İhraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden KDV tahsil edilmemiştir YAZILMAMASININ SON
İhraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden KDV tahsil edilmemiştir YAZILMAMASININ SONUÇLARI
Yazımızın konusu İhraç Kaydıyla yapılan satışlar karşılığında düzenlenen faturaların üzerine 3065 sayılı KDV Kanunu hükümlerine göre İhraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden KDV tahsil edilmemiştir.
İhraç Kayıtlı Satış Faturalarına “Kdv Tahsil Edilmemiştir. ” İbaresinin Yazılmamasının Sonuçları.
Yazımızın konusu İhraç Kaydıyla yapılan satışlar karşılığında düzenlenen faturaların üzerine “3065 sayılı KDV Kanunu hükümlerine göre İhraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden KDV tahsil edilmemiştir.” İbaresinin yazılmamasının ne gibi sonuçlar doğurabileceği hakkındadır.
Bilindiği gibi 3065 sayılı KDV kanununun 11.Maddesi KDV İstisnalarını, 11.1-c bendi ise İhraç Kayıtlı satışlardaki KDV istisnasını düzenlemektedir. Söz konusu madde metninde “İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur…” Denilmektedir.
Ayrıca ihraç kayıtlı satılan emtia 4760 sayılı ÖTV kanunu hükümlerine göre ÖTV’ne de tabi olabilmektedir. Bu durumda imalatçı işletmelerin ihracatçı firmalara teslim ettiği İhraç Kayıtlı mallar karşılığında düzenlediği fatura üzerine “İşbu fatura muhteviyatı emtia ihraç kaydı ile teslim edildiğinden 3065 sayılı KDV kanunun 11/1-c bendi gereğince KDV ve 4760 sayılı ÖTV kanununun 8/2 madde gereğince ÖTV tahsil edilmemiştir” ibaresini yazmaları ve fatura üzerinde gösterdikleri KDV ve ÖTV’sini tahsil etmemeleri gerekmektedir.
ÖTV kanununun 8.maddesinin 2.bendi ise; İhraç edilmek şartıyla ihracatçılara teslim edilen mallara ait özel tüketim vergisi, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla, bu mükelleflerin talebi üzerine vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur…” Söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen vergi terkin olunur. İhracatın süresi içinde veya varsa ek süre içinde yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde, tecil edilen vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir. Şeklindedir.
Yukarıdaki madde metinlerinden anlaşılan, satışın KDV ve ÖTV tahsil edilmeden ihraç kayıtlı olarak yapılması durumunda tahakkuk eden verginin (İhracatçının ihraç kayıtlı satın aldığı malı yasal süresinde ve gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı bilgilerinin eksiksiz yazılı olması, satın alınan malın cins ve miktarları değiştirilmeden yurt dışı edilmesi ve benzeri gibi mevzuatımızın aradığı diğer şartların yerine getirilerek ihracatın gerçekleştirmesi durumunda) tecil ve terkin edileceği, ödeme çıkmadığı durumlarda ise tahsil edilmeyen vergilerin iade edileceğidir.
Peki, diğer bütün şartların yerine getirilmesine rağmen ihraç kayıtlı satış faturası üzerine sehven KDV ve ÖTV tahsil edilmemiştir ibaresi yazılmazsa ne olur.?
Bu sorunun iki cevabı vardır. Birinci cevap; “Bir şey olmaz, satışın ihraç kayıtlı olduğu ve yurt dışı edildiği gümrük beyannamelerinde sabittir. Dolayısıyla, Tecil-Terkin veya mahsup için vergi dairesine müracaat edildiğinde ilgili Vergi Dairesinin bürokratik davranmayıp Gümrük beyannamelerine göre malın yurt dışı edilmiş olduğunu görüp sorun çıkarmadan tecil-terkin veya mahsup taleplerini yerine getirir.” olacaktır.
İkinci cevap ise; “Çok şey olur olacaktır. Çünkü Vergi Dairesi mükellefe bir yazı tebliğ ederek İhraç Kayıtlı satış faturalarının usulüne uygun düzenlemediğinden, tecil-terkin kapsamında değerlendirilemeyeceğini ve tecil edilen KDV ve ÖTV nin ödenmesini talep edecek, iade talebi var ise iadeyi reddedecektir.
Vergi İdaresinin böyle bir olaya red yönündeki yaklaşımının ne derece sağlıklı olduğunu açıklamaya çalışalım;
Yukarıda açıklanan 3065 sayılı KDV Kanunu 11/1-c maddesi ve 4760 sayılı ÖTV kanunu 8/2 madde metinlerine göre, verginin tecil-terkin sisteminden faydalanması için düzenlenen fatura üzerine şerh konulması değil, tahsil edilmemiş olması şartı vardır. Söz konusu vergilerin tahsil edilmediği ise sadece fatura üzerine “KDV ve ÖTV tahsil edilmemiştir.” İbaresi yazılarak anlaşılamaz. İmalatçının bu vergileri tahsil etmediği, hem kendi defter kayıtlarında hem de ihracatçı firmanın defter kayıtlarında açık şekilde görülecektir. Diğer yandan Vergi Dairesine verilen –teslimi yapılan emtia ÖTV’ne tabi ise- ÖTV beyannamelerin ilgili bölümlerinde de ihraç kayıtlı düzenlenen faturaların tek tek listesi yapılmaktadır. Bütün bunlara ilave olarak en kuvvetli delil ise, Gümrük Çıkış beyannamelerinin bir suretinin Vergi Dairesine teslim edilmiş olması ile gümrük beyannameleri üzerinden malın yurt dışı edildiğinin açıkça anlaşılabiliyor olmasıdır.
Kaldı ki, V.U.K. 3.maddesin İspat başlıklı B.bendinde; “Vergilemede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” denilmekle şeklin değil mahiyetin önemi ortaya konmuştur. Ayrıca Muhasebenin Temel Kavramlarından Özün Önceliği Kavramında özetle “Genelde şekil ve öz paraleldir. Ancak arada fark olursa öz önceliklidir” ilkesi vardır.
SONUÇ:
Yazımızda açıklamaya çalıştığımız üzere, bu tip bir olayda vergi dairesinin satışın mahiyetini defter kayıtları üzerinden araştırmadan veya kendisini ikna edebilecek diğer bilgi ve belgeleri istemeden direkt olarak tecil-terkin veya iade talebini reddetmemesi gerekir. Yazımız konusu olayda vergi idaresinin sadece fatura üzerinde “İhraç Kayıtlı satıştır” şerhini arayıp, böyle bir şerhi tek ispat aracı sayması, Gümrüklerde yapılan iş ve işlemleri de dolaylı olarak yok sayması anlamına geldiğinden, hukuka uygun bir yaklaşım olmamaktadır.
|