GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARININ GEÇMİŞ YILLAR KARLARINDAN VE/VEYA YASAL YEDEK AKÇELERDEN VERGİSİZ MAHSUBU MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?
27 Ocak 2017 Cuma 11:46
Ticari faaliyetler sonucunda kar veya zarar edilmesi hayatın olağan durumlarından birisidir. Tabi ki, her işletme kar elde etmek ister, ancak koşullar, sektörün durumu, maliyet ve giderlerin artması vb. nedenlerle zarar da edebilirler.
Zararların Kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla izleyen dönemlerdeki Karlardan mahsup / indirim imkanları bulunmaktadır. İşletmelerin bazı durumlarda geçmiş yıl zararları (580) hesabını, öz kaynak grubu içindeki geçmiş yıl karlarına, hatta yasal yedek akçelere vererek, bilanço hesaplarından çıkardıkları görülmektedir. Bu gibi durumlarda yapılan işlemin kar dağıtımı sayılarak stopaja tabi tutulup tutulmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Mahsup işlemi sonucu geçmiş yıl karlarının azalması bazı görüşlere göre kar dağıtımı olarak nitelendirilmiş ve dağıtıma bağlı tevkifat yapılması gerektiği görüşü ileri sürülmüştür.
Ancak, Maliye Bakanlığı 20.02.2012 tarih B.07.1.GİB.4.99.16.GVK-94-52 nolu özelgesi ile konuya açıklık getirmiştir. Söz konusu özelgede yer alan açıklama aynen aşağıdadır:
2- Kurumlar vergi si Kanununun 6 maddesin de, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi için de elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplayacağı ve safi kurum kazancının , Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun Bilanço esasın da ticari kazancın tespiti başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın , teşebbüs deki öz sermayenin hesap dönemi Sonun da ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfın da sahip veya sahiplerince işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği , işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde , maddede belirtilen kişi ve kurumların bentler halin de sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada , istihkak sahipleri gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.
Gelir vergisi Kanunu uygulamasın da vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup, gelirin elde edilmesi ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına , serbest meslek kazancı , gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarda tahsil esasına, menkul sermaye iratları ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır.
Menkul sermaye iratları açısın dan vergiyi doğuran olay niteliğin de olan hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesinde , gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen hukuki tasarruf aşaması, gelirin istediği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup, söz konusu menkul sermaye iradı gelirin fiilen tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir.
Şirketlerin kar dağıtımına ilişkin esaslarını düzenleyen Türk Ticaret Kanunu nun 364 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca anonim şirketlerde kar dağıtıma yetkisi genel kurula; 536 ncı maddesi uyarınca kar dağıtımı yetkisi, ortak sayısı 20 den fazla olan limited şirketlerde ortaklar genel kuruluna , 20 ev daha az olan limited şirketlerde de ortakların yazılı kararına bırakılmıştır.
Aynı kanunun yedek akçelerle ilgili hükümlerine 466-469 uncu maddelerin de yer verilmiş olup, 470 inci maddede ise , kar payının sadece safi kardan ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre , geçmiş yıl zararlarının geçmiş yıl karlarına ve/veya yasal yedeklere mahsup edilmesi işleminde, nakden veya hesaben bir ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle , geçmiş yıl karlarının ve/veya yasal yedeklerin geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi işlemi , KAR PAYI DAĞITIMI olarak değerlendirilmeyecek ve KAR PAYI DAĞITIMINA BAĞLI VERGİ KESİNTİSİ YAPILMAYACAKTIR.
Öz Kaynaklar Grubu Hesapları Bakımından Özelge Dikkate Alarak Mahsup Kayıtları Yapılabilir Mi?
Geçmiş yıl zararları (580) hesabı, bilançonun öz kaynaklar grubu için de yer alan ve negatif (-) karakterli bir hesaptır. İşletmenin varlıklarını aynı zamanda azaltmaktadır. Mali tablo rasyolarını değiştirmekte, işletmenin kredi notunun olumsuz değerlendirilmesine sebep olmaktadırlar. Tabi ki ticari hayatın da bir gerçeğidir. Tek düzen hesap planı ve MUGT hükümleri bakımından, geçmiş yıl zararlarının öz kaynaklar hesapları arasında mahsup yapılması, bazı tereddütlere yol açabilir. Yapılamaz, devir edildiği zaman tek düzene uyulmaması sebebi ile cezai müeyyide ile karşılaşılabileceği yorumları olabilir. Fakat, mali tabloların gerçeği yansıtması bakımından faydaları da olacağı bir gerçektir. Gelecek zaman da artık zorunlu olarak geçilecek UFRS bakımından faydalı da olacaktır.
Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Doldurulması Bakımından
Kurumlar vergisi beyannamesinin doldurulması sırasında , Geçmiş yıl zararları sütununa doğru rakamın yazılması için, mutlaka bir önceki Kurumlar vergisi beyannamesindeki MALİ ZARAR tutarına bakılması gerekiyor. Bilançodaki rakamlar indirim hakkı bakımından doğru tutarlar olmamakta, geçmiş yıl zararı olan dönemde Kanunen kabul edilmeyen giderlerin varlığı durumunda indirim tutarı değişmektedir.
Kayıtların ve mali tabloların beyanname deki tutarlara gelmesinin bir sakıncası olmaması gerekir. Sonuçta kayıt ve beyan birbirinin tamamlayıcı unsurlarıdır.
Bilanço ve gelir tablosu bilgileri ile kurumlar vergisi beyannamesi doldurulabilme vergi hesaplanabilmelidir. Bu bakımdan öz kaynaklar hesapları için de mahsuplaşma yapılarak rakamlar beyanname rakamları ile uyumlaştırılabilir hale getirilebilmelidir.
Bazı farklı uygulamalara da rastlamaktayız. Örneğin, Matrah Artırımı sebebi ile geçmiş yıl zararlarının % 50 sini kaybetmiş ve aynı zamanda 5 yıllık indirim süresi dolmuş geçmiş yıl zararları olan işletmeler, 131 Ortaklardan Alacaklar hesabına bu tutarları vermektedirler. Ortaklardan tahsili de işin başka bir boyutu.
Sonuç olarak; Maliye Bakanlığının görüşüne göre,
- 5 Yıllık indirim süresi dolmuş Geçmiş Yıl Zararları ile,
- Matrah Artırımı sebebi ile indirim hakkı kalmayan Geçmiş Yıl Zararlarının % 50 sinin
yasal yedeklerden ve geçmiş yıl karlarından mahsup edilmesi mümkün. Ancak, yine de bu konuda başvuruda bulunularak yeni bir özelge alınmasında fayda var. Ayrıca, bu konunun özelge düzeyinde değil de, Muhasebe Sistemi, Tek Düzen Hesap Planı ve TTK yönünden ilgili Bakanlıklar ve kuruluşlar tarafından ortaklaşa çıkarılacak bir Genel Tebliğ ile düzenlenmesi daha uygun olacaktır.
Saygılarımla
Memduh ÖZCAN
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
memduh.ozcn@hotmail.com
Kaynak:
http://www.DT-AUDIT.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)