Sözleşmenin tarafları dışında ana unsurlarında değişiklik olması durumunda ise yeni bir sözleşmenin doğacağı ve Damga Vergisi Kanunu'na ekli (I) sayılı tablosunun I/A-1 fıkrası uyarınca nispi damga vergisine tabi tutulacağı açıktır. Damla Gürsoy/E&Y
Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
|
|
|