vergi mükellefi olmayan şahıslardan yapılan araç alımlarında belge düzeni
vergi mükellefi olmayan şahıslardan yapılan araç alımlarında belge düzeni
Noter satış senedi 213 sayılı vuk. kanununda düzenlenen bir belge değildir. Gerçek usulde vergi mükellefi olanların yaptıkları işlemleri vuk ta sayılan belgelerle tevsik etmesi gerekir. Bu yüzdendir ki, ikinci el araç alımında, idare noter satış senedinin yanında gider pusulusı düzenlememezi istiyor. İdarenin verdiği muktezalarda bu yöndedir.
Diğer taraftan, noter satış senedi aksi ispat edilemez belge niteliğinde olduğu için her hangi bir mahkeme durumunda mahkeme lehimize karar verecektir. *Zira, noter tarafından düzenlenen hukuki işlemlere ait belgelerin kesin delil niteliği bulunmakta (HUMK.m.295/I; NK.M.82/I) ve bu belgeler sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır.*
230 sayılı gelir vergisi tebliğinde de yalnızca basit usul mükellefi olanlardan yapılacak amortismana tabi kıymetlerin satın alınmasında araçlar için noter satış senedinin yeterli olacağından bahsedilmiştir.
MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Tarih : 17.09.2008
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/234-14052/9436
Konusu : Mükellef olmayan şahıstan alınan otomobiller için düzenlenecek belge Hk.
Muktezanın Özeti: İlgide kayıtlı dilekçenizde, .... Vergi Dairesi Müdürlüğünün .... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz araç alım-satım işi ile uğraştığınız, şirketinize ait olmayan araç satışlarında komisyon faturası düzenlediğiniz, firmanıza ait araçlar için de noter satış sözleşmesine bağlı kalarak fatura düzenlediğiniz belirtilerek, vergi sorumlusu olmayan kişilerden yapılan araç alımları için gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği, stopaja tabi olup olmadığı, noter satış sözleşmesi ile gider pusulası düzenlemeden %1 KDV. ayrılarak kayıtlarınıza giriş yapılıp yapılamayacağı hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununu 94’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı maddede hangi ödemelerin vergi tevkifatına tabi olacağı sayılmış olup, 13’üncü bendinde “Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden,” tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV.) Kanununun 1/1’inci maddesine göre; “Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.
Buna göre firmanız tarafından satın alınan aracın gerçek usulde Katma Değer Vergisi mükellefinin iktisadi işletmesinin aktifinde kayıtlı olmaması veya araç sahibinin araç alım-satım işini mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmemesi başka bir ifadeyle aracın nihai tüketiciden satın alınan halinde söz konusu aracın teslimi Katma Değer Vergisine tabi olmayacaktır.
Ancak, aracın, gerçek usulde Katma Değer Vergisi mükellefinin iktisadi işletmesinin aktifinde kayıtlı olması veya araç alım-satım işini mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdüren bir şahsa ait olması halinde, teslimi Katma Değer Vergisine tabi olacaktır.”
Benzer konuda, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 25.08. 2008 tarih ve GİB.0.02.29/2992-3145-84139 sayılı Yazıda;
“Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsikin mecburi olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun 229-242’nci maddelerinde de bu Kanuna göre düzenlenmesi ve alınması gereken vesikalara ait hükümlere yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 234’üncü maddesinde ise; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.
230 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerin Satışında Belge Düzeni” başlıklı bölümünde, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı, öte yandan, bu mükelleflerce yapılan taşıt satışının noter satış sözleşmesi ile diğer sabit kıymet satışlarının ise gider pusulası düzenlenerek tevsik edilmesinin mümkün bulunduğu açıklamalarına yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, vergi mükelleflerinin faaliyetleri gereği Vergi Usul Kanununda sayılan belgelerden herhangi birini düzenlemeleri gerekmektedir. Ancak, yukarıda belirtilen tebliğ ile yalnızca basit usul mükelleflerinin taşıtlarını satmalarında noter satış sözleşmeleri düzenleyebilecekleri yönünde düzenleme yapılmış olup, gerçek usulde vergiye tabi mükellefler için herhangi bir düzenlemeye gidilmemiştir.
Bu açıklamalara göre, noter satış senedinin Vergi Usul Kanununda yer alan vesikalardan biri olmaması nedeniyle, gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin vergi mükellefiyeti olmayan kişilerden noter satış senedi ile satın aldığı taşıtlar için gider pusulası düzenlemeleri gerekmektedir.” denilmektedir.
Bu durumda vergi mükellefiyeti olmayan kişilerden noter satış senedi ile satın aldığınız taşıtlar için gider pusulası düzenlemeniz gerekmekte olup, esnaf muaflığından yararlanmayan ve vergi mükellefiyeti olmayan şahıstan gider pusulası düzenleyerek alacağınız araç için yaptığınız ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
|