KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN HUKUKİ VE CEZAİ SONU

Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Bu konuyu Sosyal Medyada Paylaşabilirsiniz: Facebook Twitter
KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN HUKUKİ VE CEZAİ SONU
29.04.2015, 10:26,
#1
KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN HUKUKİ VE CEZAİ SONU
Kapanış Tasdiki yaptırmamanın hukuki ve cezai sonuçları



I- GİRİŞ

Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 66. maddesi gereğince, tüzel kişi tacirler yevmiye defteri, defter-i kebir, envanter defteri ve karar defteri tutmakla yükümlü kılınmışlardır.

Aynı Kanun’un 70. maddesinin son fıkrasında da;

“Yevmiye defteri yeni senenin en geç Ocak ayının sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın altına noterce (Görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza ile tasdik ettirilmek şarttır.”

hükmü mevcuttur.

Aynı şekilde, envanter defterlerinin de takip eden iş yılının ilk üç ayı sonuna kadar notere ibraz edilerek kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmektedir (TTK 72/4).

Tutulması zorunlu olan defterlerden defter- i kebirin kapanış tasdikine tabi olup olmadığı ile ilgili olarak ise Yargıtay’ın vermiş olduğu bir kararda, yevmiye defterindeki kayıtların aynen defter-i kebire intikal ettirildiği, dolayısıyla yevmiye defterinin aynı olan ve defter-i kebir kayıtlarının müstenidatını teşkil eden yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapıldığına göre, ayrıca defter-i kebirin de kapanış işlemine tabi tutulması için herhangi bir sebebin olmadığını belirtmiştir (1).

Yasa koyucu tarafından ticari defterlere kapanış tasdiki zorunluluğunun getirilmesindeki amaç, defter sayfalarının boş veya satırlarının aralıklı olup olmadığını denetlemek ve böylece, sonradan eski tarihli kayıt yapılmasının önüne geçmektir (2).

Uygulamada mükelleflerin açılış tasdiki ve ara tasdiklerini yaptırdıkları halde kapanış tasdiklerini yaptırmayı ihmal ettikleri görülmektedir.

Halbuki, kapanış tasdikinin yaptırılmaması sonucunda mükellefler birçok hukuki ve cezai sonuçla karşılaşabilmekte ve bu sonuçlar kapanış tasdiki için gerekli olandan daha fazla para ve zaman kaybına yol açabilmektedir. Mükelleflerin kapanış tasdikini yaptırmamaları durumunda ortaya çıkabilecek hukuki ve cezai sonuçların neler olduğuna aşağıda yer verilmiştir.



II- KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN HUKUKİ SONUÇLARI

A- İSPAT KUVVETİ AÇISINDAN

Ticari defterlerin delil olarak kabul edilmesi konusu TTK’nın 82 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Buna göre ticari defterlerin kesin delil olarak kabul edilebilmesi için şu şartların mevcut olması gerekir:

a- Dava konusu uyuşmazlığın tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkmış olması gerekir.

b- Dava konusu uyuşmazlığın her iki taraf bakımından da “ticari iş” sayılan muamele, fiil veya işten kaynaklanması gerekir.

c- Ticari defterlerin birbirini teyit etmesi şarttır.

d- Defterlerin Kanun’a uygun suretle tutulmuş olması gerekmektedir.

e- Defterler lehe delil olarak kabul edildiği takdirde, sahibine tamamlayıcı yemin yaptırılmalıdır (3).

TTK’nın 85. maddesinde aynen;

“Kanun’a uygun bir surette tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin münderecatı sahibi lehine delil ittihaz olunur; şu kadar ki hasım tarafın keza kanuna uygun surette tutulmuş olan ve birbirlerini teyit eden defterleri buna aykırı olur veya bu hususta hiçbir kaydı havi bulunmazsa yahut iddianın dayandığı kaydın aksi, vesika veya diğer muteber delillerle ispat edilirse sözü geçen kaydın ispat kuvveti kalmaz.”

hükmü mevcuttur.

Yine, aynı Kanun’un 86. maddesinde de, taraflardan birinin defterleri Kanun’a uygun olup da diğerininki olmaz veya hiç defteri bulunmaz yahut ibraz etmek istemezse; defterleri muntazam olan tacirin birbirini teyit eden defterlerindeki kayıtların, diğeri aleyhinde delil olacağı belirtilmiştir.

