TRANSFER FİYATLANDIRMASI FORMUNDA YÖNETİCİLERE ÖDENCEK HAKKI HUZUR, ÜCRET, İKRAMİYE VE BENZERLERİNİN GÖSTERİLMESİ GEREKİP GEREKMEDİĞİ
Sirküler Tarihi : 20.04.2009 Sirküler No : 788
http://www.nexiabursa.com
KONU: TRANSFER FİYATLANDIRMASI İLE İLGİLİ FORMDA ÜCRETLERİN (HAKKI HUZUR ÖDEMELERİNİN) GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi ile birlikte verilecek formun D - Diğer İşlemler bölümünün 1. satırında ilişkili kişilerle gerçekleştirilen işlemlerden İKRAMİYE VE BENZERİ ÖDEMELERİN yazılması gerekmektedir.
Konu ile ilgili 1. No:lu Genel Tebliğin 3.1.3. bölümünde şirketlerin YÖNETİM KURULU BAŞKAN VE ÜYELERİ, GENEL MÜDÜRÜ, ÜST DÜZEY MÜDÜRLERİ, AYNI DÜZEYDEKİ YÜKSEK MEMURLARI gibi şahısların ilişkili kişi olduğu belirtilmiştir.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının özü ilişkili kişilerle yapılan ALIM-SATIM, KİRA, BORÇ ALMA VERME, HİZMET, ÜCRET (HAKKI HUZUR) gibi işlemlerin emsallerine nazaran EKSİK VEYA FAZLA olmamasıdır.
Bu çerçevede, küçük bir şirketin yönetim kurulu üyesine 20.000.- TL. veya büyük bir şirketin yönetim kurulu üyesine 500.- TL. hakkı huzur vermesi veya HİÇ HAKKI HUZUR VERİLMEMESİDE emsallere aykırılık teşkil edeceği için transfer fiyatlandırması kapsamındadır.
Yukarıdaki bilgilere dayanılarak ilişkili kişilere yapılan hakkı huzur ve ücret ödemelerinin yazılması gerektiğini daha önceki sirkülerimizde belirtmiştik. Buna rağmen sıkça gelen sorular sebebiyle konuyu tekrar tetkik ettik. Maliye Bakanlığı Yetkilileri ile görüştük. Her ne kadar formda “ikramiye ve benzeri ödemeler,, kelimesi yazılı olsa da diğer bir ifade ile ücret kelimesi bulunmasa da “benzeri,, kelimesi kapsamında hakkı huzur ve ücretlerin yazılması gerektiğini ifade ettiler.
Çünkü; bu rakamlar yazılmadığı takdirde gerektiği zaman ücretlerin emsallerden düşük veya fazla olmasının tespiti mümkün değildir.
Formun dolduruluşunda yukarıda yazılı bilgilere göre hareket edilmesini gerektiğini hatırlatırız. .
Ş.A. Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.
KAYNAK:http://www.nexiabursa.com/index2.php?option=com_docman&task=doc_view&gid=393&Itemid=69
Şirket ortak ve müdürlerine ödenen ücretlerde transfer fiyatlaması
- 20.01.2011 -
Soru: Şirket ortak ve müdürlerine ödenen ücretlerin üst sınırı var mıdır?
Cevap: Birçok şirket ortağına resmi yoldan maaş ödememektedir. Bunun yerine ortak şirket kasasını kullanmaktadır. Ortak ve müdürlere bağlanan ücretlerde ise ödenen bu ücretlerin tamamının gider olup olmayacağı , ödenen bu ücretlerin belli bir üst sınırının olup olmayacağı sıkça karşılaştığımız sorulardandır.
Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, anılan maddenin (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının c bendinde kurum kazancının tespitinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 13’üncü maddesinde ise ; “(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.
(3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kâğıtlar olarak saklanması zorunludur…,” hükmü yer almış olup, aynı maddenin 4’üncü fıkrasında ise, kurumların, ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat veya bedellerini, söz konusu maddede belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edeceği hükme bağlanmıştır.
18.11.2007 tarih ve 26704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında kurumların kendi ortakları ilişkili kişiler arasında sayıldığından, şirket ortağı ve aynı zamanda da şirket müdürü olan kişiye emsaline uygun olarak ödenecek olan ücretin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin (1) numaralı bendine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, şirket tarafından anılan kişiye emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacağı unutulmamalıdır.
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
Kaynak:
http://www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
Ortağa ödenen ücretler gider yazılabilir mi?
