RE: GENÇ GİRİŞİMCİ TEŞVİKİ
KENDİ ADINA NAM VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞAN YABANCI UYRUKLULARIN, GENÇ GİRİŞİMCİ KAZANÇ İSTİSNASINDAN VE BAĞ-KUR PRİM TEŞVİKİNDEN YARARLANMALARININ VERGİ VE SGK. KANUNLARI AÇISINDAN DETAYLI ANLATILMASIDeğerli Okurlar, Ülkemizde yaşayan yabancı Uyruklulardan kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların Genç Girişimci Ticari kazanç istisnasından ve 4/b Sigortalılık prim teşveiklerinden yararlanıp yararlanamayacaklarını çok detaylı olarak bu yazımızda anlatmaya çalışırsak,
Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnasının Doğuşu
Yasal düzenleme
MADDE 2 – (1) 6663 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek 10/2/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
“Genç girişimcilerde kazanç istisnası:
MÜKERRER MADDE 20 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.
1. İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,
2. Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),
3. Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,
4. Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,
5. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.
İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.
Bu istisnanın, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.
İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları
MADDE 3 – (1) İstisnadan;
a) Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti
tesis edilmiş,
b) Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış,
tam mükellef gerçek kişiler yararlanır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kişilerin istisnadan yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen şartları
taşımaları zorunludur.
a) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmesi.
1) Mükelleflerin söz konusu istisnadan faydalanabilmeleri için işe başlamayı kanuni süresi
içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. İşe başlamanın kanuni süresi içerisinde bildirilip bildirilmediği hususu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilir.
2) İşe başlama bildiriminin Vergi Usul Kanununda yer alan süre içerisinde yapılmaması durumunda, söz konusu istisna hükmünden yararlanılamaz.
b) Mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.
1) İstisnadan yararlanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya kendi işinde bilfiil çalışmadığı durumlarda ise işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.
2) Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir.
3) İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.
4) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartını sağlayan mükelleflerin, faaliyetin yürütülebilmesi için çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırması istisna şartını bozmaz.
5) Seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici sürelerde fiilen işin başında bulunulmaması halinde de söz konusu şart ihlal edilmiş olmaz.
(3) Genç girişimcilerde kazanç istisnasında, özellikli durumlara ilişkin hususlar şunlardır:
a) Faaliyetin ortaklık olarak yürütülmesi.
1) Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de
ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Bu durumda mükelleflerin istisnadan yararlanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı istisna şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da istisnadan faydalanamaz.
b) İşletmenin devralınması.
1) Bir işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, istisnadan yararlanılabilmesi için işletmenin ya da mesleki faaliyetin devralındığı kişinin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından olmaması gerekmektedir.
2) Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.
c) Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.
1) Mükelleflerin mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olmaları durumunda istisnadan yararlanmaları söz konusu olmaz.
2) Buna göre, mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz.
İstisna uygulaması
MADDE 4 – (1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkân bulunmamaktadır.
(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.
Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.
Konuyu Vergi açısından inceledikten sonra Genç Girişimcilerde Bağ-kur istisnasını Sosyal Güvenlik Kanunu açısından 2018/28 sayılı Sgk. Genelgesini detaylı incelersek,
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında 1/6/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primleri, 1 yıl süreyle 82 nci madde uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınır
üzerinden Hazinece karşılanır. Adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece bir ortak bu fıkra hükmünden yararlandırılır.”
hükmü yer almaktadır. Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi, 18/5/2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, uygulamaya ise 1/6/2018 tarihinden itibaren başlanacaktır. Söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince yürütülecek işlemler aşağıda sırasıyla açıklanmıştır.
Kapsama Giren Sigortalılar
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşını
doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında 1/6/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişiler ile adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece bir ortak söz konusu teşvikten yararlandırılır.
Sigortalılların Faydalanma Şartları
İşe başlamanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi gereği olarak kanuni süresi içinde bildirilmiş olması gerekmektedir. Sigortalının işe başlamasını kanuni süresinde bildirmiş olmasına rağmen Kurumumuzca sonradan geriye dönük tescil işlemi yapılması halinde vergi kaydının başladığı tarih itibariyle sigortalı prim teşvikinden faydalandırılacaktır.
Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekmektedir. (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.)
Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde, sadece bir ortak, bu ortaklar arasından da en genç olanı faydalanacaktır. Sigortalıların, prim teşvikinden faydalanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı teşvik şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin teşvik şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da sigorta prim teşvikinden yararlanamayacaktır.
Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekmektedir.
Sigortalı (D), 1/7/2018 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari
faaliyete başlamıştır. Sigortalı (D)’nin, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, prim teşvikinden faydalanması mümkün olmayacaktır.
.Sigortalının vergi mükellefiyet başlangıç tarihi ve sigortalılık tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olması gerekmektedir
3. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması gerekmektedir.
4-Prim teşvikinden yararlanmakta iken sigortalılıkları sona erenlerden bir yıllık süre içinde sigortalılığı tekrar başlatılanların kalan aylar için prim teşvikinden yararlanması mümkün olmamakla birlikte; sigortalılığın 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi kapsamında başka bir işverenin yanında hizmet
akdiyle çalışılmaya başlanması nedeniyle sona erdiği durumlarda, bir yıllık süre içinde hizmet akdiyle olan çalışmanın sona ermesi ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılığın tekrar başlatılması halinde kalan aylar için prim teşvikinden yararlanılabilecektir.
5-Prim teşvikinden yararlanan sigortalıların aylık prime esas kazançları, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlendiğinden bu kapsamdaki sigortalıların beyanları sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince kabul edilmeyecek, 1/6/2018 tarihi ve sonrasına beyan girişi yapılsa dahi aylık prime esas kazançları, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katı üzerinden tahakkuk ettirilecektir. Sigortalılar söz konusu teşvikten tescil tarihinden itibaren bir yıl süreyle yararlandırılacaktır.
6-Daha önce teşvikten yararlandığı halde sigortalılık bilgilerinde sonradan yapılan değişiklikler
nedeniyle teşvikten yararlandığı dönemlerde teşvik uygulamasından yararlanamayacak duruma düştüğü anlaşılan sigortalının, yararlanmış olduğu teşvikler iptal edilerek prim ve prime ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı tahakkuk ettirilecektir.
Konuyu hem Gelir Vergisi Kanunu hem de Sosyal Güvenlik Kanunu kapsamında çok detaylı belirledikten sonra sonuç olarak,
SONUÇ= Hem Gelir Vergisi Kanununun mülga 20. Maddesine 6663 Sayılı Yasanın 1. Maddesiyle eklenen hem de 292 Sayılı Gv. Genel Tebliğinin 3. Maddesinin (b) fıkrasına istinaden yararlanacak olanların tam mükellef olmaları gerektiği belirtilmiştir. Tam Mükellef tanımı ise 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3. Maddesinde Türkiye’de yerleşmiş olan kişiler olarak belirlemiş 4. Maddesinde ise Türkiye de yerleşmeyi İkametgahları Türkiye’de olanlar ile, Bir takvim yılında altı aydan fazla devamlı oturma şartı olanlar olarak belirlemiştir. Yani bu Şartları taşıyan Yabancı uyruklu kişileri tam mükellef olarak tanımlamıştır. Bu kişilerinde Türkiye’de çalışma izni almaları halinde ister hizmet akdi ile ücret karşılığı bir işverene bağlı olarak çalışbilecekleri gibi ister se bu kişilerin kendi adına ve hesabına bağımsız bir şekilde çalışabilecekleri vergi kanunları açısından bir engel bulunmamaktadır.
Ayrıca Sosyal Sigortalar Kurumunun genelgelerinde de ister ikili anlaşmalı Ülke, isterse ikili anlaşma olmayan ülkelerdeki vatandaşların Türkiye de yerleşmeleri halinde kendi adına ve hesabına faaliyette bulunmaları halinde 4/b kapsamında sigortalılıklarının tescil edileceği yani 5510 Sayılı Kanunun 4. Maddesindeki sigortalı sayılanlar kapsamında değerlendirileceği açıklandığından bu kişilerin de Sosyal Sigortalar 4/ prim teşvikinden yararlandırılmasında kanuni hiçbir engel bulunmamaktadır.
Saygılarımla,
Mustafa GÜNŞEN
|