Görüleceği üzere, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bu defterlerin kanuna uygun suretle tutulması gerekmektedir. Kanun’da defter tutma mükellefiyetinin sınırları belirtilmemiştir. Ancak öğretide defter tasdik işlemlerinin kanuni süreleri içerisinde yaptırmamak, defteri Türkçe ve Türk parasına göre tutmamak, yevmiye defterine haklı sebep olmaksızın kayıtları on gün içerisinde işlememek, envanter ve bilançoları tam ve doğru olarak düzenlememek gibi haller defter tutma mükellefiyetini kanuna uygun bir surette yerine getirmemek sayılmaktadır (4).

Buna göre, yevmiye ve envanter defterlerini TTK’nın 70. maddesinin 3. fıkrasına göre de her yıl en geç Ocak ayı sonuna kadar notere ibraz etmeyip son kaydının altına “görülmüştür” yazdırmayan tacirin defterleri Kanun’a uygun olarak tutulmuş sayılamayacağı için söz konusu defterlerin sahipleri lehine delil olarak kullanılması da mümkün olamayacaktır.

Konuyla ilgili olarak Yargıtay da vermiş olduğu kararlarda, ticari defterlerin sahibinin lehine delil olabilmesi için yasaya uygun olarak tutulmalarının şart olduğunu, yevmiye defterinin Yasa’ya uygun tutulmuş sayılabilmesi için ise, TTK'nın 70. maddesinin son fıkrasına göre yıl sonu tasdikinin bulunması gerektiğini belirtmiştir (5).

B- İCRA İFLAS KANUNU YÖNÜNDEN

İcra ve İflas Kanunu’na göre konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, tetkik merciine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanunu’nun 66. maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir (İcra İflas Kanunu md. 285). Defterlerine kapanış tasdiki yaptırmayan tacirler defterlerini Kanun’a uygun olarak tutmamış sayılacağı için bu tacirlerin konkordato talepleri reddolunacaktır.

Ayrıca, İcra ve İflas Kanunu’nun 310. maddesinde aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksiratlı sayılır ve Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılır denildikten sonra bu haller sayılmış olup, anılan maddenin 5. bendinde, “Ticaret Kanunu’nun 66. maddesinin birinci fıkrasının 1 ila 3. bentlerinde sayılan defterleri hiç veya Kanun’un emrettiği şekilde tutmaması durumunda da müflisin taksiratlı sayılacağı” belirtilmiştir.

Yukarıda da yer verildiği üzere ticari defterlerin kapanış tasdikinin yaptırılmaması durumunda bu defterlerin Kanun’a uygun olarak tutulmadığı kabul edildiğinden, kapanış tasdikini yaptırmaması sebebiyle defterleri Kanun’a uygun olmayan taksirli müflis Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 162. maddesine göre cezalandırılacaktır.



C- YÖNETİM KURULUNUN SORUMLULUĞU

TTK’nın 325. maddesinde yönetim kurulunun; lüzumlu defterleri tutmak ve muayyen müddet içinde geçen iş yılına ait bilançoyu Kanun hükümleri gereğince tanzim ve genel kurul toplantısından en az on beş gün önce pay sahiplerinin tetkikine arz etmekle mükellef olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine aynı Kanun’un yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının sayıldığı 336. maddesinin 3. bendine göre de, kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların intizamsız bir surette tutulması da yönetim kurulunun sorumluluğunu doğurmaktadır.

Buna göre, kapanış tasdiki yapılmaması sebebiyle şirketin uğrayacağı zararlardan dolayı yönetim kurulu münferit pay sahiplerine ve alacaklılara karşı müteselsilen sorumlu olacaktır.



III- KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN CEZAİ SONUÇLARI



Türk Ticaret Kanunu’nun ticari defterler ile ilgili sorumluluğu belirleyen 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından yahut Kanun’a uygun surette tutulmamasından veyahut saklanması mecburi olan defter ve kağıtların gereği gibi saklanmamasından doğan mesuliyet doğrudan doğruya işletme sahibine ve hükmi şahıslarda idare organının azalarına veya idare işlerine salahiyetli olan kimselere ve hükmi şahsiyeti olmayan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye salahiyetli olan kimselere aittir. Bunlar kusuru memur ve müstahdemlerine yükleterek bu mesuliyetten kurtulamazlar.”

Aynı maddenin 3. fıkrasında; “66. maddenin birinci fıkrasının 1 ila 3. bentlerinde sayılan defterleri tutma mükellefiyetini hiç veya Kanun’a uygun şekilde yerine getirmeyip de ikinci fıkraya göre mesul olanlar üç milyon liradan otuz milyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Defterlerin kanuna uygun şekilde tutulmaması halinde, bunları tutmakla vazifelendirilmiş olan kimseler dahi aynı cezaya mahkum edilirler. Diğer kanunlarda bulunan cezai hükümler mahfuzdur.”