Dr.Hasan Yalçın
E.Hesap Uzmanı/YMM
hasanyalcin@hsyaudit.com
(12.09.2011)
Tüm Makaleleri
Uygulamada bazı şirketlerde şirket ortaklarından bazıları şirkette aktif olarak görev almakta ve bu ortaklara ücret ödemesi yapılmakta olup bu ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılıp yazılamayacağı konusunda zaman zaman duraksamalar olmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’nci maddesinde “ Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…..” hükmü yer almıştır.
Aynı maddenin 4’ncü bendinde de, “ Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleri ile tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler”in ücret sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı VUK’nun 238.maddesinde, “ İşverenler her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecburdur” hükmü yer almıştır.
Bu hükümlere göre; şirket ortaklarından birinin yapmış ve/veya yapacak olduğu görevler nedeniyle, söz konusu şahısa yapılacak ödeme; ortaklığa bağlı bir kar payı olmaması halinde, ücret (maaş) olarak değerlendirilip, ücrete ilişkin genel hükümlere göre vergilendirilecektir.Ortağın iş akdine bağlı olarak alacağı ücret tutarlarının Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan örtülü kazanç dağıtımı mahiyetinde bulunmaması şartı ile ücret olarak 213 sayılı VUK’un 238.maddesi hükmü uyarınca tutulması zorunluluğu bulunan ücret bordrosunda gösterilmesi ve GVK’nın 103.ve 104.maddelerine göre vergilendirilmesi durumunda kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Nitekim konuya ilişkin Maliye Bakanlığı tarafından verilen özelgelerde de bu görüş belirtilmiştir. Bunlardan Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın vermiş olduğu özelgenin özeti aşağıda sunulmuştur.
1.Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Tarafından Verilen Özelge’nin özeti
(Sayı : B.07.1.G.İ.B.4.06.16.01/2008/GVK-40-10)
İlgi: 04.06.2008 evrak kayıt tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, …….. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ………… vergi numaralı mükellefi olduğunuz belirtilerek, şirket ortağınız ve aynı zamanda şirket müdürü olan kişiye şirketten bağlayacağınız maaşın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde, “ Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun, 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; yaptıkları ödemelerden tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlar sayılmış ve aynı fıkranın 1 numaralı bendinde de; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup, ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104’üncü maddelere göre tevkifat yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, Kanunun birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, anılan maddenin (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının c bendinde kurum kazancının tespitinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 13’üncü maddesinde ise ; “(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.
(3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kâğıtlar olarak saklanması zorunludur…,” hükmü yer almış olup, aynı maddenin 4’üncü fıkrasında ise, kurumların, ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat veya bedellerini, söz konusu maddede belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edeceği hükme bağlanmıştır.
18.11.2007 tarih ve 26704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre kurumların kendi ortakları ilişkili kişiler arasında sayıldığından, şirket ortağı ve aynı zamanda da şirket müdürü olan kişiye emsaline uygun olarak ödeyeceğiniz ücretin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin (1) numaralı bendine göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, şirketiniz tarafından anılan kişiye emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacağı tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başlık
Şirket ortaklarına ödenen ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği hk.
Tarih 23/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-242
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-242
23/02/2012
Konu
:
şirket ortaklarına ödenen ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin iki ortaklı limited şirket olduğu, şirket ortaklarınıza aylık sabit bir maaş/ücret ödemesi yapmak istediğiniz belirtilerek, şirket ortaklarınıza ödenen aylık ücretlerin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu açısından kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci bendinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci bendinde de safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinde ise safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup bu maddenin birinci fıkranın (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması, giderlerin kazancın elde edilmesine yönelik olması, harcamanın yapıldığı gelir doğuran olayın vergiye tabi bulunması, karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının © bendinde kurum kazancının tespitinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmış olup aynı Kanunun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlıklı 13 üncü maddesinde;
"(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır.
3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kâğıtlar olarak saklanması zorunludur. ''
denilmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."
gerçek ve tüzel kişilerdir."
hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre kurumların kendi ortakları ilişkili kişiler arasında sayıldığından, şirket ortaklarına hizmetleri karşılığı olmak kaydıyla emsaline uygun olarak ödeyeceğiniz ücretin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, şirketiniz tarafından ortaklarınıza emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacağı tabiidir.
Öte yandan, söz konusu ücret ödemeleriyle ilgili olarak muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.