Takdir Kararı Olmaksızın İmha Edilen Ürünlerin Vergisel Boyutu
- 18.11.2013 -
Soru: Takdir kararı olmaksızın imha edilen ürünlerin vergisel boyutu nedir?
Cevap:GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ticari kazancın tespitinde indirilebilecek giderler sayılmış olup anılan maddenin (3) numaralı bendinde de işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak indirilmesinin kabul edileceği belirtilmiştir.
Şirketlerin imha ettikleri mamullere ilişkin sözleşmeye istinaden fatura karşılığı ödenen tutarların, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin (3) numaralı bendine göre kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Öte yandan, imha edilen malların bedellerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için söz konusu imha işleminin Bakanlık yetkililerinin katılımıyla bir Komisyon tarafından gerçekleştirilmesi, bunun sağlanamaması halinde ise olayın Takdir Komisyonuna sevk edilerek imha edilen ürünlerin emsal bedelinin belirlenmesi gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
Bir firmanın kendi aktifinde olan emtiaları imha ettirerek bedellerinin giderleştirilmesi vergi usul mevzuatında bulunmaktadır. Ancak kendi aktifinde bulunmayan (başka firmaya ait emtiaların) başkasına imha ettirilerek imha tutanağıyla fatura karşılığı ödemesi yapılarak giderleştirilmesinin mümkün olmadığı düşünülmektedir. İmha edilen bir emtianın satılarak teslimi mümkün olmayacağından söz konusu satış işleminin gerçek bir işlem olarak algılanması mümkün değildir.
Ancak, söz konusu emtiaların imha edilmeden önce satın alınarak faturalandırılması ile aktife alınması durumunda, bu emtiaların imhasının başkası aracılığıyla yapılması halinde bu emtiaların imhası sonucu giderleştirilmesi mümkündür.
Bu nedenle imha konusu emtiaları aktifinde bulunduran şirketin aşağıdaki açıklamaları dikkate alması durumunda imha edilen malların bedellerinin gider yazılarak aktiften çıkarması mümkün bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Takdir Komisyonlarının Görevleri" başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonlarının görevleri arasında sayılmıştır.
Mezkur Kanunun 278 inci maddesinde, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın emsal bedelinin, ortalama fiyat, maliyet bedeli ve takdir esası olmak üzere üç esasa göre tayin edileceği; ilk iki sıradaki usul ile belli edilemeyen emsal bedelin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.
Mer'i mevzuata göre, bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçedeki takdir komisyonunca yapılması gerekmektedir. Ancak özellik arz edebilecek bazı durumlarda takdir işlemlerinin başka mahalde bulunan takdir komisyonlarınca da yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Bu durumda, farklı bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen emtianın emsal bedelleri, bulundukları il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca tespit edilebileceği gibi, emtianın bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan takdir komisyonuna veri olarak da gönderilebilecektir.
Emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Başkanlıkça benimsenmiştir.
Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu ürünlerin yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu komisyona katılımına gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık ve yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk ürünlerin imha edilmesi işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması gerekmekte olup, imha edilen ürünlerin takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedel üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29 uncu maddesinde mükelleflerin vergiye tabi işlemler dolayısıyla hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV nin indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin "E-Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV Hakkında Yapılacak İşlem" başlıklı bölümünde;
"...KDV Kanunu'nun (30/c) maddesinde; deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV beyannamesinin ‘‘İlave Edilecek KDV'' satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir."
Koray ATEŞ
E. Öğretim Görevlisi
korayates@muhasebetr.com
Kaynak:
http://www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
http://www.muhasebetr.com/sorucevap/haber_oku.php?haber_id=1318