Yine aynı maddenin son fıkrasında da; “Hakimler, noterler, sicil memurları ve diğer memurlar muameleler dolayısıyla bir tacirin defter tutma mükellefiyetine aykırı hareket ettiğini öğrenince keyfiyeti Cumhuriyet Savcılığına bildirmeye mecburdurlar.”

hükümleri yer almaktadır.

Bunlara ek olarak, TTK’nın 67. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen para cezasının, 01.08.1999 tarih ve 23773 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 4421 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen usulle artırılarak uygulanması gerekecek olup, ceza her defter ve her yıl için ayrı ayrı uygulanacaktır.

Kapanış tasdikinin yaptırılmaması durumunda ceza, işletme sahibine, tüzel kişilerde yönetim kurulu üyelerine veya idare işlerine salahiyetli olan kimselere ve tüzel kişiliği olmayan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye yetkili olan kimselere verilir. Ayrıca defterlerin Kanun’a uygun tutulmaması durumunda, bunları tutmakla görevlendirilmiş olan memur, müstahdem veya sair şahıslar da aynı cezaya çarptırılırlar.

Maddeden de anlaşılacağı üzere yönetim kurulu üyeleri ile birlikte defterlerin tutulması ile görevlendirilen kimseler de defterleri Kanun’a uygun tutmadıkları takdirde cezai müeyyide ile karşılaşacaktır. Bu durumda tacirlerin defterlerini tutmakla görevlendirilen muhasebeciler de bu suçun faili olabilecektir.

Yine, kapanış tasdikinin yaptırılmaması durumunda defterlerin Kanun’a uygun tutulmadığı kabul edildiğinden bu durumda iflas eden taksirli müflis de yukarıda belirtildiği üzere TCK’nın 162. maddesi çerçevesinde cezai yaptırımla karşı karşıya kalabilecektir.



IV- SONUÇ

Ticari defterlerin kapanış tasdikinin yaptırılmaması beraberinde hukuki ve cezai sonuçlar getirmektedir. Belirtilen sonuçlardan en önemlisi defterlerin lehe delil olamamasıdır. Birçok tacir sırf bu nedenden dolayı haklı durumdaki davasını defterlerine dayanamadığından kaybedebilmektedir. Bu itibarla, ticari defterlerinin kapanış tasdikini en geç izleyen yılın ocak ayı sonuna kadar yaptırmaları konusunda daha dikkatli davranılması tacirler açısından büyük önem arz etmekte olup, önemsiz gibi göründüğü için çoğu zaman ihmal edilen bu hususun ileride işletmeleri ve kendileri için telafisi imkansız zararlara yol açabileceği unutulmamalıdır.



Yazar: ErsinÖZDEMİR (*)

Yaklaşım Dergisi / Ocak 2007 / Sayı: 169


Düzenleyen Ahmet BARLAK - 24.Aralık.2011 Saat 22:14


 


Bu Konudaki Yorumlar
KAPANIŞ TASDİKİ YAPTIRMAMANIN HUKUKİ VE CEZAİ SONU - Ahmet Barlak - 29.04.2015, 10:26

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ Ahmet Barlak 3 14,142 06.08.2019, 19:15
Son Yorum: Ahmet Barlak
  CEZAİ ŞART (TAZMİNAT) İÇEREN KİRA SÖZLEŞMELERİNDE DAMGA VERGİSİ Ahmet Barlak 1 14,136 24.01.2017, 16:34
Son Yorum: Ahmet Barlak
  KARLI FİRMALAR İÇİN YIL SONU BİNEK YA DA TİCARİ OTOMOBİL ALMAK NE KADAR FAYDALI Ahmet Barlak 2 19,084 14.12.2015, 11:54
Son Yorum: Ahmet Barlak
  EVLERDE YAPILAN PARÇA BAŞI ÇALIŞMALARIN HUKUKİ DURUMU Muradiye Karabulut 0 8,512 01.05.2015, 11:43
Son Yorum: Muradiye Karabulut
  KOOPERATİFLERDE KAPANIŞ TASTİKİNİN YAPILMASINA ÖNEM GÖSTERİN Muradiye Karabulut 0 6,856 30.04.2015, 16:20
Son Yorum: Muradiye Karabulut

Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

MyBB SQL Error

MyBB has experienced an internal SQL error and cannot continue.

SQL Error:
1017 - Can't find file: 'mybb_threadviews' (errno: 2)
Query:
INSERT INTO mybb_threadviews (tid) VALUES('20')